Gönderen Konu: BEŞİNCİ BOYUT yada SIR KAPISI: FETULLAH GÜLEN TECAVÜZ MAĞDURU MUDUR?  (Okunma sayısı 24779 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4067
    • Profili Görüntüle
Bir insan aynı anda hem mazoşist, hem sadist, hem narsist, hem mütevazilik abidesi, hem korkak, hem gözü dönmüş birisi olabilir mi?
Vallahi de olabiliyormuş.

15 temmuzda bütün Türkiye'nin tanıklık ettiği o korku gecesinin baş aktörü, milletimizin yıllardır tanıdığı gözü yaşlı vaiz çıktı.

Herkes birkaç yıldır bu adamla ilgili iddiları hayretler içinde izliyordu.
Darbe teşebbüsünün yaşandığı gece zirveye çıkan bu nefret ve şaşkınlık aslında gülen’i yıllardır tanıyan kişiler için sürpriz olmadı.
Onun dengesiz, en masum ifadeyle anlaşılması zor ruh halini bilenler biliyordu.

Yıllardır Türkiye'yi yıkıp, zafer kazanma fantezisi ile orgazm olan alçak gönüllü din adamı?
İlginç.

Mütevazı odasında belge öğütme makinası bile bulunduran çelişkilerle dolu bir ihtiyar.

Her zaman güçle uyumlu olmuş, darbe yönetiminden hükümetlere, papadan amerikaya kadar herkesle iyi geçinen bir hoşgörü abidesi.
Aynı zamanda filistin’e yardıma giden mavi Marmara saldırısında dindar gönüllüleri; 28 şubat döneminde askerin sözünü dinlemeyen dinci Refahyol hükümüteni suçlayıcı dil kullanan kişi.

Halka kendi tv kanallarından sırlar dünyası ile doğa ötesi güçlerden gelecek mucizevi yardımları beklemeyi öğütleyen; kendi yandaşlarına ise sınav soruları çalıp ulaştıran örgütün lideri.

İnsanların özeline kasetlerle, dinlemelerle göz/kulak olan meraklı bir imam.

Hiçbir şeyde gözüm yok deyip binlerce insanı ağzının içine baktıran bir kanaat önderi.

Ve daha nice çelişkili davranış.

Zamanında ona yakın isimlerden latif Erdoğan şunları söylüyor:
“…elindeki her şeyi parçalar, karşısındaki adama vurur. Falakaya yatırır, öldüresiye kadar döver…Müritleri razı hatta daha sonra Gülen'den dayak yemiş adam olma şerefiyle makam elde ediliyor.”
“ Onun kadar taklit yapabilen ikinci bir adam yoktur. Levent Kırca'nın Olacak O Kadar programını kaçırmazdı hiç. Ona katıla katıla gülerdi. Biz o kadar gülsek bir hafta ağlayamayız. Ama biraz sonra ağlayarak namaz kıldırırdı. İkili üçlü görüşmelerimizde birilerini taklit eder, onun gibi konuşurdu. Mesela ABD Başkanı Bush'un asker ziyaretinde kendi tabağıyla yemek alıp askerlerin yanına oturmasını izlemişti. Ondan sonra bir hafta onun gibi yemeğini kendi aldı. Ama herkes onu ayakta beklerdi, o oturana kadar. “

Peki nasıl oluyor da oluyor.
Konuyla ilgili pek çok psikolojik, sosyolojik ve dahi siyasi analiz yapılabilir.

Bunlar arasında duyduğum en ilginç, en önemli ve mutlaka araştırılması/tartışılması gereken iddia ise Psikolog Hüseyin Kaçın hocamdan geldi: gülen çocukluğunda taciz/tecavüz mağduru olabilir.
Gerçekten gülen’in bazı faaliyetleri geçmişinde taciz/tecavüz mağduriyeti yaşayan kişilerin davranışları ile benzerlik gösteriyor.
Tecavüz mağduru otoriteye boyun eğmek zorunda kalmıştır, ama aynı zamanda içten içe ona nefret duyar. Bakınız hükümetlerle uyum/devleti ele geçirme planı.

Mağdur olduğu ve kimseyle paylaşamadığı için öfkesini topluma dolaylı bir yolla yansıtır. Mesela komplo planları, haksız davalar, iftiralar.

Kimsenin bilmediği acılar çektiği için kendine gizli ödüller sunabilir. Sınav sorularını çalıp yandaşlarına iltimas geçmesi gibi.
Kendini suçlu hissettiği için dini duygulara yoğunlaşabilir/tanrıyı inkar edebilir. Hmmm, hocaefendi deniliyordu bu adama değil mi?
Kendi mahremindeki sırların ağırlığını azaltmak için başkalarının mahremini kurcalar. Paralel örgütün yatak odasına soktuğu cihazlar, makam odalarına yerleştirdiği böcekler acaba bize söylenemeyen bir sırrın başka kişiler üzerinden tatmin edilmesi anlamına gelebilir mi?

Ve en nihayetinde bastırılmış acıları, öfkeyi, kontrolü dışında yaşadığı bir travmayı (belki kendisinin bile anlayamadığı) karmakarışık bir kişilik olarak ortaya koyan bir kişilik yapısı.
Kim bilir, belki de gülen, mağduru olduğu bir tecavüzün acısını hepimizi belleyerek tatmin etmeye çalışan biridir.
Belki, dini kuruluşların evlerinde, yurtlarında cinsel istismara maruz kalıp sustuğu için ileride benzer yapılara liderlik edecek, dini bütün, sessiz, duygusal, ama içinde fırtınalar kopan küçük fetullah  gülenler yetişiyordur.

Biz gözümüzü çocuğa, çocuklara yapılan istismara kapattıkça bu başımıza “gülen”lere de zemin hazırlıyor olabilir miyiz?

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4067
    • Profili Görüntüle

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4067
    • Profili Görüntüle
Ynt: BEŞİNCİ BOYUT yada SIR KAPISI: FETULLAH GÜLEN TECAVÜZ MAĞDURU MUDUR?
« Yanıtla #2 : 05 Ağustos 2016, 12:41:14 ös »
FETULLAH GÜLEN TECAVÜZ MAĞDURU MUDUR?
Fetullah Gülen'i çocukken tecavüz mağduru olmuş birisi olarak düşünürsek pek yanılmış olmayız.
Tecavüz mağduru çocuklar, ergenlik dönemlerinde ve sonrasında yetişkinlik dönemlerinden psikolojik destek almadan kolay kolay kurtulamayacakları, " Çoğul Kişilik Bozukluğu / Disosiyatif Kimlik Bozukluğu " yaşarlar.
Tecavüz konusunda enlemesine derinlemesine hiç bir şekilde bilimsel çalışmalar yapılmadığı için bu konuda iz sürmek kolay olmasa gerek. Düşünce açılımı sağlamak açısından Fethullah Gülen'in Küçük Dünyam ve Turan Dursun'un Kulleteyn kitabını da okumanızı önermiş olalım. Fetullah Gülen ve Turan Dursun din alanında iki fenomen olmuş isim olarak hayat hikayelerini kendi kalemlerinden yazarken bilinçaltlarına dair sırlar da vermişler.

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1701.0

yazının devamını okumak için linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4067
    • Profili Görüntüle
Ynt: BEŞİNCİ BOYUT yada SIR KAPISI: FETULLAH GÜLEN TECAVÜZ MAĞDURU MUDUR?
« Yanıtla #3 : 05 Ağustos 2016, 12:41:54 ös »
ayrıca fetonun kanalı olan samanyolu da bir çok sübliminal içerik var.bunlar sırlar dünyası beşinci boyut gibi çocukarın beynini yıkayarak bir eşcinsel eğilim oluşturan kanaldır.çünkü beşinci boyut ve sırlar dünyası gibi diziler,küçük yaşta bir çocuğun beynine kazayacak bir ruhsal karmaşaya sokuyor ve bunlar aslında bir bağlılık duygusunu oluşturuyor.dine yaklaştırma amacıyla bağlılık kurma ve bunu ruhsal karmaşayla birleştirerek bir mlitan yetiştirme dizileri diyebilirim.

   samanyolundaki belgeselerse dikkat ederseniz hep aslan,kaplan begeseli .ama  hep aslan kaplan arada da  yılan çıkardı.bunlar liderlik simgesi.liderlik ve onun nasıl oluştuğunu gösteriyor.yani liderlik bir amaca ulaşma simgesidir.fetullah gülenin beyni ise bu mekanızmada çalışıyor.liderlik ve bir güç oluşturma.bunlar aktivist özellikler.bunlar tecavüz olayları veya eşcinsel eğilimler gibi  durumların bir sonucudur.yani şunu söyleyebilirim psikolojide bir şeyler yakaladığımızda bazı özellikleri gün üzeyine çıkartabiliriz.ilk olarak bunu kabul etmeliyiz.

tecavüz dediğim gibi insanların hayatını yaralayan ve hayatı farklı şekilde ruhsal çöküntüyle yaşamaya zorlayan ama bir gün bir şeyler olacak umuduyla bir amaca bağlanmaya hazırda bekleyen bireyler yetiştiriyor.bunların hepsi tecavüz mağdurlarının yaşadığı acı olaydır.
 
evet bende tecavüze uğaradım ve bunu kabul edince utanmadan çekinmeden söyleyince rahatlamamış olsam da  yine de içimdeki savaşın saflarını yok ettim.bu ayrı bir özgüven daha kattı bana. özgüvenimin düşük olması da bu olay sonucu zaten ve her alanımda da bu özgüven eksikliğimi çektim.bu yüzden bu yara kaplıyor tüm hayatı.ve bir umut oluşturyor insana.^^ELBET BİR GÜN ^^.evet bu tecavüz mağdurları kullanılmaz da kimler daha iyi kullanabilir.şunu söylemeliyim ki  tecavüz iç yaşantıda bir çatışma yaşatarak.daima tetikte bekleyen bir birey yapıyor.paronayak,obsesif bir birey.böylelikle beynini çok kullanmış olan tecavüz mağdurları,zeki bir birey halini alıyorlar.çünkü daima çift düşünüyorlar,daima neden ve nasıl sorularını soruyorlar bu da düşünceyi geliştirmenin yollarıdır. bu da zeki bir bireyin ortaya çıkışını sağlıyor.ve bitmeyen bir narsist oluşuyo zekiliklerinden dolayı. bu bireylede aynı zamanda özgüven eksikliğinden gelen bir sosyofobik bir hal ile birleşince çift karakter ortaya çıkıyor.hem narsisit hem utangaç . farklı duygular içinde bireyler oluyo.feto da ani duygu değişimlerini tecavüz mağduru olmasından alıyor.bende kendim ani duygu değişimlerini çok yaşıyorum.tecavüz mağdurları gerkeli yerde kullanılmadığı zaman ve bunu başka bir yapı mesela feto keşfederse böyle adamları toplar ve devlet içinde devlet kurar. ülkemizin yok olmadığına şükretmek gerek.
İletiyi düzenle

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1702.0

yazının devamını okumak için linki tıklayınız