Gönderen Konu: 1 seans geldim. bunu eşcinsel terapide yayımlarsanız belki faydası olur.  (Okunma sayısı 2707 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
Nerden başlasam diye başlanır ya zor, uzun ve bazıları için utanç verici hikayelere. Benim hikayem nerden başlasamlı bir hikaye. Adımın, kardeş sayımın, nereli olduğumun hiç önemi yok bu hikayede. Yaşadıklarım şehrimi, mekanımı değil kalbimi ve ruhumu ilgilendiriyor. Aslında beynimi de ilgilendiriyor çünkü bazen yitirdiiğimi düşünüyorum kontrolümü. Yazmak iyi gelir dedi HK. Berbat ve güzel bir çocukluğun ürünüyüm. Acımasız bir sapığın kalkmış s.k.n. indirmek için kullanıldım bilmem kaç yaşındayken. Zorla değildi. Hatırlamıyorum ama zorla olduğunu sanmam çünkü akrabamdı. İyi bir insan şuan. Herkes iyi biliyor. Bende öyle. Hayatımı s.kmesine rağmen içimdeki şüphenin sebebini bilmiyor olmam hayatımı s.ken 2. Bir vaka benim için. Net bir şekilde suçlamam gereken kişiyi biliyorken neden kusamıyorum öfkemi bilmiyorum. Tecavüze uğradım ve ben bir erkeğim. Kız gibi yaşadım çocukluğumu ve ben bir erkeğim. Kız elbiseleri giymeye meraklıydım, evcilik oynamayada. Ama bir yandan erkek oyuncaklarıylada oynardım deli gibi arabalarım vardı. Ben bir erkeğim. Duygusallığın zirvelerinde yaşayan içinde birçok insan olan bir erkek. Kaç kişiyim bilmiyorum. Arkadaşlarım iki kişisin derler ama anladım ki bende çok kişi var. HK öyle söyledi. İlk seansım da çok kişilikli olduğumu öğrendim. Düşüncelerim öyle parçalı ki nerden nereye atlayacağımı bilmiyorum. Ben birçok şeyi bilmiyorum aslında. İçimdeki dalgalanmaların verdiği acıyı, huzursuzluğu ve utancımı tarif edemem. Belki hiç geçmeyecek izler bırakan yaralarım ve hatalarımın altındayım eziliyorum. Kemiklerim her defasında kırılıp yeniden kaynıyormuş gibi. Tıpkı cehennemde yanıp yanıp dirilmek gibi. Gerçekten bu kadar mı acı çekiyorum. Bir erkeğin başka bir erkeği arzulaması, bir kadına aşık olamaması, rüyalarının erkek rüyası olmaması bu kadar mı acı verir. Peki işlediği günahlar, peki bağımlı olduğu adını ağzına alamadığı aşk duygusunu yaşadığı erkeklerin varlığına ne demeli. Utanıyorum. Neden böyleyim? Arkadaşlarım kadınlardan şehvetle bahsederken ben rol yaparken utanıyorum ve acı çekiyorum. Kadın bedeninin benim için bişey ifade etmemesinden utanıyorum ve kahroluyorum. Hayatıma, hareketlerime,düşüncelerime yön veren bu duygunun beni dengesizin teki yapmış olmasına dayanamıyorum artık. Ben bir erkeğim. Pipisi olmasına rağmen başka erkeklerin pipilerine sulanan bir erkek. Kafası da ruhu da karmakarışık olan, duyguları paramparça olan ve kalp atışları dengesiz olan kalbi başka bir erkek için atan, bunu yazarken bile midesi bulanan bir erkek. Ne yaptım ben Allah'ım neden böyleyim gibi isyanlara düşmedim. Sordum bu soruyu evet ama isyan etmedim. İnancım ve Rabbi'me olan güvenim hiç yok olmadı. Günahlar işlerken aynı zamanda namazda kılan ben bu ince çizgideki hayattan çok zevk almadım. Normal biri olmadığımın farkındayım. İnsanlar Bana iyi derken beni överken benim günahkar bir aciz olduğumu, çocukluğu ergenliği ve hatta belki biraz sonrası bile berbat geçen biri olduğumu öğrenince de aynı şeyleri söyleyebilir misiniz demek istiyorum. Bana iyi demeyin. Değilim. Ama olacağım. Allah'ın yardımı ile bu imtihanı geçeceğim. Umudum ve inancım ile, HK'nın vesilesi ile Allahın yardımı ile bu imtihanı geçeceğim. Çocuklarım, karım ve bir ailem olacak
« Son Düzenleme: 26 Mart 2020, 10:06:49 ös Gönderen: psikolog »

yakaza

  • Jr. Member
  • **
  • İleti: 94
  • kün fe yekün
    • Profili Görüntüle
Nerden başlasam diye başlanır ya zor, uzun ve bazıları için utanç verici hikayelere. Benim hikayem nerden başlasamlı bir hikaye. Adımın, kardeş sayımın, nereli olduğumun hiç önemi yok bu hikayede. Yaşadıklarım şehrimi, mekanımı değil kalbimi ve ruhumu ilgilendiriyor. Aslında beynimi de ilgilendiriyor çünkü bazen yitirdiiğimi düşünüyorum kontrolümü. Yazmak iyi gelir dedi HK. Berbat ve güzel bir çocukluğun ürünüyüm. Acımasız bir sapığın kalkmış s.k.n. indirmek için kullanıldım bilmem kaç yaşındayken. Zorla değildi. Hatırlamıyorum ama zorla olduğunu sanmam çünkü akrabamdı. İyi bir insan şuan. Herkes iyi biliyor. Bende öyle. Hayatımı s.kmesine rağmen içimdeki şüphenin sebebini bilmiyor olmam hayatımı s.ken 2. Bir vaka benim için. Net bir şekilde suçlamam gereken kişiyi biliyorken neden kusamıyorum öfkemi bilmiyorum. Tecavüze uğradım ve ben bir erkeğim. Kız gibi yaşadım çocukluğumu ve ben bir erkeğim. Kız elbiseleri giymeye meraklıydım, evcilik oynamayada. Ama bir yandan erkek oyuncaklarıylada oynardım deli gibi arabalarım vardı. Ben bir erkeğim. Duygusallığın zirvelerinde yaşayan içinde birçok insan olan bir erkek. Kaç kişiyim bilmiyorum. Arkadaşlarım iki kişisin derler ama anladım ki bende çok kişi var. HK öyle söyledi. İlk seansım da çok kişilikli olduğumu öğrendim. Düşüncelerim öyle parçalı ki nerden nereye atlayacağımı bilmiyorum. Ben birçok şeyi bilmiyorum aslında. İçimdeki dalgalanmaların verdiği acıyı, huzursuzluğu ve utancımı tarif edemem. Belki hiç geçmeyecek izler bırakan yaralarım ve hatalarımın altındayım eziliyorum. Kemiklerim her defasında kırılıp yeniden kaynıyormuş gibi. Tıpkı cehennemde yanıp yanıp dirilmek gibi. Gerçekten bu kadar mı acı çekiyorum. Bir erkeğin başka bir erkeği arzulaması, bir kadına aşık olamaması, rüyalarının erkek rüyası olmaması bu kadar mı acı verir. Peki işlediği günahlar, peki bağımlı olduğu adını ağzına alamadığı aşk duygusunu yaşadığı erkeklerin varlığına ne demeli. Utanıyorum. Neden böyleyim? Arkadaşlarım kadınlardan şehvetle bahsederken ben rol yaparken utanıyorum ve acı çekiyorum. Kadın bedeninin benim için bişey ifade etmemesinden utanıyorum ve kahroluyorum. Hayatıma, hareketlerime,düşüncelerime yön veren bu duygunun beni dengesizin teki yapmış olmasına dayanamıyorum artık. Ben bir erkeğim. Pipisi olmasına rağmen başka erkeklerin pipilerine sulanan bir erkek. Kafası da ruhu da karmakarışık olan, duyguları paramparça olan ve kalp atışları dengesiz olan kalbi başka bir erkek için atan, bunu yazarken bile midesi bulanan bir erkek. Ne yaptım ben Allah'ım neden böyleyim gibi isyanlara düşmedim. Sordum bu soruyu evet ama isyan etmedim. İnancım ve Rabbi'me olan güvenim hiç yok olmadı. Günahlar işlerken aynı zamanda namazda kılan ben bu ince çizgideki hayattan çok zevk almadım. Normal biri olmadığımın farkındayım. İnsanlar Bana iyi derken beni överken benim günahkar bir aciz olduğumu, çocukluğu ergenliği ve hatta belki biraz sonrası bile berbat geçen biri olduğumu öğrenince de aynı şeyleri söyleyebilir misiniz demek istiyorum. Bana iyi demeyin. Değilim. Ama olacağım. Allah'ın yardımı ile bu imtihanı geçeceğim. Umudum ve inancım ile, HK'nın vesilesi ile Allahın yardımı ile bu imtihanı geçeceğim. Çocuklarım, karım ve bir ailem olacak

duamdasın kardeş.Olacak ınssaalah.devam..

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
Kendimi bildim bileli akranlarımın hemcinslerimin hisettiği o duygunun ve hazzın nasıl olduğunu algılamaya çalışıyorum. Annenizden doğarsınız büyürsünüz vücudunuzla birlikte ruhunuz uygun ölçülere ulaştığında bir erkek olarak kızlara karşı cinsel ve duygusal arzular hisler beslemeye başlarsınız. Zaman ilerler aşk denilen şeyle tanışırsınız, acı çekersiniz ya da mutlu olursunuz ve bazende ikisini bir arada yaşarsınız. Hayallerinizi sizin için güzel olduğunu düşündüğüüz bir kız kaplamaya başlar. Bütün bunlar, bütün bu insani ve fıtrati şeyler benim doğduğum günden beri hiç yaşamadığım şeyler. Çocukken zaten yaşamazsınız, ilk okuldaykende bir kere bir kıza aşık olmuştum yada belkide öyle sanıyorum. Ama benim erotizimde beslediğim ve gerçekten aşk olduğunu idrak ettiğim duyguyu ben ortaokulda bir erkeğe karşı hissetmiştim. Aptal saptal hallere girmiştim. Fanteziler kurmuştum. Sonra zaman geçti ben liseye başladım ve 10. Sınıfta başka birine aşık oldum. Allahım bu kelimeyi bir erkeğe karşı kullanıyor olmanın verdiği acı ve utanç tarifsiz. Tahmin bile edemezsiniz diyecem ama burdaysanız bunları okuyorsanız muhtemelen sizde bu acıların havuzunda yüzen birer mağdursunuz. Lisede yaşadığım şey hayatımı alt üst etti. Beni özümden, gerçeklerimden, hatta ailemden uzaklaştırdı. Platonik berbat bişeydi. Ne istediğimi bilmiyordum. Tamamiyle bana ait olmasını istediğim, herşeyine hakim olmak istediğim ve bedenine sahip olup ondan hiç ayrılmak istemediğim başka bir alemde yaşar oldum. Hayatım tatsız tutsuz ve kısa mutluluklarla, uzun acılarla dolmaya başladı. Ani ruh değişimlerim dengesizliğim utanılacak hallere soktu beni. Kıskançlıklarım, haksızlıklarım karşımdakinede acı çekitrdi. derslerim, ideallerim bu fıtrata uymayan, insanlığa, Allaha, yaradılışa uymayan bu duygulara kurban oldu. Yok oldum. Her parçamla bbirer birer yok oldum. Zaman geçti. Üniversite başladı ve duygularım azalmadan devam etti arkadaşım, dostum dediğim kişiye karşı. Kıskançlıklarımla devam etti herşey olduğu gibi. Onun arkadaşlarıyla olan ilişkilerini kıskanırdım. Fotoğraflarda görüp o günümü mahvederdim. Üniversitenin sonlarına doğru birşeyler değişmeye başladı. ‘’lise kurbanıma’’ duyduğum hisler hızlımı desem zamanlamı desem bilemiyorum (ve hatırlamıyorum) yok olmaya başladı. Sevindiniz galiba değilmi. Yok oldu ama yerini başkası aldığı için yok oldu. Yakışıklı olduğuna inandığım güzel bir insana yönelmeye başladım istemsizce elimde olmadan. Araızdan su sızmamaya başladı. Hayat yeniden zehir olmaya başladı. Lisedekine çok benzer şeyler yaşadım ve yaşıyorum. Sağlam ızdıraplar yaşamaya başladım. Çok güzel günlerimizde oldu çünkü ölçüyü kaçırmadım. Deli gibi isterken onu kendime hakim olmaya çalıştım hep. Hissettiğim şeyler onların herşeyine hayranlık duymama sebep oldu. Hem lisede hem şuanki kurbanım için geçerli bu durum. Herşeylerinden diyorsam abartmıyorum. Kokularından, yüzlerine, kelimelerine, hareketlerine herşeylerine hatta söyleyemeyeceğim iğrenç şeylere bile hayranlık duyuyorum. Afedersiniz ama dışkıları bile iğrenç gelmiyordu hayal ettiğimde. Çok büyük bir aşağılanma yaşatıyor bu. Kulu köpeği oluyorsunuz adeta onların. Hayat bana zindan oldu böyle böyle. İçimde yaşıyorum, gizli gözyaşları döküyorum ve anlatamıyorum. Neyin var diye sorduklarında insanlara bambaşka şeyler anlatıyordum. Bir erkeğin kadınsallık imtihanı. Peki neden? Neden şuan aşık olduğum bir kız ile evlilik konuşması yapmak yerine bunları yazıyorum. Neden bendede olmasına rağmen başka erkeklerin penisleri beni bukadar çekiyor. Neden onlarla iğrenç fantezi hayalleri kuruyorum. Ve en önemlisi ve eb acısı neden şu güne kadar başka erkeklerle bu günahları işledim. Bu acının ve günahların üstesinden nasıl geleceğim? Yaşadığım nefes aldığım her saniye boyunca gözyaşı dökmem lazımmış gibi hissediyorum. Öyle çok günah işledimki kendimden nefret ediyorum ama yeterince edemiyorum ve midem yeterince bulanmıyor diye kendimden birkere daha iğreniyorum. Neden hala bu arzularla dolp taşıyorum. Hepsinin sebepleri var. Çocukluğumda yaşadığım tecavüz ve başka başka şeyler. Yavaş yavaş idrak ettiğim ve edeceğim bambaşka sebeplerle dolu bir hikaye başlamak üzere. Hüseyin kaçının moderatörlüğünde anlam kazanacak bu hikaye inşallah zamanla bambaşka bir boyuta evrilecek. İnancımla, Allaha olan sonsuz teslimiyetimle ve daha 1 seans gittiğim hüseyin kaçının

vesilesi ile bu hikaye hayırlı bir yolda devam edecek inşallah. Şuan bu hisleri beslediğim kişiden nekadar özür dilesem az. Dilerim birgün onunla gerçek bir kardeşlik yaşarız. Allaha emanet olun. Şimdilik

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

İki binli yılların başlarında Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde Gülay Göktürk “Çocuk Pornosu” ve “Bir Deli Bir Örtüyü Kaldırınca” başlıklı yazılarında, Türk toplumunu bu konuda aydınlatmış oldu. Merak edenler internetten bu yazıları okuyabilirler.

Ziya Selçuk ve Zehra Zümrüt Selçuk bir haftalarını, anlatmaya çalışırken zorlandığımız bu konuya ayırsalar. Sabah akşam eşcinsel sitelerinde reşit olmamış çocuklarla, torun torba sahibi olmuş kişilerin nasıl ilişkiler kurduklarını gözleriyle görecekler ve gördüklerine inanamayacaklar. Kadına şiddet, kız çocuklarının eğitilmesi çok önemli bir sorundur; fakat erkek çocuklarının reşit olmadan eşcinsel sitelerinde seks yada tecavüz mağduru olmalarından yetkililerin haberi var mıdır?

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=4

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

The Dr. Oz Show adına açıklama yapan bir sözcü programda amaçlarının “düzeltici terapinin tıbbi açılarını ve bu uygulama çevresindeki tartışmaları” değerlendirmek olduğunu belirterek, “Bunun zor bir konu olduğunu biliyoruz. Ancak aynı zamanda bunun, karanlık köşeler yerine The Dr. Oz Show gibi bir platformun süzgecinden geçirilerek yapılmasından memnunuz” dedi.
https://www.youtube.com/watch?v=uwVTDn9gi_A&index=2&list=UUIe19S-aZ6TQNiC1Tsfjviw&fbclid=IwAR0zbKGkQyfz9EwSSJWqK0wNrlt3jgUs8FaATCbrQBuG8E16OTU-1fz01sM

Hüseyin Kaçın: “Din adamlarının eşcinsellik konusundaki
yaklaşımları eksik ve yetersiz”
Hemen her gün eşcinsellik üzerine bir tartışma programının ya da dosyasının yer aldığı Türk
medyasında, son dönemin en dikkati çekici isimlerinden birisi de kuşkusuz Psikolog Hüseyin Kaçın oldu. “Eşcinselleri tedavi eden terapist” olarak tanınan Kaçın,
bu kavramı daha çok tedavi edilmesi şart olan bir rahatsızlık olarak tanımlarken, dindar kesimin konuyu dini referanslarla ele almaya çalışmasına karşı da sert bir çıkışta bulundu. Ka-
çın, “Eşcinsel bireylerin iyileşme sürecinde konuya dini açıdan yaklaşmaları istenmez. Çünkü
eşcinsel eğilimleri olan kişiler bu olaya Lut kavmi, haram, cehennemde yanmak düşünceleri
ile yaklaşırlarsa, bu düşünceler sadece eşcinselleşme sürecini hızlandırır ve kalıcı hale getirir” diyerek, muhafazakar kesime bir anlamda “Burası sizin alanınız değil, uzak durun” mesajı
verdi.
Türk medyasındaki eşcinsellik tartışmalarında öne çıkan bu isimlerden Ali Rıza Demircan,
Hilal Kaplan ve Hüseyin Kaçın, İstanbul’da Hakan Kuyucu’nun sorularını yanıtladı.
https://www.youtube.com/user/escinselterapi izlemek için linki tıklayınız

www.huseyinkacin.com

www.lezbiyenlik.com

www.escinselterapi.net

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

Lut kavmi aslında bugünkü anlamda eşcinsel bir kavim değildir. Evli erkekler olmak bakımından, biseksüel ve sadist kişilik özellikleri gösteren bir toplumdur. İlahiyatadamlarının bugünlerin sorunu olarak eşcinsellik konusunda sağlıklı bir çözüm üretmemelerinin nedeni de budur. Eşcinsel evliliklerin yaygınlaşmasını ve eşcinsellerin evlat edinmelerini Lut kavmi kapsamında değerlendirmek büyük bir yanılgıdır.

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinselliğin Fetvası ve Çözüm Yolları: Nurettin Yıldız

Selamün aleyküm hocam.
Ben soru sormak için değil, bir konuda (haddim
olmayarak belki) tecrübemi paylaşmak için yazıyorum. Eşcinsellik ile ilgili
geçmişte sorulan sorulara verdiğiniz cevaplara baktım da, yetersiz buldum
açıkçası. Nasıl kurtulacağını soran bir eşcinsele vaktini boş geçirmemesi
gerektiğini, evli değilse hemen evlenmesini ve bolca dua etmesini
söylemişsiniz.
Bunların incelemesine geçmeden önce kendimi tanıtayım: Ben 21 yaşında bir
erkeğim. İçinde bulunduğum duygu yükünün eşcinsellik olduğunun 14 yaşımda
farkına vardım. O zamandan beri bunu kendime konduramadım ve araştırmalara
başladım. Eşcinsellik bir hastalıktı ve Allah tedavisi olmayan hiçbir
hastalığı yaratmamıştı. Psikoloğa gitmek istedim ama onlar malum
zihniyetteydi ve “böyle yaşamayı öğren” kestiriyorlardı.

https://www.habervakti.com/escinselligin-fetvasi-ve-cozum-yollari-nurettin-yildiz-makale,1483.html

“Taciz ve tecavüz mağduru erkek çocuklarının büyük bir kısmı, kaçınılmaz olarak ergenlik döneminde pasif eşcinsel olarak kimlik edinirler. Diğer bir kısmı da, seks düşkünü erkek olarak hayatlarına devam ederler. Kız arkadaşları ile büyüleyici aşk serüvenleri diye, duygusal başladıkları ilişkilerini seksle sonlandırırlar. İlişkileri kısa sürer ve konuştukça, kız arkadaşlarının da çocukken taciz ya da tecavüz mağduru olduklarını öğrenebilirler. Çok ileri derecede olmayan taciz mağduru erkek çocukları ise ergenlik sonrası yetişkinlik dönemlerinde, genelde travestilere gitme alışkanlığı edinirler. Travestilere gitme alışkanlığı olan erkekler, çocukluklarında kendilerinden büyük erkekler tarafından dokunma ya da temas olmadan istismar edilmişlerdir. Bu istismar, tecavüz boyutunda değildir. Hatta bilinç düzeyinde unutulmuş bir boyuttadır.”

https://www.habervakti.com/marko-pasa-taciz-ve-tecavuz-magdurlarinin-dertlerini-dinler-ama-derde-deva-olmaz-mi-makale,1384.html

https://www.youtube.com/user/escinselterapi

www.huseyinkacin.com

14 Nisan 1974 doğumlu, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1995 yılı mezunuyum. Hayatınızın kurtarıcısı değil hayallerinizin kurucusu olacak profesyonel dostluk iletişimi.. O kadar!.. www.huseyinkacin.com GSM: 0 555 326 22 91

https://www.habervakti.com/profil/28/psikolog-huseyin-kacin

Tanrı'yı Affeden Erkekler: Eşcinsellikten Kurtulmak Mümkün Müdür?

“Devlet, her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamakla yükümlüdür...”

https://www.habervakti.com/tanri-yi-affeden-erkekler-escinsellikten-kurtulmak-mumkun-mudur-makale,1374.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Eşcinsellik Hastalık Mıdır Yoksa Cinsel Tercih Mi?

https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html
« Son Düzenleme: 27 Nisan 2020, 04:54:29 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
Seanslarım devam ediyor. Sürecim, kurtuluş hikayem ve umudun içindeki yüzüşüm devam ediyor. Kondüsyonum çok düşük. Çok çabuk yoruluyorum ama seviyorum. Seviyorum çünkü kurtulmak istiyorum.  Zihnimi basan onca anının altında ezilimekten, sürekli fikir ve duygu değiştirmekten, acı çekmekten ve özlemekten bitkin düştüm. Sahte bir özlemin ve sevginin kurbanı ettim kendimi. Allahın iizn vermeyeceği bir yola girdi kalbim. Olamazdı olamaz. Ben erkeğim. Bu sürdürülemez duygunun eninde sonunda biteceğine adım gibi eminim ama olmuyor. Tam bitti bitecek derken karşıma anlam veremediğim bir zamanda çıkıyor. Erkek olarak bir erkeğe duyduğum bu bağllı duygusunu hazmedemiyorum. Neden diyorum. Benim ondan ve öncekilerden neyim eksik. Neden diyorum ve karşıma bir sürü neden çıkıyor. Çocukluğuma iniyor bütün yollar. Farkına vardım hüseyin hoca sayesinde. Ve şimdi bu farkındalığı beslemem gerekiyor. bana verdiği görevlerle, yüzleşmelerle ve kendimi gerçek halimle görmemle bu tedavi olumlu sonuçlanacak inanıyorum. İçimde bazen biriken bütün duygular bi öfke olup taşıyor. zarar veriyorum özellikle kendime. Ben olmaktan çıkıyorum. bununda geçeceğine inanıyorum. sakinliğin, özgüvenin beni doğru adımlarla ilerleteceğini biliyorum. Kendimin farkına varıyorum. Allahın beni yaratmış olduğu fıtrata dönüyorum.  Erkeğim ben evet. köküne kadar erkek. Kısa süreli zevklerin ruhumda açtığı yaralar uzun süreli acılara dönüşüyor bunuda biliyorum. Ve zamanında ahmak gibi engel olamaddım kendime.  Neden yaptım neden oldu bilmiyorum. Bu hatalardan nasıl dersler çıkaracağım bilmiyorum. hızlı bir yolculuktayım. ara vermeden, dinlenmeden bir an önce bitirmem gereken bir yolculuk.   eğer Allah ömür verirse pak bir halde varmış olacağım hedefime. Kelimelerin bile bazen yetrsiz kaldığı klasik  haller vardır ya. Ben tam olarak öyle hissediyorum. DArbe yemiş gibiyim. ihanete uğramış gibiyim. Ama şuna eminim ki yediğim her darbe bana birazdaha güç vrecek. veriyorda...