Gönderen Konu: PASİF EŞCİNSEL  (Okunma sayısı 6264 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
PASİF EŞCİNSEL
« : 30 Ağustos 2017, 12:43:57 öö »
Pasif bir eşcinseldim.eşcinseldim deyince karşı çıkacaksınız ,hala öylesin o zaman değişemezsin diye.sizin beyninizi lgbt ye bağlı örgütler ele geçirmiş durumda.sürekli bunu savunan, gelişimi engelleyen bir militanlaşmanın içindesiniz.

  Evet pasif bir eşcinseldim.orta okul çağlarında kendimi kıza bakmak     Pasif bir eşcinseldim için çok zorladım.olmuyordu.hep erkeklere bakar olmuştum.her gün masturbasyon yapar olmuştum.bir gün içinde en az  3 masturbasyon yapardım.kurduğum fantezilerin köle-efendi ilişkisinden hiçbir farkı yoktu.erkeğim benim olsun diye herşeyi yapardım. kızlara ne kadar bakmaya zorlasam da kar etmedi.yapacak bir şey yoktu.erkekler için resmen ölüyordum.pasif bir eşcinsel ,erkeğinin onu kanatlarının arasına almasını ister.tıpkı benim istediğim gibi.bir de ayak fetişizmim vardı ki benim ,ne fenaydı ama.sonradan anladım psikolojik bir altyapıdan doğmuştu.neden erotik bir ilgi duyuyordum?çünkü onların bana sahip çıkmasını istiyordum.kendimi, dışarıya karşı ne kadar güçlü hissetsemde gizli bir özgüven eksikliği vardı.bu da birinin bana sahip çıkma isteğini getiriyordu, beraberinde.çünkü ben çocukken babam bana sahip çıkmamıştı.diğer çocukların babaları nasıl da elinden tutuyordu ,çocuklarının.ve hep ezilince bana sahip çıkılmasını istemişim.bu yüzden eşcinseldim.çocukken yaşadıklarımız bizim  psikolojimizi oluşturur.7 yaşına kadar kadın erkek ayırımını yapar bir çocuk.baba ilgisizliğiyle karşılaşan bir çocuk,ergenlikte bu duyguyu erotik bir şekilde yok edeceğini düşünerek eşcinsel olur.yani duygusal yoksunluk ergenlikte erotik bir yoksunluğa dönüşür.ama bunu hiçbir eşcinsel anlamaz.çünkü çocukluk bizim bilinçaltımızı oluşturur.bilinçaltımızla oluşan birşeyi insan fark etmez.benim dürtülerim böyle der.Mesala bir çok kez denedim. kızlara bakmayı denedim.ama olmuyordu.sevgiye muhtaç olan bendim.sevgi veremezdim ki.bir gün onarım terapisi kitabında okuduğum bir bölümü uygulamak istedim.kitapta ,ilgi duydugun bir erkekle sosyal bir ilişki kurarasan cinsel isteğin yok olur, diye bir bölüm geçiyordu.ben de bunu denedim.evet cinsel dürtülerim yok oluyordu.ama sonra fark ettim ki o adama aşık olmuştum.düzelteyim derken herşey iyice karışmıştı.aşk çok berbattı.her gece onun için ağlamakla kalmayıp gündüzleri bile aşık olduğum adam için ağlıyordum.kendi kendimi tedavi edeyim derken daha berbat etmiştim.erkeğe olan aşkım her geçen gün beni bitiriyordu.

   Benim gibi  muhafazakar eşcinseller kendini tedavi etmeye çalışıyor.ama hep faydasız olmuştur çabalarımız.ben bunu hüseyin kaçın’ a gittiğim de gördüm.çünkü biz ne kadar uğraşırsak, bir kaygı içine düşeriz ve her kaygı bizi eşcinsellik batağına bir adım daha düşürür. Arkanda birinin sana destek olması ise kaygıyı daha çok yok eder.bu da takıntılılarımızı yok eder.bu yüzden sonuç almaya başlarız.bu yüzden ben düzeldim.çünkü eşcinsellik=özgüven eksikliği.takıntılarımız ise bu eksikliği daha da güçlendirir.tek başına insan normal bir sorunla uğraşamazken eşcinsellik gibi bir sorunla asla baş edemeyiz.yardım alacağımız kişiyse bu konuda uzman biri.ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım bir bilgim yoktu.onun da desteğiyle kendimde bulduğum cesaret ve güç beni erkeklerden soğuttu.sonra bir kız yüzü aradık.ben nasıl bir kızdan hoşlanıyordum.aslında baştan bir karakter oluşturuluyordu bana.eşcinsellik, bir cinsel kimlik bozukluğundan ibaret bir şey zaten.tabi bu da bizim özgüvenimizi çökerten br yapı oluşturuyor.bu yüzden eşcinsellik =özgüven eksikliği dedim.yani  biz daha kendi kimliğimizi kaybetmişken ne kadar uğraşırsak uğraşalım kimliğimizi bulamayız.bir gücümüz yokken güç arıyorduk zaten.bu yüzden eşcinseldik.şunu görüyordum kendimi tam,sorunsuz bir şekilde hissettikçe,cesaret dolu hissettikçe eskisi gibi erkeklerden ilgi duymuyordum.bu bir anda olmaz. Yavaş yavaş masturbasyonu azaltırsınız mesela.yine erkeğe bakarsınız ama eskisi gibi değildir, bunun farkında olursunuz.ama zaman geçtikçe ve benim bir kız arkadaşım olunca kız ile duygusallık oluştu.onu gerçekten sevmiştim.bu kız arkadaşı da yine terapilerle yapmıştım.kendimde bir kız arkadaş yapacak bir cesareti bulamazdım.sonra kızı iyice sevmeye başlamıştım.derken birden ilk kez bir kıza dokununca erekte olmuştum.ilk kez kıza bakarak bir masturbasyon yapmıştım.hayatımda hiç kızdan haz alamamışken artık alıyordum.evet tam olarak erkekler de bitmişti ama zaman geçtikçe erkeklerde bitiyordu.ben cesaret topladıkça,güç kazandıkça düzeldim.bu bir psikolojik bir rahatsızlık olduğunu o kadar iyi anlıyorum ki.eşcinselliğin aslında ardımda bıraktığım yaraların bir sonucu olduğunu gördüm.

    Tedavi içinse, bir uzman şart.ben hüseyin kaçın’a gidene kadar bunun için çok çabalar sarf ettim.olmadı.çünkü bende bir güç yoktu.güce sahip olan birinin yardımıyla iyileşebilirdim.onarım terapisini okudum.ordaki yazılanları uyguladım ama  daha kötü oldum.çünkü biz uzman yoktu.hüseyin kaçın sayesinde iyileştim.yalnız tedavide çok ayağım geri geri giderek gitmiştim hüseyin kaçın’ın yanına çünkü insan hep umutsuzluğa kapılıyo ve sürekli obsesiflikten kaynaklanan olmayacak galiba gibi zaten daha bak düzeleceği de benzemiyorum gibi düşünceler beynimin içinde dolaşıyordu.bu düşüncler tedavinin uzamasından başka hiçbirşeye yaramadı.hatta terapileri bile bırakabilirdim.ama neyseki bu düşüncelere yenilmedim.tedaviye başlıyorsan eğer gerisini düşünmeyeceksin arkadaş.gidiyoruz geliyoruz,illaki yardımcı olacaktır düşüncesiyle o terapi koltuğuna oturulmalı.yani inanmalı insan orada kendine ve terapistine.aksi halde terapileriniz  uzar, durur.sonuç almakta çok gecikirsiniz.eğer insan olmayacağına inanırsa zaten olmayacaktır.ilk önce inanın öyle o koltuğa oturun.herkes o koltuğa oturamaz.çeker gider.sonra tedavi diye bir şeyin olmadğını zanneder. aslında olmayan şey insanın kendine inancıdır.bu süreçte inanmadıkça hiçbir şeyin olmadığını gördüm.yine hayatınızda birkaç güzel şeyler olur. ama inanınca her şeyin çözüldüğünü görürsünüz.siz terapistinize inanın gerisini ona bırakın derim.aksi takdirde belli bir süre terapist kendisine inanmanız için terapiler yapacaktır.boşuna bu terapilere gerek yok bence.

Eşcinsellik dediğimiz şey cinselliği hayatının merkezinde tutan kişilerde baş gösterir.ben ergenliğe girişimden beri cinsellik hep hayatımın merkezinde oldu.masturbasyonlarımın arası 3 günü aşmazdı.hatta bir gün içinde 3 defa maturbasyon yapardım.pasiftim.pasif biri aktif olabileceğini bile düşünmez.çünkü artık fantezileri ona göre şekillenmiştir ve insan acizdir.birine ihtiyaç duyar.dinler de böyle çıkmıştır.insan pasifken partnerine ait olur.onda o sıcaklığı bulur.bütün dini o olur.yani aslında pasiflik atlatılması en zor bölüm olmuştu benim için.çünkü ben fantezilerimde kendimi partnerime bırakıyordum.bütün muhtaçlığımı o yok ediyordu sanki.çünkü insanın doğasından gelen acizliğiyle pasifliği birleşince,pasiflik çok tatlı geliyordu.bu yüzden tedavide bana güç vercek her şeyi yapmıştım.hayatımda hiç kavga etmezdim.etmiştim.bir resteronda bile kavga çıkarmıştım.herkese karşı gayet açıktım artık.yapmak istemediğim hiçbir şeyi yapmıyor,biri kırılır mı kırılmaz mı  diye düşünmüyordum.kendimi korkusuz yaptım resmen.bununla birlikte pasifliğim yok oluyordu.iyice kendimi güçlü hissettiğimde ve rahat olduğumda, hayata karşı, pasiflikten kurtulmuştum.aktif fanteziler kurmaya başlamıştım ve bununla birlikte terapiye başlayalı hafta da en çok 3 kere masturbasyon yaptım.porno değil de erotik film izledim.çünkü  porno da cinsel organlar açık açık gösteriliyor. Bu da benim penis fetişizmimi daha çok güçlendiriyordu.bu yüzden erotik film izleme kararı almıştım. artık fantezilerim aktif fantezilerdi.bir süre aktif fantezi kurdum.daha sonra bir kız yüzü aradık bana.ben hiç kimseden hoşlanmıyordum.neyse okuldan bir kızdan hoşlanmaya hoşlanmaya çıkmıştım.belli bir süre geçtikten sonra kızın davranışlarını ve iyi niyetini sevmeye başlamıştım.sonra kızı korumak zorunda hissederek duygularım yavaş yavaş kızı sevmeye doğru kaymıştı.evet duygusal olarak kızı seviyordum artık.daha sonra duygusal olan bu sevgi kendiliğinden erotikliğe dönüştü.terapistimin bana dediği de buydu duygusallık bir yerden sonra erotikliğe bırakacaktır kendini dedi ve olmuştu.ilk kez zorlanmadan kıza karşı masturbasyon yapmıştım.ama erkeklere de bakarak yapıyordum.yani biseksüel bir safa ya geçmiştim.bir kız bir erkeğe öyle bir güç veriyor ki gerçekten inanılmaz.biseksüel safa da eski pasif fantezilerim aklıma gelmeye başlamıştı.ama bunlar hep düzelmenin bir göstergesiydi.o pasifliği iyice attığım zaman ve kızla birlikte olmaya devam edince iyice heteroseksüel normal bir erkek olmuştum.bu süre aylarımı aldı.ama başarmıştım.sadece bunları yaparken yukarıda yazdığım gibi terapistinize inanın.sonra bir yerden sonra düzelirken tekrar pasif fanteziler kurarsınız olmuyor diye pes edersiniz.bu tür şeylere gerek yok.dediğim gibi düzelme mantığı pasif, aktif biseksüel ve heteroseksüel diye sırayla gelişiyor.amacınız kendinizi her durumda içinizi rahat ettirmek ve güç yakalamak için çabalamak olsun.

 Düzelmek diye bir şey var arkdaşlar.insan her şeyi başarır…
« Son Düzenleme: 15 Eylül 2017, 07:03:36 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: PASİF EŞCİNSEL
« Yanıtla #1 : 30 Ağustos 2017, 12:45:38 öö »

yakaza

  • Jr. Member
  • **
  • İleti: 94
  • kün fe yekün
    • Profili Görüntüle
Ynt: PASİF EŞCİNSEL
« Yanıtla #2 : 04 Eylül 2017, 07:14:00 ös »
 ::) Allah yolunu acik etsin kardes.masallah

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: PASİF EŞCİNSEL
« Yanıtla #3 : 28 Mart 2018, 03:09:22 ös »