İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - bureax

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 8
32
Merhaba saygıdeğer hocam,
o kadar inanılmaz bir süreç yaşadım ve yaşamaktayım ki neresinden başlayacağımı neyi hangi sırayla anlatacağımı bilemiyorum. Ama şunu çok iyi biliyorum ki ben artık eski ben değilim.
Öncelikle bu durumdan nasıl kurtulma kararı aldım bundan bahsedeyim. Bu türlü ilişkiler bana hep cazip geldi. Bir türlü güç arayışı aslında bu. Zaman zaman aileme kızdım yaptım zaman zaman kendime hakim olamadım yaptım ama yanlış olan bir şeyler vardı bu gidişatta. Doğama aykırı davranıyordum çünkü. Bunu farketmem 20 li yaşlarla birlikte daha da belirgin oldu. (küçüklüğümle ilgili anılarımı sizinle seansta uzun uzun paylaşmıştım ) gerçekten de doğama aykırı bir durum vardı ortada ve ben asla ve asla bu şekilde devam edemezdim.Çünkü böylesi hayat tarzı ben değildim. Şimdilerde anlıyorum ki bu bir hayal alemi, sahte dünya...
Bu hayat tarzını benimseyememiş olmak ve bu durumu içime sindirememek beni bu durumdan kurtulmaya iten en önemli güç oldu ve tesadüfen siz saygıdeğer hocamı gördüm nette. Acaba olur mu dedim. Zaten özellikle de 2010-2011 senesi bu rahatsızlıktan kurtulmak için en çok mücadele verdiğim senelerdi. Ve sizinle tanışmaya size ulaşmaya çalıştım nitekim netten size ulaşıp telefonla görüştüm. Daha ilk telefon görüşmesinde kendimi o kadar mutlu hissettim ki. Sesiniz bana umut oldu.Sizinle telefonda görüştükten sonra da ilişkilerim oldu bu işin sadece telefonla cüzülemeyeceğini anladım ve bir şekilde istanbula gitmeliydim. Uzun bir bekleyişin ardından istanbula geldim. Bu arada sizinle 2010 yılının kasım ayıydı galiba tam hatırlayamıyorum tarihi o zaman ilk defa görüşmüştük istanbula gelene kadar telefon görüşmelerimizi sürdürdük.Özellikle de 2011 yılının nisan-mayıs ayları gibi ilişki yaşama isteğimde ciddi düşüş oldu ki zaten nisandan sonra istanbula gelene kadar 2 ilişki yaşamıştım. Bu benim için neredeyse mucize gibiydi ve sadece telefonla görüşmelerimiz sonucu elde ettiğimiz mucize. Neyse hocam istanbula bir şekilde hem arkadaş ziyareti hem de asıl amacım olan sizinle görüşmek maksadıyla geldim. İlk seansta size kendimi anlattığımda o kadar farklı hissettim ki hayatımda ilk defa bir insana bu sırrımı açıklamış oluyordum aslında bir nevi yükümü paylaşmış oluyordum. O kadar rahatlaticiydi ki belki de bu yüzden etkisi uzun soluklu oldu inşallah. Sizinle görüştükten sonra malum arkadaşımın da bu durumda olduğunu öğrendim ve kendisiyle ve arkadaşıyla birlikte malum bar deneyimim oldu. O kadar yalan sahte ve aldatıcı geldi ki bana o gece anlatamam.. İnsanlar sanki zihinleri uyuşturulmuş gibilerdi. Tek yapabildiğim bir köşede sessizce oturmak olmuştu. İşte o an bir kere daha anlamıştım ki bu hayat tarzı ben değildim böylesi bir yaşam bana ait olamazdı. Bu gerçeği görmem açısından o bara gitmiş olmam bir bakıma iyi oldu bana.Bar deneyimimde özetle sahte hayatları uyuşturulmuş zihinleri ve aşk adı altında güç arayışları ve sığınmaları görmüş oldum.
2. Seansımızda kafamda bazı şeyler yerli yerine tam oturmasa da en azından yolumun artık doğru yol olduğunu anlamaya başlamıştım. Hatta o gün metrobüse bindiğimde ne kadar doğru bir iş yaptım dedim kendi kendime. Çünkü bana göre bu bir psikolojik rahatsızlıktı, sapkınlıktı ve de düzeltilmesi gerekiyordu ve bunun için uzun zamandan sonra bir şeyler yapmış olmak rahatlatmıştı beni. İstanbuldan ayrıldığım gün itibariyle bende artık bazı şeylerin değiştiğini hisseder oldum evet tuhaf ama 2 seansta (ki yeterli olmadığını biliyorum daha fazla görüşmek istiyorum sizinle) kendimde büyük değişiklikler hissettim. Bunun en belirginlerinden bir tanesi artık herhangi bir siteye girip de arayış içerisine girmiyorum. İstanbuldan sonra izmire gittim arkadaş ziyaretine. Güzel bir tatilin ardından tekrar adanaya döndüm. Döndüğüm günden sonrasını ilerleyen günlerde dile getireceğim hocam. Çünkü esas değişimler o zamandan sonra oldu. Şimdilik hoşçakalın iyi akşamlar...

33
sessiz_gemi 27.11.2013

Psikolog Hüseyin Kaçın ( 0 555 326 22 91 )

6 Aralık 2010
Hüseyin Kaçın: 35 yaşıma geldim ve benim uğrunda emek verdiğim erdemler ve deneyim uğruna hiçbir şey yapmamış insanların yüzüne bile bakmam. Sen de bir gün böyle düşünmeyi öğreneceksin.

27 Kasım 2013
sessiz_gemi: Böyle düşünüyorum artık. Son çalışma dönemlerimde öğle arası yemek sonrası terasta yürüyüş yaparken sağımda solumda gömlek kravat dolaşan çalışanlar, müdürler gözüme hep amaçsız, para ve statü öncelikli yaşayan, basit düşünen şeyler olarak gözüktü. Sebze gibiydiler. Göbeklerini büyütmüşler, kıçlarını yaymışlar bir patlıcan, bir domates, bir kabak gibi oturuyorlardı. Tükettikleri ömürlerinde zamanın hızlı mı yavaş mı aktığına karar verememiş, yıllarını ne için harcadığını bilmeyen, dışarıdan su gelirse içen, güneş gelirse bakan bir sebze gibi durağan bir ömür geçiriyorlar sanki. Zamanın olgunlaştırdığı armut gibiydiler.

Artık ben de bu adamların manasız fikirleri üzerine s..tir git diyebiliyorum.

34
sessiz_gemi 19.10.2013 01:07

Psikolog Hüseyin Kaçın ( 0 555 326 22 91 )


Hayatımı ikiye ayırmak gerekirse birçok insanla aynı yerden böleceği. Deneyimsiz zamanlar ve gözüm açıldıktan sonraki zamanlar diye ikiye ayırabilirim.

Bugün 28 yaşında olgun bir birey olarak geçmişimi değerlendirdiğimde ilk parçayı büyük bir bocalama dönemi görüyorum. Çoğu ağlamakla geçen çocukluk zamanlarımda atari denen eğlence aracıyla tanıştım. Ağlıyordum çünkü eminim aile içinde bir eksiklik gördüm, belli ki bazı ihtiyaçlarım giderilmedi, büyük erkek kardeşimle bitmek bilmez kavgalarımız oldu. İlgisizlik, sevgisizlik, iletişim zorluğu.. Hem de her bir çekirdek aile bireyimle ayrı anlaşmazlığımız oldu. Çocukken yaşadığım iletişim sorunlarını yetişkin dilindeki bir nevi anlaşmazlık olarak görüyorum ve çocukluk zamanlarımda bile yetişkin yetişkine iletişim tarzına ihtiyacım vardı. Ben atariyi oynayıp eğlenmekten ziyade aile içindeki sorunlardan kaçmak için kullandım.

Ergenlik zamanlarımda bilgisayarla tanıştım. Ergenliğin bocalama evresi bir yandan, anlaşamdığım babamla, iletişim kuramadığım annemle daha bir kalitesiz iletişim kumaya başladım. Abim keza, benim en önemli zorluklarımdan olacaktı hayatımda. Hayatım zor geçecekti, sinyaller kuvvetlendi. Henüz ben ne kendimi, ne insanları ne de dünyayı anlamlandırabilmiştim. Akranlarıma oranla bir şeyleri geriden takip ediyordum, ve bu eksiklik insanlarla ilgiliydi. Sosyal hayattaki iletişim zayıflığım yakınımdaki insanlara karşı vermem gereken kararların alınmasını oldukça geciktirecekti. İnsanlarla iletişim kuramamak beni bilgisayar bağımlılığına, bilgisayar bağımlılığı ise sosyal iletişimimin daha da zayıflamasına neden oldu. Kısır döngüye girmiştim ve ümitsizdim. Bilgisayarı mesleki kariyerimden çok iletişim sorunlarımdan kaçmak için kullanmaya başlamıştım.

Üniversite sınavında istediğim bölümü kazandım. Dört sene bilgisayar mühendisliği okuyacaktım. Abimle aynı evde, okuluma yürüme mesafesinde kalacaktım ve büyük ümitler besledim bu dört sene ile ilgili. Ne de olsa üniversite yılları hayatın en güzel yılları olmalıydı. Ancak yanlış bir tercihle başlamıştım üniversite hayatına. Babamın parası boşa gitmesin, ben de dayalı döşeli evde yaşayayım diye abimin okuduğu üniversiteyi tercih etmiştim. Aynı evde bedavaya yaşayabilirdim. Bu planda ?herkes mutlu? olacaktı. ?Herkes için kazançlı? bir seçim olacaktı. Ama hayatımda görmem gereken büyük bir engeli o yaşta göremedim. Ailem benim eğitimim ve konforum en iyisini düşünüyordu ancak hayat enerjimi ve bireysel başarımı bariz bir şekilde yokuşa sürüyordu. Karnımın doymasından ve sıcak bir evde yaşamamın ötesinde ?ihtiyaç?larım vardı. Bazıları için kulağa lüks gelebilir ama ben ?kendi hayatımı yaşama? gibi ihtiyaçlarım karşılanmazsa sanki aç acına kalmış gibi sıkıntı yaşıyordum. Bu kötü durumdan kurtulmak için ihtiyacım olan özgüvenimi inşa etmemiştim, ben bile bunun eksikliğini ve uzaklaşmam gerektiğinin zaruriyetini farkedememiştim.

18 yaşıma bastığım andan itibaren yapmam gereken tercih evden alabildiğine uzaklaşmak, kendi paramı kendim kazanmak olmalıydı.  Sabahlara kadar bilgisayar oyunu oynamak yerine bir firmada çalışıp harçlığımı çıkarmalı, erkenden hayata atılmalı, birey olmalıydım. Dört sene boyunca boşuna geçmiş bir gençliğim olmazdı böylece.

İstanbul?da olan Hüseyin Kaçın ile bu safhada tanıştık. Ben İzmir?deydim. İletişimimiz haftada bir ya da ayda bir telefon görüşmelerimizle başladı.  Bitmek bilmez aile içi buhranlarıma çözümler aramaya başladık. Bir miktar ilerleme kaydettik..

Üniversite sonrasında yurtdışına çıkma fikri oluştu kafamda. İyi bir şirkette maaşlı staj yapacaktım. Kendi çabalarım ile ülkemden çok uzakta,  Japonya?da kendi çalışma alanımda bir iş pozisyonuna kabul edildim. Tereddüt etmeden pılımı pırtımı toplayıp yolculuğa çıktım. Bu yolculuğun, bu çalışma döneminin benim buhranlarımın çözümü olacağını sezmiştim. Bir sene boyunca yalnız yaşadım ve kendi yönettiğim bir hayatın kaliteli olduğunu gördüm. Kendi tercihlerimin, başarılarım meyvelerini yerken kendi yaptığım hatalar kulağıma küpe oluyordu. Gülerken hep huzurluydum. Ağlarken ise yaşadığımı hissediyordum. Rahat rahat ağlayabilmek benim için gülmek gibi bir şeydi. Hüseyin Kaçın ile periyodik olarak konuştuk. Japonya?da yaşadığım sene anladım ki hayatımda istersem bir şeyler tam istediğim gibi gidebilir. Ama nasıl yapacağımı çözemedim.

Bir sene sonra Türkiye?deydim. Askerliğimi yaptım. Etrafımda olup bitenleri askerliğim süresince telefonda değerlendirdik.

Askerden sonra bir iş bulmaya gelmişti sıra. Trafik ve nüfus yoğunluğu sebebiyle İstanbul?da çalışmak istemiyordum. Ancak sadece Hüseyin Kaçın?a yakın olmak için geldim. Hayatta beni heyecanlandıran amaçlarıma ulaşmak için sabırsızlanıyordum. Bunun yanında çözmem gereken temel sorunlarım vardı ve bunun en hızlı çözümü İstanbul?da olacaktı. Sezgilerim beni yanıltmadı. Burada yalnız başıma kaldığım evimde çoğu zaman kendi kendime, zaman zaman Hüseyin Kaçın ile konuştum. Daha önemlisi hayatımı dolu dolu yaşadım. Ne öğrendiysem yaşamak için öğreniyorum ve yaşadıkça da ihtiyacım olan bilgiye ulaşıyordum. Yıllar sonra, iyiye giden bir döngüye girmiştim ve kendi kendini ateşleyip beni yukarı taşıyan bir kişilik oluşturmaya başlamıştım. Kendi seçimlerimle inşa ettiğim karakterim eski benden epey uzaklaşmıştı. Şimdi yumurtadan çıkmış ve vücut bulmuş ben var.

İstanbul?a taşınmamdan bu yana 3 sene geçti. Yine bir büyük seçim yapmanın arifesindeyim. Kendime güvenim ise hiç olmadığı kadar tam. İstanbul?daki senelerim Hüseyin Kaçın ile en sık iletişim kurduğumuz yıllardı ve kendi kişiliğimi inşa ederken dışarıdan bir göz, profesyonel bir analizcinin yol göstericiliğine ihtiyaç duydum. Dur durak bilmeden çalışma ve sürekli dahili ve harici sorunlarımın üzerine giderek bir-iki sene içinde arzuladığım özgüvene sahip oldum. İnsan ilişkilerim düzeldi. Ailemle aram düzeldi. İş arkadaşlarımla aram düzeldi. Karşı cinsle ilişkilerim düzeldi. İşimde daha başarılıyım ve hayattan ne istediğimi daha iyi biliyorum. En güzeli de bu artı değişimlerin hepsi severek, içimden gelerek, kararlı seçimlerimin sonunda gerçekleşiyor. Sağlam bir altyapı kurmanın, hayattaki temel soruların cevaplarını bulmuş olmanın sefasını sürmeye başladım. En zor kısım kendimle ilgili sorunların, başka bir deyişle kendimden kaynaklanan sorunların sorgulanmasııydı. Kendi seçimlerimin, kendi inandıklarımın irdelenmesi, kendi tavırlarımın gözden geçirilmesi benim için zor ve çileli olsa da süreçten hep zevk aldım. Deneyimli bir göz tarafından izlenmenin ve aydınlatılmanın rahatlığı, çalışmaların her adımda sonuç vermesi rahatlama sağladı. Sonu da güzel bir yere varacak biliyordum.

Şimdi, kendime güvenimin hiç olmadığı kadar olduğu bu noktaya, olmak istediğim bene ulaştım. Her şeyi yapabilirmişim gibi geliyor..

sessiz_gemi 19.10.2013 01:07

35
Hemen her gün eşcinsellik üzerine bir tartışma programının ya da dosyasının yer aldığı Türk
medyasında, son dönemin en dikkati çekici isimlerinden birisi de kuşkusuz Milli Görüş kö-
kenli Psikolog Hüseyin Kaçın oldu. “Eşcinselleri tedavi eden terapist” olarak tanınan Kaçın,
bu kavramı daha çok tedavi edilmesi şart olan bir rahatsızlık olarak tanımlarken, dindar kesimin konuyu dini referanslarla ele almaya çalışmasına karşı da sert bir çıkışta bulundu. Ka-
çın, “Eşcinsel bireylerin iyileşme sürecinde konuya dini açıdan yaklaşmaları istenmez. Çünkü
eşcinsel eğilimleri olan kişiler bu olaya Lut kavmi, haram, cehennemde yanmak düşünceleri
ile yaklaşırlarsa, bu düşünceler sadece eşcinselleşme sürecini hızlandırır ve kalıcı hale getirir” diyerek, muhafazakar kesime bir anlamda “Burası sizin alanınız değil, uzak durun” mesajı
verdi.
Türk medyasındaki eşcinsellik tartışmalarında öne çıkan bu isimlerden Ali Rıza Demircan,
Hilal Kaplan ve Hüseyin Kaçın, İstanbul’da Hakan Kuyucu’nun sorularını yanıtladı.

-------

Hüseyin Kaçın:  “Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersiz”

Siz bir psikolog olarak eşcinselliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
 Eşcinsel  kimliğin oluşumu, kişinin kendisi ile ilgili olarak ödipal dönemde yaptığı bir tanımdır. Bu tanıma göre çocuk, gelecekte dürtülerini kendi cinsi ile yaşamaya karar vermiştir. Dürtüleri kendi cinsine yöneldiği için onlara aşık olmakta ve cinsel sevgiyi kendi cinsiyetinden kişiler ile yaşamaktadır.
Erkek çocuk annesinin oluşturduğu çekimden dürtüleri babasına veya sorun babanın eksikliğinden kaynaklanıyorsa, kendi cinsine yönelterek kurtulmayı seçer. Kadın eşcinselliğinde babanın kız çocuk için yeterince çekim oluşturamadığına ve kız çocuğunun dürtülerinin babaya yönelemediğini, annede kaldığını görürüz.

Yani eşcinselliği ailesel bir sorundan kaynaklanan ve tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık olarak görüyorsunuz?
Evet. Bakın, şöyle açıklayayım: Çocuk için anne sevgi, baba ise güven kaynağıdır. Anne ve babanın kişilik yapısı psikolojik açıdan sağlıklı ise çocuğun psikolojik yapısında  ona göre olumlu gelişim gözlemlenecektir. Eğer ki anne ve baba duygu ve düşüncelerinde çatışmaları olan bireyler ise çocuğunpsikolojik gelişiminde aksamalar ortaya çıkmakta ve çatışmalı bir süreç başlamaktadır. Anne ve babasından sevgi ve güven duygusu alamayan çocuklar,  bilinçaltı cinsel dürtülerinde anne ya da babasına karşı cinsel imgeler taşımaktadırlar. Psikoterapi süreçlerinin ilerleyen aşamalarındaki eşcinsel bireylerin yüzleşmelerinde, terapi aynasında görünen, uzak, ilgisiz yada  tersi aşırı korumacı ebeveynlerin çocuk için gerekli duygusal ihtiyaçları karşılayamadıkları gözlemlenmektedir. Suçluluk duyguları ve kaygılarla hayata tutunmaya çalışan çocuk, kendi içinde kendisi ilesavaşmaktadır. Çocuklukta barışı olmayan bu savaşı gençlik çağına kadar çocuk hep kaybetmektedir.  Ergenlik döneminde içine girilen cinsel kimlik kazanma sürecinde kendisi ile çatışması yoğun olarak süren eşcinsel bireyler,  başka erkekleri kendilerinden daha güçlü görerek onlara duygusalyatırımlar ve aktarımlar geliştirmektedirler. Çocukken karşılanmayan duygusal ihtiyaçlar,  bedensel tatmin arayışlarına yönelmektedir. Kendisinin güçsüz ruhunu;  güçlü sandığı kendi cinsinde aramaktadır. Güçsüz bir erkek olarak güçlü sandığı erkeklere olan duygusal aktarımları belli bir aşamadan sonra erotikleşmektedir.
Hiç tedavi ettiğiniz ve heteroseksüele dönüştürdüğünüz bir eşcinsel oldu mu?
Evet, oldu. Kişinin durumuna göre, 3 ay ve daha fazla terapiler sonunda eşcinsel yaşamı tamamen bırakan danışanlarımız var.
Eşcinsellik kimine göre İslam’da yasak, azınlıkta kalan bir gruba göreyse değil. Kimine göreyse, tıpkı alkol kullanmak, yalan söylemek gibi bir günah ve kişinin kendisini bağlar. Sizce hangisi doğru?
 Eşcinsel terapi sürecinde  konuya, dini bir bakış açısı sunulmaz. Ancak psikolojik gelişim süreçleri açısından iyileşme arayışında bulunan kişiyeyaklaşılır. Dini kavramlar bu süreçte irdelenmez. Eşcinsel bireylerin iyileşme sürecinde konuya dini açıdan yaklaşmaları istenmez, çünkü eşcinsel eğilimleri olan kişiler, bu olaya  Lut kavmi, haram, cehennemde yanmak  düşünceleri ile yaklaşırlarsa, bu düşünceler sadece eşcinselleşme sürecini hızlandırır ve kalıcı hale getirir.  Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir. Ayrıca bu kişiler, eşcinselliğe çözüm getirmek yerine tam tersine ‘dindar eşcinseller’ kavramını kabullendirmektedir. Eşcinsel yönelimi olan kişiye sabır telkininde bulunmak ve bu duyguların varsa ‘Günaha girmeden hayatını sürdür, kadına ilgin yoksa evlenmeden sabret, cennette karşılığını alacaksın’ gibi tavsiyelerde bulunmak, ‘dindar eşcinseller’ kavramını pekiştirmektedir. Dini bakış açısı sadece eşcinsel gelişim sürecinde koruyucu bir etki yaratabilir fakat asla iyileştirici bir sürece yönlendirmez. Eşcinsel eğilimleri ya da yaşamı olan birey bu durumdan rahatsızlık duyuyorsa çözüm
eşcinsel tedavi  konusunda deneyimli bir psikologla terapi görüşmesine başlamasıdır.



http://www.iot.nl/sozhakki/sozhakki132.pdf dergiyi okumak için tıklayınız


Stichting Inspraakorgaan Turken in Nederland (IOT)
Maliebaan 13
3581 CB Utrecht
Tel: 030-2343625
Fax: 030-6700517
E-mail: info@iot.nl

36
Ertuğrul TÜLPAR / merhaba
« : 31 Mart 2013, 01:17:50 ös »
Merhabalar;
Ben Ertuğrul TULPAR,
www.huseyinkacin.com isimli psikoloji ağırlıklı sitede her hafta yazılarım yayınlanacak
İlk yazımı sizlerle paylaşıyorum.
Yorumlarınızı okumak beni memnun ediyor
İlginiz için teşekkür ederim

Kadir Ertuğrul TULPAR
ketulpar@gmail.com

37
Canım biricik eşim,

Şimdi bu mektup nereden çıktı diyeceksin ama hakikaten bunları yüzüne söyleyemezdim ve yazacaklarım gibi anlatamazdım kendimi. Ne olur beni anlamaya çalış yaklaşık olarak 13 yıldır beraberiz çocukluk aşkıysı bizimkisi ama benim bir de iç dünyamı bir görsen nasıldı bir örümcek ağı gibi karmaşık evet hiç abartmıyorum bu kadar karışık ne diyeceksin yaklaşık olarak 15 yıldır eşcinsellikle baş etmeye çalışıyorum evet şimdi düşüp bayıldın belki ama gerçek bu şekilde ama inan bunu kesinlikle kabullenmedim hiç bir zaman hep bir kurtuluş aradım şimdi diyeceksin niye evlendin benimle o zaman diye evet belki de haklısın ama sen benim için bir kurtuluştun nitekim de öyle oldun. Hep kendi kendime dedim evlenince böyle bir sapkınlık geçer diye ama malesef geçmedi daha da karardı içim çünkü sana haksızlık yaptığım düşüncesi de eklenince derdime hepten çıkmaza giriyordum çocuğumuz olduğunda geçer dedim bu sefer daha da arttı sıkıntım hani çok sinirliyim ya ben işte bütün sinirim bundan belki de bu sinirle kırıyorum da sizleri ama hakikaten çok zorluklarla baş ediyorum umarım anlarsın deva aramaya hep devam ettim bir gün internette araştırma yaparken bunun hastalık olduğunu yazan bir psikoloğun yazısına takılıp randevu aldım ama çok azdı bunu savunan kişiler sadece benim bulabildiğim 3 kişi. Şu anda 8 terapiyi de geride bıraktım çok şükür iyi gidiyor hatta psikoloğum benim çok hızlı değişim geçirdiğimi söylüyor bunu ilk önce kendim için yapıyorum ve dolayısı ile sen ve çocuğumuz için de yapmış oluyorum evet oraya giderken işe ve ya arkadaşa gidiyorum diye söylüyorum sana ama hakikaten bir pembe yalan bu. Evet şimdi bütün her şeyimi öğrendin ben bunlarla boğuşurken belki ihmal ettim seni ama kendimi sadece çare aramaya adamıştım ama şimdilerde sen de görüyorsun değişimleri hatta o kitabı alma sebebim şimdi diyeceksin sen kurtulmak için ama hem öyle hem de çocuğumuz için. Ve sen sabırlı kadın en çok sabrına hayranım senin hakikaten ben bile sabredemezdim belki ama sen  başardın sabrettin ve kazandın şimdi bende kazanıp senle olacağım Allah'ın izniyle ömür boyu seni çok ama çok seven kocan beni anlaman dileği ile...

Benim biricik oğlum,

sana bu mektubu babanın hepimiz için büyük bir savaşta olduğunu bilmen için yazıyorum kiminle mi savaş kendimle sana ve annene daha iyi yaşam sunabilmek için maddi olarak değil manevi olarak tabi bunları anlaman için dah...a çok zaman var belki de savaşım bitmiş olacak beni anladığında ama sana söz veriyorum ki benim hasret kaldığım hiç bir şeye sen hasret kalmayacaksın aramızda bir uçurum olmayacak her şeyini bana rahatlıkla anlatabilirsin ve bu konuda hiç çekinme rahat bir şekilde gel yanıma. Beni anlaman dileği ile.
Bu dünyada görebileceğim en büyük aşkım canım oğlum...

14 Şubat 2010

utti341@hotmail.com

38
Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91
www.huseyinkacin.com

27 Mart 2011 Pazar akşamı TV5 Ana Haber Bültenindeki söyleşide
"eşcinsellik hakkında"
gündemdeki eşcinsel parti adaylarının varlığını konu alarak konuşma yaptı.

http://www.youtube.com/watch?v=u1iMl9dDm-o&feature=related  tıklayınız


http://www.youtube.com/watch?v=tYzUWd-BFag&feature=related tıklayınız


26/12/2011 tarihli Radikal Gazetesinde sitemiz ve eşcinsel terapiler hakkında
yayınlanan makaleye ulaşmak için tıklayınız

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073587&Yazar=PINAR_OGUNC&Date=26.12.2011&CategoryID=97#

39
   slm

   slmnasılsınız

   İyim

   hatta çok iyi hissediom kendimi siz nasılsınız?

 


   tşk her zamanki gibi kitap mı değiştirdi?

   evettereapiye başladım
   eşcinsel terapisi görüorum2. haftam oldu


   terapistiniz kitap mı?

   yokpsikolog hüseyin kaçın
   istanbul da da var eşcinsel terapisi eğitimi almış psikologlar


   bunu yapan psikolog mu varmış?

   evt psikolog hüseyin kaçın
   ne güzel

   dalga geçer gibi bi hava sezdım

   Yoooo

   hmm oke

   neden dalga geçeyim?

   yani şimdi genel bi eğilim var psikoloji dünyasında eşcinselliğe bulaşmamak uzak durmak kendi tercihi demek gibi


   evet doğru

   bi de eşcinsel cemaatlerin baskıları var özgürlük vs gibi
   ve aslında benim gibi bi sürü insan var eşcinsellikden rahatsız olan
   yaşadıklarından uzaklaşmak isteyen eşcinsel olarak devam etmek istemeyenlerde var


   biliyorum zaman zaman aynen sizin yaşadıklarınızı yaşayaanlarla karşılaşıyorum

   gerçekten çok zor ve acı vericiilk başta ben de şüpheyle baktım buna
   uzun zamandır kafamda vardıbelki 1 yıldır bu tür terapi alam fikri vardı
   eşcinsel sitelerinde birilerini ararken psikolog www.huseyinkacin.com / www.escinselterapi.net sitesitanıtımıyla karşılaştım
   ve olaya girdim işteVe siz haklıymışsınız
   Babam ve annem konusunda
   bana bugün dedi ki onarım terapisti: sen o evde yaşadığın müddetçe dengen bozulur
   madem babandan bu kadar rahatsızsın ne diye hala onla yaşiosun dedi


   katılıyorum ben de aynı şeyi söylemiştim

   evt zaten bi anda sen aklıma geldin

   öle işte öle zannediorum ki bu iş hayatımdan çıkıcak
   umarım
   bugün sandığımdan daha kolay olacağını fark ettim
   çünkü mekanizmayı çözüyorum beni böyle bir hayata sürükleyen mekanizmayı
   neden eşcinsel olduğum konusunda belli belirsiz kanaat oluşmaya başladı - 2. seansatn sonrazihnimde
   yanibi tarafta annem
   galiba ona karşı cinsel eğilimim var. öle hissetmeye başladımve bu beni rahatsız edior.
   o yüzden de kadınlardan tamammen uzaklaşıyorum sebeplerden biri bu
   bi taarfdan babamadam kontrol manyağı
   her şeyi kontrol ediyorüstümde bir baskı oluşturuyor
   yani bunları çocukluğum için sölüyorumçocukkekn daha büyük bir baskıkontrolobsessis davranışlar
   obsessif
   ve resmen beni kullanıyor aslındave ben de şimdi gidip
   beni maddi manevi kullanıcak erkekleri tercih edioyorum yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibi
   yani şu an 2 seans oldukaafmdan geçen tahminler bunlar


   bence çok mantıklı tahminle de yinede sormak istediğim bir şey var


   evt dinliorum

   baba sizi kullanıyor doğru mu?

   yaw kullanmaktan kasıt çocukluğumu düşünüorum dahep onun istekleri vardı
   bunu anladım
   her şey onun istediği gibi olucak
   biliyorum
   mükememlik meselakimsek arşı ne için mükkemmel olmalıyım ki
   bunlar hep babamın istekleriydi


   babanın istekleri canınızı yeterince sıkmıştır?

   hem de nasıl
   ve adamı hiç bir zaman memnun edemedim bilio musun?hep bir şeyler de kusur vardı ve bunu başıma kakıyordu
   o zaman benzer isteklerde bulunan etraftaki eçcinsellere yönelmek niye?
   anlatabildimmi bilmiyorum


   anladımhem de gayet iyi anladım

   baba bağımlılığı galiba
   baba can sıkıyor bu adamlarda (tuhaf arkadaşlar) da can sıkıyor
   can sıkıcı şeylere neden yöneliyoruz?
   babadan uzaklaşmaya çalışırken farkında olmdan ona benzer adamlara yaklaşmışım belkide
   bazı şeyler kafamda yeni yeni şekillenior
   yada zaten herkes tuhaf gibi bir sonuç çıkarmak istediniz
   olabilir


   seanslarımızda tuhaf kelimesini çok sık kullanırdınız ve bu kelimeyi kullanırken çok gülerdiniz

   Ermeni V...., Sony Eriksoncu G......., Uyuşturucu satıcısı B......
   vs.vs
   yaw bunlar son 4-5 yıl benim hayatımdaki vampirler aslında 
   öle mi yapardım   tuhaf kelimesini kullanırken gülerdim, ööle mi?cidden farkında değildim?
   eveeet
   yazarken bile güldüğüme göre demekki gülüorum tuhaf   derken
 

   evet aynen

   sen aslında öleyse ben bu kelimeyi sık kullaniorum diye sen de bana kullanıp duruyordunööle miiçimden diodum,........... bey sürekli "Tuhaf" dior

40
eşcinsel terapi

hüseyin bey merhaba..kardeşimin eşcinsel olduğunu öğrendim ve uzman yardımı almak istediğini söyledi bana. araştırmalarım sonucu internette sizin sayfanıza rastladım ve oldukça başarılı terapilerinizin olduğunu gördüm.yorumlardan inanılmaz etkilendim.telefonunuzu aradım fakat size ulaşamadım..size ulaşabileceğim başka bir numaranız varsa lütfen bana bildirin
kardeşimin piskolojisi çok bozuk lütfen yardımcı olun

41
yardim edin

mrb hocam yas 22 ben galiba geyim ama kesin bilmiyorum allahim bundan ne kadar cok utandigimi allah biliyor bu durmdan kurtulmak istiyorum artik insanlarin yuzune bile bakamiyorum ailemde bilmiyor tabi bilseler zaten ben yasayamam zaten simdide yasamak denilmez ama budan kurtulacagima umudum var hic ama hic istemiyorum erkeklere bakmak sonradan cok pisman oluyorum hocam ne olur bana yardim edin her gun her an dua ediyorum allahim beni kurdar bu isgenceden ne olur yalvariyorum yardim edin bana tsk

42
ben m....... da yaşıyorum. 18 yaşındayım. sitenizde bikaç şey okudum ve etkilendim açıkçası. benim manisada gittiğim psikolog eşcinselliğin geçmeyeceğini ömrümün sonuna kadar bu durumla yaşayacağımı söyledi. fakat sitenizden anladığım kadarıyla bu durumdan kurtulmak mümkün. sizden tek ricam banada bir yol gösterin. bu durum içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. acilen kurtulmak istiyorum. yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

43
Hüseyin bey merabalar...ben ................. stajyer doktorum...size internette rastladım.sizden çok övgüyle bahsedildiğini gördüm ve durumumla ilgili size de danışmak istedim.hüseyin bey ben erkeklere ilgi duyduğumu özellikle erkek bedenine karşı cinsel olarak bi şeyler hissettiğimi ve bu yüzden eşcinsel olduğumu düşünüyorum...bunları yazmak benim için çok zor...bu durum uzun bi süredir var ve artık kurtulmak için elimden geleni yapmak istiyorum...ben inançlı bir insanım ve insan inanırsa her şeyi yapar bunu biliyorum...ancak şu ana kadar başvurduğum birkaç merkez benden büyük meblalarda para talep ettiler.evet doktor olucam ama şu an doktor deilim ve ailemi milyarlarca tl.lik yükün altına sokamam zaten öyle bir durumumuz da yok.istanbula gelmek ve sizinle görüşmek isterdim ancak bu da mümkün deil.benim bu durumumdan kurtulmam için bana ne önerebilirsiniz?kitap,dvd,vcd her şey olur.tıp okuyan bir insan olarak evde kendi kendime yapabileceğim uygulayabileceğim yöntemler vardır diye düşünüyorum.lütfen bu eşcinsel duygularımdan kurtulmama yardım edin.ileride sağlıklı mutlu yuvasını kurmuş ve insanlara faydalı bir doktor olmak istiyorum.her türlü yardımlarınızı bekliyorum.

 

Saygılarımla...

44
Merhaba hocam,
Ben E.....'den 15 yaşında bir lezbiyenim.
En yakın arkadaşıma ilgi duyuyorum, aşık oldum desem daha doğru olur.
Daha önceden de ilgi duyduğum birkaç arkadaşım oldu ama hiçbirisine karşı duygularımı bu kadar şiddetli yaşadığımı hatırlamıyorum hatta o zamanlar eşcinsel olduğumu bile kabul etmediğim için daha mutlu görünüyordum.
Yaklaşık 11 aydan beri en yakın arkadaşıma ilgi duyuyorum.
O beni yakın bir dostu olarak görüyor bense ona karşı tuhaf şeyler hissediyorum onu görünce midem yerinden fırlayıvercekmiş gibi oluyor içimde bir boşluk oluşuyor.
2 buçuk ay önce arkadaşıma bundan bahsettim, çünkü artık çok mutsuzdum ve sürekli sorup duruyordu neler olduğunu.
Ona anlattığım ilk zamanlarda bana çok destek oldu,
Ama sonradan çok fazla kavga etmeye başladık,
Çünkü ben onu çok kıskanıyordum ve sadece ona karşı çok alıngan ve kırılganım.
Bu sene 1 yıl yurtdışına gidiyor, gidene kadar bu konuyu açma dedi.
Ama bir türlü başaramıyordum hep bir şeyler oluyordu ve sadece o bildiği için sadece onunla konuşabiliyordum.
Zamanla uzaklaştı benden, artık hiç konuşmaz oldu.
Sonra bir gün dayanamadım ilaç içtim ona da mesaj gönderdim belki üzülür diye,
"Madem intihar kalkıştın niye mesaj gönderiyosun, rahatsız etmesene insanları, vicdan azabı çekceğimi mi düşündün hiç üzülmedim"dedi.
"Sana iyi davrandım, yanlış anladın, hoşlandın. Kız kızdan hoşlanır mı, böyle saçmalık olur mu beni unut, başkasını dene ama beni unut, yoksa arkadaşlığımızı bitirmek zorunda kalırım" dedi.
Eskisi gibi yakın olması için "Seni sevmiyorum bi erkekten hoşlanıyorum, onu tanıyınca anladım seni sevmediğimi" dedim ama aslında hala onu çok seviyorum çıkmıyor aklımdan.
Çok üzgün olduğum halde onla birlikteyken gülmek zorundayım.
Bahsettiğim erkekten hoşlanmaya çalıştım, kendimi zorladım ama olmadı, sinemaya gittik çok yapış yapış davrandı nefret ettim, iğrendim ondan,
Şimdi bu durumdan kurtulmak istiyorum, aileme anlatamam, yakın arkadaşlarımdan birkaçına daha söyledim ama biri inanmıyor, diğeri ise kalbimi çok kırdı, herkesin benim sorunlarımla ilgilenmesini istiyormuşum öyle söyledi, ben de artık hiç kimseye hiçbir şey anlatmıyorum,
internette araştırmalar yapıyorum, bunun çok günah olduğu yazıyor,
ben düzelmek istiyorum, çok yalnızım ve o kadar çaresizim ki,, hiç kimse anlayamaz çektiğim acıyı, çok acı çekiyorum,
Lütfen bana yardım edin, düzelmek istiyorum..
Saygılar ...

45
Hocam ben hemcinslerimdem hoşlanıyorum. Nasıl söylerim bilemiyorum.  Çok kurtulmak istiyorum bu sapkınlıktan ama olmuyor.  Kızlara karşı cinsel ilgi duymuyorum bilmiorum neden ama hiç kız düşününce ereksiyon olamadım bu nedenle bi kızlada bişey yaşayamıyorum. Annem Babam hem yaşlı hem dindar, ben en küçük çocuğum ve bu durumu paylaşabileceğim bir kimsem de yok?

Baba olmak normal olmak istiyorum ama kızlarla konuşurken o kadar çekiniyorumki birde tahrik olamam intihar etmek istiyorum günah olduğunu bilmesem bir dakka daha durmam ederdim.  Şimdi bir kızla görüştürcekler beni çok korkuyorum hareketlerimden tavırlarımdan birşey anlar die, ileri gitse durum hiç bir şekilde tatmin edemeyeceğim siz tedavisi olduğunu söylüyorsun, bana yalvarırım benim gibi olupda tedavi olup değişenler olduğunu söyleyin!!! Yalvararım.....

Ben mümkünse ağustosun 1.den itibaren sonra terapiye gelmek istiyorum ama ne olur dürüst olun bana normal olup evlenebileceğimi söyleyin, herşey cinsellik değil farkındayım ama eşimi tatmin de etmek istiyorum ne olur bana karşı dürüst olsun..

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 8