46
« Son İleti Gönderen: Yavuz Efe 25 Mart 2024, 03:32:33 öö »
Uzun bir aradan sonra yazma kararı aldım. Foruma ilk yazılarımı yazarken çok faydası olmuştu. Sanki benim arka odammış gibi gelir bu forum bana. Bunaldığım veya sorun yaşadığım zamanlarda forumdaki yazıları okurum. Bana iyi gelir. Aidiyet hissettiğim tek yer olabilir bu forumdaki yazılar. Öyle şeyler yaşadık ki; istismarlar, zorbalıklar, yetersizlikler, aşağılık duygular...bize normal şeyler zevk vermiyor. Futbolmuş, arabaymış, kadınıymış ne varsa sanki cihazımızı yaklaştırdığımızda “Cihaz eşleşemedi” uyarısıyla karşılaşıyoruz. Gündemimiz başka bizim, eksik yanlarımızı dolduramadan sağlıklı insanların yaptığı şeylere taşamıyoruz. Bu forumda okuduğum -linki isteyene veririm- bir yazı beni orgazm olmaktan öteye çıkardı. Ergenliğin baharında pornodan pornoya atlayan bir gencin alamayacağı zevki ve tatmini ben o danışanın yazısında dizeden dizeye atlarken aldım. Çok çok benzer şeyleri farklı zamanlarda yaşamışız, o yazıda anlatılanları okuyunca sanki iki bilinç, iki şuur, iki idrak birbirini selamlıyor gibi hissettirdi. Çölde bitap düşmüş iki insanın karşılaşması gibi. Sanki ikimizde saraylarımızda birbirimizi ağırlıyoruz gibi. Bence Allah babası eksik kullara idrakte yol açıyor. Yine bu forumda yazısı olan taciz, tecavüz mağduru bir danışanın yazdığı bir şiirle mest oldum. “İç acıların toplamı 365 gün eder” cümlesiyle matematiği olan bu şiirde kendimden çok parça gördüm maalesef. Arada bazı arkadaşlarımla muhabbet sohbet ederken dertlerine depresyonlarına şahit oluyorum. Onlara yardımcı oluyorum ama bir yandan da en hetero karakterimle "sizin ben derdinizi ...” demek geliyor içimden çünkü onlarınki kamyon üzerine yük yüklemek gibidir benim hatta bizimki ise daha ayakkabılarını giymemiş bir hamalın üzerine ağır yükleri yukardan atmak gibi. Onlar depresyonlarını iki hafta iki gün yaşıyor bizse hiç çıkmadık ki o halden. O griden hiç çıkamadık.
Sadece kemikli cümleler yazmak isterdim ama sığ sularda kendi dalgalarımı zihnimle oluşturduğum bu “mezuna kalma” döneminde maalesef soyut alana kapılabiliyorum. İnsan hayata dair önemli ve öncelikli konuları mezuna kaldığı sene fark ediyor. Çünkü akıştan kopulmuş durağan dönemlerde açığa çıkıyor “aslolan ”. Bu sene fark ettiğim konular; akışta olmak önemlidir, arkadaş gurubu önemlidir, sosyalleşerek diğer erkeklerle etkileşimde olmak önemlidir, bir rutine sahip olmak önemlidir, meşguliyetin her türlüsü önemlidir, başarı kadar başarısızlık önemlidir, ev dışarısında olmak önemlidir...
Biraz geriden alayım. Harika bir 11.sınıf geçirdim, terapilerle ve kendi çabamla büyük bir ilerleme kaydettim. Sosyal olmak, aktif hayata katılmak, takdir belgesi almak inanılmaz iyileştirici bir etki yaptı. Ne zaman ki açığa aldım başladı bende problemler. İlk aylar iyiydi ama zamanla kayboldum. Kaygı stres seviyesini ben çok üst seviyede yaşarım, elimde değil. Başarısızlık, performans kaygısı, kendini kanıtlayamamak gibi sıkıntılar beni gri bölgeye sokuyor. Babam beni istismar ederken sanki soyut alana geçerdim şimdi de aynı onun gibi bir hissiyata giriyorum. Erkek bedeninden çıkıyorum ve yüksekten aşağıya kendime bakıyorum. Babam beni kucağına aldığında benim ruhum bedenden kopuyordu sanki. Bunu babasının narsizmine kafa tutmuş Ömer abiyle konuştuğumuzda “Bu bir savunma mekanizması aslında, bedende acıya dayanamadığın için soyut alana geçiyorsun” yorumunda bulunmuştu. Başka bir danışandan da örnek vermişti. Evet ben her zora girdiğimde bunu yaşıyorum. Sanki ruhum küçükken çok fazla kez bedenden çıktığı için şimdide bedende zorlanınca durmuyor, yalama yapmış sanki artık, sınav döneminde çok fazla belirsizlik, kaygı, stres olduğundan HK’nın tabiriyle amı götü dağıtıyorum. Bedende yaşanılan acıyla ruhsal anlamda yaşanılan acı aynı olmuyor. Ruhsal anlamda bedenden kopunca acı katsayısı da artıyor.
Şimdi hocam bu sözlerim size,
Nasıl ruhumu erkek bedenimde tutacam? Korkunca, utanınca bir oğlan çocuğu babasına sarılır. Sığınılacak limandır, bedeni ne kadar zayıf olursa olsun babanın varlığı insanı tüm kötü duygulardan emin kılar. Ben kime gideyim hocam! Beni korkutan da utandırandı babamdı. Evet arkamda dağ olması gereken babam üzerime kapaklandı, kayaları üzerime düştü, çığ olup üzerime geldi. Erkek bedenimi çıkartamadım o enkazdan, sadece ruhumu kurtarabildim hocam. Gururum bir başka erkek bedeninde yeniden varlık kazanmaya çalışmama izin vermedi. Bir erkeğin kucağında kaybettiğimi bir başka erkeğin ne kucağında bulabilirim ne de bir başka erkeği kucağıma alarak bulabilirim dedim. Sizin bir sözünüz var eşcinsel erkekler iyileşirse mükemmel bir erkek, baba, koca oluyor. Şu an farkediyorumki bunun bir sebebi de bedenin imkanlarıyla değil tamamen ruhu erilleştirerek erkeklik kitabını sıfırdan yazıyor olmamız. Ağlıyordum önceden ama artık ağlamak istemiyorum hocam. İçimdeki çocuk kırk yaşınada gelse susmayacak ama şu anki ruhumla o çocuğa iyi şeyler sunmak istiyorum acı dışında başka duygular. Önceden biraz olsun başarılı öğrenci kimliğimle bir şeyler sundum lakin şu an geldiğim noktada ona bunu sunamıyorum. Sanki sıfırı harcadım, hakettiği üniversiteyi kazandıramıyorum ona. Çocuklarına yetemeyen bir babanın alkole kendini vurması gibi bende porno-mastürbasyon yaparak bununla yüzleşemiyorum. Uğraşıyorum, dualar ediyorum, kendimi motive etmeye çalışıyorum ama attığım her adımda saplanıp kalıyorum. Duygusal destek alamıyorum almana gerek var mı diye abes bir soru sormayın, varmış. PMO’yu bırakmaya çalışıyorum ama pmo bu durumda olmamın sebebi değil hocam sonucu maalesef. Sonucu değiştirmek için sebebi değiştirmek gerekiyor ve ben şu an o güce o mentale sahip değilim.
Şu an için eşcinsellik değil sorun penis fetişizmi ve ben bunu çok çok iyi kavradım. Fallusun yok demiştiniz, evet yok. Zekam ancak fallusu varmış gibi olmama yetiyor bir fallus oluşturabilmek için zeka dışında farklı şeylere daha ihtiyaç var. Biraz müstehcen ifadeler kullanmak zorunda kalıcam ama son izlediğim videolar oral üzerine hocam. Evet penis varlığıyla, sertliğiyle, dikliğiyle gücü temsil ediyor. İzlerken kendimi anlamaya çalıştım biraz, asla bir cinsel ilişki değil, sanki bir beslenme, anneden süt emer gibi, güçlenmek için yapılan bir olay. Çocuklukta gıcık şımarık erkekler olurdu, zorla istediklerini yaptırırlardı, salak saçma işler yaparlardı, aşırı benlik duygusuyla eşyalarını paylaşmaz, ne denirse tersini yapan erkek çocukları vardı. Sanki oral ilişkide aktif olan erkek bu erkek gibi. Bizim gibi büyük bir olgunluk, usluluk, akıllı bir çocukluk geçirenlerde o benlikten beslenen pasif gibi. Yapılması gereken bir şeyi yapmamışız. İzlediğim oralda pasif olan elemanın siki daha büyük olsa bile sanki susamışcasına kana kana devam ediyor. Su içmek acizliktir deyip matarasındaki suyu başkalarına kaptıran (Pasif) sonra da susuzluk çekmeye başlayınca, suyunu diğerlerine paylaşmayan adamın (aktif) matarasına göz dikmesi gibi. İnşallah bu somutlaştırmam anlaşılmıştır. Allah her erkeğe su (benlik-fallus-güç) verdi ama biz suyumuzu ya kaptırdık ya döktük. Şimdide bu amına kodumun lavuklarının sikine muhtaç kaldık. Hayır kardeşim su bu, bulunur. Fallusu oluşturabiliriz terapilerle. Hemde öyle bir fallus oluştururum ki çevremde sağımda solumdaki diğer zayıflara kol kanat gererim. Bunun için ben demek lazım ben! Üniversite kazanamadığım için geçen sene, bu fallus işi biraz gecikti ama bu sene iyi kötü bir üniversiteye gidersem bu güç-otorite fallus işini çözücem HK ile. İnşaallah.
Kadın cephesine gelirsek öncelikle bu cephe erkeklerle olan cepheye hiç benzemiyor. Allah’ın bereketi bu tarafa verdiğini ben bu sene daha iyi anladım. Önceden karşılaştırma yapardım erkeklere olan ilgimle kadınlara olan ilgimi ve orda iki çekimi yarıştırırdım. Tabi sorunlarımı daha çözemediğim için erkek cephesi kazanırdı. Ama şu an fark ediyorum ki erkeklerle yaşamak istediğim ve yahut onlara olan ilgim aslında cinsel ilişkiden çok uzak bir tür al ver işi. Bir tür ticaret. Sadece cinsel değil duygusal olarakta bir al ver. Aktif olsan da eksiksin pasif olsan da eksiksin ilişkideyken. Mesela örnek verelim havada kalmasın. Yukarıda anlattığım fallus meselesi. Pasif olan gücü psikolojik anlamda fallusu olmayan biri ve oral ilişkiyle bu güçten kendince birş eyler alıyor ,faydalanıyor. Aktif olanı pasifler erkek zannediyor ama bence en ibne olan o adam. Aktifler kızacak ama olsun. Neden diye sorarsanız Hk bunu daha iyi analiz eder ama bence başka bir erkeğe matarasını veren erkekte o matarayı kullanacak cesaret sahibi olmadığı için veriyor. Bir kadın için üretilmiş abi o. Vajinaya girecek çıkacak, orayı dölleyecek bir şeyi sen gidiyorsun çok başka yere yönlendiriyosun.HK diyor ya aktif eşcinseller kadına yönelemeyen eşcinsellerdir. Evet abi. Bu ya. Madem bir pasife oral yapıyorsun neden bunu daha donanımlı daha güzel yaratılmış olanda kullanamıyosun. Bence burada bir nokta da aktif erkeklerin orala yönelmesinin bir sebebide o fallusu kullanmaktan çekinmektir. Çünkü bir pasif oral yaparken asla bir kadın gibi yapmıyor arkadaşlar. Pasifin o tutkuyla yaptığı iş aktifi erkekliğinde mutlu hissettiriyor. Yani alıcısı var, o zaman erkeğim diyor aktif pasife bakarak. Hayır kardeşim kadına satman gerekeni daha azıyla bir erkeğe sattın. Kadın duygusal destek verir, hayat doludur, çocuk verir, yemek verir, emek verir, yuva verir, benim için en önemlisi itibar verir eğer yüksek bir değerde kadınsa ama bir pasifin neyi var ki ne versin. Sadece boşalana kadar erkek hissedersin son menin pasifin yüzüne düştüğü anda senin erkekliğinde biter. Son bir düşüncemde aktif erkek erkekliğinden utanan erkek gibi geliyor bana özellikle kadına karşı. Umarım anlatabilmişimdir.
Yani kısaca bir erkeği ne önüne al ne arkana bu iş düzelmeyecek yanına koyarsan düzeleceksin. Ben bunu öğrendim. Arkana koyarsan sikiliyorsun önüne koyarsan senin gibi başka birini sikiyorsun en iyisi yanına koy. Allah’ta zaten yan yana koymuş namazda farkettiyseniz. Aynı saftayız kimse kimseden üstün değil. Kİmse kimseden daha erkek değil. Kıyaslamak, sadizme veya mazoşizme kapılıp efendi köle ilişkisine girmek çözüm değil. Hadi bizim bu eşcinsellik konusu sıkıyor canımızı ama her erkek aslında o kadar acı içersindeki .Benim 9-10. Sınıfta hayran olduğum çocuklarla muhabbet ettiğimde bakıyorum ki onlarda sorunsuz değil, sıkıntı yaşıyorlar. Birisi ehliyet sınavından kalıyor, birisi sevgilisinden ayrılıyor, birisinin abisiyle kavgası var, kimisinin babası darlıyor. Gelip beni yakın görüp bana anlatıyorlar. Aramızdaki tek fark acının dibine batan bizler onları, yaşadığı sıkıntılarda çok iyi anlıyoruz hatta yardım edebiliyoruz ama maalesef tam tersi olmuyor. Bizim mesele biraz büyük geliyor onlara. Benim zaten hikaye başlığım Ensest Babam Beni İstismar Etmiş bunu duyan zaten yine HK’nın tabiriyle beyin amcıklaması geçiriyor. Yani sorun yok anlayamazlar o kadar basit değil. Terapistimiz anlasın bize anlatsın biz bu işi çözecez zaten evelallah.Ve özel bir çocukmuşum gibi düşünüyorum kendimi. Özeli özel insanlar anlar.
Ben fark ediyorum hocam, bilincimin açık olması işimi kolaylaştırıyorda banada bi şeyler lazım. Ne lazım bende bilmiyorum. Şu sınava adam akıllı çalışmak için ne lazım bilmiyorum. Ne lazımsa versin ALLAH diyorum. Beni bir otoriteye karşı şımaramanın problemini yaşıyor gibi hissediyorum.Hiç bile bile yanlış olmasına rağmen istediğimi yapmama hakkım yokmuş gibi hissediyorum Allah’a karşı şımarsam bana nasıl muamele eder bilmiyorum. İstekler konusunda bi patladım birkaç hafta önce.Herşey üst üste geldiği bir haftaydı ve Allah a bu konularda döküldüm.
Sizin dediğinize benzer bir şey oldu, istemsiz oldu.Sitemkar bir tavırla:
Beni babamın cinsel
annemin duygusal istismarından korumadın!
Beni abiyle, arkadaşla, dostla desteklemedin!
Onca yaşadığım acı karşısında beni herkesle aynı göremezsin,
Geceleri ağlamalı nöbetlerin kabusların bir karşılığı olmalı,
Hala işimi kolaylaştırmıyorsun! Tam tersi zorlaştırıyorsun,
Herşeye rağmen mücadele ediyorum,
Küçükken yalnız bıraktın,
Kalbimin korkmasına utanmasına izin verdin.
Çektiğimle kalamam şimdi, beni yalnız bırakamazsın, sınavı bana bu kadar zor bir şey yapamazsın. Mehmetle beni aynı kefeye koyamazsın eğer ben bu yaşadıklarımla diğer erkeklerle aynı kefeye koyarsan bana zulmedersin.
Beni bu yaşadığımla kalmama izin vermezsin.
Matematiği,fiziği kimyayı bana kolaylaştırmanı istiyorum.
Ben küçükken ne babamdan ne de bir başkasından bir şey istiyemedim şimdi senden bu sınavda beni rezil etmemeni istiyorum.
Haketmiyor muyum? Eşcinselleşmemek için İstanbul‘a ihtiyacım var,iyi bir üniversiteye ihtiyacım var, senin yasak kıldığına gitmemek için istiyorum bunları,evet dünyalık bu istediklerim ama bunlar olmadığı zaman daha da yorulucam,
dahada dibe batıcam
beni bu dünyada elimden tutmana ihiyacım var.
Yoksa bir erkeğin elinden tutmam için hayat üzerime gelecek.
O zaman ahiretide kaybederim.Mahvolurum!
Sen beni cehenneme girmek için yaratmadın.
Eğer adilsen bana yardımını ver.
Tıkandım işte
acizim işte
bir sınavı geçemiyorum işte,
daha ne kadar zorlaştıracaksın
Sen yardım etmezsen kim edicek,
Korkumu görüyorsun,
Utancımı görüyorsun neden beni babamın bıraktığı gibi bir başıma bırakıyorsun.
Hadiste ben kulumun zannı üzerineyim ifadesi var.
Eğer benim zannım üzerineysen beni yalnız bırakmazsın,
şu yaşadıklarımla öylece kalmama izin vermezsin,
Benim inandığım Allah fırsatlar verir kuluna,
Korkutmaz,
Utandırmaz
Emin kılar,
Mucizeler yaratır,
Adildir,
Şefkatlidir.
Tıkanmışsa kulu ve yorulmuş kapına gelmişse yardım eder
Bir istiyorsa bin verir,
istediğini çok istiyorsa onu hayırlı kılar
Dindarlar şu sözlerimi duysa yargılar aforoz ederler beni
ama Allah’ım ben senden başka kapıya gitmiyorum,
Seninle muhabbetimiz hiç mi yok,
Küçükken yatağımda ağlarken beni duyan sendin
Bugün ebni yargılayacaksan zaten bitmişim,ziyandayım.
Hiç bir kuluna zulmetmediğim içinde senden istemeye yüzüm var .
Ben en sıkıntılı günlerimde bile kullarına bunu yansıtmamışsam,
annemin babamın yaptıklarıyla acı çekmeme rağmen hayırlı bir evlat olmaya çalışmışsam
Anneme zulmetmemişsem
sana karşı istemeye hakkım vardır diye hissediyorum.
Beni yargılayacaksan rahmetinle yargıla
Geleciğimi hayırlı kıl
Güç ver, kolaylık ver..
Bu sözleri derken de ağladım şimdi bir daha yazarken de ağlıyorum.