Gönderen Konu: Benliğin Çıkar Çatışması  (Okunma sayısı 7153 defa)

gagu

  • Newbie
  • *
  • İleti: 1
    • Profili Görüntüle
Benliğin Çıkar Çatışması
« : 19 Mart 2009, 08:46:28 ös »

Soru: İnsanların yaptıkları ve kendi çıkarlarının söz konusu olmadığı bir şey var mıdır?
Cevap: Evet.

İnsanoğlu hayatı boyunca yaptığı hemen hemen her şeyde kendi çıkarını gözetir, üstelik bazen bunu bilinçli olarak da yapmaz. Daha açmak gerekirse, bir insan bir başkasına neden yardım eder? Sevap kazanmak için, veya vicdanını rahatlatmak için. Ya da başka her hangi bir çıkarı olduğu için. Sevap kazanmak için yardım eden kişi cennete gitmek için yapar bunu.

İnsan bazen kendisi için son derece önemli olan bazı şeylerden fedakarlık edebilir, ancak bunu yapmasındaki temel neden daha büyük bir çıkarının olmasıdır.

Sevgide de aynı durum söz konusudur. İnsan başkalarını sever çünkü bundan kendisi de mutlu olur. Bir başka insana aşık olmanın temelinde de çıkar ilişkisi yatar. Aşık olmak kişiye kendisini mutlu hissettirir. Gel gelelim ki eğer aşk, ya da sevgi karşılık bulamazsa işte o zaman iş ters teper, ancak bu temeldeki çıkar ilişkisini değiştirmez. Kişinin bir başkasına aşık olma nedeninde her zaman kendi çıkarı söz konusudur, ancak karşı taraf bu aşka yine kendi çıkarına söz konusuysa karşılık verecektir, eğer karşı tarafın çıkarı söz konusu değilse bu kez aşk karşılıksız kalır. Çünkü aşık olan insan mutlu olmak ister.

İşte can alıcı soru burada gelir, peki aşkı karşılıksız olan ve umudu bulunmayan kişi aşkını neden sürdürür? Bunda bir çıkar söz konusu değildir, çünkü aşkı karşılıksız olan kişi kendisini mutsuz hissetmektedir. Mutsuz olduğu halde neden aşkına son vermez, ya da veremez? Burada can alıcı nokta insanın sevilmediğini bile bile aşkını sürdürmesi ve bunun da kendi çıkarı için olmadığı değildir. Aslında karşılıksız da olsa insanın aşkını sürdürmesindeki temel neden bundan da haz duyabilmesi ve az da olsa bir umudunun olmasıdır. Aşık olduğu kişi onun için o kadar önemlidir ki, aşkının karşılık görmesi durumunda duyacağı hazzın büyüklüğü ve var olan umudu insanların aşklarını sürdürmelerine neden olur. Eğer aşkları karşılık bulursa da bir süre sonra aşktan duyulan haz azalacağından aşk yok olur gider.

Esas nokta ise insanın kendi çıkarı söz konusu olmadığı halde yaptığı şeyin üzülmek oluşudur. Üzülmenin insana bir faydası yoktur. Aksine insan için olumsuzluk teşkil eder, ancak insan yine de pek çok şeye üzülür, kendine başkalarına vb. Benim düşüncem insanın kendi çıkarı için yapmadığı tek şeyin üzülmek olduğu yönünde.

Ancak bu konuda farklı bir görüş de söz konusu. Bu görüşe göre insan aslında başkalarına değil, başkalarının durumları üzerinden kendinin de aynı durumda olduğunu hayal ederek kendi kendine üzülür, yani yine bir haz durumu söz konusudur. Ancak ben bu görüşe katılmıyorum.

Dediğim gibi benim düşüncem insanın kendi çıkarı için yapmadığı tek şeyin üzülmek olduğu yönünde.

Not: Çok materyalist bir düşünce gibi gelebilir, ancak üzerinde düşünüldüğünde gerçekliği anlaşılacaktır. Düşüncenin materyalist olmadığının kanıtı üzüntü temeline dayanmasıdır.

Not 2: http://www.kerimsel.com sitesinden alıntıdır.
« Son Düzenleme: 19 Mart 2009, 08:50:22 ös Gönderen: gagu »