Son İletiler

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10
79
3 Mart 2024
Sabah uyanır uyanmaz aklımda dünkü görüşme vardı kendimi hala buruk hissediyordum. Saat Sabah dokuza gelirken çantamdaki Misolü kullanma kararı aldım. İlk dozu aldım. Bir iki saat içinde etkisini göstermeye başladı. Midem bulandı, başım döndü ve çok kötü bir ishal oldu. O kadar sıvı kaybettim ki tansiyonum düştü sanırım. Gün içinde 2 kere tek idrara çıktım. Acile gitmek ile gitmemek arasında kalmıştım. Evde biraz sıvı takviyesi, tuz ve şeker yüklendim. Bir tık daha enerjim yerine geldi. Bulantım yerini her an aktif olacakmış gibi duran kusma refleksine bıraktı. Onun dışında, herhalde en doğru tabiriyle SERSEMLEDİM. İç sesim vardı ama düşüncelerimi anlayamıyordum. Sadece iç sesimi duyuyordum ve sürekli demin ne düşündüğümü unutup "ben ne düşünüyordum" diye düşünüyordum. Bunu OKB(obsesif kompulsif bozukluk) için kullanmaya başlamıştım. OKB'de genelde düşünceler çember gibi dönüp dolaşır. İlacı aldıktan sonra düşüncelerim düz bir çizgi gibi bir hal aldı ve çizginin üstünden geçer geçmez çizgi siliniyor gibi. Yani en azından önemsiz düşünceler için ne düşündüğümü hatırlamıyorum. Biraz da açıkçası gerçeklikten kopmuş gibi hissediyordum. Zone out. Yine gün boyu durgun ve sersemlemiş bir şekilde devam ettim.
4 Mart 2024
Misolün 2. Dozunu aldım sabah. Bu sefer ilk günkü gibi yan etki yapmadı. Yine gün boyu ne düşündüğümü bilmeyerek geçirdim. Normalde OKB beynim bir dusunceyi hatırlamakta hiç zorlanmaz. ilacın ikinci günü olmasına rağmen ne düşündüğümü hatırlamak için çaba sarf ediyordum. Düşünceler direkt akmıyor. En kötüsü de ilaçtan sonra depresif bir ruh haline girdim ve intiharı düşündüm. Sanırım ilk 2 3 hafta böyle devam edecek. Kullanma talimatında öyle yazıyor. Bir kaç gündür pek fazla bir şey olmadı. Düşüncelerimi de takip edemiyorum zaten.
Bir hafta oldu ilacı kullanalı, ek bilgiler: gerçekten depresyona girdim, hiç keyfim yok. Hiçbir şeye enerjim yok, isteğim yok, çok fazla intihar dürtüsü geliyor. Muhtemelen ekstra yalnız kaldığım, sınav stresinin olduğu bu dönemde ilaca başlayınca ilacın da belki etkisiyle depresyona girmek ve intihara meyillenmek kolaylaştı. Düşüncelerimi hatirlayamıyorum demiştim ilk günler. O sersemlik hali geçti. Yine düşüncelerim dönüp duruyor. İlaç henüz etki etmedi sanırım. İlk gün belki o da bir yan etkiydi. İlacın belki dozu da yeterli değildir. Gerçi daha fazla arttırmam muhtemelen. Bu dozla bı kaç kutu bitirince bakalım nasıl olacak. Yazılardan vs anlaşılır muhtemelen etkisi. Uzun lafın kısası ilaç henüz OKB açısından artı sağlamış gibi hissetmiyorum, eksisi var şu an ilk hafta için.

80
2 Mart 2024
Cumartesi günkü terapiye girerken biraz durgun biraz da stresliydim. Terapi sonrası da neden bilmiyorum ama hala durgun hissediyordum. Terapi sonrası cumartesi akşamı akrabamın evine gittim. Bebek sevdim biraz, iyi geldi. Bebek de beni seviyor zaten, mutlu oluyorum. Eskiden intihara meyilli olduğum vakitlerde annem üzülür diye düşünürdüm, daha sonraları ise bebek için vazgecerdim bu düşüncelerden. Bebek sevgisi bir başka oluyor. Beni bekliyor, yolumu gözlüyor, gelip onunla oyun oynayayım istiyor. İnsan kıyamıyor. Her gittiğimde onunla bı kaç fotoğraf çekmeye çalışırım. Daha terapiye başlamadığım bir zamanda çektiğimiz bir fotoğrafı arkadaşıma atmıştım. Bana "senden çok iyi bir baba olacak" demişti. Bu cümle bünyemde çok tuhaf bir etki bırakmıştı. Bir yandan mutlu olmuştum bir yandan da içim parçalanmıştı. Mutlu olmuştum çünkü ruhumdaki eksik kavram baba olmasına rağmen birileri iyi bir baba olacağımı düşünmüştü. İçim parçalanmıştı çünkü mevcut hayatımla baba olamazdım. Bunu anlatma sebebim tamamen bir anda aklıma geldiği içindi. Buraya kadar aslında önemli değildi önemli olabilecek kısmı burdan sonrası.

Akşamın ilerleyen saatlerinde babam akrabamı aradı ve telefonu bana vermesini istedi. Kendisi beni arayınca açmıyorum. Ben kendim de aramıyorum. Onlara göre bunu yapışım muhtemelen ergence bir davranis olarak yansıdığı için çok bir anlam aramıyorlar. Benim bunu yapma sebebim ise onları hayatıma olabildigince az dahil etmek. Varlıklarını görmezden gelmek. Beni mutlu eden bir şey mi? Değil. Ama en azından daha az üzüyor.
Babamla telefon görüşmelerimiz çok tipiktir, her seferinde aynı senaryodan repliklerimizi okur 2 dk içinde görüşmeyi sonlandırırız. Genelde şu şekilde olur:

Telefonu açarım(alo alo dedikten sonra)
Babam: napıyorsun
Ben: ders çalışıyordum(yalan, çoğu zaman çalışmıyorum)
(Sonra hemen para konusu açar)
Babam: paran var mı?
Ben: evet (Bu soruya her zaman evet diye cevap verirdim. Çünkü bunun dışında cevap verince sanki para hiç harcanmayan bir şeymiş gibi sorular sorardı ve canımı sıkardı)
Babam: falanca bursun yattı mı, peki falanca olan yattı mı, falanca olan ne kadar veriyordu, falanca bursa başvurdun mu (yazarken sinirleniyorum)
Ben: evet, tamam, hıhı, yattı vs vs
Sonra telefonu kapatırız. İşte her seferinde bu diyalog olduğu için bir daha telefonları açmama ya da aramama kararı almıştım.
Cumartesi akşamı ise akrabam telefonu bana verdiğinde, babamla terapiden sonraki ilk konuşmam olacaktı. Seanslarım aklımdaydı, tipik konuşmamiz bu sefer bu şekilde gerçekleşti:

Babam: paran var mı
Ben: hayır
Babam: nasıl yok, falanca bursun yatmadı mı
Ben: yattı veya yatmadı, burslarımı benden fazla takip ediyorsun. Benim burslarım, ben bakarım
Babam: senin için takip ediyorum
Ben: takip etme
Babam: paranı ne yaptın, niye yok
Ben: iki pantolon alsan bitiyor zaten bahsettigin para
Babam: bir tane al niye iki tane alıyorsun
Ben: niye almayayım. İki tane lazımdı iki tane aldım.
Devamında ibanı gönderip para aldım.
Bu konuşmada bir şeyler için ilk adımı attım. Ama ne yazık ki terapilerde söylenen şekliyle yapamadım. Biraz daha laf sokup tepkilerimin altını sağlam döşemeliydim. Biraz sönük ve trip atar gibi bir tepki oldu. Belki de bundandır ki görüşmeden sonra tatmin duygusu yaşamadım. Bir tık burukluk hissettim.
Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10