Gönderen Konu: ÇOCUK İSTİSMARI : TACİZ ve TECAVÜZ KURBANI ÇOCUĞUN DÜĞÜN HEDİYESİ  (Okunma sayısı 26410 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
‘Mutsuzluktan söz etmek istiyorum /Dikey ve yatay mutsuzluktan /Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun / Sevgim acıyor/…/ Kimi sevsem/ Kim beni sevse’

Yaşamın belki de en kutsalı, en masumiyeti olan şey çocukluktur. İster yırtıcı bir hayvanın olsun ister en vahşi ırk olan insanın olsun. Bebeklik çocukluk dönemidir.

Freud a göre; kişilik ilk 5 yılda oluşur ve daha sonraki yıllarda işlenir. Yani kişiliğimizin temeli çocukluk döneminde atılır. Ve daha sonra da bu temel değişmez kolay kolay. Diğer bir çok psikolog, psikiyatrist tarafından benimsenen ekollerde çocukluk çağının kazanımları, kayıpları ve travmaları geleceği, yetişkinliği etkilediğini kabul etmiştir. Uzun lafın kısası ‘Çocuk insanın atasıdır.’

Yazımın başında alıntıladığım şiir Turgut Uyar’dan ‘ Acıyor’. Alıntı yapmamın nedeni ise mutsuzluktan bahsedeceğim. Hatta alçaklıktan, namussuzluktan, iki yüzlülükten bu yüzden alıntı yapma ihtiyacı duydum.

Tüm dünyada dağılımı eşit olan bir problem var. Zengin-fakir, Doğu-batı ayrımı gözetmeksizin görülen bir problem, evet çocuk istismarı. Bu öyle bir lanet ki ufacık bir çocuğu kullanıyor cinsel amaçları için ve ona ömrü boyunca kolay kolay kurtulamayacağı bir yük ve ağzını kapalı tutması gerektiği bir sır yüklüyor. Dünyada ki tüm tacize uğrayan çocuklar bu sırrı bilir. Susmalısın! Bu normal bir şey değildi fakat bu söylenince anormal bir tepkiye yol açacak bir sır. İşte bu yüzden tacize, tecavüze uğrayan tüm dünya çocukları sırdaştır. Bugün sırdaşlardan biri olarak yazıyorum . Mutsuzluktan söz etmek istiyorum sizlere. Ve ufacık yaşta ellerime tutuşturulmuş pimi çekilmiş bu bombanın blöfünü görüyorum. Korkmuyorum.

Kendi istismarımı anlatmam gerekir öncelikle, tam olarak ne zaman başladı bilmiyorum ama okul öncesi dönemlerimdeydi. Bu istismara uğradığım kişi ise akrabalarımdan biri. Benden yaşça büyük birisiydi. Oyun oynardık, ağabey diye sevdiğim saydığım biriydi. Ailem güvenip onla tek bırakırlardı gönül rahatlığıyla beni. Önceleri uzun öpüşme adını verdiği dudaktan öperek başladı. Tüm bunlar sanki birer oyunmuşçasına devam etti. Daha sonra ise ufacık çocuğu mastürbasyon yapmaya zorladı. ‘beyaz bir sıvı gelecek hadi bakim’ diye. Kendimi kastığım yaşadığım mide kramplarımı unutmam ( siz de unutmayın yazının devamında ilginçleşecek çünkü.).Daha sonraları ise sırayla birbirimizi anal yoldan (buraya uygun kelimeyi çok aradım fakat bulamadım üzgünüm) s..mek. 6 yaşında bir çocuğu s..mek daha sonra onu üstüne çıkarmak hala bu anlar aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum.Daha sonra ise bu olaylar bitti. Nasıl derseniz orasını hatırlamıyorum. Fakat aile çevresinde hep bulundu. Yeri geldi örnek gösterildi, yeri geldi aynı masada yemek yedik . Çünkü ben bu olayı unuttum bir şekilde. Bir gün annemle tartışırken oradaydı ve bana bağırdı. ‘sen ne biçim bir insansın. Anneye öyle denir mi?’ Falan filan işte o gün anımsamaya başladım. ‘ Ya sen, sen nasıl bir insandın?’ Hikaye olağan geçiyordu. Ben çenemi kapattım yıllar aktı. Ne laf ettim, ne söz fakat bir sorun vardır. Mide kramplarım. Bazı dönemlerde başlıyor. Gece pik yapıyor. Daha sonra yavaş yavaş kayboluyordu. Çok stresli olduğum zamanlarda yada bir kadınla ilk kez birlikte olmaya yaklaştığım zamanda bu mide kasılmalarım tıpkı o 6 yaşında mastürbasyon yapmaya zorlandığım zamandaki gibiydi. O zaman anladım ki bu olayla yüzleşmeden kurtulamayacaktım. Lise bitti üniversite zamanları. Artık tamamiyle düşmanım ona, bulunduğu ortama gitmiyor adı anıldığı an basıyordum küfürü. Bir gün annem ondan ne kadar efendi diye bahsederken küfür ettim yine. O da sen ne fenasın neden böyle yapıyorsun değince. Gerçekten bilmek ister misin? Diye sordum. Zira her gerçeği her kulak duyma hazır değildir. Söyle değince anlattım olayı ağladı, üzüldü, kendince hatalar buldu, sorumsuz bir anne olmadığı konusunda örnekler buldu. Haklıydı sorumsuz değildi. Birtanecik annemdi fakat bu berbat dünyada çok fazla saftı. Sorunu buydu. Evimize bir daha giremedi. Ben zaten onla görüşmeyi kesmiştim. Biraz rahatlamıştım. Mide kramplarım çok nadir oluyor oda stres yaşadığım durumlarda. Birkaç kere onunla oturup konuşup yüzleşmeyi istediysem de olmadı. Bana da zor geldi üstelemedim. Ta ki o güne kadar.

Evlenecekmiş. Beni davet etti gitmeyi reddettim. Neden gelemeyeceğimi sorunca yalan söyledim. Yalanı alalel acele söylediğimden dolayı ertesi günün Pazar olduğunu hesaplayamadım ve yalanım ortaya çıktı. Tekrar sordu neden böyle davranıyorsun bizlere değince sizlere değil sadece sana çünkü ben hatırlıyorum. 6 yaşındaydım ben, oynattığın oyunları hatırlıyorum ve kaldıramıyorum bu yüzden gelmeyeceğim dedim. Belli ki o unutmuştu fakat anımsadı keşke suratını görebilseydim. Yıkım yaşadı. Allah belamı versin dedi. Benden koca olmaz hakkını helal et dedi. Hakkımı helal ettim desem Allahı kandıramam dedim. Tek şartım var evleniyorsun. İyi bir eş, iyi bir baba ol. Çocuğun ne bunları yaşasın ne de bunları yaşatsın başkalarına bunun başarırsan helal olsun başka türlü helal değil dedim.Korkma dedim. Seni rezil etmeyeceğim bir daha da bu konuşmayı yapmayacağım. Sana tavsiyem sende erkeksen geçmişinle yüzleş psikolojik destek ol benim gibi dedim.

Konuşma bittiğinde rahatladım. Avucumdaki bombayı eline vermiş hatta kıçına sokmuş gibi hissettim. Benim bunca düşünceli uykusuz gecemi, acılarımın hepsinin sırası ondaydı. Ben çocukken sustuğumun bedelini ödedim. O bundan sonra yaptığının bedelini ödeyecek kendi vicdanında. Üstümden büyük bir yük indi. Bana son ahkam kesmeye kalktığında ona müthiş bir düğün hediyesi verdim.

Bundan sonra ne olacak bilmiyorum. Dünya savaşından çıkmış devlet gibiyim. Harap, yorgun, bitkin. Yaşım geldi hala uzun bir ilişkim olmadı. Bu sorunda yaşadığım bu istismara bağlı travmadan miras bana. Ama elbet aşacağım. Çünkü ben korkumla yüzleştim. Hesaplaştım ve artık güçlüyüm. Yaralarım var fakat geçecek bu yüzden ki aynı şiirden bölümüyle bitiriyorum.

 Sevgim acıyor
 Kimi sevsem
 Kim beni sevse

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
TACİZ UNUTULUR MU?


Şu an defalarca kendi kendime unutturduğum yaşanmasını hiç istemediğim hiç istemeyeceğim bir olayı aktarıyorum.

ve bu yüzden unutmaya çalıştıklarımı,geçmiş masumiyetimi tanıklığa çağırıyorum.

Bir rüya gördüm önümde bir ayna aynada müstehcen görüntüler ben onları izliyorum ve aynanın içinde olanlar sanki bana olur gibi hissediyorum arkamda ve bundan rahatsızlık duyup başımı çeviriyorum.
 
Şimdi hiç söz etmek istemediğim anlatmayı bırakın en derin düşüncelerimin kıyısından bile geçirmediğim yaşadığım

birkaç olayı anlatıyorum. hemen hemen 5 6 lı yaşlardaydın amcamın oğlu vardı oda 12 13 yaşlarındaydı bizi evde tek

bırakırlarda ailem çünkü aramız oldukça iyiydi bir gün dudaktan öpmüştü beni ve buna uzun öpüşme diyordum.

anlam veremedim ne hissetiğimi de bilmiyorum.Başka bir günde bana mastürbasyonu anlattı ama ne işe yaradığını neden yapıldığını

değil şöyle yap böyle yap diye o yaşta bir çocuktan meni gelmedi tabi haliyle bana demiştiki beyaz bir sıvı gelmesi lazım dedi

bende tüm saflığımda ne o sıvı demiştim oda bilmiyorum diyince öğretmenine sor söyler dediğimi anımsıyorum.Ve son anımsadığım

olayda evde tektik üstüme çıkmıstı cinsel organını sokmuştu  ne kadar nasıl hatırlamıyorum ondan sonra da o yatağa yattı ve ben üstüne

çıkmıstım.Şimdi düşününce tüm bu olanları yaptıklarımın anlamını yada iğrençliğini bilmiyordum.Neden olmuştu niçin anlayamıyordum.

Sadece unutmaya çalısıyorum.Ben tüm bunları bir oyun sanmıştım aldanmışım.Şimdiyse elimden gelen tek şey unutmak

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=466.0 linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
Çocuktum oyuncaklarım olmalıydı benim beni zorlayan şey 24 parça puzzle olmalıydı.Çaldılar çocukluğumu ve bana bedenime ruhuma ağır gelen acıları verdiler.Hayır ben kötü değildim.Ben 6 yasındayken analar öyle yiğit doğurmamışlardı.Hiç bir insan evladı o kadar duyarlı nazik ve kibar değildi.Hiç bir insan diğer insanları sevemezdi bu kadar kolay güvenmezdi ki bu devirde babana bile güvenme lafının babadan oğula nasihat olduğu dönemde.Hayır ben kötü biri değildim.6 yaşındaydım ve insanlığımın iyiliğimin doğruluğumun ve adaletimin zirvesindeydim.Sonra ne oldu? Sonra büyüttüler beni küfür duymamıştım.Küfürbaz oldum.İnsanları sevmeyi onlara güvenmeyi basıma ve yüreğime ağır darbeler vura vura unutturdular.6 yasımdaki o çocuğu örselediler.Modern dünyada işkence ettiler.
Bazen diyorum ki ey Allahım neredeydin o saf çocuk taciz edildiğinde neredeydin.Neredeydin o çocuk yasıtları oyunlar oynarken ailesini bir arada tutma hesabı yaparken neredeydin.Neredeydin Ey güzel Allahım yasıtları yerden yüksek oynarken o çocuğun 5. Kat ölmek için yeterince yüksek mi hesabı yaparken.Neredeydin ben bir deneyin kurbanımıydım acaba  el kadar çocuk kulum bakalım ne kadar dayanacak ne kadarıyla basaçıkabilecek diye mi sınanıyordum.Gerçi birine anlatsam bana yardım ettiğini bunlardan çıkıs yolları gösterdiğini kalbime ilham ettiğini söyleyecektir.Dertsiz yasam yok herkesin kendi sınavı var diyecektir  fakat düşünüyorum cidden fazla geliyor bünyeme bu kadar acı hem bana bunlardan kurtulmam için yardım edeceğine en azından yarısını reva görmeseydin keşke desem çok mu isyankar olurum.İsyan etmiyorum cidden isyan etmiyorum sadece oturmuş içimi döküyorum.Nasıl bir acı verdiysen bana tam anlamıyla ne aileme ne arkadaşıma anlatabilirim dayanamazlar buna parçalanırlar önümde ağlarlar bide onlara destek olmam gerekir bunu biliyorum çünkü denedim en ufak bir cümlemde perişan oldular.Bu yüzden bu kadar derdimi dinleyebilecek bir Allah dinleyebilir diye düşündüm.Yaşıtlarım şu oyuncağı almadılar bu bisikleti almadılar derken ben neden ailemle bir sofrada yemek yiyemediğimi düşündüm bunun sımarıklığını yaptığım için cidden özür dilerim.
En sonunda sırtımdaki büyük kamburlarımdan biri olan tacizimi anneme söyledim ama burama kadar gelmişti geçmiş karşıma neden bela okuyosun o X?e ne kadar iyi biri bilmiyor musun?dedim ki sen daha uyu o beni istismar etti dedim.Annemden beklenmeyen davranışlar gördüm tamamiyle benim tarafımı savundu pek rastlanan bir durum değil bir daha evimden içeri sokmam o mikrobu dedi.Ben alıstım be anacım sende alış dedim içimden  bir o mu dedim beni maffeden cenaze namazımı kılıpta gömmeyen.Artık dilimde tek bir laf var ama bu çok büyük acı ufak çocukların yüzlerindeki gülüşleri görünce ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum Allahım yaptın bir deney benden başkasına verme bari diyorum sen koru onları diyorum.Hiç bir orospu çocuğu çalmamalı o gülüşleri  bide sık sık tekrar ettiğim bir cümlede unutmadım seni  oğlum(6 yasımdaki halime) unuturmuyum hiç bekle sık dişini biraz daha gerçi ne olacak çektiğim  bir günün hesabını canıyla ödeyemez bir damla gözyasımın hesabını veremez parayla pulla diyorum.Ama yine kahrolası bir merhamet var yinede içimde Allahım beni birde bununla mı sınıyorsun.Başkalarını düşünüyorum hala boşver be diyip bakamıyorum önüme kalıyor bir parçam orda en çokda çocukların gülüşlerinde saklı o parçalarım toplayamıyorum.Kendimden ne kaldıysada onlara bırakıyorum.Benim sorunum ölümümle ilgili olmadı hiç bir zaman benim tek derdim yaşamla oldu.Yaşamak bu kadar aşağılıkca onursuzca olması zor olan.Haykırmak istiyorum fakat biliyorum beni duyan kulaklar yok göstermek istiyorum derinlerdeki yaralarımı beni görecek göz yok neyse ne  çok yorgunum beni bekleme kaptan- cem karaca saat 04.26

İRRİTABIL BAĞIRSAK SENDROMUNDA STRESSİN ROLÜ VAR MI ?
Duygusal stres, irritabıl bağırsak sendromuna neden olabilir. Beyin ve bağırsaklar sinirler aracılığı ile sıkı ilişki içindedir. Bu nedenle beyin bağırsak fonksiyonlarını etkiler. Birçok hasta sinirli ve sıkıntılıyken bulantı, kusma, şişkinlik ve gazdan şikayet ederler. Bireyler istemli olarak bağırsak fonksiyonlarını etkileyemezler. Fakat stres sonucu gelişen olaylar tamamen bireyin kontrolü dışında gelişir. Aşırı stresli işlerde çalışanlar, ailesel stresi olanlar bu durumu yatıştırdıkları zaman bağırsak şikayetleri de çoğu zaman geriler.

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=981.0 yazının devamını okumak için linki tıklayınız


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle