Gönderen Konu: EVLİLİK HAYATINDA "EŞCİNSEL" DUYGULARLA BAŞ ETMEK MÜMKÜN MÜDÜR?  (Okunma sayısı 2673 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Merhaba hocam nasılsınız. Çok uzun bir zamandan sonra yazıyorum size. Genel durumum hakkında bilgi vermek istiyorum.

Öncelikle evliliğim hakkında bilgi vereyim. Çok şükür geçinip gidiyoruz. Ara ara eşimle sürtüşmelerimiz olsa da büyük olaylara dönüşmeden halloluyor. Evlilikte 6. Yıla giricez.

Evet evlilik bambaşka bir şey ve çocuk da olunca daha farklı bir şey. Zaman zaman sinir bozucu olsa da, çoğu zaman çok güzel bir duygu. Eşimle kafa yapısı olarak örtüşüyoruz. İş dışındaki zamanı genelde beraber geçiriyoruz, bir yerlere giderken beraber gidiyoruz. Arkadaş gibiyiz yani, en yakın arkadaşım eşimJ çoğu zaman iyi ki de eşimle evlenmişim diyorum, çok şükür.

 

Çocuk olunca dediğim gibi evlilik farklı bir boyut kazanıyor. Daha ana rahminde iken ultrasondan oğlumun ilk kalp atışlarını duyduğumda anlatamayacağım duygular yaşadım. Güzel karışık duygular. İlk oluşumlarını gördüğüm de bunun mucize olduğunu ve Allah a inancınızın daha da arttığını görüyorsunuz. Allah herkese hayırlı evlatlar nasip etsin. Çocuk annemin deyimi ile evin neşesi , gülü oluyor.

Doğumunda ve onu ilk kollarıma aldığımda gözlerimin yaşardığını hissediyorum. Bu benim yavrum, benim kanımdan canımdan bir parça, şuan ellerimde tutuyorum. İnanamıyor insan ve o saniyeden itibaren artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.

Oğlum huy olarak bana çok benziyor, inatçılık, hırs, çekingenlik. Gözlüyorum. Zaman zaman düşünüyorum, Allah bana erkek evlat verdi, buda bir sınav sanırım. Babalığı oğlumdan öğreniyorum. Çünkü biliyorsunuz ben ufakken babamı kaybettim. Hatırlamıyorum hiçbir şeyini. Bir de erkek olmayı oğlum benden öğreniyor. Kaygılıyım biraz bu konuda. Kaderi bu açıdan bana benzemesin. İnşallah benzemez de.

Çocukların sorumlulukları çok fazla, 7/24 ilgi istiyorlar. Şuan oğlum 3 yaşına girecek ve 3 yaş krizi yaşıyoruz, yaşatıyor bize dibine kadar. Bazen bağırdığım oluyor, sabırsızca sinirlendiğim oluyor ona karşı, sonra 5 dk sonra hiçbirşey olmamış gibi yanıma gelip babacığım seni çok seviyorum dediğinde çoooook pişman oluyorum ona bağırdığım için. Bugün de bizi çıldırttı.. bu ayın özelliği sanırım çok inatçı ve tutturduğunu istiyor, olmayınca kendine vuruyor; o kendine vurduğunda çoook sinirleniyorum ve yapma diye bağırıyorum. Ama dinlemiyor, ağlamaya başladığında kendini kapatıyor resmen, sonra sakinleşiyor ve tatlılaşıyor. Tuhaf işte.

Doğmadan önce çok endişem vardı. Mesela onu sevebilecek miyim veya erkek gibi yetiştirebilecek miyim vb? ilk endişem boşunaymış, oğlumu çok seviyorum, işten gelince kapıyı açıyor çokkkk mutlu oluyorum, evde varlığı, sesi,gülüşü, masum halleri, oyuncakları, en çok da mis kokusu, kıyafetleri o kadar güzel şeyler ki. Baba olan anlıyor, yaşamak lazım bu duyguları.

İkinci endişem maalesef devam ediyor, elimden geldiğince ilgileniyorum; ama anneye ister istemez daha düşkün. Hayırlısı bakalım zaman gösterecek  olacakları.

 

Oğlumla ilgili yazacak okadar çok şey var ki yazsam sayfalar sürer. Ben kısa tutayım yarın erken kalkacağım.

 

Kendimle ilgili bahsedeyim. Öncelikle tamamen iyileşmedim, hala içimde eşcinsellik duyguları var, sadece duygudan ibaret, eyleme dönüşmüyor çok şükür. Yine sosyal biri değilim, iş ev, ev iş haa resim kursuna gidiyorum bu yıl. Cumartesileri iyi oluyor, 10 kadın içinde bir sap ben oluyorum. Geçen sergi var, kursun sergisi yaptığım resimleri baya beğenen oldu ve benle tanışmak isteyenler. Gurur verici, mutlu edici ve biraz da utandığım bir duygu. Kadınlı erkekli etrafımı sarıp bu resimleri nasıl yaptınız, hangi tekniği boyayı kağıdı kullandınız tarzı sorunlar yüzünden.

Size gelmeden önceki gibi de değilim. Sizin bana en büyük katkınız kendini suçlama demeniz oldu. Ben bu suçlama işini bıraktığımdan beri çok daha iyiyim. Zaman zaman eşcinsellik duygusu beni yokluyabiliyor, birkaç gün canımı sıkıyor. Sonra düzeliyorum. Yani bu duygu bazı zamanlar yoğunluk kazanıyor sonra geçiyor. Erken boşalma sorunum vardı baya uzun sürdü, sonra düzeldim herhangi bir şey yapmadan. İlk zamanlar sertleşme sorunları da yaşıyordum. Artık onlar da yok. İlk zamanlardaki gibi sık birlikte olmuyoruz; 1 ayda 1 veya 2 defa. İstekle alakalı olmuyor; genelde yorgun olmak, çocuk vb nedenlerle erteleme şeklinde oluyor.

Yaşım 37 oldu, bu yaştan sonra sosyal açıdan değişim ne kadar olur bilmiyorum, çünkü kemikleşmiş bir yapı var. Tek sosyalliğim iş ve kurstan ibaret. Monoton bir hayatım var, beyin kendini bu moda bağlamış durumda.

Bazen yakışıklı birilerini görünce etkilendiğim olsa da o an için kalıyor ve sonra unutuluyor.

Şimdilik bu kadar. Yine ayrıntılı kendimle ilgili bilgi veririm. Görüşürüz

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle