Gönderen Konu: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?  (Okunma sayısı 14090 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« : 06 Nisan 2012, 03:01:34 öö »
Geçmiş her zaman kolayca arkada bıraakıla bilir mi? Unutulabilir mi? Acaba.Halbuki  Jül Sezar arkasında kalan  Brutus tarafından sırtından hançerlenmemiş midir?
Her birimiz dünlerimizi bir birinin üstüne koyarak bugünlerimizi inşa ettik yarınlarımızın projelerini düşlüyoruz.Ama ya dünlerimizde kırık çürük çatlak tuğlalar varsa bugünlerimizin hali nice olur.

Anlatmak istediğim aslında geçmişimde yaşadığım bir günün aradan geçen uzun yıllara rağmen benim yakamı bırakmadan aynı acıları nasıl çektirdiğini anlatmak istememdir.Son 3 yıldır ara ara yaşadığım mide krampları nöbetleri geçiriyordum.3 5 kere doktora gittim kan testleri ultrasonlar tomografilere bakıldıysada sorunun ne olduğu anlaşılamadı.Bende oldum olası hastanelerden nefret ettiğim için gitmeyi bıraktım her defasında zaten kötü bir şey olsa başka bir şikayetim ağrım sızım olurdu her defasında başlangıcıda bitişide ayrı olan mide kramp nöbetleri
   Geçenlerde bir makale okuyordum çocuklukta yaşanan cinsel istismar üzerine ve orda ilgimi çeken şey şu oldu atipik ağrılar yani belli sürede bir tekrar eden ağrılar bunlar genelde başta midede vs vs olur yazıyordu.Biraz düşündüm zihnimi zorladım ve yıllar yıllar önce yaşadığım tecavüzüm aklıma geldi. 5 6 yaşlarındaydım benden 10 11 yaş büyük olan akrabam x le evdeydik.Ne oldu nasıl oldu bilmiyorum ama aklımdaki görüntü bana mastürbasyon yaptırdığını ve bir sıvıdan bahsediyordu gelmesi gereken.Ben olanları oyun olarak algılıyordum.Hatta ona masumca o sıvının ne olduğunu sordum bilmiyorum deyincede öğretmenlerine sorarsan yanıtlayacaklarını düşündüğümü söyledim.Ve o beklenen sıvının gelmesi için mide kaslarımı kastığım aklıma geldi.Bu görüntü çok net bir şekilde gözümün önündeydi hala aynı acı aynı yalnızlığı hissediyorum zamanla geçmemiş hiç birşey ben aslında iplerimi o günüme vermişim ve sadece onu görmeyeceğim bir yere bakıyorum ne zaman bir erkek olarak karşı cinsle birşey hissetsem sevsem o gün çıkıyor önüme ve bazen ben farkında bile olmadan beni kontrol ediyor.Neden bu şimdiki yaşadığım mide krampları 3 sene önce başladı o günden itibaren olmadı diye düşündüğümde ise o 6 yasında yaşadığım olayı 3 sene öncesine kadar ne düşündüm ne bir gün aklıma getirdim  mümkün olduğunca derine ittim 3 sene önce o yasadıklarımı tüm çıplaklığıyla hatırladıktan sonra o kramplarda başlamıştı.
Hala çok öfkeliyim,çok sinirliyim kendimi suçluyorum bunun çok saçma olduğunu benim masum kurban olduğumu biliyorum fakat yinede suçluyorum.

Ahmet Kaya-O zaman çocuktum ben
Fırtına koptu bir gece vakti
Değişti gökyüzünün rengi
Dünya durdu söndü bir anda
Yok oldu çocukluğum gözler önünde
Bir yağmur damlası düştü anlıma
Sen Hiç yalnız kaldın mı tek başına
Sığınırsın bir boşluğa
Kopartma ne olur salıncağın iplerini
O zaman çocuktum ben

iletişim:

gecmisimpesimde@hotmail.com
« Son Düzenleme: 06 Nisan 2012, 03:50:45 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #1 : 06 Nisan 2012, 03:53:04 öö »
TACİZ UNUTULUR MU?

Şu an defalarca kendi kendime unutturduğum yaşanmasını hiç istemediğim hiç istemeyeceğim bir olayı aktarıyorum.

ve bu yüzden unutmaya çalıştıklarımı,geçmiş masumiyetimi tanıklığa çağırıyorum.

Bir rüya gördüm önümde bir ayna aynada müstehcen görüntüler ben onları izliyorum ve aynanın içinde olanlar sanki bana olur gibi hissediyorum arkamda ve bundan rahatsızlık duyup başımı çeviriyorum.
 
Şimdi hiç söz etmek istemediğim anlatmayı bırakın en derin düşüncelerimin kıyısından bile geçirmediğim yaşadığım
birkaç olayı anlatıyorum.

http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=466.0 tıklayınız

( 3 yıl önceki yazım )


iletişim:

gecmisimpesimde@hotmail.com

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #2 : 06 Nisan 2012, 08:46:05 öö »
27 Mart 2011 Pazar akşamı TV5 Ana Haber Bültenindeki söyleşide
"eşcinsellik hakkında"
gündemdeki eşcinsel parti adaylarının varlığını konu alarak konuşma yaptı.

http://www.youtube.com/watch?v=u1iMl9dDm-o&feature=related  tıklayınız


http://www.youtube.com/watch?v=tYzUWd-BFag&feature=related tıklayınız


26/12/2011 tarihli Radikal Gazetesinde sitemiz ve eşcinsel terapiler hakkında
yayınlanan makaleye ulaşmak için tıklayınız

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073587&Yazar=PINAR_OGUNC&Date=26.12.2011&CategoryID=97#

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #3 : 06 Nisan 2012, 03:21:22 ös »
TECAVÜZ MAĞDURU ERKEK ÇOCUKLARININ ÇIĞLIKLARINI DUYAN KİMSE YOK MU?

Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91

Zihnimin her parçasında virüs gibi dolanan endişeler.Düşlerime kadar giriyordu,rüyalarımda hemcinslerimle beraber edecek kadar eline geçirmişti beni.Saplantı mıydı neydi?Nereye gitsem benimle. Bari namazda beni rahat bıraksa. Cumadayım;eğilen insanlar,Rab’lerine secde halindeler,benim düşündüğüm şeye bak ya.Ayıp ulan ayıp…
7-8 Yaşıma kadar benim “biricik” ablalarım annem ve yengem. Hepsi beni o kadar çok seviyor ki banyoda bile benimleydiler. Hiç aklıma getirmek istemiyorum ama abim bana tecavüz etti.


http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=954.0 tıklayınız
« Son Düzenleme: 06 Nisan 2012, 03:23:14 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #4 : 02 Haziran 2012, 06:49:46 ös »
Irritabıl Bağırsak Sendromu
 
İrritabıl Bağırsak Sendromu Nedir?

İrritabıl Bağırsak Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

İrritabıl Bağırsak Sendromu Tanı Kriterleri Nedir?
İrritabıl Ne Demek?
Sinir Sistemi Ve Bağırsaklar
Bağırsak Beyin Bağlantısı
Şişkinlik Ve Gaz Nasıl Oluşur?
İrritabıl Bağırsak Sendromunun Nedenleri
İrritabıl Bağırsak Sendromunda Stressin Rolü Var Mı?
İrritabıl Bağırsak Sendromu İleride Daha Ciddi Sorunlara Neden Olur Mu?
İrritabıl Bağırsak Sendromu Ömür Boyu Sürer Mi?
İrritabıl Bağırsak Sendromu Ve Günlük Yaşam
İrritabıl Bağırsak Sendromunun Menstrüyel Kanama İle İlişkisi
İrritabıl Bağırsak Sendromu Kolit Hastalığı İle İlişkisi Var Mı?
Teşhis Nasıl Konur?
İrritabıl Bağırsak Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Kaçınılması Gereken Gıda Maddeleri (besinler) Nelerdir?
Semptomların Rahatlaması İçin Ne Kadar Süre Geçmelidir?
İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU NEDİR ?
İrritabıl bağırsak sendromu, sık görülen kronik (uzun süre devam eden) bir hastalıktır. Görülme sıklığı erişikin insanlarda % 15-20 lara kadar çıkar. İrritabıl bağırsak hastalığı, bağırsak hastalıkları içinde doktora en sık müracaat edilen rahatsızlıkların başında gelir. Hastalık, nervöz kolon, Spastik Kolon, spastik bağırsak, müköz kolit ve spastik kolit gibi değişik adlarla anılmaktadır. Ancak ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı gibi hastalıklarla karıştırılmamalıdır.

İrritabıl bağırsak sendromu, karın ağrısı, dolgunluk ve şişkinlik hissi, anormal bağırsak hareketleri (zaman zaman kabız ve ishal) gibi belirtilerin birlikte görüldüğü bir tablodur. (Tıp biliminde belirti ve bulguların bir arada olmasına sendrom denir.) Karın ağrısı ve şişkinlik hissi, dışkılamadan sonra geçer.

Gerçek anlamda bir hastalık değildir (soğuk algınlığı gibi kişiden kişiye geçmez, ameliyat yada ilaçlarla tedavi edilmez). Bu hastalığın organik veya biyolojik herhangi bir nedeni yoktur. Hayatı tehdit etmez ama kişinin yaşam kalitesini bozabilir.

(Kanama, kansızlık, kilo kaybı, ateş, ve gittikçe artan Kabızlık gibi şikayetler irritabıl bağırsak sendromu ile izah edilmemeli, acil olarak doktora gidilmelidir. Bu bulgular altta yatan organik bir rahatsızlığı gösterir.)

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR ?
İrritabıl bağırsak sendromu olan hastalar ishal, veya Kabızlık, bazen de her ikisinin birlikte olduğu (zaman zaman ishal Kabızlık) belirtiler yaşarlar. Buna ek olarak sıklıkla karın sol alt tarafında olan künt veya kramp tarzında ağrılar, acil dışkılama ihtiyacı, Aşırı Gaz çıkarma, dolgunluk ve şişkinlik hissi, geğirme, midede yanma gibi şikayetlere sebep olabilir. Mukuslu dışkılama da irritabıl bağırsak sendromunun bir belirtisi olabilir. İrritabıl barğırsak sendromunda hiçbir zaman kanlı dışkılama beklenmez.

Rahatsızlık genelde genç yaşlarda ortaya çıkar. Nadiren 50 yaş üzerinde görülür.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU TANI KRİTERLERİ NEDİR ?
İrritabıl bağırsak sendromu tanı kriterleri uluslar arası bir toplantıda aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.

İrritabıl Bağırsak Sendromu için Roma II Kriterleri:

Son 1 yıl içinde en az 12 hafta (ardışık olması gerekmiyor) karında huzursuzluk veya ağrı şikayetlerine ek olarak aşağıdaki bulgulardan en az iki tanesinin eşlik etmesi gerekir;

a) bulguların dışkılama ile geçmesi ve/veya

b) dışkılama alışkanlıklarındaki düzensizlik ile seyretmesi ve/veya

c) dışkı şeklinde ve yapısındaki değişikliklerin eşlik etmesi.

Bu bulguların yanında irritabıl bağırsak sendromunu destekleyen diğer bulgular:

- dışkılama sayısındaki değişiklik (günde 3 den fazla veya haftada 3 den az dışkılama)

- dışkı şeklindeki fazlılık (parça parça sert veya yumuşak sulu dışkı)

- dışkılama işlevinde bozulma (aşırı ıkınma, ve/veya acil dışkılama ihtiyacı, ve/veya tam boşalamama hissi)

- dışkılama sırasında mukuslu akıntı olması

- karında gerginlik, şişkinli hissi


İRRİTABIL NE DEMEK ?
Bağırsağın iç yüzünü kaplayan örtü (mukoza) tabakasındaki sinir uçlarının aşırı hassas olması sonucu, bu sinirlerin kontrol ettiği bağırsak kas tabakası da çok aktiftir. Bu durumda bağırsak içindeki sindirilmiş gıda bağırsak içinden geçerken normalde olmaması gereken şekilde aşırı uyarılar oluşturur. Bağırsaklarda aşırı kasılma sonucu hareketsizlik ve Kabızlık ortaya çıkabildiği gibi, bağırsak hareketlerinin artması ile ishal gelişmesine neden olabilir. Her iki durumda da kramp tarzında karın ağrısı oluşur.

SİNİR SİSTEMİ VE BAĞIRSAKLAR:
Sinir sistemi kişinin ne yaptığını ve ne hissettiğini kontrol eder. Bu sistem santral sinir sistemi (beyin ve omurilik) ve periferik sinir sistemi diye ikiye ayrılır. Periferik sinir sistemi tüm vücudu santral sinir sistemine bağlar ve vücut ile beyin arasındaki koordinasyonu sağlar.

Periferik sinir sistemi bazı özelleşmiş alt sistemlerden oluşur. Bunlardan biri otonom sinir sistemidir. Kişinin kontrolü altında değildir. İstem dışı hareket ve fonksiyonlardan sorumludur. Örneğin kalbimizin çalışma düzeni, bağırsaklarımızın hareketleri gibi tüm organlarımız bu sistem tarafından kontrol edilir. Otomatik olarak fonksiyonları ayarlar.

Bağırsak sinir sistemi otonom sinir sisteminin bir parçası olarak, bağırsak fonksiyonlarını düzenler. Tüm bu sinir sistemleri santral sinir sistemi ile yakın ilişki halindedir. Fakat gerek otonom, gerekse bağırsak sinir sistemleri santral sinir sisteminden bağımsız olarak bir çok fonksiyonu yapabilir.

BAĞIRSAK BEYİN BAĞLANTISI:
Bağırsaklar ve beyin insan embriyosunun aynı kesiminden meydana gelir. Bu nedenle bağırsakların çok zengin sinir ağı vardır (Bağırsak sinir sistemi) ve beyin ile çok kompleks ilişki halindedir. Bu yakın ilişkiye karşın bağırsağın hareketlerini kontrol eden sinirlerin tamamı beynin kontrolü altında değildir.



Beyin ile vücudumuz arasındaki ilişki bir çok örnekle net bir şekilde ortaya konabilir. Anksiyeteye neden olan bir durum ile karşı karşıya kalınıldığında (sınav, yarışma, iş yeri stressi), birçok kişide emosyonel (ruhsal) ve fiziksel bir cevap meydana gelir. Böyle bir anda emosyonel olarak korku, anksiyete, stres, veya şüphe hissedilebilir. Fiziksel olarak ise kas gerginliği, terleme, çarpıntı, nefes darlığı, veya karın ağrıları gelişebilir. Her bireyde, meydana gelen emosyonel ve fiziksel cevap farklıdır. Bu tamamen kişinin o anda aklında ve vücudunda olanların farkına varma derecesi ile ilgilidir. Bazı bireylerde hedef organ bağırsaklardır.

Bağırsaklar, gıdaların sindirilme ve artıkların dışarı atılması işlevini beyinden bağımsız olarak otonom sinirlerin kontrolünde yaparlar. Fakat stres sırasında beyinin gönderdiği karmaşık uyarılar, kendi kendine düzenli çalışan bağırsak sinir sistemini de etkiler. Bunun sonucunda irritabıl bağırsak sendromunda gözlenen olaylar istemsiz olarak gelişir. Örneğin bazı kişiler heyecanlı, sıkıntılı anlarda ishal olur. Stresli durumlarda santral sinir sistemi ve diğer sinir sistemleri arasındaki yakın ilişki nedeni ile gerek direkt uyarı, gerekse salgılanan hormonlar aracılığı ile bağırsak hareketleri hızlanır. Bu da karın ağrısı ve ishale neden olur. Stresli ortam geçince her şey eski düzenine geri döner.

ŞİŞKİNLİK VE GAZ NASIL OLUŞUR ?
Aşırı duyarlı olan sinirler ve tam olarak anlaşılamayan mekanizmalar, refleks yol ile bağırsağın kas tabakasında, gevşemeye neden olur. Bunun sunucu bağırsak içinde birikenler gevşek karın duvarı olanlarda (özellikle bayan hastalar) gerginlik ve ağrıya neden olur.

Yapılan çalışmalar, irritabıl bağırsak sendromu olan hastaların, normal bireylere göre Aşırı Gaz üretmediklerini göstermiştir. İrritabıl bağırsak sendromu olan hastaların, aşırı hassas olmaları nedeni ile gaz olayına çok duyarlı oldukları belirlenmiştir.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMUNUN NEDENLERİ:
Hastalığın altında yatan neden, bağırsak kaslarının kasılma fonksiyonunda oluşan bir anormalliktir. Bağırsağın dış katını oluşturan bu kaslar istemsiz olarak çalışarak bağırsağın içinde yiyeceklerin ürünleri geldiği zaman bunları aşağıya doğru hareketlendirir. İrritabıl bağırsak sendromu kasların bu fonksiyonunda olan bozukluğu tanımlar. Kaslar mikroskop altında normal görünmelerine rağmen, normalden daha güçlü yada zayıf, hızlı yada yavaş kasılarak normal fonksiyonlarını yerine getirmezler.

Yemek, emosyonel (ruhsal durum), stres, iş yoğunluğu, seyahat vb bireyden bireye değişen oranlarda görülen bu fonksiyon bozukluğuna neden olabilir.

Fiziksel obstrüksiyon (tıkanıklık) olmamasına rağmen hastalarda kramplar ve fonksiyonel (işlevsel) tıkanıklık görülebilir. Gerçekte anatomik bir darlık yoktur. Belirti ve bulgularının benzemesine karşın bu hastalığın mikroplarla oluşan infeksiyöz hastalık olmadığı gibi bazı bireylerde görülen süt intoleransı ile (laktoz intoleransı) karşılaştırılmaması gerekir.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMUNDA STRESSİN ROLÜ VAR MI ?
Duygusal stres, irritabıl bağırsak sendromuna neden olabilir. Beyin ve bağırsaklar sinirler aracılığı ile sıkı ilişki içindedir. Bu nedenle beyin bağırsak fonksiyonlarını etkiler. Birçok hasta sinirli ve sıkıntılıyken bulantı, kusma, şişkinlik ve gazdan şikayet ederler. Bireyler istemli olarak bağırsak fonksiyonlarını etkileyemezler. Fakat stres sonucu gelişen olaylar tamamen bireyin kontrolü dışında gelişir. Aşırı stresli işlerde çalışanlar, ailesel stresi olanlar bu durumu yatıştırdıkları zaman bağırsak şikayetleri de çoğu zaman geriler.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU İLERİDE DAHA CİDDİ SORUNLARA NEDEN OLUR MU ?
Uzun süreli bir hastalık olmasına karşın herhangi bir komplikasyona neden olmaz. İşlevsel bir hastalıktır. İrritabıl bağırsak sendromu kansere, kanamaya, ülseratif kolite neden olmaz. İrritabıl bağırsak hastalığı olan kişiler, toplumdaki diğer kişilerle aynı oranda kanser veya kolit hastalığına yakalanma olasılığına sahiptir. Hastalık uzun süren seyri nedeni ile divertiküler hastalığa eşlik edebilir ama nedeni değildir.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU ÖMÜR BOYU SÜRER Mİ ?
Muhtemelen hayır. Çok az bireyde devamlılık gösterebilir. Yaşam içindeki stres faktörleri çok önemlidir. Stresin önemli bir faktör olduğu hastalarda yaşam şekli, iş ve aile ilişkilerindeki düzenlemeler ile hastalık tamamen düzelebilir. Fakat çoğu vakada stres, hastalığın gelişiminde önemli bir faktör olmayabilir.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU VE GÜNLÜK YAŞAM:
İrritabıl bağırsak hastalığı ile beraber yaşam zordur. Beklenmedik zamanda ortaya çıkan karın ağrıları, sık sık dışkılama, kötü kokulu ishal veya Kabızlık günlük yaşamı etkiler. Dışkılama hareketlerinde kontrol olmayışı, değişmiş vücut yapısı, azalmış fiziksel aktivite,diyetteki kısıtlamalar hepsi iş, ve sosyal (eğlence ve cinsel aktiviteler dahil) yaşamı etkiler.

Bütün bunlar yorgunluk, depresyon, isteksizlik ve uyku bozukluğuna neden olur. Bunları engellemek aşırı tüketilen kahve, sigara, düzensiz gıda tüketimi, alkol zaten hassas olan bağırsağı daha da olumsuz etkiler. Şikayetler artar.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU MENSTRÜYEL KANAMA İLE İLİŞKİSİ VAR MI ?
Bağırsak kanalı, kadınlardaki hormon düzeylerindeki değişikliklere duyarlıdır. Bu nedenle menstrüel siklus (adet kanaması) süresince değişen hormon düzeyleri ile beraber şikayetlerde de değişiklikler olabilir. Ağrılı menstrüel kanamaya ek olarak irritabıl bağırsak sendromu bazı hastalarda cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olur. Bu kişiler cinsel ilişkiden kaçınırlar. Bazen bu sorunların jinekolojik mi yoksa bağırsak kökenli mi olduğu net ayırt edilemez ve her iki branş doktoru tarafından incelenmesi gerekebilir.

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU KOLİT HASTALIĞI İLE İLİŞKİSİ VAR MI ?
Bazı doktorlar irritabıl bağırsak sendromu yerine kolit hastalığı deyimini yanlışlıkla kullanırlar. Bu durum akıl karıştırıcıdır. Kolit kalın bağırsağın iç yüzünü örten tabakanın iltihabı durumuna denir. Sıklıkla mikroorganizmalar (infeksiyonlar) bu duruma neden olur. Buna ek olarak iltihabi bağırsak hastalığı olan ülseratif kolit ve Crohn Hastalığında da kalın bağırsak tutulumuna kolit denebilir. İrritabıl bağırsak sendromunda ise iltihabi bir durum yoktur . Bu nedenle kolit denilmesi yanlıştır.

TEŞHİS NASIL KONUR?
Doğru teşhis için dikkatli alınmış bir hastalık öyküsü ve fizik muayene şarttır. Şikayetlerin başka nedenlerden (kanser, divertikülit, bağırsakların inflamasyonu gibi ) kaynaklanmadığını göstermek için yani altta yatan herhangi bir organik bozukluk olmadığını ispat için bir dizi tetkik yapılması gerekir. Bunlar fleksible sigmoidoskopi, kolonoskopi, kolon grafisi ve gaitada gizli kan araştırması, solunum testi (laktoz intoleransı için) ve birkaç kan tetkikini (tiroid, paratiroid hastalıkları vs için) içerir.

 
Fleksibıl sigmoidoskopi işlemi
Buna ek olarak ruhsal (psikolojik) bir hastalık olup olmadığı hastanın özellikle anksiyete ve depresyon açısından da araştırılması gerekebilir.

 
Kolon Grafisi

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR ?
1) Hastalık hakkında bilgi edinilir
İrritabıl bağırsak sendromunun hayatı tehdit eden önemli bir problem olmadığının anlaşılması, huzursuzluk ve stresi azaltarak genellikle problemi çözer. Hastaya uzun uzun bunun organik bir rahatsızlık olmadığı, örneğin kanser gibi ciddi hastalıklarla herhangi bir ilişkisi olmadığı izah edilmelidir.

2) Fiziksel aktivite
Fiziksel egzersiz programlarına başlanması yararlı olur. Stresin yaratığı gerginliği azaltır ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.

Fiziksel egzersiz programına başlamadan önce doktor ile konuşulmalıdır. Herkesin yaşına ve sağlığına uygun bir egzersiz programı yapması gerekir. Azar azar başlanarak egzersiz oranı giderek artırılır. (Egzersiz sırasında nefes darlığı, göğüs ağrısı olursa acil olarak bir doktor ile görüşmek gerekir)

3) Diyet önerileri
Bazı gıda ve gıdalarda bulunan katkı maddeleri bu hastalığa neden olabilir. Bu ürünler kişiden kişiye değişen oranlarda etkili olduklarından bazılarında şikayetleri artıran ve ishale neden olan maddeler diğerlerin Kabızlık yapabilir. En sık kullanılan katkı maddesi monosodyum glutamat bazı hastalarda şiddetli ataklara neden olabilir. Genelde herhangi bir gıda veya katkı maddesi şikayetleri başlatabilir. Hasta kendisine dokunan gıdayı her tükettiğinde şikayetleri başlayacaktır. Bu nedenle hastalıktan şikayet edenler birkaç hafta gıda günlüğü tutarak hangi gıdaların etkilediğinin bulunmasına yardımcı olabilirler.

İnsanların bir kısmı süt ve süt ürünlerini sindiremezler. Bunun nedeni sütü bağırsak içinde parçalayan enzimin olmamasıdır. Bu kişilerde irritabıl bağırsak sendromu bulguları ortaya çıkar. Bu kişilerde süt ve süt ürünlerinden kaçınmak gerekir.

Bazı hastalarda diyette lifli gıdaların arttırılması, belirtileri giderir. Örneğin psyllium tohumlarıyla lif oranı arttırılarak, dışkı miktarının lif oranı artırılmış olur. Böylece dışkının bağırsak içinde kolay ilerlemesi sağlanır. Lif oranının artışı ishal olan hastalarda suyun fazlasını emer ve dışkının yumuşamasına neden olur. Fakat asıl şikayet Kabızlık ise lifli gıdaların yanına diyete bol su eklenmesi sorunu çözer. Günlük 8-10 bardak su içilmesi önemlidir. (kafeinli içecekler ve alkollü ürünler buna dahil değildir)

Düzenli aralıklara ve az miktarlarda yemek yenilmelidir. Acele veya hızlı yeme alışkanlığı hava yutulmasına ve gıdaların yeterince sindirilmeden bağırsak içinde ilerlemesine neden olur. Her ikisi de şikayetleri artırır.

Aşırı tüketilen yağlı, baharatlı, soslu ürünler, yemek aralarında alınan karbonhidratlı gıdalar ve sakız çiğnerken yutulan hava da irritabıl bağırsak sendromunun şikayetlerini artırabilir.

4) Stres ile yaşama
Hastanın yaşam şekli, stres derecesi, sorunları araştırılmalıdır. İş, aile ilişkileri, aşırı çalışma, uykusuzluk, maddi sorunlar, seyahat, vs bulguları şiddetlendirebilir. Bulguların artması stresi artırır o da tekrar bulguları daha da şiddetlenmesine neden olabilir. Buna ek olarak irritabıl bağırsak sendromu günlük olağan işleri aksatabilir, bu da yaşam kalitesini, bireyin verimini bozabilir. Her ikisi yine stresin artmasına neden olur.

Düzenli egzersiz, diyet ve stres faktörlerinin giderilmeye çalışılması sorunları azaltabilir.

Bazı kişilerde psikolojik danışmanlık, gevşeme egzersizleri, belirtilerin giderilmesinde yeterli olabilir.

5) İlaç tedavisi
Şişkinlik, kramp tarzında karın ağrıları diyet önerileri ile düzelmezse, doktor, bunlara neden olan bağırsak kaslarındaki kontrolsüz aşırı kasılmayı düzenleyen ek ilaçlar verebilir (antispazmatik, antidepresan, anksiyolitik, ağrı kesiciler, vs). Bağırsak boşalmasını sağlayan laksatiflerin kullanılması sakıncalıdır. Bazı hastalar diyetten, bazı hastalar ilaçtan yarar görür. Doktor zaman zaman ilaçları değiştirebilir.

KAÇINILMASI GEREKEN GIDA MADDELERİ (BESİNLER) NELERDİR ?
Bazen kafein, sütlü besinler yada alkol, irritabıl bağırsak sendromunun belirtilerini arttırabilir. Fazla miktarlarda kafein (kahve, çay, çikolata, kolalı içecekler, vs) ve alkollü (bira, şarap, vs) içeceklerin tüketmemesi gerekebilir.

Doktor, süt ürünlerini de (peynir, süt, vs) kısıtlayabilir. Bunun nedeni bazı insanlarda sütü parçalayan enzimin sindirim kanalında yeterli miktarda olmamasıdır. Bu bireyler süt ve ürünlerini tolere edemezler ve irritabıl bağırsak sendromuna benzer şikayetler ortaya çıkar. Bazılarında süt ürünleri ishale neden olurken bazılarında kabızlığa neden olabilir. Bu arada unutulmaması gereken nokta süt ürünleri ile alınan minerallerin (ör: kalsiyum) başka şekilde tamamlanması gerektiğidir.

Ayrıca sigaranın da (nikotinin) irritabıl bağırsak sendromunun belirtilerini arttırdığı unutulmamalıdır. Bu nedenle sigara içiliyorsa bırakılmalıdır.

SEMPTOMLARIN RAHATLAMASI İÇİN NE KADAR SÜRE GEÇMELİDİR ?
İrritabıl bağırsak sendromunun bulgularının düzelmesi çok yavaş olur. Bazen altı ay veya daha uzun sürebilir. Tedavide en önemli rolü sabır üstlenir.

Düzenli diyet, lif oranının artırılması, bazen ilaçlar ile bulgular, tamamen veya büyük ölçüde geriler.

http://www.kolonrektum.com/irritabil-bagirsak-sendromu
« Son Düzenleme: 02 Haziran 2012, 06:51:18 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #5 : 02 Haziran 2012, 06:53:09 ös »
Çocuktum oyuncaklarım olmalıydı benim beni zorlayan şey 24 parça puzzle olmalıydı.Çaldılar çocukluğumu ve bana bedenime ruhuma ağır gelen acıları verdiler.Hayır ben kötü değildim.Ben 6 yasındayken analar öyle yiğit doğurmamışlardı.Hiç bir insan evladı o kadar duyarlı nazik ve kibar değildi.Hiç bir insan diğer insanları sevemezdi bu kadar kolay güvenmezdi ki bu devirde babana bile güvenme lafının babadan oğula nasihat olduğu dönemde.Hayır ben kötü biri değildim.6 yaşındaydım ve insanlığımın iyiliğimin doğruluğumun ve adaletimin zirvesindeydim.Sonra ne oldu? Sonra büyüttüler beni küfür duymamıştım.Küfürbaz oldum.İnsanları sevmeyi onlara güvenmeyi basıma ve yüreğime ağır darbeler vura vura unutturdular.6 yasımdaki o çocuğu örselediler.Modern dünyada işkence ettiler.
Bazen diyorum ki ey Allahım neredeydin o saf çocuk taciz edildiğinde neredeydin.Neredeydin o çocuk yasıtları oyunlar oynarken ailesini bir arada tutma hesabı yaparken neredeydin.Neredeydin Ey güzel Allahım yasıtları yerden yüksek oynarken o çocuğun 5. Kat ölmek için yeterince yüksek mi hesabı yaparken.Neredeydin ben bir deneyin kurbanımıydım acaba  el kadar çocuk kulum bakalım ne kadar dayanacak ne kadarıyla basaçıkabilecek diye mi sınanıyordum.Gerçi birine anlatsam bana yardım ettiğini bunlardan çıkıs yolları gösterdiğini kalbime ilham ettiğini söyleyecektir.Dertsiz yasam yok herkesin kendi sınavı var diyecektir  fakat düşünüyorum cidden fazla geliyor bünyeme bu kadar acı hem bana bunlardan kurtulmam için yardım edeceğine en azından yarısını reva görmeseydin keşke desem çok mu isyankar olurum.İsyan etmiyorum cidden isyan etmiyorum sadece oturmuş içimi döküyorum.Nasıl bir acı verdiysen bana tam anlamıyla ne aileme ne arkadaşıma anlatabilirim dayanamazlar buna parçalanırlar önümde ağlarlar bide onlara destek olmam gerekir bunu biliyorum çünkü denedim en ufak bir cümlemde perişan oldular.Bu yüzden bu kadar derdimi dinleyebilecek bir Allah dinleyebilir diye düşündüm.Yaşıtlarım şu oyuncağı almadılar bu bisikleti almadılar derken ben neden ailemle bir sofrada yemek yiyemediğimi düşündüm bunun sımarıklığını yaptığım için cidden özür dilerim.
En sonunda sırtımdaki büyük kamburlarımdan biri olan tacizimi anneme söyledim ama burama kadar gelmişti geçmiş karşıma neden bela okuyosun o X’e ne kadar iyi biri bilmiyor musun?dedim ki sen daha uyu o beni istismar etti dedim.Annemden beklenmeyen davranışlar gördüm tamamiyle benim tarafımı savundu pek rastlanan bir durum değil bir daha evimden içeri sokmam o mikrobu dedi.Ben alıstım be anacım sende alış dedim içimden  bir o mu dedim beni maffeden cenaze namazımı kılıpta gömmeyen.Artık dilimde tek bir laf var ama bu çok büyük acı ufak çocukların yüzlerindeki gülüşleri görünce ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum Allahım yaptın bir deney benden başkasına verme bari diyorum sen koru onları diyorum.Hiç bir orospu çocuğu çalmamalı o gülüşleri  bide sık sık tekrar ettiğim bir cümlede unutmadım seni  oğlum(6 yasımdaki halime) unuturmuyum hiç bekle sık dişini biraz daha gerçi ne olacak çektiğim  bir günün hesabını canıyla ödeyemez bir damla gözyasımın hesabını veremez parayla pulla diyorum.Ama yine kahrolası bir merhamet var yinede içimde Allahım beni birde bununla mı sınıyorsun.Başkalarını düşünüyorum hala boşver be diyip bakamıyorum önüme kalıyor bir parçam orda en çokda çocukların gülüşlerinde saklı o parçalarım toplayamıyorum.Kendimden ne kaldıysada onlara bırakıyorum.Benim sorunum ölümümle ilgili olmadı hiç bir zaman benim tek derdim yaşamla oldu.Yaşamak bu kadar aşağılıkca onursuzca olması zor olan.Haykırmak istiyorum fakat biliyorum beni duyan kulaklar yok göstermek istiyorum derinlerdeki yaralarımı beni görecek göz yok neyse ne  çok yorgunum beni bekleme kaptan- cem karaca saat 04.26


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #6 : 30 Haziran 2012, 03:10:19 öö »
Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91
www.huseyinkacin.com

27 Mart 2011 Pazar akşamı TV5 Ana Haber Bültenindeki söyleşide
"eşcinsellik hakkında"
gündemdeki eşcinsel parti adaylarının varlığını konu alarak konuşma yaptı.

http://www.youtube.com/watch?v=u1iMl9dDm-o&feature=related  tıklayınız


http://www.youtube.com/watch?v=tYzUWd-BFag&feature=related tıklayınız


26/12/2011 tarihli Radikal Gazetesinde sitemiz ve eşcinsel terapiler hakkında
yayınlanan makaleye ulaşmak için tıklayınız

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073587&Yazar=PINAR_OGUNC&Date=26.12.2011&CategoryID=97#

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #7 : 22 Mayıs 2014, 02:20:08 öö »
ÇOCUK İSTİSMARI : TACİZ ve TECAVÜZ KURBANI ÇOCUĞUN DÜĞÜN HEDİYESİ

‘Mutsuzluktan söz etmek istiyorum /Dikey ve yatay mutsuzluktan /Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun / Sevgim acıyor/…/ Kimi sevsem/ Kim beni sevse’

Yaşamın belki de en kutsalı, en masumiyeti olan şey çocukluktur. İster yırtıcı bir hayvanın olsun ister en vahşi ırk olan insanın olsun. Bebeklik çocukluk dönemidir.

Freud a göre; kişilik ilk 5 yılda oluşur ve daha sonraki yıllarda işlenir. Yani kişiliğimizin temeli çocukluk döneminde atılır. Ve daha sonra da bu temel değişmez kolay kolay. Diğer bir çok psikolog, psikiyatrist tarafından benimsenen ekollerde çocukluk çağının kazanımları, kayıpları ve travmaları geleceği, yetişkinliği etkilediğini kabul etmiştir. Uzun lafın kısası ‘Çocuk insanın atasıdır.’

Yazımın başında alıntıladığım şiir Turgut Uyar’dan ‘ Acıyor’. Alıntı yapmamın nedeni ise mutsuzluktan bahsedeceğim. Hatta alçaklıktan, namussuzluktan, iki yüzlülükten bu yüzden alıntı yapma ihtiyacı duydum.

Tüm dünyada dağılımı eşit olan bir problem var. Zengin-fakir, Doğu-batı ayrımı gözetmeksizin görülen bir problem, evet çocuk istismarı. Bu öyle bir lanet ki ufacık bir çocuğu kullanıyor cinsel amaçları için ve ona ömrü boyunca kolay kolay kurtulamayacağı bir yük ve ağzını kapalı tutması gerektiği bir sır yüklüyor. Dünyada ki tüm tacize uğrayan çocuklar bu sırrı bilir. Susmalısın! Bu normal bir şey değildi fakat bu söylenince anormal bir tepkiye yol açacak bir sır. İşte bu yüzden tacize, tecavüze uğrayan tüm dünya çocukları sırdaştır. Bugün sırdaşlardan biri olarak yazıyorum . Mutsuzluktan söz etmek istiyorum sizlere. Ve ufacık yaşta ellerime tutuşturulmuş pimi çekilmiş bu bombanın blöfünü görüyorum. Korkmuyorum.

Kendi istismarımı anlatmam gerekir öncelikle, tam olarak ne zaman başladı bilmiyorum ama okul öncesi dönemlerimdeydi. Bu istismara uğradığım kişi ise akrabalarımdan biri. Benden yaşça büyük birisiydi. Oyun oynardık, ağabey diye sevdiğim saydığım biriydi. Ailem güvenip onla tek bırakırlardı gönül rahatlığıyla beni. Önceleri uzun öpüşme adını verdiği dudaktan öperek başladı. Tüm bunlar sanki birer oyunmuşçasına devam etti. Daha sonra ise ufacık çocuğu mastürbasyon yapmaya zorladı. ‘beyaz bir sıvı gelecek hadi bakim’ diye. Kendimi kastığım yaşadığım mide kramplarımı unutmam ( siz de unutmayın yazının devamında ilginçleşecek çünkü.).Daha sonraları ise sırayla birbirimizi anal yoldan (buraya uygun kelimeyi çok aradım fakat bulamadım üzgünüm) s..mek. 6 yaşında bir çocuğu s..mek daha sonra onu üstüne çıkarmak hala bu anlar aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum.Daha sonra ise bu olaylar bitti. Nasıl derseniz orasını hatırlamıyorum. Fakat aile çevresinde hep bulundu. Yeri geldi örnek gösterildi, yeri geldi aynı masada yemek yedik . Çünkü ben bu olayı unuttum bir şekilde. Bir gün annemle tartışırken oradaydı ve bana bağırdı. ‘sen ne biçim bir insansın. Anneye öyle denir mi?’ Falan filan işte o gün anımsamaya başladım. ‘ Ya sen, sen nasıl bir insandın?’ Hikaye olağan geçiyordu. Ben çenemi kapattım yıllar aktı. Ne laf ettim, ne söz fakat bir sorun vardır. Mide kramplarım. Bazı dönemlerde başlıyor. Gece pik yapıyor. Daha sonra yavaş yavaş kayboluyordu. Çok stresli olduğum zamanlarda yada bir kadınla ilk kez birlikte olmaya yaklaştığım zamanda bu mide kasılmalarım tıpkı o 6 yaşında mastürbasyon yapmaya zorlandığım zamandaki gibiydi. O zaman anladım ki bu olayla yüzleşmeden kurtulamayacaktım. Lise bitti üniversite zamanları. Artık tamamiyle düşmanım ona, bulunduğu ortama gitmiyor adı anıldığı an basıyordum küfürü. Bir gün annem ondan ne kadar efendi diye bahsederken küfür ettim yine. O da sen ne fenasın neden böyle yapıyorsun değince. Gerçekten bilmek ister misin? Diye sordum. Zira her gerçeği her kulak duyma hazır değildir. Söyle değince anlattım olayı ağladı, üzüldü, kendince hatalar buldu, sorumsuz bir anne olmadığı konusunda örnekler buldu. Haklıydı sorumsuz değildi. Birtanecik annemdi fakat bu berbat dünyada çok fazla saftı. Sorunu buydu. Evimize bir daha giremedi. Ben zaten onla görüşmeyi kesmiştim. Biraz rahatlamıştım. Mide kramplarım çok nadir oluyor oda stres yaşadığım durumlarda. Birkaç kere onunla oturup konuşup yüzleşmeyi istediysem de olmadı. Bana da zor geldi üstelemedim. Ta ki o güne kadar.

Evlenecekmiş. Beni davet etti gitmeyi reddettim. Neden gelemeyeceğimi sorunca yalan söyledim. Yalanı alalel acele söylediğimden dolayı ertesi günün Pazar olduğunu hesaplayamadım ve yalanım ortaya çıktı. Tekrar sordu neden böyle davranıyorsun bizlere değince sizlere değil sadece sana çünkü ben hatırlıyorum. 6 yaşındaydım ben, oynattığın oyunları hatırlıyorum ve kaldıramıyorum bu yüzden gelmeyeceğim dedim. Belli ki o unutmuştu fakat anımsadı keşke suratını görebilseydim. Yıkım yaşadı. Allah belamı versin dedi. Benden koca olmaz hakkını helal et dedi. Hakkımı helal ettim desem Allahı kandıramam dedim. Tek şartım var evleniyorsun. İyi bir eş, iyi bir baba ol. Çocuğun ne bunları yaşasın ne de bunları yaşatsın başkalarına bunun başarırsan helal olsun başka türlü helal değil dedim.Korkma dedim. Seni rezil etmeyeceğim bir daha da bu konuşmayı yapmayacağım. Sana tavsiyem sende erkeksen geçmişinle yüzleş psikolojik destek ol benim gibi dedim.

Konuşma bittiğinde rahatladım. Avucumdaki bombayı eline vermiş hatta kıçına sokmuş gibi hissettim. Benim bunca düşünceli uykusuz gecemi, acılarımın hepsinin sırası ondaydı. Ben çocukken sustuğumun bedelini ödedim. O bundan sonra yaptığının bedelini ödeyecek kendi vicdanında. Üstümden büyük bir yük indi. Bana son ahkam kesmeye kalktığında ona müthiş bir düğün hediyesi verdim.

Bundan sonra ne olacak bilmiyorum. Dünya savaşından çıkmış devlet gibiyim. Harap, yorgun, bitkin. Yaşım geldi hala uzun bir ilişkim olmadı. Bu sorunda yaşadığım bu istismara bağlı travmadan miras bana. Ama elbet aşacağım. Çünkü ben korkumla yüzleştim. Hesaplaştım ve artık güçlüyüm. Yaralarım var fakat geçecek bu yüzden ki aynı şiirden bölümüyle bitiriyorum.

 Sevgim acıyor
 Kimi sevsem
 Kim beni sevse

http://escinselterapi.net/forum/index.php?board=2.0 linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #8 : 22 Mayıs 2014, 02:21:07 öö »
TACİZ UNUTULUR MU?


Şu an defalarca kendi kendime unutturduğum yaşanmasını hiç istemediğim hiç istemeyeceğim bir olayı aktarıyorum.

ve bu yüzden unutmaya çalıştıklarımı,geçmiş masumiyetimi tanıklığa çağırıyorum.

Bir rüya gördüm önümde bir ayna aynada müstehcen görüntüler ben onları izliyorum ve aynanın içinde olanlar sanki bana olur gibi hissediyorum arkamda ve bundan rahatsızlık duyup başımı çeviriyorum.
 
Şimdi hiç söz etmek istemediğim anlatmayı bırakın en derin düşüncelerimin kıyısından bile geçirmediğim yaşadığım

birkaç olayı anlatıyorum. hemen hemen 5 6 lı yaşlardaydın amcamın oğlu vardı oda 12 13 yaşlarındaydı bizi evde tek

bırakırlarda ailem çünkü aramız oldukça iyiydi bir gün dudaktan öpmüştü beni ve buna uzun öpüşme diyordum.

anlam veremedim ne hissetiğimi de bilmiyorum.Başka bir günde bana mastürbasyonu anlattı ama ne işe yaradığını neden yapıldığını

değil şöyle yap böyle yap diye o yaşta bir çocuktan meni gelmedi tabi haliyle bana demiştiki beyaz bir sıvı gelmesi lazım dedi

bende tüm saflığımda ne o sıvı demiştim oda bilmiyorum diyince öğretmenine sor söyler dediğimi anımsıyorum.Ve son anımsadığım

olayda evde tektik üstüme çıkmıstı cinsel organını sokmuştu  ne kadar nasıl hatırlamıyorum ondan sonra da o yatağa yattı ve ben üstüne

çıkmıstım.Şimdi düşününce tüm bu olanları yaptıklarımın anlamını yada iğrençliğini bilmiyordum.Neden olmuştu niçin anlayamıyordum.

Sadece unutmaya çalısıyorum.Ben tüm bunları bir oyun sanmıştım aldanmışım.Şimdiyse elimden gelen tek şey unutmak

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=466.0 linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: TECAVÜZ OYUN MUDUR? ERKEKLER DE MAĞDUR OLUR MU?
« Yanıtla #9 : 15 Mart 2018, 08:08:29 ös »
..