Gönderen Konu: OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK  (Okunma sayısı 4785 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4099
    • Profili Görüntüle
OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK
« : 23 Mart 2011, 09:11:52 ös »
OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK

Çevremizde ya da kendimizde gözlemlediğimiz üzere hepimizin takıntı olarak adlandırabileceği düşünceleri ve davranışları vardır. Bu fikir ve hareketlerin yoğun olarak deneyimlenmesi, kişiyi huzursuz edecek seviyeye gelmesi ve çoğu kimsenin aksine yaşanılan hayata olumsuz getirilerinin olmaya başlaması, obsesif- kompulsif bozukluk tanısının koyulmasına yardımcı tanımlardır.

   Obsesyon; sık sık zihni meşgul eden, istenmeyen ve rahatsızlık veren düşünce, görüntü ya da dürtülerdir. Kişinin isteği dışında oluşuyor gibi görünebilir ve kişiye anlamsız gelebilir. Kompulsiyon ise; kişi tarafından anlamsız olduğu kabul edilmiş olan ve kişinin kendisini yapmak zorunda hissettiği davranış veya eylemlerdir. Birey bazen bunları yapmamak için çaba gösterebilir fakat zorlanabilir. Bu anlamsız gelen davranışlar uygulanıncaya kadar huzursuzluk, korku ve bir şey olacak düşüncesi kişiye rahatsızlık verebilir. Obsesyon ve kompulsiyona örnek verecek olursak, sevdiğiniz birine fiziksel olarak zarar verdiğiniz düşünceler veya dürtüler obsesyondur. Evden çıkmadan önce bir kez kontrol etmiş olmanıza rağmen tekrar tekrar fişlerin çekilip olup olmadığını, camların kapalı olup olmadıklarını veya kapı kilitlerini kontrol etmek ise kompulsiyona örnektir. Kompulsiyon her ne kadar gözle görülebilir somut davranışlar olabilseler de bazen içten sayma, anlamı olmayan sözcükleri tekrar etme şeklinde de görülebilir.

Saldırganlık obsesyonları, kirlenme obsesyonları, cinsel obsesyonlar, biriktirme/saklama obsesyonları, dini obsesyonlar, hastalıkla ilgili obsesyonlar, temizlenme ile ilgili kompulsiyonlar, kontrol etme kompulsiyonları, tekrarlayıcı törensel davranışlar, sıralama/düzene koyma kompulsiyonları, biriktirme/toplama kompulsiyonları ve bunlar dışında da obsesif-kompulsif sayılabilcek durumlar mevcuttur.

Kötü olaylardan sorumlu tutulma korkusu (örn. Yangın, hırsızlık), başkalarına ya da kendine zarar verme korkusu, istemeden birilerini zor durumda bırakma korkusu yoğun olarak yaşandığında saldırganlık obsesyonlarına girer.

Vücudun salgılarından veya atıklarından iğrenme, mikroplardan ve kirlilikten aşırı kaygı duymak, çevre kirliliğinden (radyasyon, toksik atıklar gibi) aşırı derecede endişelenmek, böceklerin getireceği kirden kaygılanmak kirlenme ile ilgili obsesyonlara örnektir.

Yasaklanmış veya sapıklık derecesinde cinsel düşüncelerin, görüntülerin veya dürtülerin, etik olmayan cinsellikle ilgili düşüncelerin yoğunluğu ise cinsel obsesyonlara örnek olarak verilebilir.

Manevi ya da maddi değeri olmadan veya hobi sayılmadığı halde bir şeyleri biriktirmek veya saklamak, günaha girme korkusuyla doğru-yanlış kavramlar üzerinde durmada aşırıya kaçmak, eşyaların düzeniyle ilgili fazla düşünmek ve yerlerinin değişmesine tahammül edememek obsesyon olarak verilebilecek diğer örneklerdir. Bunların dışında akla gelen bir şeyi bilme ya da hatırlama ihtiyacının yoğun yaşanması, belirli seslerden rahatsızlık duymak, uğurlu-uğursuz sayılar, özel anlam taşıyan renkler, vücudun belirli yerleriyle aşırı ilgilenme kişinin hayatında fazla olarak göze çarpıyorsa bunlar da obsesyon olarak sayılabilir.

Kompulsif davranışlara gelecek olursak; aşırı veya törensel biçimde el yıkama, duş alma, diş fırçalama, ev eşyalarının temizliği ile aşırı ilgilenme, evdeki kilitleri, kapıları ütü gibi aletlerin fişlerini tekrar tekrar kontrol etme, işe yaramayacak şeyleri biriktirme, ufak tefek her şeyi sıralamak, rutin hareketleri tekrar etmek ( çanta fermuarını belirli sayıda açıp kapatmak, aynaya belirli sayıda bakmak gibi), tekrar eden okumalar ve yazmalar, bir şey sorma, söyleme veya itiraf etme gereksiniminin fazla oluşu, dokunma vurma veya ovalamayla ilgili yoğun istek, sayma veya kontrol etme dışında yapılan zihinsel törenler de kompulsif olarak örnek teşkil etmektedir.

  Obsesif-Kompulsif bozukluk genel olarak 21 yaş dolaylarında başlar. Bazı durumlarda bastırılmış duyguların dışa vurumu olarak da açıklanabilir. Bu bozuklukta kişi, yapmak zorunda olduğunu hissettiği davranışı uygulamadığı takdirde kötü bir sonuçla karşılaşacağını düşünür. Genellikle sevdiklerinin, ailesinin başına kötü bir şey geleceği düşüncesiyle karşılaşılır. Diğer yandan, kişi kendisiyle ilgili adak adar şeklinde de bu davranışları uygulayabilir. Bazen, tekrarlayan davranışlar kişide alışkanlık haline geldiği için yapılan eylem baştaki etkisini kaybetse de bu kez monotonluktan dolayı devamı getiriliyor olabilir. Başta kişi kendisini bu eylemi gerçekleştirmezse yaptığı hareketle bağlantılı veya bağlantısız kötü bir şey olacağı düşüncesine inandırır ve daha sonrasında bu davranış alışkanlıkla beslenerek sürekli tekrar edilen bir kompulsiyon halini alabilir.

İlaç tedavisi ve/veya davranışçı terapiler ile bu rahatsızlıktan kurtulmak mümkündür. Kişiyi duruma maruz bırakma ve tepkiye engel olma teknikleri uygulandığı için obsesif-kompulsif bozukluğu olan birey başta uygulamakta zorlanabilir. Katlanacakları anksiyeteyi göze alamayan kişi başta çekingenlik gösterebilir ve uygulayamadığını söyleyerek vazgeçebilir, fakat, kişinin yakın çevresinin de desteğiyle terapi olumlu sonuçlar vermektedir.