İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - psikolog

Sayfa: 1 ... 242 243 [244] 245 246 ... 273
3646

sorular

tekrar merhabalar hüseyin bey...bu haftaiçi bayaa şey konuştuk telefonda...konuştuğumuz şeyler biraz havada kaldı gibi hissettim sanki....yani bence her haftaiçi konuştuğumuzda belli ödevler verelim...mesela bu hafta kadın doğum seçmekle ilgili altta yatan şeyleri düşünecektim o tamam...onun dışında meselaortaokul lise ve kızlara yaklaşımla ilgili kafamdaki kız modeliyle ilgili bir çok şey konuştuk onunla ilgili çıkardığınız sonuçları merak ediyorum....ya da nasıl bir çalışma yapmam gerekiyor?çünkü o konuda da belli kalıplar ve mükemmeliyetçilik var...
 
bir yandan da her şeyi kontrol etme çabamı azaltmaya çalışıyorum...önceliğim bu oldu benim için...bir de belki de eşcinsellik konusundan kaçmak içi biraz kendimi sanki derslere ve okul işlerine vermiş durumdayım...cinsel tercihim ne olursa olsun sonuçta beni ilerinde mesleğim temsil edicek ve biraz yönelim arttı gibi ya da oraya yönelip bi şeylerden kaçıyorum ya da kafa dağıtıyorum diyelim...
 
bir de şu babamla yıldızımızın barışmamasından bahsetmek istiyorum..gerçi telefonda bahsetmiştim...ikimizde güçlü karakterleriz ve mükemmeliyetçiyiz....evde sanki bir güç çatışması oluyor gibi..yani senin dediğin hayır benim dediğim şeklinde....hep olayların arkasında bunu farkediyorum...aslında diğer insanlarla ilişkilerimde de bunu farkediyorum....ben duygusunu yani...ama babamla tam anlamıyla huzuru ne zaman yakalarım merak ediyorum....ikimiz de zor insanlarız...ama Allah korusun o ölmeden ya da birine bi şey olmadan önce huzurlu bi baba oğul ilişkisi istiorum...artık böyle bakmaya başladım..bu arada sışarıya karşı güçlü ve birçok anlamda iyi gözüksem de çok duygusal bir yanımda kesinlikle var...yani buradaki ilk sorum babamla ne zaman yıldızım barışır??
 
ikinci sorum ise eşcinselliği yenmede inançların etkisi nedir??islam dininin gerçek anlamda eşcinselliğe bakışı nasıldır?bununla ilgili forumlarda birçok yorum var ama öte yandan ayetler de belli sonuçta...kimisi eşcinsel olduğunu kabulenmiş ve dini de ona göre yorumlamış...bi kısım insanlar ise kesinlikle günah olduğunu düşünüp kurtulmaya çalışmış....bu konuyla ilgili net bilginiz varsa bilgilendirirseniz çok sevinirim....
 
şimdilik böyle hüseyin bey...haftaiçi tekrar görüşmek dileğiyle....
 
hoşçakalın...

30 Ekim 2010

www.escinselterapi.net


http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=286.0

3647
arkadaşlar...‏



merhabalar hüseyin bey....geçen hafta sizden cevap gelmedi...zaten pek de ceaplanacak bi mesaj deildi aslında biraz katarsis oldu benim için :)....haftaiçinde de aramaya uygun fıtsat bulamadım bir türlü rahat konuşabileceğim ortam yaratamadım....ama bu hafta içi arıycam mutlaka..
 
bu hafta size biraz arkadaş ilişkilerimden bahsetmek istiyorum.bu eşcinsellik dürtüleri bir çok alanı etkilediği gibi diğer insanlarla ilişkilerimi de etkiliyor.diğer insanlardan biraz fazla beklenti içindeyim sanırım.ancak bunun kişilik yapısı mı yoksa eşcinselliğin altında yatan şeylerden mi kaynaklı olduğunu çözemedim henüz.
 
bu cuma benim doğumgünümdü.birçok arkadaşım hatırlayıp kutladılar ama yeterince organize olup bi parti ya da bi yerlere gitme tarzında bi şeyler hazırlayamadıklarını söylediler.ben hayal kırıklığına uğradım tabi ama ileride bi gün mutlaka ayarlayıp yapacaklarını söylediler.ben çünkü hepsine zamanında çok süper doğum günleri yaptım..içimden geldiği için sadece...ama ne yazık ki aynı şeyi insanlardan da bekliyorum bu da benim kötü bi özelliğim işte.....bunların yanında kardeşim bildiim ve aynı apartmanda oturduğum bi arkadaşım ise hala hatırlamadı ve bi msj bile çekmedi.bi yanım diyo ki hakan bırak bu doğumgünü falan çocukça işleri...bi yanım da diyo ki sen zamanında herkese yaptın niye sineye çekiyosun...ama önemli olan i parti yapılması vs.değil bunun düşünülmesi...ve beklentim karşılanmayınca da bunu herkesin yüzüne vurmak kızıp bağırmak istiyorum...fark etsinler istiyorum...ama şunun da farkındayım ben yaptım diye kimse bana aynısını yapmak zorunda değil...ama bu düşünce kırgınlığımı ve kızgınlığımı yenmeme yetmiyo...
 
bi de bir sorunum da hüseyin bey...düzenli bi ilişkim kız arkadaşım vs. olmadığı için arkadaşlarıma fazla düşüyorum sanırım istemsiz olarak...ya kendimi derse veriyorum ya da gezmeye tozmaya muhabbete veriyorum...üzülüyorum bu durum için..yani bi kız arkadaşın eksikliğini başka bi şeylerle doldurmaya çabaladığım için ama yapabilecek bi şeyim yok sanırım...farklı şeylerle kompanse etmeye çalışıyorum işte....ama hep aklımda ileride evlenemiycem bi yuva kuramıycam yanlız bi adam olarak yaşlanıcam vs.gibi düşünceler var...bunları düşündükçe boğulacak gibi oluyorum...ben de bi yuvam olsun hayatı paylaştığım bi insan olsun istiyorum....tabi ki bir bayanla ve sağlıklı koşullarda....
 
bir de hüseyin bey bundan sonra mailleri cumartesi akşam deil de pazar akşam göndersem sizin için uygun olur mu?....daha rahat yetiştirebiliyorum çünkü...haftaiçleri de telefonda konuşabiliriz....
 
şimdiden teşekkürler.......görüşmek üzere.....

17 Ekim 2010

www.escinselterapi.net
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=360.0


2 soru...


merhabalar hüseyin bey...konuştuğumz şeyleri tüm hafta düşündüm...bu her şeyi kontrol etme olayı vs.....hatta o kadar kafa yordum ki hasta oldum :)
 
gerçekten bu kadar gerginlik her şeyi kontrol etme çabası hiç iyi bi şey değil,hatta bu yüzden de immün sistem sayıf düştü ve hasta oldum umarım 1-2 güne atlatırım...
 
zaman çok hızlı gidiyomuş gibi geliyor....içimdeki aynı hisle günler akıp gidiyor..kurtulabilecek miyim merak ediyorum...
 
bu hafta size 2 sorum olacak...birincisi bi kız arkadaş edinmem şu dönemde nasıl olur?yani daha önce çıkmış olmak için ya da yanımda birilerini görsünler diye 2 kızla çıktım...ancak şu an yanımda birilerini istiyorum..yani daha paylaşımcı bakıyorum....yine sonu aynı olur mu bilemiyorum tabii..bir de içimde bu duyguları taşırken karşımdakini kullanmak gibi geliyor üzülüyorum sonra da ama birileri olsun istiyorum....
 
diğer sorum da...madem ben benden daha kaslı işte düzgün fizikli insanlardan hoşlanıyorum ben de onlar gibi olsam ama bu eşcinsel kısır döngü kırılır mı??....hep düşünmüşümdür ama bir türlü öyle bir vücut yapacak gücü kendimde bulamamışımdır ya da bi şeyler yapamayacağımı söylemiştir ya da vakit bulamamışımdır vs.....iyi bir vücuda sahip olmanın formülü belli ama kendimde bunu yapacak gücü bulamamışımdır hiç...birçok olayda olduğu gibi burda da ya hep ya hiç düşüncem devreye giriyor sanırım....
 
şimdiden teşekkürler...hoşçakalın...

24 Ekim 2010
www.escinselterapi.net
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=343.0

3648
EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?

yardım‏

Hüseyin Bey merhabalar! Ben  ……. de  …….. üniversitesi ……… fakültesinde  stajyer doktorum...  size internette rastladım. sizden çok övgüyle bahsedildiğini gördüm ve durumumla ilgili size de danışmak istedim.hüseyin bey ben erkeklere ilgi duyduğumu özellikle erkek bedenine karşı cinsel olarak bi şeyler hissettiğimi ve bu yüzden eşcinsel olduğumu düşünüyorum...bunları yazmak benim için çok zor...bu durum uzun bi süredir var ve artık kurtulmak için elimden geleni yapmak istiyorum...ben inançlı bir insanım ve insan inanırsa her şeyi yapar bunu biliyorum...ancak şu ana kadar başvurduğum birkaç merkez benden büyük meblalarda para talep ettiler.evet doktor olucam ama şu an doktor deilim ve ailemi milyarlarca tl.lik yükün altına sokamam zaten öyle bir durumumuz da yok.istanbula gelmek ve sizinle görüşmek isterdim ancak bu da mümkün deil.benim bu durumumdan kurtulmam için bana ne önerebilirsiniz?kitap,dvd,vcd her şey olur.tıp okuyan bir insan olarak evde kendi kendime yapabileceğim uygulayabileceğim yöntemler vardır diye düşünüyorum.lütfen bu eşcinsel duygularımdan kurtulmama yardım edin.ileride sağlıklı mutlu yuvasını kurmuş ve insanlara faydalı bir doktor olmak istiyorum.her türlü yardımlarınızı bekliyorum.
 
Saygılarımla...
19 Ağustos 2010
www.escinselterapi.net
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?board=5.0





Hüseyin bey tekrar merhabalar...dün ayrıntılı bir çok şeyi konuştuk.eşcinselliği düzeltmek ve değiştirmekle ilgili elimden gelen bir şey varsa ileride keşke dememek için şu an yapmak istiyorum.mücadele etme hırsı olan bi insanım başarabileceğimi düşünüyorum.ancak  sizinle yapacağımız e mailler ve telefon konuşmaları sonunda erkeklere olan cinsel ilgimin nası olup da kadınlara döneceğini merak ediyorum.yani bu konuda ümitsizliğim ve biraz da şüphem var.dün sizden beklentilerimi konuşmuştuk ancak ücretlendirme vs. konuşmadık.yani sizin benden beklentiniz nedir ?

21 Ağustos 2010

www.escinselterapi.net
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?board=25.0


uzun bir aradan sonra yeniden merhabalar Hüseyin Bey...
 
          anlatmaya çocukluğumdan nası bi çocuk olduğumdan çocuklukta yaşadığım sıkıntılardan başlamak istiyorum.annem çocukken çok yaramaz olduğumu genelde huysuz ve huzursuz olduğumu söyler.yani genelde ağlayan huzursuz,hareketli bi çocukmuşum.babaannemlerle komşuyduk.duvar duvaraydık yani.annem işteyken bana babannem bakardı.en az annem kadar emeği var diyebilirim.ben rahat büyüdüğümü düşünüyorum.yani bizim evde eğer istediklerim olmazsa veya yapılmazsa hemen babannemlere geçer ve onlardan isterdim.onlar da beni kırmazlardı.annem babam zaten bi çocuk için gereken her şeyi yaparlardı ki hala da öylelerdir bizim üzerimize titrerler.bi şeye ihtiyacımız olsa neredeyse yoku var yaparlar.ben bu özelliğin benim narsistik yapıma katkıda bulunduğunu düşünüyorum.yani onlar yapmak isterlerdi ben de zaten küçükken olmazı oldurmaya yapılmayanı yaptırmaya çalışırdım ve sonuçta narsizmimin o günlerden beri beslendiğni düşünüyorum.
 
          annem genelde üstümüze titreyen bi yapıya sahip hatta büyüdükçe farkettim ki bu konuda biraz da endişe duyuyo.yani her şeyimiz tam olsun istiyor.babam da aynı şekildedir.ancak biraz kuralcı ve mükemmeliyetçi bir yapıya sahiptir.ancak soğuk bi baba modeli olduğunu söyleyemem ve varlığı evde hep hissedilir.babamın bu kuralcı ve mükemmeliyetçi yapısının bana zarar verdiğini düşünmüyorum aksine belli bi yaşa kadar benim yolumun çizilmesinde bana yol göstermesinde çok etkili olduğunu düşünüyorum.bu eşcinsel duygularım nedeniyle zaman zaman ailemi de sorguluyorum.baba sen küçükken benle oyun oynamadın mı falan gibi.onlar rahatsız olduğum şeyin adını narsizm diye biliyorlar eşcinsel duygularımdan haberleri yok.aile dinamiklerim kötü deildi ancak eşcinsel duygularımın neden geliştiğini anlamıyorum.
 
        küçükken 4-5 yaşlarında annemin topuklu ayakkabılarına merak saldığımı ve bi dönem de barbi bebekle oynadığımı hatırlıyorum.ancak daha sonra bunu anneme sorduğumda o dönem için normal olduğunu ve çocuğun kendi cinsini ve karşı cinsi tanıması için yaptığını söylemişler.bunların eşcinsellikle bi bağlantısı var mıdır ya da direk bağlanabilir mi bilmiyorum.ancak küçüklükten beri huzursuz hep bi şeyler yapmaya çalışan bi çocuktum.diğerlerinden bi şekilde farklı olduğumu ya da olmam gerektiğni düşünürdüm(narsizm).yani mesela bu önceleri derste başarı ve farklılıktı biraz daha büyüyünce derste bşarı yanında insan ilişkilerinde iyi olma daha sosyal olma şeklinde dönüştü.
 
       bunun dışında önemli bi özellik mahallede futbol vs.oynamayı sevmezdim.1-2 defa yapmaya kalktığımda ve yapamadığımda mahalledeki diğer çocuklar tarafından azarlandığımı hatırlıyorum.ne basketbol ne futbol hala sevmem.birinden oynayalım gibi bi teklif geldiğinde strese girerim ve kaçarım.çünkü oynayıp başaramamak yerine hiç oynamamayı tercih ederim.genelde hayatla ilgili bazı konularda da ya hep ya hiç şeklinde düşündüğüm olur ve bunun da narsizmle ilgili olduğunu düşünüyorum.
     
       size 2 sorum olucak hüseyin bey:
       1)eşcinseliğimin sebeplerinin neler olduğunu bilmenin bana gerçekten bir faydası olacak mı?
       2)bir kişinin aile dinamikleri normalse ve eşcinsel duygular içeriyorsa bunu neye bağlarız?
 
       yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.iyi akşamlar....

02 Ekim 2010
www.escinselterapi.net
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?board=27.0



merhabalar hüseyin bey size yazmakta geciktim biraz kusura bakmayın...
 
haftaiçinde konuştuklarımızı düşündüm biraz ama duygusal olarak boşluğa düştüğümü farkettim.yani erkeklere yönelik cinsel ilgimin neden ve sonuçlarını sorguladıkça e bi taraftan da bayanlara karşı cinsel ilgi de yok böyle hiç bi cinse ilgi duymayan biri olarak hissettim kendimi ve boşluğa düştüm.anlattıklarınızın bi anda oturması tabii ki mümkün deil.ve bu hafta da masturbasyon sayım arttı.neredeyse her gün yapmaya başladım.ya mastürbasyon sanki eksik kalan bi yanımı tamamlıyor gibi.yani akşam olunca falan yapmadan yatmayım hani bu da aradan çıksın gibi düşünür olmuşum hani otomatikleşmiş biraz..ilginç...
 
bu arada fakülteden 5 yıldır aynı amfiden bi erkek arkadaşıma karşı farklı şeyler hissediyorum.bunu sizinle paylaşmak istedim.yani onu görünce böyle farklı şeyler hissediyorum.görmeyince de aklıma gelmiyo.benden tamamen zıt birisi.sarışın mavi gözlü çoğu kez aşırı felsefik falan.ama işte zıtlıklar insanı çekiyo demek ki.bazen içimden ona karşı hissettiklerimi onun yüzüne itiraf etmek falan geliyo.ya da ne biliyim o da gay olamaz mı aslında belki o da saklıyodur gibi şeyler geçiyo..bilmiyorum işte öyle şeyler...
 
şimdilik bu kadar hüseyin bey...yazacak daha fazla bi şey bulamıyorum şu an için...sadece neden hayatta her şeyi dişimle tırnağımla kazıyarak elde etmem gerektiğini sorguluyorum...cinsel kimliğimi, erkekliğimi bile...bu hafta hissettiklerimi de özetlemem gerekirse:boşluk ve yorgunluk...
 
hoşçakalın...saygılarımla...

10 Ekim 2010
www.escinselterapi.net
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=429.0

3649
Hüseyin KAÇIN / KAYBETTİM
« : 20 Ekim 2010, 01:40:04 ös »
Gökyüzüne neşeli şarkılar
söylemeden çok daha önceleri
Hüzünlü bir mevsimde
Kalbim kalbine konuk oldu
Yanlızlığımı sen mi çaldın benden
ben mi unuttum sende anlamadan
Senden başka herşeyimi kaybettim...

18 10 2010
18:10

edirne

3650
Hüseyin Bey;
25 Eylül ve özellikle 2 Ekim 2010 tarihindeki son terapiden sonra
hayatımda sıradışı şeyler olmaya başladı.
Evet benim hayatım biliyorum sıradışı ve son günlerde yaşadıklarım
artık sınırlarımı zorlayarak ve belki de sanki bir tür kumar oynarak verdiğim kararlarla
daha bir sıradışı oldu.

Bu fiziksel olarak sakatlanmış halimle ben hangi akla hizmetle
"Görevimiz Tehlike" cilik oynuyorum, kardeşim.
Son yaşadıklarımı bir hipnozcu psikoloğa anlattım.
"Valla çok tuhaf doğrusu. Ben binlerce hayat hikayesi dinledim.
Sizin ki kadar tuhafına rastlamadım. Tuhaf gerçekten çok tuhaf" dedi.

Arkadaşım! Hayat hikayem tuhaf gibi görünse de ilk başta.
Bence derinlerde başka bir şey var.
Ben ufak bir çocuğum, tamam mı !!!
Hem de saf temiz berrak bir çocuğum.
Aynı zaman da yaramaz.
Yaramazlık yapıyor çünkü dikkat çekmek istiyor.
Asıl derdi de dikkat çekmek değil. Kabul edilmek, sevilmek.
Gerçekten sevildiğini hissedebilmek.
Ne yaparsa yapsın, sevildiğini bilmek istiyor.
Ve bunu bilemiyor.
İşin ilginç yanı
Sevildiğini bilmediği gibi, SevilMEdiğinden de emin değil?
Türlü türlü yaramazlıklar yapıp duruyor ki bir işaret gelsin !!!

Şimdi
Bu akşam, benim yeni  KARDEŞİMi (Ajan) işe yolladıktan sonra derin bir düşünceye daldım.
Ben ne yapıyorum a.q ???
Allahım yarabbim var mı böyle bir şey?
Ben resmen "mama"(*) lık yapıyorum.
"Kardeşim" in vucudu kaslı, genç ve harbiden yakışıklı.
Bütün gün, gey sitelerinde chat yapıyor ki
paralı bir ibne bulup işini yapsın ve harçlığını çıkarsın.

Ve ben "Kardeşim"e taktikler veriyorum.
O chat yaparken şu oğlan bundan hoşlanabilir şuna böyle yaz.
Bu ibneye dikkat et yazdıkları yalandır, güvenme.
Aman bu adamı çarpmaya kalkma başın derde girebilir.
Bak şuna böyle yaklaşırsan daha fazla harçlık alırsın.
Ve bol bol küfrediyoruz ibnelere.
Adam mesela "aşkım" mı yazdı, biz bi başlıyoruz kahkahaya
"Aşkını ....... senin" diyoruz.

Ben bu gece bir düşünceye sevk edildim.
"Kardeşim" , bir müşteri buldu yine bu akşam.
Ve ben kardeşimi göndermeden önce bayağı bir süsledim.
Yüzüne temizleme maskeleri, saçlarına jöleler.
Tabii ki önce bir banyoya girdi yıkandı.
Parfümler felan.
Ayakkabıları boyamalar.
Ve gitti müşterisinin işini görmeye.

Yaw arkadaş ben ne yapıyorum şimdi a.q yaw?
Lan ben ne yapıyorum harbiden şimdi?
Bu yaptıklarım var ya benim hayat felsefeme tamamen zıd.
Kardeşimi resmen pazarlıyorum.
Çocuğun vücudunu kiralamasına yardımcı oluyorum.
Bunu ne diye yapıyorum?
Çünkü herkes ama herkes beni terk ederken
bu çocuk karşıma çıktı.
Ve "Kardeşim" kendi ifadesiyle "Anasının amından çıktığı gibi lağıma düşmüş" bir insan.
Ben bu çocukla hayatımda ilk defa geçen haftalarda tanışıyorum.
Ve bi anda kaynaşıyoruz.
Önce "Baba-Oğul" ilişkisi gibiyken.
Bakıyorum bu yürümüyor,
ilişkimiz kardeşliğe terfi ediyor.

Herkes beni terk ederken, ve o doğuştan terk edilmişken
bana arkadaş oluyor.
Evde bir sıcaklık oluşuyor.
Bana destek oluyor.
Lezzetli yemekler pişiriyor.
Sıcak yemeğe kavuşuyorum.
Bi taraftan çaylarımızı yudumlarken diğer taraftan muhabbet ediyoruz.

Bütün bunların karşılığında
ben de kardeşimi destekliyorum.
Onun müşteri bulmasını sağlıyorum.
Onun hatalarını affediyorum.
Zaman zaman kusurları olursa da görmezden geliyorum.
Olur böyle şeyler diyorum.
Bizler insanız. Hatalarımız olur. Yanılabiliriz.
Bu insan olmanın neticesidir.
Cahildir hata işlemiştir.
Kardeşimdir olabilir böyle şeyler.
Bilmedi ondan yaptı diyip affediyorum.

Bu akşam gitti ya o , müşteriye.
Ben daldım bir düşünceye.
Yaw dedim
Evet gerçekten biz insanız değil mi?
Bizler çeşit çeşit hatalar yapabiliriz.
Belki bilip de belkide bilmeyip de işleriz çeşit çeşit kusurlar.
Yaw arkadaş,
Benim bu yaşıma kadar ki çevremdekiler de insan değil miydi?
Onların hiç mi hata yapma hakları yoktu.

Yaw şu Vartan yok mu Vartan.
Zor günümde hayatımın kazığını yedim ondan.
Çaresiz günümde bana yapmadığını bırakmadı.
Lan onu bile affetttim ben.
Ona ben de bir kazık atıcaktım, vazgeçtim bu gece.
Zaten dedim hayatının kazığını yedi.
Daha fazla düşmesin dedim, affettim onu.
Vazgeçtim ona bir tekme atarak daha bir derinlere düşürmekten.

Sonra Babamı düşündüm.
Onu da affediyorum.
Bütün olumsuzluklara rağmen.
Olumlu yanları da vardı.
Tabii ki vardı.
O da insandı.
Bişiler yaşadık işte bu ölümlü dünyada.
Kimi zaman renkli, kimi zaman siyah-beyaz, kimi zaman ahenkli, kimi zaman gürültülü,
kimi zaman neşeli kimi zaman hüzünlü, kimi zaman tatlı kimi zaman acı.
Hepsi de bizim içindi.
Bunları yaşayarak tecrübe aldık.
Hepsi birer ders oldu.
Belki de hayat bir dersten ibaretti.

Ben Affetmeyi seçiyorum.
İntikam almak bana göre değilmiş, şimdi anladım bunu.

Hüseyin Bey,
Seninle 6 aydır devam eden,
çoğu zaman benim aşırı dirençlerimle ve oyun içinde oyunlarımla
çekilmez hale gelen
"eşcinsel terapi"
benim taktığım isimle "KAÇIN" terapi
sonucunda
sanki etrafımdaki bulutlar uzaklaşıyor.
Daha bir farklı görüyorum dünyayı.

Ve ilk defa onu bunu suçlamadan,
kendi verdiğim kararların, kendi tercihlerimin sorumluluğunu üstleniyorum.
Bu genç arkadaşla yollarımız bir şekilde kesişti.
Onun hayat hikayesi ne olursa olsun "Zor günümde" yanımdaydı.
Ne gibi pisliğe bulaşmış olursa olsun
ve  "Ben ŞER'im sen benim yanımda ne arıyorsun?" demesine rağmen
ben onu kabul ettim. Hatalarını görmedim ve Affettim.
Onunla evimi, ekmeğimi, suyumu paylaştım.

Bu tercihimin sorumluluğunu alıyorum.
Hayatın bu zamana kadar bilemediğim yönlerini gördüm son 10-15 günde.
Belki hayat bana yeni dersler verecek.
Belki de dünyaya bakışımda yeni açılımlar olucak.
Her ne olursa olsun
bir şekilde korunduğumu hissediyorum, manevi bir güç tarafından.
Çünkü bu zamana kadar  kritik durumlarda öyle şeyler yaşadım ki
bunların tesadüf olamayacağını görebiliyorum, dönüp baktığımda geçmişe.
En olmayacak zamanlarda her şey kötüye gidiyormuş gibiyken,
bir anda hiç beklenmedik anda herşey bir anda olumlu oluverdi.
Hüseyin Bey,
Hayatımın o kısımlarını anlatmadım sana ve o yaşadıklarım da rasyonel bir izahı yok.
Bazen düşünüyorum
kardeşim benim dini bir yaşantım yok.
Ne Cumaya giderim ne de senede 2 defa kılınan Bayram Namazlarına.
Namazla niyazla camiyle hocayla işim olmuyor.
En son 3-4 yıl önce mi ne namaz kıldım.
Dini ibadet olarak tek yaptığım Ramazanlar da oruç tutmak, o da bazen.
Bütün bunlara rağmen ben nasıl oluyor da manevi bir şekilde korunduğumu hissedebiliyorum???
Hissetmenin ötesinde bunu biliyorum.

Ha Şimdi hatırladım bir de kedileri çok severim.
Bu yaz havalar sıcaktı, evimin önüne bir kap su koyardım.
Kediler, köpekler, börtüler böcekler su içsinler diye.
Bir de saf saf ona buna yardıma koşarım üstüme vazife olmadığı halde.

Yaw bunlar da değil.
Bunların ötesinde bir şey. Bunu kelimelerle ifade edemiyorum.
Bu daha farklı bir şey.
Yani bu Allahla bir alış-veriş değil.
Bak ben sevap işledim, sen de beni manevi olarak koruyorsun olayı değil.

Neyse yazdıkça daha bir karmaşıklaşıyor,
ne demek istediğimi ben de tam olarak anlayamıyorum ki anlatayım.

Hüseyin Bey;
Bildiğim bir şey var ki 6 aylık eşcinsel terapilerinden sonra hayatım
tahminlerimin ötesinde
kökünden değişti.

Böyle bir şeyi 6 ay önce değil hayalimde , rüyamda bile göremezdim.
Düşünsene kaza geçirmişim.
Fiziksel olarak %80 kısıtlanmışım.
Temel ihtiyaçlarımı gidermek aşırı zahmetli hale gelmiş.
Ve ben bu halimle
büyük riskler içeren tercihler yapıyorum.
Tercihlerimin arkasındayım diyorum.
Tercihlerimin tüm sorumluluğunu da üstleniyorum diyorum.
İnanılmaz rahatım, kendime güveniyorum çünkü bir başıma da olsa
bunların üstesinde gelebilecek olduğumun farkına varmışım.
Hüseyin Bey sana teşekkür ediyorum
seanslarda sana yaptığım türlü oyunlara rağmen
büyük sabırla beni dinlemeye devam ettiğin için.

NOT:
Son seansı bilinçli olarak 2 saate uzatarak
ve değişik saldırılarla senin sabrını denerken
artık senin saçını başını yolacak seviyeye geldiğini görmek beni fazlasıyla sevindirdi.
Sen kabul etmesen de seansın sonlarına doğru dengen hafiften bozulmaya başlamıştı.
Belki bunu itiraf etmek senin için kolay olmaya bilir
sen mesleğinde ne kadar profesyonelsen
ben de o kadar profesyonelim karşımdakinin açıklarını bulup oraya saldırma konusunda.
Ben bu kadar sabırlı olabileceğini tahmin etmemiştim.
Bu zamana kadar kaç tane terapist eskittim ben.
Senin gibisini görmedim.
Adamlar daha ilk seanlarda benim tuzağıma düşüveriyorlardı :D :D :D
Seanslar benim istediğim yönde çıkmaz sokaklarda ilerleyip duruyordu.
Bu sefer olmadı.
İyi de oldu. Dünyayı şimdi bambaşka bir noktadan bakabiliyorum.
Daha aydınlık, daha net, daha gerçek.
Sanırım oyun bitiyor.
Hüseyin Bey; Teşekkür ederim 6 ay boyunca terapilerdeki büyük sabrın ve emeğin için.

                                                            Kadir @

Sözlük
Mama : Kerhane işleten kadın.

Not 2: İnternet ortamında yayınlayabilirsin.
ve hatta yeni rumuzumla da yayınlayabilirsin
yani Kadir @ olarak.


3651
Alper Deniz

Tebrikler bravo gercekten takdir edilecek kisisin sana omur boyu mutluluklar dilerim bende aynı durumdaydim ve hala hislerim devam ediyor ve su an 5 cocugum var gaziantep te yasiyorum senin mesajini okuduktan sonra kendime geldim 5 cocugum var ve icimde hala bi bosluk var buralari gezerken senin mesajini okudum ve yuzde yuz haklisin alkisliyorum benim burda ne isim var gercekten tesekkur ederim kendine iyi bak dogrulari yazmissin

3652
Hüseyin Bey;

24 Nisan'dan beri

" eşcinsel terapi "lerine devam ediyorum.
 
Senin terapilerin vasıtasıyla pek çok şey öğrendim kendim hakkımda
 
 
1) Narsizm = Kendine Aşık Olma Durumu = Öz Severlik
2) Baba- Oğul ilşkisindeki bozukluk
3) Baba-Anne-Oğul ilişkisindeki dengesizlik
4) Anne'ye karşı gizli cinsel eğilimim
5) Sado-Mazoşist yapım
6) Cinsel Organımı koruma içgüdüm
 
Ve en önemlisi kendi içimdeki gücü açığa vurma konusundaki ilerleme.
Bu eşcinsel terapilerinden sonra kendimi daha güçlü olduğumu fark ettim.
Artık pek çok problemin üstesinden gelebilecek kapasitede olduğumu hissedebiliyorum.
Her şey iyi güzel gidiyordu ta bu talihsiz kaza başıma gelene kadar.
Bu kazadan sonra kendimin aslında ne kadar yapayalnız olduğunu anladım.
Etrafımdaki herkes sanki bir anda buharlaşıverdi.
Kazadan sonra en temel ihtiyaçlarımı tek başıma giderebilmek gerçekten beni zorluyordu.
Belki de ilk bir hafta hareketsiz yatmam gerekiyordu
 
Önce kardeşlerimden destek bekledim.
Tamamen ilgisizdiler. Umurlarında bile değildi benim bu durumum.
Çünkü kendi meselelerine o kadar dalmıştılar ki benim ne kadar zo durumda olduğumu göremiyorlardı.
Bu ilgisizlik beni çok yıktı.
Bunu her ne kadar belli etmemeye çalışsamda iç alemimde sanki derin ama çok derinlerde bir sızı oluştu.
Bunu bastırmaya çalışsamda bu hisle baş edemiyordum.
 
Ve 2 hafta sonunda evime geri döndüm.
Gey Aleminden yılardır tanıdığım bir arkadaş bana yardımcı olmaya çalıştı.
Benim evime gel dedi.
Ben sana bakarım dedi.
Sen tek başına evinde kalamazsın. Zaten kardeşlerin de seninle ilgilenmiyor. Ben sana bakıcam dedi.
Ani bir kararla onun evine taşıdım bütün eşyalarımı.
Sonunda aradığım destek gelmişti.
Gerçekten gelmiş miydi acaba?
 
Nerdeee?
Bu arkadaş sandığım ibne resmen beni kullanmaya çalıştı.
Bu yetmiyormuş gibi onun hakaretlerine katlanmak durumunda kaldım.
Çünkü elimden bir iş gelmiyordu.
Ve bu ibne benden iş bekliyordu.
Neyse ki bu 3-5 gün sürdü.
Sonra birden ortalardan kayboldu.
Şu anda nerde olduğunu bilmiyorum.
 
Hep yalnızdım.
Yine yapayalnız kalmıştım.
Bu arada iş yerinden ne arayan vardı ne de soran.
Oysa kalabalık bir çevrem vardı bu kazadan önce.
Çok değer verdiğim arkadaşlarımdan bile bir geçmiş olsun telefonu almadım.
Kendimi ortada bırakılmış hissettim.
Ve bu gerçekti.
 
Bu yaralı halimle bir başıma yapayalnız çaresiz bırakılmıştım.
 
Sonra bu yalnızlığım içinde karşıma bir genç erkek  çıktı.
Kendisi sokaklarda yaşayan, uyuşturucu kullanan ve sabıkalıydı.
Ve onda bir cevher görmüştüm.
Onda farklı bir şey vardı.
Ailesiz büyümüştü bunu gizlemesine rağmen ben bunu biliyordum.
Kendini polis ajanı olarak tanıtmasına rağmen ben bunun gerçek olmadığını da biliyordum.
Ve bildiğim bu gencin bütün olumsuz gözüken yanına rağmen bunda farklı bir enerji vardı.
 
Ve artık bu ajan benim yanımda kalıyor.
Evet bu sabıkalı genç arkadaş benim yanımda kalıyor.
 
Verdiğin bütün terapiler iyi güzel.
Gerç gerçek gerçek diyorsun.
 
Gerçek ne biliyor musun?
Gerçek:  benim çaresiz oluşum.
Gerçek : en yakınlarım tarafından bile ölüme terk edilişim.
Gerçek : benim sıcak bir muhabbete ihtiyacım oluşu.
Gerçek: tek başıma en temel ihtiyaçlarımı bile karşılayamaz oluşum.
 
Bana diyorsun ki bu ajan çok tehlikeli,
Seni yokuşa sürüklüyor.
 
Ne yapabilirdim?
 
Ve gerçek şu ki öyle yada böyle ben yaptığım bu tercihin arkasındayım.
Onun başını sokacak bir yuvaya ihtiyacı vardı
Benim de ev işlerimde yardımcı olacak bir dosta ihtiyacım vardı.
 
 
Ben evimi açıyorum ona.
O da elinden gelen her türlü işi yapıyor.
Bana yemek yapıyor. Evimi temizliyor. Çay demliyor, birlikte çay içiyoruz.
Ve müşteri bulduğunda gidiyor müşteriye.
O aynı zamanda Rent-Boy , bedenini satıyor Çünkü paraya ihtiyacı var
 
Gerçek evet gerçek bu işte.
 
Aslında belki ben bu kararı vermicektim. Ajanı evime almıycaktım.
Kardeşim aradı geçen gün " Akşam Çiçek Pasajı'na gelicem" dedi. "Senle de buluşuruz. Sana para vericem." dedi.
Ben zamanında kardeşime borç vermiştim. Araba alıcaktı elindeki yetmiyordu. Ona yardımcı olmuştum.
Aradan belki 2 yıl geçti belki daha fazla. Hiçbir zaman bunu talep etmedim. Nasıl olsa bir gün vericekti. Vermese de olurdu.
Sonuçta kardeşim değil miydi? Zaten benim de ihtiyacım yoktu o zamanlar.
 
Çiçek Pasajına gelicem diyince ben de her zamanki saflığımla ordan bana uğrar, beni ziyaret eder diye tahmin ederek evimi tarif ettim, sms atarak.
Bi de dedimki bana nakit verme, üzerimde bulunmasın, hesap no mu vereyim banka hesabıma havale et.
"Tamam abi" dedi, "öleyse yarın sabah ben bunu hallederim." dedi.
 
Akşam oldu. İşten çıkış vakti bir saat geçmişti.
Aradım kardeşimi. "Nerdesin?" dedim.
"Abi Çiçek Pasajı'ndayım" diyor. "Bu yakınlardaysan gel görüşelim."
 
Bu yakınlardaysan gel görüşelim??? Bu ne demek şimdi??? Evet ben bu yakınlardayım. Normal şartlarda benim evimle çiçek pasajı arası yürüyerek 7-8 dk lık yol. Ama ben normal şartlarda değilim ki. Benim şartlarımda o yol en az 45dk sürer. Ve büyük bir efor sarf etmem gerekir ayrıca.
Kardeşim Çiçek Pasajı'na gelicek, içmeye. Ve bana dicek ki "Abi , sen gelemiyosan, görüşmeyede gerek yok ben zaten parayı sabah bankaya yatırıcam."
Ben artık bu kadarını kaldırabilecek durumda değildim. Bardağı Taşıran Son Damla' ydı bunlar.
 
Çünkü bu olaydan 1 gün öncede kızkardeşim aramıştı.
Son derece soğuk bir ses tonuyla konuşmuştu. IBAN numaranı yolla ben sana para yolliym demişti. Daha önceden söz vermişti kömürlükten taşınırsam taşınma masraflarımı karşılayacağına. Demek o aklına gelmiş.
2 hafta önce babam beni evden kovduğundan beri aradığı yoktu kızkardeşimin.
Aslında beni de hiç arayası yokmuş çünkü ben onun hakkında ileri geri konuşmuşum.
Onun karşı cinse ilgisi yok demişim.
Ben kızkardeşime dedim ki: " Ben öyle demedim sadece şunu dedim senin cinsiyetsiz olduğunu söyledim...."
daha cümlemi tamamlamadan. "Tamam" dedi. "Ben telefonu kapatıyorum. Seni dinlemek istemiyorum." dedi ve telefonu suratıma kapadı.
 
Sabah bankaya havale yapıcam, görüşmemize gerek kalmadı.
IBAN no'nu yolla sana para göndereyim.
 
Kardeşlik böyle bir şey mi?
Hadi diyelim ki arkadaşlarımı ben seçtim. Çoğu tutarsız, tuhaf ve sahteler.
Onlardan zaten bir fayda gelmicekti. Kardeşlerim peki ne?
 
Artık öyle bir noktaya geldim ki. Herşeyle, herkesle bağlantımı koparıyorum.
Yalan, dolan. Başka bir şey değil.
Onlarla bağlantımı koparırıken şimdi bağlantı kurduğum AJAN çok mu doğru.
Belki değil.
Neyden dolayı sabıkası olduğunu bilmediğim gibi
Belki de gerçek adını da bilmiyorumdur onun.
Zaman zaman müşteri bulduğunda bedenini satması da ters bana.
Bana ters ama o sokağa düşmüş biri.
Yurtlarda büyümüş bir ailesi bile yok.
 
Herkes beni terk ederken ve Ajan doğuştan terk edilmişken.
Karşılaşıverdik bir akşam bir noktada.
Ve birbirimize ihtiyacımız vardı.
 
 
NOT:
Ve belki de Bardağı Taşıran Son Damla olmasaydı;  AJAN'ı evime davet etmicektim.
Çünkü o damla beni duygusal olarak yerle bir etmişti.
 
 
 
 
 

3653
merhaba

bazi yazilarini okudum ben fransa’dan baglaniyorum adim murat bende senin gibiydim kizlardan zevk almazdim ayni sekilde icimde korku ve bu hastaligin vermis oldugu cok sikinti vardi ne yapacami bilemiyordum kimseye de acilamiyorsun soyleyemiyorsun soylesen daha kotu ama zamana birakmalisin
sana tavsiyelerim beni de ailem bir kizla evlendirmek zamaninin geldini surekli soyluyor ve bir taraftan da ariyorlardi ve nihayetinde bulundu icimde korku ve ne yapabilirim cabasi vardi ve nihayet bir kizla tanıstıgımda bu hissi kırmaya basladim ama yinede icimdeki istek erkeklere devam ediyordu ama nisanlima da hic belli etmiyordum yavas yavas onunla ilişkilerim ilerlemeye baslayinca ondan zevk almaya basladim ve bunu basaracağımı anlamistim onunla her bulustumuzda en azindan ayrilirken opusmeyi ihmal etmezdim ve bu iyice artmaya basladi uc ay filan nisanli kaldik surekli korku ve acabalarla yuruyordum ve evlilik zamani geldi evlendik elimden geldigi kadar erkekce davraniyordum gerdek gecesi gunu ilk gece esim yapmayi istemedi ama ben icimde hissediyordum onunla bir problemimin olmayacağını niye dersen opusunce bile  ereksiyon oluyordum ve ikinci gece oldu o gece hem esim hem ben cok istahliydik hic bir problem yasamadan uc sefer benim esimle ilişkim oldu sevismemiz cok uzun surdu.

korkma aklina boyle seyler getirme kesinlikle intihar falan düşünme kesinlikle ben bunu yapamam gibi seytanin vermis oldugu fikirlerden kendini kurtar ve yeminle soyluyorum simdi uc tane cocugum var korkma o hayattan sıyrılmak icin evliligi denemeni tavsiye ederim rahat ol zamanin akisina birak her sey güzel olacak goreceksin hala o hastaligim devam ediyor erkeklere karsi ama sadece kendimde sakliyorum biliyorum hic iyi bi sey degil ama bizde istemezdik tabi boyle olmasini neyse cok uzun bir mesaj oldu seni rahatsiz ettim yine gorusuruz kendine iyi bak uzulme selamlar sana

3654
Cevap Çok Çabuk Geldi

Evet Döndüm ben oraya ve döndükten sonra 1 haftamı dolduramadan hastanelik oldum.
Bacağımı çok ciddi şekilde kırdım.
Nasıl oldu bu?
Kaza geçirmeden önceki günler
Zihnimde sürekli bir düşünce geziniyor.
Ben şimdi çalışmıycak duruma düşsem?
Bana kim bakıcak?
Tek başıma yaşıyorum.
Kaza geçirirsem Ben bu işin altından nasıl kalkarım?
Onca borcum var?
Sonra ev kirası, elektirik su, telefon internet vs
Bunların üstesinden nasıl kalkarım?
Tek başıma yaşıyorum?
Ev işlerinin üstesinden nasıl gelirim?
Ve  gelen düşenceyi sürekli durmaya çalıştım?
Çünkü çeşit çeşit spiritüel eğitimler aldığım için
bu tür düşüncelerin aslında gizli bir dua gizli bir talep olduğunun farkındaydım?
Spiritüelciler bu dileklerini Evren'den niyaz etseler de.
Gerçekte Evren'in ne olduğunu ikna edici şekilde bana izah edemediler.
Evren Evren diye dedikleri aslında Yaratıcıydı.
Ve ben bu tür hayaller kurarak, bu tür fikirleri zihnimde hayalleştirerek
Aslında soruyordum Allah'a başıma kaza gelse 2 ay çalışamazsam bana kim bakıcak
kendimi nasıl geçindiricem, onca borcun altından nasıl kalkıcam????
Ve beklenen cevap geldi 1 haftaya kalmadan.
İşte böyle.
İşte böyle başa çıkıcan bu dertlerin.

Bi daha tövbe bu tür sorular sormicam?



14 Kasım 2008 Cuma saat 16:30 -    18 Ağustos 2010 Çarşamba saat 15:00

Bir Gün Dönücem Ben Buraya

Ve o hafta sonunu , yeni öğrendiğim "duygusal özgürleştirme tekniğini" kullanarak kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım.
Bu teknik her ne kadar güçlü bir teknik olmasına rağmen benim duygularımdan özgürleşmem pek de mümkün olmamıştı.
Öfke, kızgınlık, intikam. Bir türlü sakinleşemiyordum. Özellikle İNTİKAM. Bu his beni terk etmemek için direniyordu.

Nasıl olurda benim görev yerimi değiştirebilirlerdi hem de büyük bir gizlilik içinde?
Gerçi bazı şeyler  duymuştum.
"Abi dikkat et seni gönderecekler demişti" bir arkadaşım.
Şefime, müdürüme sormuştum. Yok öyle bişiy diye cevaplar almıştım.
Demek doğruymuş. Oysa onlara inanmıştım.
Beni göndermezler demiştim.
Gerçekten gönderdiler.
Başımdan kaynar sular dökülmüş gibi hissetmiştim, müdürüm bana tebliğ ederken;
Görev yerimin değiştirildiğini.
İçimde yoğun duygular yaşarken dışarıya belli etmedim bir şey.
Ve müdürüme:
"Teşekkür ederim." dedim ve ekledim "Sizinle birlikte çalışmaktan dolayı çok memnun oldum, müdürüm."
 Tebessüm ederken ve çeşit çeşit kibar sözler söylerken müdürüme içimden sinkaflı küfürler ettiğimin farkında olabilir miydi, yılların tecrübesiyle ?
Sanmam!

Gönderilirken : "Bir gün dönücem ben buraya"  demiştim içimden.
Kendime söz vermiştim.
Evet dönücem. Ben buraya bir şekilde dönücem.
Er yada geç, öyle yada böyle dönücem ben buraya.

Nihayet 21 ay sonunda dönüyorum.
Şimdi nakil yazımı aldım.
Bunu başardığım için, kendime verdiğim sözü yerine getirebildiğim için kendimi hafiflemiş hissediyorum.
Bu hafiflikten dolayı sanki kendimi bulutlara doğru çekiliyormuş gibi hissediyorum.
Evet ben bunu
BAŞARDIM.


3655


Babam ve Oğlum - Son Seansın Yorumu


Karar veremiyorum artık
Sanki kendimi boşlukta hissediorum.

Bunca yıl kendimi oğullarım için feda ettim.
Şimdi onlardan özgürleşmem beklenior benden.

Bu istanbul ayazında son oğlumu sokağa terk etmem bekleniyor.
Bu o kadar zor ki

Oğlum kabul etmese de Babamı becerdiğini,
Son Oğlum aynı zamanda Babamın son kocası oluyor.
Babam ona deliler gibi aşıktı.
Ve şimdi çok uzaklarda babam.
Çünkü onu hayatımdan çıkardım.

Babamı hayatımdan çıkarsam da Son Kocasını çıkaramıyorum hayatımdan.
Onu nasıl çıkarabilirim ki
O hayatım boyunca gördüğüm
En sıradaşı En gizemli ve En cazibeli çocuk
Ve o benim Oğlum.
biricik Oğlum.

Oğlumu koynuma almak istiyorum.
Bu soğuk güz gecelerinde ona sarılarak uyumak istiyorum.
Benimle muhabbet ederken çok derinlerden bakıyor bana.
Gülümsemesi yok mu sanki içim eriyor.
Sıcacık.

Hüseyin Bey,
Artık bu tiyatroya bir son verme vaktinin gelip gelmediğini soruyor bana.
Peh
Tiyatroymuş
Oyunmuş
Ne tiyatrosu ne oyunu a.q
"Hayat Güzel"
Ötesi var mı?

Gerçek Gerçek diyip de
Hayatımı Kahredeyim bi de üstüne Kahır Mektubu mu yazayım :D
Bu mudur yani benden beklenen???

"Hayat Güzel" işte.

Gerçekleri yaşarsam gerçek Emre olucakmışım!!!
Emre Volkan Lacivertoğlu.
Gerçek olmazsam
Dedem gibi olurmuşum.

****

Ah benim biricik Dedem.
Bastonlu Uğur Dedeciğim.
Zaman zaman özlüyorum seni.
Ve hatta
bırakıp gittiğin o 4 katlı binanın
karşısındaki çay bahçesinde
sık sık çay içerken buluyorum
kendimi son zamanlarda.

Hep hayalimdesin.
O bastonunla Taksim Meydanına çıkışın.
Gezi Parkında gözlerini kısarak etrafını izlerken
Geçmişden bahsedişin.
80 yaşındayım ama tam 12 den vuruyorum deyişin.
Muhahahahahaha
Çok gülerdim bu sözüne.
Kuyu da su mu kalmıştı be dedecim 12 den vuracaksın.

***
Kuyu Demişken.
Çocuklukda en büyük korkum
Kuyuya baş üstü düşüp boğulmaktı.
Çırpına çırpına.

Ve bizim eşcinsel terapisti Hüseyin Bey'in Son Teorisi
Madem sen çocukken kuyuya baş üstü düşmekten korkarsın
Öyleyse büyüdün!
Eee büyüdüm ???
Cinsel organ neyi ifade edior
Neyi?
Küçüklüğünü
Nasıl yani
Küçük Emre işte
???
Emre küçükken kuyaya düşmekten korkuyorsa. Emre büyüyünce küçük emre hala kuyuya düşmekten korkar?
Pek anlamadım bu işte?
Kuyu neyi ifade edior?
Neyi?
Kadınların Vajinasını?
Küçük Emre kuyuya girmekten korkior. Yani Vajinaya giremiyor. O yüzden kadınlardan kaçıyorsun.
- a.q böle işin. Daha doğrusu koyamicam çünkü kuyuya girmekten korkuyormuşum. ahahahaha
Vay be

Durmak Yoq Oyuna Dewam
çünkü "Hayat Güsell"
ahahahahahaha

3656
Bir Yalanmış Tüm Gerçekler ( Son Seansın Özeti)



ayrılık öyle zor ki kimsesiz kalan bilir
gözyaşı ne demektir her gün ağlayan bilir
...

Rüzgar Gibi Geçti Yıllar , Tutunacak Dal Kalmadı
Bir An Mutlu Olmak için Çekilmedik Dert Kalmadı
Düşman Çıktı Sevenlerim
Sığınacak Dost Kalmadı
Sarılacak Dost Kalmadı
Bir Yalanmış Tüm Gerçekler
Koklanacak Gül Kalmadı

(İşte son seansın özeti)


...
Yokluğunla başbaşa
Kendimden kendimden kendimden geçiyorum
Şerefe deyip şimdi
Bin kahır bin kahır bin kahır içiyorum

Birazdan gözlerimden
Geçersin ılık ılık
Nice yıllar sevgilim
Mutlu olsun mutlu olsun mutlu olsun ayrılık

Sevincim kederim sen
Gözlerim ellerim sen
Benim ne suçum var ki
Sen benim kaderimsen

Karıştırmış kaderim
Şu gönlümün harcını
Yaş döküp ödüyorum
Ben bahtımın borcunu

Dertliyim efkarlıyım
Gönlüm yine tasada
Unutmak istiyorum
Kendimi bu masada

Her şey yalnız senin için üzme kendini
Belki bugün belki yarın anlayacaksın
Çok sevdiğimi, ağlayacaksın

Ayrılık mı çıktı falda
Sen bir yanda ben bir yanda
Öyle bir aşk bu zamanda
Ah belki bugün belki yarın anlayacaksın
Çok sevdiğimi, ağlayacaksın

Rüzgar gibi geçti yıllar
Tutunacak dal kalmadı
Bir an mutlu olmak için
Çekilmedik dert kalmadı

Senle dolu özlemlerim
Dilimdedir sitemlerim
Düşman çıktı sevenlerim
Sığınacak dost kalmadı
Sarılacak dost kalmadı

Bekleyişle özleyişle
Ömrüm geldi deçti böyle
Gözyaşlarım döndü sele
Ağlamadık gün kalmadı
Yaşanacak gün kalmadı

Bir yalanmış tüm gerçekler
O ümitler o dilekler
Boyun büktü hep çiçekler
Koklanacak gül kalmadı

Bir an mutlu olmak için
Yürünmedik yol kalmadı
Yaşanacak gün kalmadı
...
KAHIR MEKTUBU
ZEKİ MÜREN

tamamı için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz
http://www.webhatti.com/sarki-sozleri/205602-zeki-muren-kahir-mektubu-sarkisinin-sozleri;.html


3657
Şiir / Ynt: K A R - Hüseyin Kaçın
« : 05 Ekim 2010, 12:24:43 ös »
Bir eşi olmalı insanın.
Rüzgar onun kokusunu getirmeli,
Yağmur onun sesini.
Akşam onu görecek diye pırpır etmeli yüreği,
ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken,
Cennetten köşe almışçasına.
Sevdiği, sakındığı, bakmaya kıyamadığı,
Her bir hücresinden aşkın fışkırdığı,
Çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı insanın!
Ben seni ölene dek seveceğim; boş laf..!
Ben seni sevdikçe ölmeyeceğim
 Can YÜCEL

3658
Mektup 1-

gokkusakgok@mynet.com

 

Hello my psycholog

I became very hopeful when I read the note you wrote under the maintanence therapy book.

 

I am a 29 year-old gay but I am so embarressed of being gay and I hope you could understand that I want to get rid of it(being gay).

 

I haven’t applied to anywhere because of my fear but by trusting you for the first time

I am making a move about this situation,what should I  do about this issue,which way should I follow ? I demand your help and wish you good day.
 
Thursday December 24, 2009

http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=429.0

Mektup 2-



Hello my psycholog

gokkusakgok@mynet.com

You said to me something so great that putting things inside me into writing is hard for me,actually I am not good at writing so I am sorry for this in the first place.

 

I started to feel more relaxed and comfortable after the second therapy but occasionally I feel bad sometimes something inside me says “don’t resist you won’t make it” but another voice says”this time you will make it,I believe in you” I know that the first voice is coming from Satan but it effects me,I don’t know is it normal to happen during these times but it happens.

 

But I absolutely believe that your first aim is to help me,of course I know that this is your job but you do everything you can about payments too just because our therapies could go on and people who need help about this “curse” can get rid of this “curse”(beign gay).

 

May the God bless you and the people like you,and I recommended you to some friends whom I met from your site. But they told me that these kind of people make all this for money and the therapies won’t work etc,but I don’t care what they say,of course you don’t have a magic wand and do things with abra kadabra and poof,I hope and pray to God that it will all happen with patience and a person relaxes by telling his thoughts and his feelings,maybe this stress I suffer is the cause of not telling my thoughts and feelings.

 

After this therapy all the time I think about fighting myself and I wonder why I let people use me as they want maybe the answer is I was the one who wanted this and “the three characters”.

 

Hope to see you in our third therapy my psycholog,take care of yourself...

 

Best regards...

 

Monday January 11,2010


http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=429.0

3659
S Kara   19 Eylül 2010, 01:15
Konu: Dilek 

Hocam inanın müthiş bir insansınız.İnsanlara fayda sağlamaya çalışmakla Rabbim sizi darda koymasın inşallah.. Demek ki insanların aklı birmiş.. Bende de bazı problemler var ve psikoloji bölümü okuyup ilerleyip, benim yaşadığım problemleri yaşayan insanlara yardım etme idealini taşıyordum. Ama olmadı başka bir bölüm oldu. Fakat bunu yapan bir insan gördüğüm için gözüm arkada değil çok mutluyum el attığınız işleri görünce.. İstanbul'da sizin terapilerinizden faydalanmak çok isterdim fakat İzmirdeyim.. Sitenizi bol bol inceleyip bilgilenmeye çalışıyorum..Özellikle cinsel problemlere eğilmek cesaret, özgüven,dürüstlük, iyi bir insan olma, insanlara fayda sağlama, insanlığın faydasını isteme gibi meziyetlere sahip olmayı gerektirir bence..Size çok teşekkürler...Allah razı olsun..Allah ömür verirse İstanbul'da bir gün terapiye gelmek istiyorum..Çünkü beynimde bir virüs var bazen aktif oluyor kontrol ediyorum ama can sıkıyor..Sizin bunun için bir tavsiyeniz var mı hocam ?

3660
teşekkür ederim elimden geleni yapacağım..

A.....

Sayfa: 1 ... 242 243 [244] 245 246 ... 273