İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - landlord1985

Sayfa: [1]
1
Hep, kendimi bildim bileli eşcinsel olarak hissettim. Alkolik bir baba, ona karşı hep başı dik, dominant duran; dayak yese de ezilmeyen bir anne... Alkolik derken aslında ailesinden çok, kendisine zararı dokundu. Yani rızkımızı hiç eksik etmedi, çok güzel zamanlarımız oldu, arkadaş gibi davrandı ama özellikle çocukluğumda çok içti. Annemi dövdüğü bir gün hiç gözümün önünden gitmez. Kardeşimle beraber odamıza kaçtığımızda benim gözlerimin içine bakarak: Bak kardeşin ağlıyor mu? Karı gibi neden ağlıyorsun demişti, belki yaşım 9'du belki 10'du bilemiyorum. Narsist tarafı ağır basar babamın. Hep oğulları ile övünmeye bayılır... Kardeşimin okuduğu üniversite ve benim mesleğim onun için bir övünç kaynağıdır. Şimdi görmekteyim ki o bizi överek kendini övmüş hep aslında. Son 5 senedir felan da hep aklımda küçükken beni kucağına oturup seven bir genci hatırlıyorum ve sonra bir odunluk... Sonrası karanlık. Yani belki bu benim aklımda yaratmış olduğum bir sanrı ama böyle hissediyorum.
Şöyle sayıp baktığımda adam akıllı anal manada pasif olduğum 5 defa felandır. 2'si hariç gerisi tanıdıklarım. Hatta diğer biri kuzenim. Ama aktif ağırlıklı bir yaşam yaşadım ve ailemden doğal olarak sakladım. %95'i gündelik beraberliklerdi, aşık olma bağlanma gibi bir durumum olmadı. Yani elbette hoşlandım, sevdim; ama ev tutalım, birbirimize sadık olalım, karı koca olalım gibi şeyler bana hep saçma geldi ve hala da son derece saçma gelmektedir. Yani şimdi Kıvanç ya da Murat Boz gel dese beraber olalım, koşarak giderim, ama pasif olmam; sadece oral belki.
Tedavi olmak istedim mi? Bu soru biraz muallak gibi. Çünkü bu siteye 28 Temmuz 2011'de üye olmuşum, yani bir arayış içerisine girmişim. Ama hatırladığım kadarı ile o zaman bu sitenin, eşcinselliğin tedavisinden çok onları hayata uyumlandırmak üzerine çalıştığını düşündüm herhalde ki uzun bir süre girmemişim. Halimden memnundum zannedersem, çünkü zevk alıyordum, işin aslı şimdi olsa da zevk alırım ve isterim ama değişmeye başlayan şeyler var hayatımda.
Bu özelliğimin sebep olduğu bir takım sorunlar sebebiyle yakın zamanda çalıştığım kurum ile ilişkilerim kesilecek, bu sebeple de 17 Temmuz 2014 tarihinden itibaren ailem bu özelliğimi öğrenmek zorunda kaldılar ve yıkıldılar. Babamın odaklandığı nokta namus tarafı, annemin odaklandığı nokta ise tedavi olmaya olan inancım var mı yok mu sorusu. Babam mesleğimi kaybetmeme mi üzülüyor yoksa bu durumuma mı onu da tam kavramış değilim, her zamanki gibi evde en büyük desteğim annem. Bu arada hiç feminen hareketlerim yoktur. Yani karı gibi kırıtanlardan da hoşlanmam.17 Temmuz'dan bu yana devam eden çalkantılı süreçte çok sıkıntı çektim ve sonunda tekrar buraya geldim, Hüseyin KAÇIN'a.
İlk telefonda konuştuğumuzda ilgili görünen Hüseyin KAÇIN; gelecem deyip randevu aldıktan sonraki konuşmalarımızda isteksiz ve "Gelsen de olur gelmesen de" anlayışı içeren bir ses tonu ile konuşmaya başlamıştı. Dedim ki bir şey çıkmayacak, sen böyle kalacaksın. Sonra gittim İstanbul'a... Ofisine... Tarih: 27 Eylül 2014 Saat: 12:00 İçeri girdiğimde başka bir danışanı vardı. O çıktı beni aldı ve başladık konuşmaya. O isteksiz adamdan eser yoktu. Yukarıda bahsettiğim şeyleri anlatmaya başladım. Babamın çocukluğunu da anlattım. Ezik büyümüş babam, dedem hep dövmüş. Narsist tavırlarından bahsettim. Annemin hep bizi küçükken terbiye ettiğini, babamızla aramızdaki bağın zayıf olduğu, hatta bazı zamanlar ondan nefret ettiğimi bile anlattım. İşimden,etrafımdan ve hayatımdan. Hatta acaba bende bir problem var mı diye 17 Temmuzdan sonra iki defa escort kadınla beraber olduğumu ve birinde sertleşme olup diğerinde olmadığından bahsettim. Bir de zorda kalınca WC'de bile gay sex yaptığımı... Küçükken bana güzel oynayan çocuk deyip düğünlerde masa üstünde oynattıklarını... Sonunda geldiğimiz nokta şu oldu: Benim hikayem aslında klasik bir eşcinsel hikayesi değil, yani erkeğe aşk yok ve hayatımda duygusal olarak kadınlar var. Mesela Sıla'yı beğeniyorum dedim, Serenay Sarıkaya'yı, Charlize Theron'u vb. En çok etkilendiğim teşhisi de şu oldu: Babamdaki özgüven eksikliği duygusal manada açığa çıkmış - ki sürekli bizi övdüğünden bahsetmiştim. - benim ki ise erotik alanda açığa çıkmış - ki ben de gayim. Bu tespit kafama oturdu ve dedim ki evet bende bir özgüven eksikliği var, çünkü biliyorum,ben başka bir yaşıtım erkek ile kavgaya bile girmekten çekinirim, bence bu onun bir göstergesi... Ayrıca biraz istikrarsızımdır. Amacım uğruna istikrarlı şekilde yürümedim genelde, evet başarılı biriydim ama istediklerimi hep elde edemedim... Ayrıca bunları hep bir güç arayışı sebebiyle yapmışım. Biliyorum ki seksten sonra birini elde etmiş olmanın verdiği haz var. Bütün bunlarda sonra iyiye,doğruya ve normal yaşam doğasına uygun bir hayata doğru ilerlemeye başladığımı düşünüyorum. Belki hislerimde değişen birşey yok, ama en azından kafama oturan bir teşhis var. Bundan mutlu ve umutluyum. Son söz olarak Hüseyin KAÇIN'ın tembihlediği şeyi söylüyorum : Terapi boyunca Allah'a tövbe etmek yok, tövbe edip tekrar yapıp kendimi kişiliksizleştirmeyeceğim. Ne demek bu? İlk olarak çareyi kendimde ve irademde arayacağım. Çünkü her edilen tövbe ve sonrasında dönülen yol daha bir çıkmaza sürüklüyor insanı. Daha da kötüleşiyor. Yani başta ben ama sadece ben çaba sarfedeceğim, ben çalışacağım. Bu ailenin desteği ya da başkasının desteği olmayacak demek değil. Odak noktasında ben varım demek. Ben bu yükü üstümden atmak için uğraşacağım, ancak sonra Allah'a tevekkül edeceğim. "Benden bu kadar, gerisi sende" der gibi.  Ama işte "Benden bu kadar"daki "KADAR" kavramı önemli... Yine iş bende bitiyor.

Sayfa: [1]