Gönderen Konu: EŞCİNSEL HAYATTAN KURTULMAK: YAŞAMAK NEYDİ  (Okunma sayısı 561 defa)

Engineer

  • Newbie
  • *
  • İleti: 6
    • Profili Görüntüle
EŞCİNSEL HAYATTAN KURTULMAK: YAŞAMAK NEYDİ
« : 11 Şubat 2024, 12:20:59 öö »
YAŞAMAK NEYDİ


Yaklaşık bir senedir devam eden terapilerim, beni olumlu bir noktaya taşımayı başardı ve şimdi bu yolculuğun sonuna gelmiş gibiydim. Bu süre zarfında, birçok zorluğa karşı durdum ve istikrarı başarılı bir şekilde sürdürmeye çabalıyordum. Her terapi seansında, başkalarının terapilerine katkı sağlamak veya kendi içsel gelişimime katkıda bulunmak için çaba sarf ettim. Ancak, bugünkü terapi seansı benim için biraz daha farklıydı.


Yaşadığımız şu evrende her şeyin yasalara bağlı olduğu matematiksel olarak kanıtlanmıştır. Bu yasalar evren içerisinde sistemleri oluşturmuştur. Öyle ki sistem, insanı yok etsek bile kendi varlığını başarılı bir şekilde sürdürecektir. Bu yüzdendir ki tabiat ile çatışmamız her zaman için zararımıza olacaktır. O yüzdendir ki tabiat ile uymayan inanışlar insanın felaketini getirmekten öteye gidememektedir. Yasalar sadece evren ile alakalı değildir. Bunlar insan ile de ilgilidir. İnsanın da kendine göre yasaları vardır elbette. Ahlak, irade, adalet… Bu yasalar insanın sistem içerisinde varlığını idame etmesini sağlar. Bu bakış açısı teolojinin gerekliliğini de bize sunmaktadır. Hatta doğru ile yanlışı ayırt etmemizdeki nesnel ayırt edici de bu olacaktır. Bu heralde günümüzde oldukça popüler olan "doğru veya yanlış diye bir şey yoktur" söylemine de bir cevap olacaktır.


Peki insanoğlu kendileri için gerekli yasalara uyuyor mu? Eğer evrenin yasalarına göre hareket ediyorsak neden taciz/tecavüz vakaları bu kadar sık yaşanıp halı altına seriliyor? İşte tam da burada insanın pisliğini görmemiz mümkündür.


Bugün terapiye geldiğimde 40 yaşlarında bir beyefendinin terapisine katıldım. Maalesef şunu rahatlıkla söylemek gerekir ki yaş ve deneyim ilerledikçe bazı şeylerin değişimi zor oluyor. Fakat kendisine yatırım yapamasa bile hali hazırda ebeveyni olduğu oğlu ile sağlıklı ilişki kurma imkanı elbette vardı. Aramızda geçen yaklaşık 1 saatlik konuşmanın akabinden kendi terapime geçiş yaptım. Terapimde duygusal yoğunluğumu masaya yatırdık. Ciddi bir duygusal açlık hissediliyor ve bunun yanlış şeylerle doldurulma riski bulunuyordu. Tam da bu konuşmadan sonra, psikoloğum Hüseyin Kaçın atağa geçerek bana ilgi duyan kadınlar ile olan iletişimimi değerlendirdi. İlgimin olmadığı ama bana karşılıksız sevgi verebilecek hukukçu bir hanımefendi ile konuşmamı istedi. Tabi hız kesmeden mesajımı gönderdim. Ve ne tesadüf ki hızlıca karşılığını aldım. Bakalım ilişki konusunda yeni bir yolculuk olacak mı benim adıma. Duygusal dünyam üzerine yaptığımız bu konuşmanın ardından konu kariyerime geldi. Değişen not ortalamamı da transkriptim ile sunup güzel bir planlama yaptım. Bu olumlu değişikliği elbette terapiler sonucunda oluşan çalışma ve gayret artışıma borçluyum. Elbette terapi bu kadar yüzeysel değildi. Yazmak istediklerim bundan ibaret.


Benden sonra gelen danışan ise tecavüz mağduru depremzede bir kardeşimdi. Önceden bildiğim bu kardeşimin acıklı bir yaşantısı vardı. Daha önceleri yetiştirme yurtlarında ve Hüseyin Kaçın’ın yanında pek çok tecavüz mağduru ile görüşüp konuştum. Bunların pek çoğu ağır vakaydı fakat psikolojileri yine de toparlanmış veya toparlanmaya oldukça elverişliydi. Ancak,psikolojik olarak bu kadar derbeder başka hiç kimseyi görmedim. Psikoloğum beni durum değerlendirmesi ve fikir alışverişi için içeri davet ettiğinde karşımda özgüveni eksik gözüme bakamayan ve benden çekinen o kardeşimi gördüm. Daha sonradan öğrendiğim üzere başkaları ile görüşmeyi red ederken benimle zor da olsa görüşmeyi kabul etmişti. Konuşmaya bodoslama giren kardeşim, reel gerçeklerden ayrı olarak soyutlaştırma yapıyordu. Hani yazının başında sistem dedim ya, evet işte o sistemde kendi yerini bulmaya çalışıyordu. Yasaları ihlal edenler yüzünden sistemdeki yerini sorguluyordu. Ne yapması gerektiğinin farkında ama bir yandan da farkında değildi. Bu keskin duygu değişimleri ve söylenen sözler içerisindeki çelişkiler psikolojik sorunların belirtileriydi. Kişilik bozukluğu ve obsesyon… 3 Yaşına takılıp kalmak; peki ona ne demeli? Elbette bu durumdan çıkmanın yolları bellidir. Emek harcamak, irade kullanmak, mekan ve çevre değişikliği vs. Çözüm kolay olsa da yol bilinse de uygulaması kolay mı? Konuşmalarımızda sunduğumuz argüman ve fikirlere klasik gibi cevaplar vererek tatmin edici cevaplar bulamayan kardeşimin konuşmalarında konuyu dağıtma, soyutlaştırma, çeliskilendirme belirtileri gördüm. Daha sonra neden böyle yaptığını psikolog Hüseyin Kaçın ile vedalaşırken sımsıkı sarıldığında fark ettim. O da sevgi eksikliğiydi. İşin içerisinde aile ile ilgili farklı bir kopukluk vardı. İlgi, sevgi ve merhamet insanın içine kodlanmış gömülü bir yazılımdır çünkü. Terapide özellikle kardeşimin mekan değişikliğine ihtiyacı olduğunu gözlemledim. Bu haftasonu Sakarya'da motor etkinliklerimiz olacağından misafirim olarak evimize ağırlayabilecegimizi düşündüm. Özellikle aynı yaş grubundaki diğer kardeşlerimin benzer girişimlere olumlu yaklaşmaları ve bu tür etkinliklere duydukları tutku, bu teklifi düşünmemde etkili oldu. Ancak, kardeşimin içinde bulunduğu durum hakkında yeterli bilgiye sahip olmamam, bu kararın mantıksızlığını ortaya koydu. Yine de, en azından ailesini terapilere yönlendirmem, onun için önemli bir katkı sağlayacaktır.


Evet, hayat her ne kadar yasalara tabii olunmadan yanlış sistemler ile devam ediyor olsa da yaşam mücadelemiz her zaman hayat yasalarını korumak üzerine olacak. İşte o zaman hayat anlamlı hale gelecektir. Mazlumun ahı yerde bırakılmayacak, zalimlerle mücadele edilecektir. Kan döken, gasp eden, tecavüzcüler, adaletsizler ile yasaları hiçe sayanlar arasındaki savaşımız hayat boyu sürecektir. Şu da unutulmamalıdır ki hayat umutsuzlukları sürekli bize yansıtsa da bir sabah gelecek kardan aydınlık. O yüzden karanlık ile mücadele etme sürecimiz uzun da olsa aydınlıklar her zaman bize gebedir.


Bugün yaşadığım olaylarda çok duygusallaştım. Boğazım pek çok kez düğümlendi ve konuşamadım. Üzerimde istemsizce refleksif hareketler oldu. Öyle zannediyorum ki artık terapaiye gelenler ile sohbet etmeyi bırakmam gerekiyor. Fayda alıp fayda üretmiyorsak orada değer oluşmaz. Ayrıca insan unutma potansiyeli olan bir canlı aslında. Şu an bile yazıya başladığımdaki duygu bütünlüğümü koruyamadım. Sağımdaki Suriyeli tıpçı ve solumdaki sosyal fenomen tıp profesörü ile yaptığım sohbet, bir araba dolusu Malatyalı depremzedesi arasında geçen diyalogları gözlemlemem, farklı bir ruh hali içine girmeme sebep oldu. İnsanız, değişiyoruz...

« Son Düzenleme: 11 Şubat 2024, 11:06:55 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4099
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSEL HAYATTAN KURTULMAK: YAŞAMAK NEYDİ
« Yanıtla #1 : 11 Şubat 2024, 01:32:53 ös »
BABAM NELERİ DEĞİŞTİREBİLİRDİ?

Keşke beni kendinden mahrum bırakmasaydın baba, miniciktim, sana çok ihtiyacım vardı. Bir kez olsun bana sarılmadın, elimden tutmadın, başımı okşamadın, arkamda durmadın, bana hiç güvenmedin, destek olmadın, sadece gerektiğinde konuştun benimle, hep karının çocuğu gibi davrandın bana, hiç seni seviyorum oğlum demedin annesi diyor yeter dedin, beni hep ihmal ettin, bir babaya ihtiyacım vardı! Sense yok gibiydin baba, benimle hiç zaman geçirmedin, hiçbir aktivitemiz yoktu seninle bana hep çok uzak durdun. Biliyor musun baba ben hep dövmeni istedim beni, iletişime geçerdin en azından benimle kızsanda bağırsanda. O kadar açtım ki baba sevgisine beni dövmenden bile mutlu olurdum ben. Beni bir "baba"dan mahrum bırakmasaydın, bana yokmuşum gibi davranmasaydın çook şeyi değiştirirdin baba. Sürekli annemin gözlerinin içine bakmak yerine biraz da benim gözlerime baksaydın çook şeyi değiştirirdin baba. Başka gözler aradım bana bakacak, beni sevecek, beni fark edecek. Tecavüze uğradığım sitede birsürü çocuk vardı benim yaşlarımda, rastgele mi seçildim ben baba?! O, önüne gelen çocuğa tecavüz edecek kadar aptal mıydı sence?! Siz tecavüz mağduru olarak gördünüz ama aslında "aile mağduru" olmuştum ben. Sen çok şeyi değiştirirdin baba çok...  Mazoşistlik, sosyal anksiyete, dissosiyatif kişilik bozukluğu, tssb ve eşcinsellik, şimdi bunlarla mücadele etmek zorundayım. Erkeklerin olduğu ortamlarda korkarım, gerilirim. Ancak yalnız başımayken veya kızlarlayken rahat hissedebilirim. Hemcinslerime ilgi duyarım, kendimi onlara muhtaç hissederim. Erkek arkadaşlarım yakışıklı olamazlar, ilgi duyduğum biriyle konuşamam, bırakın konuşmayı yüzüne dahi bakamam. İnsanların sürekli ne kadar ezik ve yalnız olduğum hakkında konuştuklarını düşünürüm. Kimse beni anlamaz, benimle konuşmaz...   Babamın çok şeyi değiştirebileceğine bir örnek vermek gerekirse: Ortaokul yıllarımda çok sessizdim, sınıfta adım sessiz çocuktu. Erkeklerden hep kaçardım ve onlardan korkardım. Adeta bir kafesteydim. İstesem de konuşamazdım elim kolum bağlıydı sanki. Derslerimse berbattı, kendi dünyamdan derslerime odaklanamıyordum. Lisede de bu durum değişmedi lise sona geçmek üzereyim ama halen bu haldeyim. Değişen tek şey tarihler. Zaman veya mekan ne olursa olsun ben hala o gündeyim, o odadayım. Sadece ilkokul yıllarım güzel geçtiler, birçok arkadaşım vardı, okulun en popüleriydim, herkes bana saygı duyardı aşırı özgüvenli ve aşırı sosyaldim. Peki ilkokuldaki fark neydi sizce? Diğer yerlerde olmayıp da ilkokulda olan neydi? Babam! Bir baba! Babam aynı ilkokulda öğretmendi. Bir babam  olduğunu hissederdim. Babam hakkında konuşurlardı arkadaşlarım, ne kadar şanslı olduğumu sürekli söyleyip dururlardı, babamın oğlu olduğumu hissederdim. Her ne kadar bana varlığı namına hiçbirşey vermese, benimle hiçbirşey yapmasa ve yokmuşum gibi davransa da, bir babam olduğunu hissederdim işte. İlkokul yıllarım haricinde babasız hissettim hep kendimi, açıkçası hala da öyle hissederim. Bırakın bir babayı, birbirlerini sadece tanıyan iki insanın ilişkisinden dahi zayıf benimle ilişkisi. Ama eşcinsel erkekler beni sevdiklerini söylüyorlardı, bana değer verdiklerini söylüyorlardı, beni koruyup kollayacaklarını falan. Bunlar bir çocuğun duyması gereken sözler evet, ama babasından... Eşcinsel yazışmaların çekici gelmelerinin bir sebebi de buydu. Cinsel arzuyu yok saymıyorum, üç yaşında hiçbirşeyin farkında olmayan bir çocuğun ırzına geçerseniz sizin penisinize ilgi duyması gayet beklenilebilir birşeydir! Henüz cinsel kimliğin c'si dahi yokken ortada, bana yanlış bir "doğru" yaşattırılmıştı. Ben artık normal bir erkek olamazdım. Hatta ben artık erkek olamazdım. Bilinçaltıma göre değildim de. Yani cinsel kimlik bozukluğum bir gerçek evet ama bunun yanında duygusal ve psikolojik bir boşluk da var bende. Baba...   Eşcinsel sitelerinde o boşluğu dolduruyordum. Cinsel tatminden çok duygusal olarak tatmin oluyordum. Cinsellik babama, sevgiye, ilgiye giden zevkli bir yoldu benim için. Ben bunlara açtım. Hemde çok. Çocuk istismarı sadece çocuğa tecavüz edilmesi değildir. Anne ve babasına muhtaçken anne babanın çocuğu yalnız bırakması da istismardır. Çocuklarınızı sevin, sarılın, arkasında durun, destek olun, varlığınızı hissettirin, onu kendinizden mahrum bırakmayın, şımarır diye korkmayın. Yoksa dışarda arıyoruz sevgiyi, benim gibi "Aile Mağdurları" çünkü buna açız! Adam gibi babalık yapın. Yoksa geliyo elin oğlu seviyo işte! Sevmekten kastımın ne olduğunu biliyorsunuz...

https://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=2212.0

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4099
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSEL HAYATTAN KURTULMAK: YAŞAMAK NEYDİ
« Yanıtla #2 : 11 Şubat 2024, 01:34:47 ös »



Erkek Çocukları Tecavüz Mağduru Olursa: Babam Neleri Değiştirebilirdi?


https://www.youtube.com/watch?v=EunxNrNlwpk&t=15s
Alıntı

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4099
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSEL HAYATTAN KURTULMAK: YAŞAMAK NEYDİ
« Yanıtla #3 : 11 Şubat 2024, 02:56:07 ös »
 Eşcinsellik bir aile hastalığıdır. Batı'da eşcinsel lobilerinin güçlü ve planlı çalışmaları sonucunda eşcinsel evlilik yasalarının çıkması ve eşcinsel birlikteliklerin artması, Batı'da ailenin çöktüğünün bir göstergesidir. Batı'da çoktan çöken aile, Doğu'da da artan bir hızla çökmektedir.

Eşcinsel Terapi Benim Ailem 5. Bölüm Fragman

https://www.youtube.com/watch?v=dqM3TJpZ5rM&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=1



http://escinselterapi.net/huseyinkacin/

http://escinselterapi.net/forum/

Eşcinsellik Aile Hastalığıdır!

https://www.habervakti.com/escinsellik-aile-hastaligidir-makale,2038.html?fbclid=IwAR1KMAypvtlCCxETGvbwZ4oGT92J0r3aBQN3VNjl2t7s9hBzRGmvNWJzoXc

Benim Ailem Belgeseli

https://www.youtube.com/watch?v=1HpbJLmROLU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=11

Benim Ailem 1. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=7

Benim Ailem 2. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=v-6UbOMkP38&t=369s

Benim Ailem 3. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=tXHaVWGvYH8&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw

Benim Ailem 4. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=1HpbJLmROLU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=11

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=7

Kürt sorununu kırk yıldır nasıl "dört başı mamur" çözemediysek; yeni yeni büyüyen eşcinsellik sorununu da "dört başı mamur" çözemeyeceğiz ve dini kurumlarımız, ailevi değerlerimiz büyük yara alacaktır.

Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html?fbclid=IwAR1Akgk_ORB-CkFSzTiPTi3z4OYi17uVv0T_d0CjGGhM2VlsEMrXNsQ3ZO0

DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır ifadelerini kullanan Kaçın, Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar. Burada tüm psikologlar sorunlar anlamında genelde anne-babaya odaklanırlar. Tamam anne-baba sorun çıkarabilir ama burada devletin hiç mi etkisi olmayacak. Çocuklarımızı 6-7 yaşında okula veriyoruz. Bir anne-baba çocuğunu devlet okuluna verdiği anda o çocuk anne-babanın değildir. Devlet bu emanetin bilincinde mi ve bu konuda hassasiyet gösteriliyor mu? açıklamasında bulundu.

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=3

https://www.habervakti.com/dosya/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar-h81171.html?fbclid=IwAR3Y4Czjk6CQvnT5EcoFSjxxe0hI3WhhbHpkQPv9D8bWuWqCw_vhQCCtG3A

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&fbclid=IwAR3T3VzkZQx7MM_-DfTuOPGkjgsaKmoHohM26zVIUSOKfSAQoFnkT1Hst7U

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'
Başarılı programcı Bülent Deniz'e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli. ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/dosya/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli-h81004.html?fbclid=IwAR3bCylgsndM9C_YddGIdbngIatUIlPs6FHizJnwo9P19MJSXXU3pahyKBw

https://www.youtube.com/watch?v=pDj1U1xuTwk&fbclid=IwAR034rxZfxS6xWA7l4nOO2ENobKlduzECdidFePArFi0f13Gg81ISDVurkw&app=desktop

Yazarımız Psikolog Hüseyin Kaçın, eşcinsel ifadesi yerine LGBT ifadesinin kulanılmasını yanlış bulduğunu ifade ederek büyük tehlikeyi işaret etti. Kaçın, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında toplumun dinamikleriyle oynanmaya çalışıldığını da belirtti.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel-h61739.html

Eşcinsellik hakkında yaptığı açıklamalarla ve ortaya koyduğu terapi yöntemleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 7 yıl önce katıldığı bir televizyon programında 'eşcinsellik'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-h74213.html

Boderline Kişilik Bozukluğu: Eşcinsellikten İyileşerek Nasıl Kurtuldum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in ikinci yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/boderline-kisilik-bozuklugu-escinsellikten-iyileserek-nasil-kurtuldum-makale,1599.html

Tövbe edersem eşcinsellikten kurtulur muyum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in terapi süreçlerine dair kaleme aldığı yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/tovbe-edersem-escinsellikten-kurtulur-muyum-makale,1598.html

Özal'ın bahsettiği üç beş çapulcudan teröristler çıkmıştı; Erdoğan'ın bahsettiği üç beş çapulcudan ise eşcinseller çıkıyor

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

Ahlak: Zeki Müren "İbne" Değildir.
https://www.habervakti.com/ahlak-zeki-muren-ibne-degildir-makale,1531.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Kamuoyunda pompalanan "eşcinsellik, özgürlük" vs. dayatmalarına karşı bir okurumuzdan gelen değerlendirmeyi sizlerle paylaşıyoruz. "Medya, meziyetmiş gibi öteden beri eşcinselliğin özgürlük olduğunu vurgular. Böylelikle eşcinselliğe karşı çıkanlar da özgürlük düşmanı olur tabii. Durmadan bunu pompalayan yayınlardan etkilenen Müslüman kesim, günah işleme özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğine inanmaya başladı sonunda...

https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinsel ideoloji ve örgütler

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler-makale,1020.html