Gönderen Konu: EŞCİNSELLİK BİLİNÇALTI BİR OYUN MUDUR: HASET ve KISKANÇLIK  (Okunma sayısı 4349 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
BİR ANATOMİNİN PATOLOJİSİ

Merhaba Hüseyin Bey

Biraz sevgi arıyordum biraz anlayış birazcık çok mu zordu bunun olması hep kavga eden bir anne baba.baba küfreder içer bağırır anne ağlar korkar.ne yapmalıydım daha çocuğum ha neyapaydım helal baba aslansın nasıl da kükrüyorsun babamsın mı demeliydim. öyle diyebilirmiydim bir çocukken. evet işte anne ve baba özetim bu e tabi olarak anne haklı baba suçlu.baba seni ve senin temsil ettiğin erkekliği red ediyorum.hay demez olaymışım ama elimde değil ki bilinçdışı denen insan varlığının var olmanın ağır yükü bu.
erkekler nasıl konuşur nasıl oturur ne giyer nasıl yürür.daha 2.5 yaşlarında bilinçdışı süreçte sorarız bu soruları erkek çocukları sorar erkek cinsel kimlği gelişsin diye sadece erkek doğmakla olmuyor öğrenmek ve pekiştirilmesi gerekiyor.
sevgi arıyorum merhamet dolu bir yuva bir aile sadece birgün kavga olmasın yeter.olamazmıydı.olmadı derken büyüdük.çevrede yamuk yaptı be arkadaş edinemedik.akrabalar ondan bela al birini vur ötekisine.ne oldu sosyal fobik gölgesinden korkan kız gibi ana kuzusu çocuk.alışkındım bu laflara neyse şimdi esameti yok.ablam vardı benim dünya güzeli ablam okuyamadı efhamlı bi anne her haliyle bunaltan ama onun da yükü ağır be boyu elleri küçük ama yüreği koca kadın hele babam daha yeni barıştım onunla hep suçladım ama yeni aldım kokusunu gözlerine yeni bakabildim anladım seni diyebildim hey koca adam benim babam.sevgi arıyorum ağlıyorum bunları yazarken gecenin ilerleyeninde.çok mu zor du sevgi merhamet huzur dolu bir yuva doluda olmasın biraz olsun.

Bir an, bir sahne var zihnimde yaşanmışmıdır yoksa değilmidir bilmiyorum.yüzünü hatırlamıyorum ama kuzenim olduğunu biliyorum.diğer teyzemlerin evi o ve ben iç çamaşırları var odada dolaşıyoruz sonra yatağa geçiyoruz cinsel ilişki sahnesi de yok zihnimde hatırlamıyorum.yani kuzenin yüzü ve tecavüz anı yok. okul öncesi bunlar belki 5-6 yaşlarındayım. tecavüz varmı bende bilmiyorum.

Ama hayatımı biliyorum.nasıl birçocuktum akıllı uslu edepli.büyüklerden hep iki söz duydum.edepli ahlaklı akıllı ama aynı zamanda kız gibi ana kuzusu.böyle olması tesadüfmü.yoksa derin bir kurgunun şifrelerimi var.

10 yaşında sünnet oldum.yine aynı kuzen tarafından korkutuldum.makas la gerginliğimi önceki yazıda yazmıştım.bu kuzene benzeyen saç göz ten rengi gibi özelikleri olan erkekler dikkatimi daha çok çekmiştir.pasif duygular taşımama rağmen hiç ilişki kurmadım.pasif olarak, terapilerde aktifleştikten sonra terapiye ara verdiğim yani tamam galiba oldu ama daha devam etmem gerektiğini anladım ve öyle yapıyorum işte o arada ilk ilişkimi yaşadım ama pasif olarak değil aktif olarak.
Enteresan neredeyse herkes bu durumda ilişki kurarken ben neden pasif zamanlarımda kurmadım.ilk aktifliğimde oldu.sadece haram günah meselesi irade gibi etmenler mi?

Haset kıskançlık mutlu aileleri kıskandım belkide sevgi dolu yuvaları.bilincimin derinliklerinde belkide öfkemin şekli intikama evrilmiştir.düşünün bir aileye nasıl sızılır.edepli ağır başlı bir çocuk olursanız sevilirsiniz ilgi görürsünüz ancak ilgi görmek mi amacım yada o yuvayı bozmak mı.aile kavramı erkek baba, kadın anne, erkek çocuğu ,kız çocuğu peki ya bu modellerin dışına çıkılırsa.bir erkek erkekle yatabilir mi karısını bırakabilir mi bir erkek çocuğu bir kıza değilde bir erkeğe aşık olursa sonuç iflas olur aile kurumu çöker toplum iflas eder düzen bozulur herkes mutsuz olur sevgi muhabbet nefret ve şehvet sarmalına dönüşür.

Ha ha işte sevdiğim senaryo kaos düzen bozuculuk acı veren.kuranda lüt kavmi için düzeni bozduğu olağan olanı tersine çevirdiği anlatılır.genel ayetler bunu söyler doğrusu bu sonucu çıkartırken pis pis sırıtmıyor değildim.kaos kan ve gözyaşı kurban filmlerini hep sevdim katile hep prim verdim.

Peki ama neden böyleydi.çünkü mutlu aileleri kıskandım huzur kokan yuvaları.pasif eşcinselliğim gerçekten varmıydı yoksa bunu kullanarak erkekleri baştan çıkarıp onların hayatlarını sarsmak bilinçdışı süreçte böyle kodlanmış olabilir mi.yani bir erkeği pasif kimliğimle ele geçirip onu daha sonrasında becermek ama her yönüyle hayatını ve yakınlarının hayatlarınıda. normal erkek bir erkekle nasıl birlikte olur aktif kendine güvenen eşcinsel heteroyu ele geçiremez belki ama pasif model yavaş yavaş sinsi ele alır sonra onuda eşcinsel yapabilir ister aktif ister pasif sonuçta oda elde edilmiştir.amaç düzen bozmaksa bu olabilir.

Düzen bozmak kaos her eşcinsel için söylemiyorum bunları benim hikayem sadece anlamaya çalışıyorum.usta yani hüseyin bey yaz dedi yazıyoruz.kuzeni hafif andıran erkekler dikkatimi çekti genelde yani saç göz vs. sünnet öncesi korkuttu beni şerefsiz e bide 10 yaşında olunca yeni taşınıp hemen o yaz sünneti yaparsan esas o zaman sikilirsin. insan çok yönlüdür ruhu nefsi metafizik alemi fizik alemi dünyamı sarstınız ulan dünyalarımı. burnum garip gerginlik yaşar makası görünce sanki ona batacakmış gibi olur etrafta kadınlar varsa bu artar.belkide kadınlar avlıyacağım erkeklere engel olacak rahatsız ediyorlar beni.kadınlara yaklaşın onlarla evlenin kavmim kızlarıyla evlenin der lüt a.s. yok öyle benim yıkmam gereken yuvalar düzen var.huzur bende yoksa kimsede olmasın.

aşık olduğumu sandığım çocukta kısmen benziyordu kuzene ama ona hiç çaktırmadım ben pasiftim o ise normal bi erkek derinlerini bilemem her erkekte vardır biraz ya neyse.ama açılmadım pasif girmedim altına.şimdi terapilerde geldiğim nokta çoktan aştım üstelik ben ona yapışırken şimdi o bana mı yapışıyor ne.neyse şu benzeme olayına dönelim sünnetçiye neyle kesecen dedim hatırlamıyorum makas demesi çok normal. tecavüz sahnesi ve kuzenin yüzü yok ilginç hatırlamadıklarım beni bırakmıyor. psikoloğumuz hüseyin kaçın kritik anları silebilir bilinçdışı diyor.

O hal de makas, kuzenin yüzü ve penisi hatırlamadıklarım.ama bakalım bilinçaltı nasıl hatırlıyor ve nasıl bir senaryo yazılıyor.makas ve sivri şeyler geriyor yüzümün tam ortasını yani burnumu hatta burnumun ucunu kuzenin yüzüne benzer erkekler çekiyor dikkatimi suçluyu arıyorum belkide.şimdi burası karışık ama derin bağlantılar var sanki. makas şekil itibariyle penisi andırıyor bu penis kuzenin. yıllar sonra sünnetimi mahvetmeye en büyük katkıyı sağlayan aynı kuzen. benim oğlanı yani erkekliğimi kesecek makasa yoruyorum penisi yani bilinçaltı devrede somut olarak makas şekliğle penise benziyor çünkü tecavüzde penis hatırlanmıyor silinen penis yıllar sonra makas semboluyle kuzenle bağlantılı şekilde penise ,yine silinen kuzenin yüzü diğer erkeklerde beliriyor ama makas tehdidi beni geriyor hımm neden ben çünkü ben ve kuzen odada yalnızdık onun yüzü ve benim yüzüm onunkini hatırlamıyorum o sırada bilinçdışım savunmaya geçiyor.karşıdaki düşmandan intikam alınmalı bu ağır suç cezasız kalmamalı tek yüz benimki onunkinin yerini alıyor. bunları yazarken zihnime akıyor birşeyler şöyle ki hedef tahtası yuvarlak olur yüz bu tahta olursa hedefi tam 12 den vurmak tahtanın ortası yani yüzün tam ortası yani burun hatta burnunda tam ortası peki atılacak ok ne olmalı savaşta karşılık esastır o neyle saldırdı penis o halde penis olmalı.penis makas.hedef tahtası onun yüzü ancak hatılanmadığı için ve sadece ikimiz olduğu için benim yüzüm oluyor.terapi süresince hüseyin bey gerginlik hangi anlarda oluyor etrafta ne var kimler var gözlemleyin demişti yakışıklı erkekler de nerdeyse hiç yoktu kadınlarda en fazlaydı yani bulunduğum yerde kadınlar, makas ve çağrışımını yapan bişeyler varsa burnum geriliyordu sanki makas burnuma en ucuna batacak gibi oluyordu.bu erkekler olduğunda nerdeyse hiç olmuyordu.kadınlar bana erkekliğimi hatırlatıyordu yaşadığım bu kaos intikam almam gerektiğini tekrar hatırlatıyordu.

kuzene benziyen erkekleri avlayarak suçlu cezalandıracak. bunuda ona benziyenler sikilerek yani aynısıyla karşılık verilecek.ilk ilişkim bir pasifi becerdim ben aktiftim. ancak yüz olarak kuzene benzemiyordu.hayat hikayesi bana benziyordu.psikolojik altyapı aile ve tecavüz le hazırlanınca sosyal açıdan sosyalfobik le pasiflik geliyor.kendini becermek başlıklı yazımda kendimi aşmayı anlatmıştım ya kendimi ve bana benzyen bir pasifi becererek aktifleşmek gard alıp kendimi hazırlamaktı.bilincin derinliklerinde ve ilahi kurgudaki ince nüanslarla artık fırtınalı günler geride kalıyor.bu ilişki terapiyi bırakmamda oldu hüseyin bey sen kendin terapiye devam etmişsin diyordu.

yukarıda anlattığım hasetlik kaos gibi duyguları terapilerden önce yaşıyordum.bir senaryom vardı.ben ünlü yönetmenim ve oyuncuyum hollywood tayım.memleketliler burda film çek şehrimizi dünya ya tanıt diyorlar.açıklama yapıyorum x şehirliler yapacam filmi kaldıramazlar.filmin adı bir anatominin patolojisi başrolde oynuyorum.geçmişimdeki her karakter beni olduğum yaptığı için suçlu. yıllar sonra şehre geliyorum.bütün suçladıklarımı yeni satın aldığım evde partiye çağırıyorum.evin yangın söndürme sistemine su yerine benzin koyuyorum.fırsat bulup dışarı çıkıyor kapıları üstlerine kitliyorum.sistemi çalıştırıyorum benzinle yıkanıyorlar.ve ateşi çakıyorum çığlıklar bağırışmalar yerini yanık kokularına bırakıyor işte ateşi çakmaya başladığım andan itibaren ağır çekim başlıyor teker teker içeridekilerin yanışları çekiliyor.onların her anı benim vücudumda bir yerleri okşuyor intikamın en derinlerini en coşkulusunu yaşıyorum.yarı çıplak ayaktayım narsist bir tavırla hafif yapılı vücudumu hareketli kameralar çekiyor burnumdan giren kokuların girişini çekiyor anatomimde ilerliyor beyne ardından hormonlar sonra kasıklarım şişiyor, çığlıklarla kulaklarıma giriyor beyne sonra kalbimin atışı nefes alışverişlerim hızlanıyor. merhamet bazı bebeklerin olduğunu hatırlatıyor intikam hayır kapıyı açamazsın diyor intikamını hatırla medcezir yaşıyorum.bütün bunlar yaşanırken 300 spartalı soundtrack çalıyor.gözümden hafif yaş süzülüyor.olay bitince arabamla gidiyorum kaçıyorum bir caminin kapısı açık güneş ışığı camlardan sızmış sükunet beni çağırıyor.imam beyaz cübbesi rüzgara salınıyor.kapıyı kapatıyor.dayanamıyorum abdest alıyorum tam teslim oluyorum allahuekber ellerimi bağlıyorum burnumdan bikaç damla kan damlıyor.tekrar abdest sonra namaza duruyorum yine kan defalarca tekrarlıyorum namazdan önce hiç kanamyan burnum namaza durunca hemen kanamya başlıyor.Artık varlık alemi redediyor alemlerin rabbi redediyor.cami avlsunun bir köşesinde ağlamaklı ve avare bişekilde büzülüyorum.tanrıyı oynuyorum ama tanrıların tanrısı esas oyunu oynuyor.ve son.

evet kıskanınca diğer evleri ve yamuk yapınca hayat bütün bu kaoslar fırtınalı girdaplar insanı kör kuyulara sürüklüyor.bütün bu kaosları yaşarken ben ALLAHIN VARLIĞINI hiçbirzaman unutmadım unutamadım.terapiye koşa koşa geldim maddi manevi bedel ödedim ödüyorum peki ya niye allah her varlıkta sır bırakmıştır ben bendeki sırrı çözebilcekmiyim bir can derdinin dermenını buldum derken kulaklarımı tıkayabilecekmiydim.düşünün sorgulayın akıl yürütün diyen allahın ayetlerini nasıl görmezden gelebilirdim.lüt kavmine açıkça kadınlar sizin için yaratılmışken siz aptalmısınız ayetlerini yok sayabilirmiydim.

Sonsuz Kudretin sahibi ALLAH ın varlığı gönül cidarıma yapışmışken ben nasıl düzeni bozabilirdim.bir kadının tenine ,saçının teline bir kelamına hasretim omzuna başıma koyabileceğim bir kızın hasretini çeker oldu gönlüm şu sıralar hatta acaba doğru kadını yani kadınımı bulabilecek miyim diyecek kadar.nefsin kırıntılı yanlarında eski alışkanlık gibi erkekler silinircesine diye niyetle

Alemlerin Rabbine Hamdolsun.
Usta Allah Razı Olsun.
« Son Düzenleme: 27 Aralık 2013, 01:57:42 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK BİLİNÇALTI BİR OYUN MUDUR: HASET ve KISKANÇLIK
« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2013, 11:14:30 ös »
Selam Hüseyin Bey

Terapiden sonra istanbulu gezeyim dedim.eminönü otobüsündeyim ayakta köşedeyim.sağımda birisi bide önümde birisi vardı tıklım tıklım olduğu için bikaç kere temas anlaşılır. ancak sonra baktım ki  sağımdaki adam kalçasını sürtüyor. elimi cebime attım yaklaşmasın diye ama daha da  tahrik oldu bu sefer kalçasını kolumda gezdirmeye başladı.önümdeki bana paralel arkasını bana çevirmesi imkansız  hafif frende bile hop kıçı bende arkadaş noluya ya lan şöyle silkeledim ceketimi tıh  mıh yaptım açıldılar bi sonra fırladım çıktım aralarından.
 
ee ne var bunda çok şey var. ben tam karşımda yüzünü biraz görebildiğim kızı kesiyordum.o sırada bunlar olmaya başladı kesmeyide öyle çok belli edeyim vay erkeklik olsun yapaylığı değildi hani! gayet tatlı bi gülümsemesi vardı arkadaşıyla konuşuyordu.aralarından fırladıktan sonra kıza daha yakınlaşmıştım yer açısından. bütün bunları o an oluşan duygu durumlarımı anlatmak için yazıyorum. son haftalarda biseksüllikten heteroya doğru gidiyorum evet bende bukadar beklemiyordum.erkeklerin arasından çıkarken zorla yapıyorum hissi yoktu. yaptıkları yapay çocuksu geliyordu. nefrette yoktu. kendi dertlerine boğulmuşlar diyordum.hani sınıfı geçer okulu bitirirsiniz sınıfta kalıp okulu uzatan arkadaşlarınıza karşı hissetikleriniz benzeri bir his.sonra onları unutup karşımdaki kızdaydı aklım konuşması duruşu saçları allahım nasılda tatlıydı.bi ara fark etti o da keskin bi bakış attı.bişey çıkmadı tabi sadece hoşuma gitti.bu kaderin kurgusu geldiğim noktayı mı özetliyor. erkekleri bırakıp ki bunu yaparken bi kaçma değil zorlama yoktu kıza yaklaşıyordum onda dinlendiğimi hissediyordum.

haftasonu memlekette  yeğeni gezdiriyorum.bizim oralar düzlüktür ovadır etrafında dağlar vardır.derinlerimdekileri yazıyorum yine bağlantı varmı bakıcaz.ovayı sevmişimdir hep düz alanları, dağ tepelikleri sevmemişimdir.yolculuk yaparken yolun güneyini severim.  genelde anlarım hangi tarafta olduğunu.10 yaşında geldim beni sünnetle hayata küstüren o eve babamın tek maaşıyla yaptırdığı o kalıcı evimize evin yönü kuzeye bakar kuzeydede dağlar sıralı. zamanımın çoğunu evde geçirince sosyalfobik olarak güneyi ve düzlüğü daha çok sevdim zaman içinde. bunu anlamazdım özel bir his derdim.ama bağlantıları var sanki birkere evin yönü çağrışım yaptığı için kuzey ve dağlar tepeler sevilmiyor.ancak gezinirken düz alanların hayatın işlenmemiş yanları olabileceği zihnime akıyordu. yani dağlar tepeler sır doluydu engebeli girintili yerler kabarıklar hayatı çağrıştırıyordu. çünkü hayat dinamikti süreç içinde değişkenler vardı.düzlükler öylemiydi hiç bir engel yoktu.yaşanmışlık yoktu.ovanın bir yerinde ev varsa bütün büyüsü gidiveriyordu benim için.ovaları yüze benzettim. yüzler insanların hayat haritasıdır bence burun en büyük çıkıntı burun şekli üzerinden kişilik okuması yapanlar bile çıktı son zamanlarda.üstelik yine dağı tepeyi burnum algılayıp makas bağlantısıyla sevmemiş olabilirim.

ya evler nasıl olmalı. benim evim bikere her yeri cam yüksek tavanlı olmalı.cam heryerinde olmasa bile tavana yakın  yerde olmalı.evim nerde olmalı ovada hatta hiç başka ev olmasa etrafında mümkü mü işte böyle bir ev hayalim var. bu fantastik kurgularda şifreler varmı kabarıklar dağlar ve evler penisi hatırlatıyor olabilirmi yok artık.ama hep rahatsızdım evde ev beni boğuyordu.üstelik evin baktığı yöndeki dağda tecavüz şüphelisi kuzenin dede ailesi oturuyordu. çağrışımlar var.yani dağlar tepeler, burun penis algısını yaşanmışlıkları hatırlatıp kasvet oluşturuyor olabilir mi? düz ovalar yaşanmamışlıkları yani yeni başlangıçları. ama ordada çıkıntı istemem diyor bilinçaltı.hayat ev lazım diyor.bilinçaltı  evmi yuvamı  aman allahım ev  birçok evden en azından yaşadığın evden   farklı olmalı.ev penis ise  ve benim evim yani penisim  olacaksa  beni inşa edeceksem farklı olmalı yaşadığım ev gibi olmasın bi kere kapatmasın beni eve açık olsun etrafı gökyüzünü göreyim dağların ulaşamadığı.

yüzler çocukluğumdan beri yani kendimi bildim bileli yerde banyo taşlarında halılarda desen olan yüzeylerde görüyorum yüzleri.genelde erkeğe benziyorlar ne o yoksa suçlu yüzümü arıyorum.algıda seçicilik denebilir belki  biçok insanda var bu.ama kendi hayatıyla ilgili gelişemezmi ilişkilendirilemezmi bu durum.bağlantı varmı.yüzler kızgın bazen boş bazen kaygılı, üzgün ama neşeli sevinçli değil. hepsi garip işte belki kendime yorulan kuzen yüzü bu sefer kendi halimin yansıması olarak çıkıyor belkide kuzenin yaşadığı hayatın yansıması belki kurtarın beni diyor. pazar kahve içtim akşamüstü uyuğayım dedim  şu bi önceki yazığı yazıcam biraz düşündüm. gözümü kapattım hani karartılar çizgiler oluşur.işte bunlar bugüne kadar olmayan bir hal almaya başladı.şekilden şekile girmeye başladılar.yüzler oluşuyor derken yapraklar uçaklar arabalar hayat akıyordu sanki iç içe aralıksız bir akış başlamıştı.kontrol bende değildi sonra renklenmeye başladı.noluyor dedim.geldiğim noktada terapide artık bişeyler bitiyor muydu bugüne kadar yüzlerin girinti çıkıntıların hayattı kabusa çevirmesi sona mı eriyordu.yeni evrilmelere kapı aralanıyor mu bununla ilgili daha sonra yazmayı düşünüyorum.

bir dolunayın ışığı, yerdeki ağaçlar dağlar ovalar bulutlar Allahın kudretini hatırlatıyor bana hep böyle hissettim.varlık alemi rabbi tesbih ediyor bu engin duygulara kapılırım çoğu zaman. yaradanı başka  sevdim bunları görünce ancak gözün gördüğünden ileri görmesi olmuyor. ayın ışığında ağaçların  karartısını görürken bi tık aşağıda kalıyor heyecanım
bilirim bunu
şöyle yordum bu kulun durumunu
cennette esas olanı
sabret bekle tevekkül eyle.

bu dünyada  cennetide görürüz cehennemide allah başkaca hallerde gösterir.cennette cem olmak dileğiyle.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK BİLİNÇALTI BİR OYUN MUDUR: HASET ve KISKANÇLIK
« Yanıtla #2 : 06 Ocak 2014, 08:10:03 öö »
Merhaba Hüseyin Bey

Anların önemi dahada dikkatimi çeker oldu.eskiden gün içinde yaptıklarım konuştuklarım gelip geçi verirdi.son terapiden sonra bişey daha farkettim.anı kaçırıyormuşum hep.şimdi yakalıyorum.mesela arkadaşlarla muhabbet ediyoruz, kendimi söylediklerimi daha bi fark ediyorum.evet ben varım artık fark edebiliyorum.

Şimdi gelelim biseksüellikten heteroya gidişatın seyrine erkeklere ilgi geldiğinde yani  ben aktif onlar pasif fantazi anlamsız geliyor.erkekler tanıdık geliyor. ama zorlamıyorum kendimi bırakıyorum.ama kızlar keşfetmek istiyorum onları yani her açıdan dolular duygusal cinsel çekicilik her yönüyle. hal böyle olunca erkeklere bi his geliştiğinde, aklımda kızla olan fantazim yani sarılmam muhabbet öpmem yani flört fantazim erkeğe oluşan hissi yok ediyor.evet erkekler tanıdık geliyor en yakışıklısı en iyi giyineni en havalısı en eni.hah diyorum erkek işte ben gibi ve kızlar acayip önem kazanıyor.burdan geç ergenlik yaşadığımı anlıyorum yani herşey yolunda gidiyor.

Şimdi terapilerde yakaldığım bu süreç bu iyileşme haline nasıl geldiğimi özetliycem.terapi öncesi için eski, terapi süresincesi için yeni yi kullanıcam.

Okula başlamadan önce hatırladığım bi sahne kuzen ve ben taciz sahnesi önceki yazıda yazdım hayalmi gerçekmi bilmiyorum.okula başlıyorum köydeyiz ilk dönem bitimi ilçeye taşınıyoruz.derken iki yıl sonra tekrar köye ordan kesin dönüş ilçeye  evimize ilkokul ortaokul arası yaz tatili taşınıyoruz o sırada hemen sünnet oluyorum.sonra orta okul kız gibi anakuzusu lafları başlıyor sonra lise meslek lisesi orası tam kabus dışlanma küçümsenme.sonra üniversite işte sosyal fobikliğimi orada aştım sayılır ve bi kız vardı adı esen hoşlanmıştım.ama o zamanlar ben kim ona açılmak kim. bütün bu yetersizlik ve beraberinde eşcinsellik belası korkulardan geçmiyormu.taciz algısını çözünce yüz aradığımı anladım suçlu yüzü arıyordum.hayatı kaçırıyordum bilincin derinliklerinde kurduğum senaryo bilince nevrotik olarak çıkıyordu.hayattan alıkoyan nevrotik hayaller.

hadi bakalım eşcinsellik doğuştan mı yoksa travmaların sonucu mu eğer doğuştansa neden değişiyorum kızlara olan bu ilgi niye ve erkekler neden normalleşiyor.evet açık konuşayım bende bu kadarını beklemiyordum.

peki neydi bu terapi nasıl dı sırrı neydi.bi kere işin başı derman var diyen bir insana kulak vermek.denesem neolur.üstelik güven var samimiyet sizi anlayan ve dinleyen.ilk terapide anlattım hayatımı. sonralarında yaptığım yanlışları beraber tespit ettik.dayatma yoktu yani, sonra ilk önce aileyle başladık babamla ilişkim anne sonra çevreyle nasılda bitiriyormuş bu yanlış düzen beni.sonra özgüven gelmeye başladı.geldikçe derinlerde yatan korkular hayatımdaki insanlar onları nasıl algıladıklarım korkularımı konuştuk.nasılda korkmuşum hayattan. tek tek hayatımdaki  her karakteri açtım ve aştım.bu çok önemli terapideki herkese tavsiyem olsun konuşmadık iğne ucu bırakmayın açın gitsin sonra neler oluyor kendiniz görün.evet nede korkmuşum hayattan herkes nasılda bitirmiş beni.eşcinsel duygularım pasif ti bütün bu özgüven çalışması aktifliği getirdi.terapide herşey herkes konuşulurda tanrı konuşulmaz mı oda vardı onuda aşmam gerekiyordu kırılma noktası hayatımdaki herkesi ve tanrıyı  ve babayıda söylemeliyim konuştuk tahlil ettik.ve fantaziler ayıp yok unutmayın hepsinde anlam var açın gitsin.

bu terapide sansür yok ayıp günah yok.peki ne var özgür akıl aklını özgür bırak ve korkma.aktiflik demiştim.eskiden pasif duygularım ve kızlarada yoğun cinsel fantazilerim hiç duygusallık yok yani sağlıksız.pasiflik yeni de yerini aktifliğe bırakıyordu ama öyle kolay olmadı sahte yapay bişey gibi geliyordu çok sorguladım kendimi zorluyormuyum bişeylerin üstünümü örtüyorum yada baskılıyorum. tıh değil kendiliğinden geliveriyor ama özgüven geliştikçe.hadi gevşe diyor hüseyin bey bu erkekliğine giden yol bırak gelsin.sonra kızlar giriyor.biseksüellik ama onlarda eskiden olduğu gibi sağıksız değil sadece pornografik cinsellik değil duygusal bana bişeyler katan alışverişin olduğu.sadece hissetiklerimi yazıyorum.ve şimdi ilk başta yazdıklarım özgüven korkmamak kendimi beni görmek ve kadınımı aramakla geçiyor vaktim keyfini çıkarıyorum.tabi bide bilinçdışı var taciz şüphesi sünnet burun gerginliği önceki yazılarda anlattım.bütün  bunları hipnozsuz çözüyoruz yöntem basit yazmak ben geceleri yazdım herkes susunca açtım derinlerimi.ne rahatladım."O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir." Alak süresi 4-5 ayet.çok çektim be kasırgadan çıktım.bir kadında dinlenmek ve devam edip gitmek.

eşcinsellik tedavi edilir.hayır edilmez tedavi gericiliktir.insan böyle doğar, yok artık. üçüncü cinsiyettir çüşşş.nasıl mantık bu her eşcinselin hayat hikayesinde aile ve çevre sorunları varmı var.psikolojik travmalar terapilerle iyileştirilir yani iyileşme mümkündür kendimden biliyorum vallah.ben çalışmaya başlayınca aldım terapi kararını keşke daha önceleri başlasaydım.biliyordum raydan çıkmıştı hayatım raya koymak vakit geçtikçe zorlaşıyordu.ama oldu.açlık var eşcinselliğin doğasında açsın sevgiye merhamete en önemlisi içimize yerleştirilen ve doyurulması gereken erkeklik ve kadınlık güdüsüne.peki ama açıklaması bu kadar basit bukadar gerçek olan  bu hal nasıl olurda normalleştirilmeye çalışılır.penis ve vagina ortası varmı.biyolojik bi karşılığı.din böyle diyor diye demiyorum insan aklının kuralları elvermiyor ki yaradanın kuralları ne yapsın.

peki noluyor bu normalcilere dernekler bilmem neler gerçekleri niye manüple ediyorlar.son zamanlarda gördüğüm yeni ergenlerin kıyafetleri konuşma tazları bir kültür oluşturuluyor.benimle benzer öyküsü olan babasıyla terapiye gelen ergen birisiyle konuştuk terapide gayet gayliği benimsemiş ama sadece kişilik açısından değil kültür açısında da ama açmazları var onunda farkında bu yüzden danışan koltuğunda.bende lisede pasiftim yani düşünsel anlamda ama ben böyleyim kimse bana karışamaz değildim.arkadaşlarıma ve hayata nefretim vardı ama onlar gibi olmak isterdim beceremeyincede onlarla olmak istersin.bu böyleysen böyle kal dışarıdan söylenmiş gibi yoksa daha çocuk denebilecek bu genç nasıl idrak etsin. şu dernek vs aileler dikkat etmeli bence bu konuda. hayır efendim hakikati gizleyemezsin.hiç mi düşünmezsiniz kendinizi ve öteleri sırlar var her insanda.bu derneklerin vs. para kaynakları kimden gelir nedir bu kadar katı söylemler.sen öyleysen öyle yaşa ama benim terapime karışma.ama aile kurumu yıkılırsa düzen bozulursa ahlak maneviyat çökerse insanlık nereye gider.insanlar her türlü yönlendirmeye açık kuklaya dönüşmezmi dünyada para gibi faktör varken üstelik üst düzlemde hak batıl savaşı.komplo teorisi algılamayın lütfen ama araştırıp düşünün.psikolojik ve sosyolojik etmenlerin  neden olduğu bukadar açıkken neden özgürlük hikayeleri maskesi altında insanlar hapishanelere kapatılıyor.

aileler çocuk yetiştirirken kavgalarına çocuklarını katmasalar.basıp geçmeseler üstülerine.ben kendi hikayemden örnek vereyim hep kavga vardı huzur yoktu.anneye prim verirsin eğer mutsuzsa.hikayeler değişir terapi kişiye özeldir.allah sır bırakmıştır.kendinden bir nur sıkıysa aç kalbini dök içindekilerini aş kendini yoksa meydanlarda renkleri çeşitli bezleri alıp şarkı türkü söylemekten kolay ne var.sonra bütün yanlışların sonucu yanlış olanı yaşamak biter sonuç değişmiştir.

peki ya devlet baba uyan uyan gençlik aile gelecek elden gidiyor bunlar yoksa ne din nede başka kutsal  söylem önemli insanlık için.herşey insanın mutluluğu için.özünde insan yoksa ne anlamı var.okullarda yurtlarda ailelerde patolojiler oluşuyor yürekleri geniş akılları keskin nice insan söndürülüyor.iyi aile olmak için sağlam ve kaliteli kişiliğe sahi erkek ve kadın olmak gerekiyor. bunların eğitimde yeri hiç yok hep ceza ama neden böyle olmuş hiç sorulmuyor rehabilitasyon ve eğitim devreye hiç konmuyor.

bilmem anlatabildim mi amacım kimseyi birşeyi hedef göstermek değil kendi açımdan yorumluyorum.gerçek olduğuna inandığımdan başkasını yapmadım.