Gönderen Konu: ‘Eşcinselliğini saklamak için evlenmemizi istedi’  (Okunma sayısı 4705 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4077
    • Profili Görüntüle
‘Eşcinselliğini saklamak için evlenmemizi istedi’
« : 10 Kasım 2010, 06:56:00 öö »
‘Eşcinselliğini saklamak için evlenmemizi istedi’


Esin S., 28 yaşında bir avukat. Bir eşcinsel erkek arkadaşının tüm sırlarını paylaşmış, maddi, manevi her türlü desteği vermiş. Ancak son istek, ona bir vampirle dost olduğunu hissettirmiş...

     DUYGUSAL VAMPİRLER
Elif KORAP

     Aşırı titiz, ayrıntılarda boğulan, en hafif işi bile olabilecek aksiliklere karşı geniş güvenlik önlemleri alarak yapmaya çalışan, hatalardan ölesiye korkan kimseler vardır... Asıl sorun onların titiz, çalışkan ve detaycı olmalarında değil, başkalarının da kendileri gibi davranmasını beklemelerindedir.
     Bu kişiler yarattıkları gereksiz stres ortamında zamanla huzuru kaçırır, tam da istedikleri gibi, zamanla sizi de kendilerine benzetirler. Huzursuz, titiz ve mutsuz kişilerden oluşan bir koloni kurarlar. Onlar "Takıntılı (obsesif) Vampirlerödir.
     

Silahları: Çok çalışmak
     Onların dünyasında her hata önemlidir. Durmak bilmeden çalışırlar. Albert J. Bernstein ‘Duygusal Vampirler’ adlı kitabında ‘takıntılı vampirler’i şöyle tanımlıyor: "Silahları çok çalışmak, kurallara bağlılık ve ayrıntılara önem vermeleridir. Dürüstlüklerine güvenilir, yetenekleri vardır, bitmez tükenmez bir çabaya sahiptirler. Ama herkesi kendileri gibi yapmaya çalışarak emniyetli bir dünya yaratmaya çabalarlar. Başka insanların ayrıntılara önem vermemelerine içerlerler. Ceza ile adaletin eşanlamlı olduğunu zannederler. Cezalandırmak, onların kendi davranışlarını ya da başkalarınınkini kontrol etmek için uyguladıkları stratejidir. Cezanın her çeşidini uygular; bunun da her zaman kişinin iyiliği için olduğunu iddia ederler. Her zaman düzeni kurmaya çalışırlar. Yaşamınızı kontrol etmeye çalıştıklarından son derece yıpratıcıdırlar. Kabul etmeseler de çoğu zaman kızgındırlar."
     

Kemal E., 35 yaşında, bankacı
     ‘Müdürümüz tüm enerjimizi emiyor’
     Duygusal enerjinizi kim tüketiyor?
     Çalıştığım şirkette departman müdürümüz tüm enerjimizi emiyor. Aşırı derecede detaycı. Bazen hazırladığım raporun doğruluğundan bile şüphe ediyorum. Psikolojim bozuldu. Sürekli hata yapma korkusuyla yaşıyorum. Açık açık söylemiyor ama işimizin tehlikede olduğunu sezdiriyor.
     
     Tepkiniz ne oluyor?
     Sadece sinirlerimiz bozuluyor. En ufak bir hatada bizi harcayacakmış gibi davranıyor ama yapmıyor. Blöf iş verimimizi ve dikkatimizi yükseltmiyor, tam tersi etki yaratıyor. Bir gün yine bir arkadaşımızın hazırladığı raporu yerden yere vurdu. Sürekli bağırıyordu. Oysa raporda bir sorun yoktu... Anlaştık ve birlikte istifa ettik. O zaman hepimizi karşısına alıp, "İşte böyle bir takım olmanızı istiyorum" dedi. O günden beri biraz daha anlayışlı davranıyor. Sanırım bizim blöfümüz işe yaradı.
     
     Sizce bunu neden yapıyor?
     Kötü niyetli değil sanırım; belki bize güvenmiyordur. İşyerinde yaşadığım stres eve de yansıyor. Ailemle sürekli gerginlik yaşıyorum. Evde de çok detaycı oldum. Ufak hatalar bile beni çileden çıkarıyor. Eskiden böyle değildim. Ben de hıncımı onlardan alıyorum.
     
     Evdekiler bunu nasıl karşılıyor?
     Anlayışlı olmaya çalışıyorlar, ama sık sık gerginliklere neden oluyorum.
     

Esin S., 28 yaşında, avukat:
     ‘Beni kullandı, itiraz edince de tehdit etti’
     Duygusal enerjinizin hangi yönden emildiğini düşünüyorsunuz?
     5 yıl önce aynı yerde staj yaptığım bir arkadaşım vardı. Çok hoş bir çocuktu. Bir gün bana "Hayatımda hiçbir kadından etkilenmediğim kadar senden etkilendim" dedi. Ama onun eşcinsel olduğunu duyuyordum. Sonunda ona sordum. "Doğru olduğunu söylesem ne değişir?" dedi. "Hiç" yanıtını verince, kabul etti. Bana her şeyini anlatmaya başladı. Erkek arkadaşlarını biliyordum. Geceyarısı evime geliyor, iki arkadaşını aynı anda idare ediyor, benden para alıyordu. İsteklerini reddetmiyordum. Birkaç kez onu kurtarmak için kız arkadaşı rolünü üstlendim. İnandırıcı olması için başkalarının yanında beni öpmeye bile kalkıştı.
     
     Durumdan rahatsız olmaya ne zaman başladınız?
     Bir süre sonra bana evlenme teklif etti. Ona "Ben katalizör değilim" dedim ve çok sinirlendim. O kendi hayatını yaşayacak, çevreye belli etmemek için de beni karısı rolüne sokacaktı. Beni bu kadar kullanmasına izin veremezdim. O anda arkadaşlığımızın aslında beni ne kadar yıprattığını fark ettim.
     
     Zarar gördüğünüzü fark edince ne yaptınız?
     İlişkimi zayıflatma kararı aldım ama her dakika beni aramaya başladı. "Oraya gelip seni rezil edeceğim" gibi tehditler savuruyordu. Beni önce her şeyini anlatarak rahatlamak için kullandı; sonra da eşcinsel olduğunu saklamak için... Yaşarken olanları fark etmiyorsunuz.
     
     Peki siz bunu başkalarına yapıyor musunuz?
     Kısa dönemler benim de insanların enerjisini çaldığım olmuştur. İnsanlar zor dönemlerde rahatlamak için başkalarını kullanmaya çalışabiliyor. Ama ben çabuk fark ederek kendimi durduruyorum.
     

Aslı B., 33 yaşında:
     ‘Kocam her konuda beni çocuk gibi azarlıyor’
     "Kocam çok titiz biri. Her şeyin sorunsuz olmasını istiyor. Ben biraz unutkan ve dalgın bir kadınım. Her şey istediği gibi olmayabiliyor. Ama beni üzen, bir çocukmuşum gibi beni azarlaması. Bir davete giderken giydiklerimi uygun bulmadıysa, beni azarlıyor. Ona yakışmadığımı, zevksiz bir kadın olduğumu, onu rezil edeceğimi söylüyor. Yalnızca üstümü değiştirmemi isteyebilir. Bir butiğim vardı, yürümedi ve kapattım. Destek olmak yerine, beceriksiz olduğumu söyledi.
     
     ‘Sadece kötüyü görüyor’
     Bir gün kocamın erkek kardeşi için sürpriz doğumgünü partisi verdim. Yakınlarını çağırdım, yemekler hazırladım, bütün gün parti için evle uğraştım. Ve saatlerce uğraşarak koca bir çikolatalı pasta hazırladım. Kardeşi çok mutlu oldu ve bana defalarca teşekkür etti. Ama kocam çikolatalı pastayı ailecek sevmediklerini bildiğim halde neden böyle bir seçim yaptığımı anlayamadığını söyleyip durdu. Oysa böyle bir şey yoktu. Onunla konuşmaya çalıştığımda ise, beni çok sevdiğini, iyiliğim için böyle davrandığını anlatıyor."
     

Vampirler ruh hastası mı?
     Doktor Mustafa Güveli, davranışlarıyla insanların duygusal enerjilerini çalsalar bile duygusal vampirlerin ciddi psikolojik rahatsızlıklara sahip insanlar olmadıklarını belirtiyor. Güveli, bu kişilerin normal yaşantıyı sürdürürken bir alanda sapma gösterdiklerini söylüyor. Ancak bunun topluma sıkıntı veren zorlayıcı bir süreç olduğuna da dikkat çekiyor.
     Güveli şöyle konuşuyor: "Belli etmeden enerjinizi tüketirler. Bencildirler. Çeşitli yönlerden bu bencilliklerini gösterebilirler. Sizi sorunlarını anlatıp rahatlamak için kullanabilir ama aynı ilgiyi size göstermeyebilirler. Toplum tarafından hep ön planda tutulmaya çalışan kişiler vardır. Bu tür kişiler biraz daha ağırlıklı olarak çevrelerindekini kullanmaya eğilimlidirler."
     
     Vampir olmamak için...
     Güveli, herhangi bir konuda başkalarının enerjisini emdiğini fark eden kişilerin nasıl davranması gerektiğini ise şöyle özetliyor:
     "Kendimize birazcık dışarıdan bakabilirsek, sorun yaşamadan bunu aşabiliriz. O zamana kadar pek çok kişiyi kırıp geçirmişsiniz, bunu yaşamışsınız, sosyal ilişkilerinizi kurmuşsunuz, değiştirmek zor olacaktır. Ama kabullenmek önemli bir adım."
     

Takıntılı (Obsesif) vampirseniz...
•   Her zaman en önemli önceliğinizi bilin
•   Yargılamayın, yargılanan kendiniz olursunuz
•   Dalga geçmeyi öğrenin; her şeyi çok ciddiye almayın
•   Günde bir yanlışınızı herkesin içinde kabul edin.
     

Nasıl tanırsınız?
     Takıntılı (obsesif) vampirlerin özellikleri şunlar:
•   İşkoliktirler,
•   Rahatlamakta zorluk çekerler,
•   Başkalarının iş yapışında genellikle hata bulurlar,
•   Kararlarını verdiklerinde, değiştirmek zordur,
•   Ayrıntılara gösterdiği dikkat, rahatsız edici olabilir ama insanları tehlike ve hatalardan kurtardıkları da olur,
•   "Kurdun ensesi kendi işini kendi yaptığı için kalındır" felsefesini güderler,
•   Kızdıklarında ‘bilgi edinme’ adıyla düşmanca sorular sorarlar,
•   Doğrudan söylemeseler de herkesten fazla çalışmakla gurur duyarlar.
     

Nasıl savaşırsınız?
•   Hiçbir şey yapmazlarken bile ne yaptıkları konusunda uyanık olmak gerekir.
•   "Amacımız ne, ne yapmamı bekliyorsunuz?" gibi sorularla önceden belirlenmiş kurallar oluşturmak işe yarar. Tanım yaparsanız bunu sonradan değiştirmeye kalkmazlar. Güçlü bir hak duygusuna sahiplerdir. Oyun başlamadan önce kuralları belirlemek iyi olur.
•   Yaşamınızı onlarla paylaşıyorsanız kendinizi takdir etmeyi öğrenin, onlar sizi çok sevdiklerinde bile bunu yapmazlar.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4077
    • Profili Görüntüle
Ynt: ‘Eşcinselliğini saklamak için evlenmemizi istedi’
« Yanıtla #1 : 10 Kasım 2010, 06:59:01 öö »
‘Sevgilimle birlikte olur musun?’ dedi!


Murat, 28 yaşında bir kameraman... Hakan’ın macera tutkusu, hareketliliği, sevimliliği onu etkilemiş; çok iyi arkadaş olmuşlar. Taa ki Hakan’ın ona nasıl zarar verdiğini anlayana kadar...

     DUYGUSAL VAMPİRLER
Elif KORAP

     Anti-sosyal deyince insanın aklına ilk olarak partilerden, eğlenceden uzak, içe dönük karakterler geliyor. Ama ‘anti-sosyal vampirler’ aslında eğlenceye değil, sosyal düzene ve her türlü kurala karşılar... Yani onlar yasadışı yönelimi olan vampirler. Psikiyatrlar onları "en tehlikeli enerji emiciler" olarak tanımlıyorlar. Onlar, tüm ilişkilerini bir "şey" elde etme üzerine kuruyor ve çıkarları devam ettiği sürece iletişimlerini sürdürüyorlar. Karşılarındaki kişinin zarar görüp görmemesi umurlarında olmadığı gibi, bunu bilinçli olarak yapmaktan da kaçınmıyorlar. Kısaca, onlar en tehlikeli vampirler.
     

Bilinçli sömürü!
     Onlar toplum kurallarına ve rutin işleyişe karşı duruyorlar. Öteki tüm vampirler iyi niyetli ve biraz da kendisinden habersiz olabilir belki, ama yasadışı yönelimli bir vampir çevresindekileri bilinçli olarak kendi çıkarları için kullanıp sömürüyor. Onlar karşılarında duranların enerjilerini bitiriyor. Bir sıraya girmenin onlar için bir önemi yok. Her şey onların hakkı. İstediklerini elde etmek için çok kolay yalan söyleyebiliyorlar.
     

Murat B., 28 yaşında, kameraman
     ‘İnsanı kendine bağlıyor, yoruyordu’
     Hayatımda bana duygusal olarak en çok zarar veren insan maalesef bir dönem bana en yakın olan kişiydi; iş arkadaşımdı. Hakan ile yeni başladığım bir işte tanıştım. Bilgisayar oyunları hakkında yazılar yazıyordu. Bungie jumping, para gliding gibi ekstrem sporlarla ilgileniyordu. Zamanının çoğunu bende geçiriyordu. Bunaldığım zamanlar benden uzaklaşması için türlü yalanlar uyduruyordum ancak ondan kurtulmam mümkün olmuyordu. Gecenin üçünde, dördünde habersiz geldiği çok oluyordu. Her şeye rağmen birlikte iyi vakit geçirdiğimizi düşünüyordum. Arabayla hız yapmayı çok seviyordu. Birkaç kez geçirdiği ölümcül trafik kazalarını şans eseri sıyrıklarla atlatmıştı.
     
     Bir maceraydı...
     Neyse; ondaki bu mareca tutkusu beni de cezbediyordu, zaten arkadaşlığımızın temelinde de bu vardı: Macera. Bir de şöyle bir ideali vardı: Çevresindeki bütün güzel kadınlarla birlikte olmak. Bir keresinde bana E. adındaki sevgilisinden yakında ayrılacağını, eğer istersem onunla birlikte olabileceğimi söylemişti. Ben de şok olmuştum, çünkü o bunu bana söyleyene kadar ciddi bir ilişkileri olduğunu sanıyordum. E. de ilişkilerinin ciddi olduğunu sanıyordu.
     Bana bunu söylediğinde onun karakteri hakkındaki tüm fikrim değişti. Gerçek yüzünü görmüştüm. Bir süre sonra E’nin kardeşiyle birlikte olmaya başladı. E. ise şoka girdi. Neyse, işyerimi değiştirdim. Görüşmeye yine devam ettik. Birlikte dışarı çıkıyor, zaman zaman, "joint" filan içiyorduk.
     
     Onda şeytan tüyü vardı
     Tam anlamıyla bir bağımlıydı. Ecstacy müptelasıydı. O ecstacy’yi herkes gibi kulüplerde filan değil evde, işte, iskambil oynarken de atıyordu. Onun yüzünden benim de böyle ağır bir dönemim oldu. Bu arada bir gün o ve yeni sevgilisi bendeyken gelen bir telefonla işyerimin iflas ettiğini öğrendim. O gün onunla son görüşmemiz oldu. Hayır, iki kez daha görüştük. Üç ay sonra telefon açtı ve bana LSD bulduğunu, isteyip istemediğimi sordu. Ben de istemedim.
     Bundan üç ay sonra bir daha aradı. Bana görüştüğümüz sırada bir oyun vermişti, geri istiyordu.... Ben de ona, sen önce benden aldığın DVD’yi geri getir dedim ve telefonu çat diye kapattım. Onda kesin şeytan tüyü vardı. Sevimli bir insandı, bu yüzden kural tanımazlığı işyerinde hoş görülüyordu.
     

Cenk A., 23 yaşında, öğrenci
     ‘Sevgilime zarar verdiğimi biliyorum’
     Bir vampir olduğumu düşünmüyorum. Çünkü yaptıklarımı karşımdakini üzmek için yapmıyorum. Aslında bunu neden yaptığımı bilmiyorum, ama sevgilimi sevdiğim halde insanlarla flört etmekten hoşlanıyorum. Hatta hoşlanmadığım kadınlarla bile flört ediyorum. Sevgilimin yanında da böyle davranıyorum, kendimi alamıyorum. Bunlar genelde kavgalara neden oluyor. Sarhoşken kontrol edemiyorum. Sanırım biraz da kadınların ilgisini çeken biriyim. Biri benimle ilgilendiğinde kayıtsız kalmak imkânsız gibi geliyor... Bu da sevgilimin çok üzülmesine neden oluyor. Ama söylediğiniz gibi duygusal enerjisini emiyor muyum, bilmiyorum.
     
     ‘Bilerek olmuyor’
     Bu hoşuma gidiyor desem kavga bitmeyecek ya da beni terk edecek. Bu nedenle bazen ona yalanlar söylüyorum. Bir kısmını anlıyor. Emin olursa yine kavga ediyoruz, değilse de bana söylemiyor ama gerginlikler oluyor. Bunun onu yorduğunu ve ona zarar verdiğini biliyorum.
     

Nasıl tanırsınız?
     Albert J. Bernstein "Duygusal Vampirler" adlı kitabında ‘yasadışı yönelimli vampirleri tanıma ve mücadele etme yöntemlerini şöyle özetliyor:
•  Kuralların bozulabilir olduğunu düşünür,
•   Yapmak istemediklerini yapmamak için bahaneler uydurur,
•   İstediğini elde etmek için son derece çekici olabilir,
•   Bir ya da daha fazla alışkanlığı vardır,
•   Başkalarına yaptığı kötülükleri ellerine fırsat geçse onların da yapacağını söyleyerek olumlu kılar.
     

Nasıl savaşırsınız?
•   Başa çıkmak için yasak meyveye direnebilmek gerekir.
•   Sözlerine değil, davranışlarına önem verin.
•   İşyerinde bir işi bir kere de doğru ve zamanında yapmasını amaçlayın,
•   Davranışlarını düzeltmelerini sakın beklemeyin.
•   Kendisini suçlu hissetmesini sağlamak bir işe yaramaz. Onlar kim olduklarını bilir ve bundan hiç utanmazlar.
•   Yaptıklarının aynısını yaparak ders vermeye kalkışmak da ters teper. Bunu her şeyin yapılmasını mubah sayan bir davetiye olarak algılarlar.
•   Onu işten kovmaya ya da aşk ilişkinizi bitirmeye kararlı değilseniz, sakın bunu yapmakla tehdit etmeyin. İşi nereye vardıracağınızı görmek için sizi tahrik eder ve istemediğiniz sonuçların doğmasına neden olurlar.
•   Yapmalarını istediğiniz bir şey varsa doğrudan söyleyin ve yapmazlarsa başlarına gelecekleri de bildirin. Blöf yapmayın, bu oyunu sizden daha iyi oynarlar.
•   Huysuzluklarına aldırmayın, kendi sınırlarınızı çizin.
•   İstediklerini yapmadığınızda sizi kızdırmaya çalışır, dalga geçer eğlenirler. Sıkıcı, yaşlı, korkak, aptal olduğunuzu söyleyebilirler. Tartışmamak daha iyi.
     

Isırılana da bulaşıyor
     Bağımlılık Danışmanı Jale Kerimol, duygusal vampirlerin ilgilenmeyi kontrol etmek, sevmeyi ise yönetmekle karıştırdıklarını söylüyor. Kerimol, enerji hırsızlığının tıpkı gerçek vampirlik gibi bu tür muameleye uğrayan kişiye de geçtiğini belirtiyor.
     Kerimol şunları söylüyor: "Tartışma ortamında karşındakini dinlememek, onun kendisini ifade etmesine, karar vermesine izin vermemek, onun fikrini almadan bloke edip yönlendirmeye çalışmak büyük zararlar veriyor. Bu özellikle çocuklarda aşırı probleme neden oluyor. Çocuk da aynı şeyi okula gittiğinde arkadaşları üzerinde uygulamaya kalkıyor. Büyüdüğünde de ‘eyvah işimden atılacağım’, ‘eyvah ceza alacağım’ gibi korkular nedeniyle inisiyatif kullanmaktan çekiniyor, yönetilmeye ihtiyaç duyuyor."
     
     Gönüllü köleler
     Kerimol, pek çok kişinin de gönüllü kölelik yaptığına dikkat çekiyor. Kerimol şöyle devam ediyor: "Bu tür kişiler insan bağımlıları. Birisi kendisiyle ilgileniyor diye, kontrol edilmeye ve yönetilmeye açık olan bireyler. Özellikle Türk kadınları buna çok açık."
     

Yasadışı yönelimli bir vampirseniz
•   Sıkıntıya katlanmayı öğrenin,
•   Yasalara uyarak yaşayın,
•   Davranışlarınızın etkilerini ciddiyetle gözden geçirin,
•   İsim telaffuz etmekten ya da sesinizi yükseltmekten kaçının,
•   Sözlerinizi tutun.
     
     YARIN
•   Narsist vampirler: Kendilerine âşıklar
•   Onlar en iyi mi?
•   Paranoyak vampir: En zorlu tür!
•   Onları nasıl tanırsınız?
•   Nasıl mücadele edersiniz?

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4077
    • Profili Görüntüle
Ynt: ‘Eşcinselliğini saklamak için evlenmemizi istedi’
« Yanıtla #2 : 10 Kasım 2010, 07:00:04 öö »
Ona göre her şey komplo


Gamze K., 32 yaşında, reklamcı. Kocasının, her konuda şüpheci biri olduğunu ve kafasında kurgular yaptığını söylüyor. Ama buna rağmen "onu bırakamayacak kadar çok" seviyor...

     Duygusal VAMPİRLER - 4
Elif Korap

     Narsist Vampirler
     Kendilerine güvenmez, onlar kendilerine taparlar. En üstün, en iyi, en yetenekli onlardır. Sizin onların gözünde hiçbir değeriniz yoktur. Çünkü onlar narsist vampirlerdir. Onları sevdiğiniz halde, gözlerinde hiçbir değeriniz olmadığını fark ettikçe yıpranırsınız.
     Uzmanlar narsist vampirlerin aslında kötü niyetli olmadığına, kendileri de bunlara inandıkları için böyle davrandıklarına dikkat çekiyorlar.
     Onlar o kadar mükemmel olduklarına inanıyorlar ki, tüm insanların bu mükemmellik için seferber olması gerektiğini düşünüyorlar!
     
     Nasıl tanırsınız?
     (Albert J. Bernstein "Duygusal Vampirler" adlı kitabında Narsist Vampirleri şöyle anlatıyor.)
•  Yaşıtlarından fazla şey başarmıştır.
•  Kendisinin başkalarından iyi, yetenekli ve akıllı olduğunu düşünür.
•  Rekabeti sever, kaybetmeyi bilmez.
•  Büyük bir şey başarmak ya da ünlü olmak gibi fantezileri vardır.
•  Başkalarından bir şey istemediği sürece onların duygu ve düşüncelerine aldırmaz.
•  Hakkındaki eleştirilerin kıskançlık olduğunu düşünür.
•  Hatalarının farkına varamaz.
•  Son derece rahatsızlık vericidirler ama dünyaya bir katkıları vardır: yaratıcılık.
     
     Nasıl savaşırsınız?
•  Eleştirmeye başlamadan önce övün. Onu değil, davranışını eleştirin.
•  Söyleyeceğiniz şeyin amacını bulun.
•  Ne istediğini sorun, heyecanınızı belli edin, takdir edin, gücünüzü vurgulayan hikâyeler anlatın.
•  Bir ilişkinin henüz belirsiz ve heyecanlı olan ilk dönemlerinde son derece heyecanlı olurlar. İlişki rayına oturunca çabalamaktan vazgeçerler. Öfleyip pöflerler ama ultimatomlara da kulak asarlar.
•  Onlara kendilerini toplamalarını ya da çekip gitmelerini söylerseniz ve bunun ciddi olduğuna inanırlarsa başka hiçbir biçimde çekemeyeceğiniz kadar ilgilerini çekmiş olursunuz.
     
     Gamze K., 32 yaşında, reklamcı

Kadın ile erkek arkadaş olamaz!
     Hayatınızda duygusal enerjinizin tüketildiğini hissettiniz mi hiç?
     Hem de nasıl! Eşimle kıskançlık krizlerini her an yaşıyoruz. Aslında ilişkilere bakışı anlamında modern bir erkek. Ama her konuda aşırı şüpheciliği ister istemez ilişkimize de yansıyor.
     
     Nasıl bir şüphecilik bu?
     Bir örnekle açıklamaya çalışayım. Liseden beri çok yakın olduğum ve evlendikten sonra da arkadaşlığımı sürdürdüğüm bir erkek arkadaşım var. Hiçbir zaman aramızda kadın erkek ilişkisi anlamında bir yakınlaşma olmadı. Eşim de evliliğimiz süresince onunla görüşmeme sesini çıkarmadı. Bir cumartesi günü öğle yemeğini birlikte yeme kararı aldık. Çok eğlenceli bir gündü. Saat 17.00 gibi beni eve bıraktı. Ben de onu eve davet ettim. Eşim cumartesileri de çalıştığından henüz gelmemişti. Normalde daha geç gelmesine rağmen, yarım saat kadar sonra eve geldi. Nedenini hiç anlayamadığım bir şekilde her şeye sinirleniyor ve gerginlik yaratıyordu. Arkadaşıma da çok soğuk davrandı. Sohbet gittikçe gerginleşti. Eşim durup dururken kadın ve erkeğin hiçbir zaman yakın arkadaş olamayacaklarını söylemeye başladı. Ne demek istediğini anladık tabii. Bunun doğru olmadığını söylerken, eşim ayağa kalkıp kahveyi arkadaşımın üzerine fırlattı. Birbirlerine girdiler. Onları zor ayırdım. Eşim beni boşanmakla tehdit etti. Yıllardır sevgili olduğumuzu, gizlice buluştuğumuzu falan iddia etti.
     
     Bu genel tavrı mıdır?
     Evet. Çok farklı konularda da aynı şüpheciliği gösterir, kendi kafasında kurgular yapar. Onun hafif bir paronayak olduğunu düşünüyorum. Belki hastalık boyutunda değil, ama onunki şüpheciliğin de ötesinde. Çünkü bazı olayları kurguluyor. İşyerinde onu attırmak için komplo kurulduğunu, kuzeninin dedesinin mirasından daha fazla pay almak için avukatla anlaştığını ve bunun gibi saçma sapan şeyleri kurguluyor. Üstelik de bunlara inanıyor.
     
     Bu sizi nasıl etkiliyor?
     Her dakika ona bunların doğru olmadığını anlatmak, büyük bir mücadele. Bazen daha fazla dayanamayacağımı düşünüyorum. Ama onu çok seviyorum.
     
     Ebru D., 25 yaşında, bilgisayar müh.

En iyiyi hep o yaparmış!
     Şirket müdürümüz tam bir narsist. Her zaman kendisinin haklı olduğunu düşünür. Haksız bile olsa bunu kabul etmez ve aşırı derecede sinirlenir. Her konuda başarılı olacağını düşünür. Kendine güven elbette iyi bir şey, ama herkes kendi işinde iyidir. Oysa o hepimizin işini bizden daha iyi yapacağını düşünüyor. Sürekli ne kadar muhteşem, yetenekli ve başarılı olduğunu duymak istiyor. Aslında çevresinde yeterince böyle insan var.
     Onların farkında olacak kadar zeki, yine de pohpohlanma isteği ağır basıyor ve buna izin veriyor. Ama şunu söyleyebilirim ki, her ne kadar çevresindeki dalkavukluklara izin verse de, onlara prim vermeyecek kadar kafası çalışan bir adam. Zaten gördüğüm kadarıyla herkes ona hayran.
     

Paranoyak Vampirler
     Vampirlerin ortak özelliği karşılarındakinin duygusal enerjisini tüketmek. Şüpheci yaklaşımları, hiçbir şeye inanmamaları, güvenmemeleri çevrelerindeki insanların enerjisini ağır ağır değil, çok da hızlı yok eden etkenler. Her yaptığınızın altında ne var, ne çıkarılabilir diye düşünen bir patronunuz var. Akşamları telefonunuz çalsa, ödünüz patlıyor, acaba yine neye sinirlenecek korkusu yaşıyorsunuz. Öyleyse siz de paranoyak vampir sahibisiniz.
     
     Nasıl tanırsınız?
•  Kuşkucudur.
•  Çok az yakın arkadaşı vardır.
•  Nedensiz yere olay çıkarır.
•  İncitilirse asla boş vermez.
•  Ufak nedenlerle insanları yaşamından çıkarır.
•  Yapılan işte de, düşünce düzeyinde de mutlaka sadakat ister.
•  İnsanların hiçbir bağlantı göremedikleri olaylar arasında bağlantı kurar.
•  Dakik olmama ya da söyleneni yapmayı unutma gibi hataları sadakatsizlik olarak algılar.
•  İnsanların başkalarının arkalarından söylediklerini aktarır.
•  İnsanları önemsiz nedenlerle mahkemeye vermekle tehdit eder.
•  Sadakat ve bağlılıklarını ispat için insanları sorguya çeker.
•  Ufo’lara, astrolojiye, psişik olaylara inanır.
     
     Nasıl savaşırsınız?
•  Hiçbir şey gizlemeyin. Önünde sonunda keşfedecektir.
•  Sadık olun ama sadakatinizi kanıtlama sıkıntısına katlanmayın.
     

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4077
    • Profili Görüntüle
Ynt: ‘Eşcinselliğini saklamak için evlenmemizi istedi’
« Yanıtla #3 : 13 Mart 2012, 06:51:29 ös »
...