1
Eşcinsellik - Hayatlardan parçalar, hayata mektuplar (ziyaretçi karalama defteri) / Ynt: Masturbasyon ve Porno Bağımlısı Olmak: Röntgenci Kişilik Gelişimi ve Eşcinsellik
« : 06 Kasım 2025, 11:31:48 ös »
Kadere Hükmeden Adam
Kader mahkumunu hep duymuşuzdur. Belki zamanında haklı sebeple söylenmiş olabilir ama günümüzde genelde adam öldürüp haspe girenler için söyleniyor.
Peki kader mahkumu değilde kader hakimi olabilmek mümkün mü ?
Eğer bunu biri başarabilmişse kesinlikle bu iyileşmiş bir eşcinseldir.
Küçükken yaşanmış tacizler , tecavüzler , travmalar , yanlış anne baba eylemleri …
Ne sayarsanız sayın … bunlar birer bahane …
Evet bunları biz seçmedik , belki küçücük yaşlarda uğradığımız tacizlerin tecavüzlerin travmaların sorumlusu da biz değiliz.
Ama neden kaderimize hükmetmeyelim ki ?
İnananlar için “ Biz kulun kaderini kendi çabasına bağlı kıldık “ ayeti bu minvalde değil mi ?
Ki iyileşmiş , evlenmiş, mutlu hayata sahip eski eşcinselleri biliyoruz.
Yahut islami bakış açısıyla bakmasak bile , gayri müslümlerde de kendi metotlarıyla kurtulanlar varken , neden biz bize dayatılan , ya bu doğuştan gelen bir şey bunu kabullen diyenlerin sözlerine inanalım.
Yahut mücadele etmek varken neden pes eden tarafta olalım.
Dünya fakir doğup kendi çabalarıyla milyoner olanlarla doluyken neden kendi imtihanımızda mücadele etmeyelim ki ?
Eşcinsellik hayatımız da , Kaderimize hükmeden olabilmek için evvela şunu kabul etmemiz lazım.
Bu imtihan başka hiç bir imtihana benzemez.
Evet çok zor bir imtihan bunu kabul edelim.
Basit bir üniversite imtihanı değil ki 1 yıl çalışıp kazanalım. Ki üniversite sınavına hazırlanırken günde 10-15 saat çalışıyoruz.
Ama onarım terapilerine 2 haftada hatta ayda bir defa gidip , gün içerisinde bu meseleye hiç vakit ayırmayarak verilen ödevleri yapmayarak , meseleye ciddi mesai harcamayarak , hüseyin kaçının bizi elinde sihirli bir değnekle düzeltmesini mi bekleyecez.
Biz bedel ödemeyeceksek , biz kendimize yatırım yapmayacaksak , biz bu işe mesai harcamayacaksak nasıl düzelecez.
Spor salonuna giden herkes bilir ki ;
Göğüs kasını çıkarmak kolaydır , kol güzel görünür , bacak zordur , sırt nankördür. Karın kası o.çocuğudur.
İşte bu intihan karın kası gibidir. Onu çıkarabilmek için evvela yağları eritmek gerekiyor. Yani karşı cinse ilgi duyabilmek için evvela hemcinsine ilgiyi azaltman gerekir.
Bazen soruyorum hüseyin hocama. Neler eril davranışlardır. Ne yapma gerekiyor diye. Hep şu cevapları bekliyorum , şunu yapacan bunu yapacan diye …
Ama halbuki cevabı kendimde bulabilirim.
Dişil davranışları terkettiğimde eril davranışlar zaten kendiliğinde ortaya çıkıyor. Fıtrata geri dönüyor yani.
Terapi sürecindekilerin , en azından benim düştüğüm en büyük yanılgı ; sadece terapilere giderek düzeleceğimi sanmam.
Halbuki ses kayıtlarını dinlemeden , bu yazı gibi terapi yazıları yazmadan , problemin üzerine üzerine gitmeden , icab ederse günde 2-3 saatini bu problemi çözmek için ayırmadan DÜZELMEK , kadere hükmetmek , Kader Hakimi olmak mümkün mü ?
Abi bildiğim tek şey var. Hiç bir bahaneye sığınmadan , ama , fakat , lakinlere düşmeden hatta ve hatta hayatında ki tek problem buymuş gibi davranıp diğer problemleri kafaya takmadan , bıkmadan usanmadan , tekraren ve tekraren çalışmalıyız. Mücadele etmeliyiz. Biz bize güvenmeden kimse bize güvenmez. Biz bize önem vermeden kimse bize önem vermez.
Biz bize inanmadan kimse bize inanmaz.
İmtihan zor , mükafatı çok.
1000 kişi bir işe talip olur.
100 kişi işe başvurur.
10 kişi mülakata girer.
1 kişi işe alınır.
1000 kişi eşcinsel hastası olur.
100 kişi kurtulmak ister.
10 kişi terapiye gider.
1 kişi kurtulur.
Önemli olan o 1 kişi olabilmek.
Öneli olan kadere kükmedebilmek , kader hakimi olabilmek. Vesselam…
Kader mahkumunu hep duymuşuzdur. Belki zamanında haklı sebeple söylenmiş olabilir ama günümüzde genelde adam öldürüp haspe girenler için söyleniyor.
Peki kader mahkumu değilde kader hakimi olabilmek mümkün mü ?
Eğer bunu biri başarabilmişse kesinlikle bu iyileşmiş bir eşcinseldir.
Küçükken yaşanmış tacizler , tecavüzler , travmalar , yanlış anne baba eylemleri …
Ne sayarsanız sayın … bunlar birer bahane …
Evet bunları biz seçmedik , belki küçücük yaşlarda uğradığımız tacizlerin tecavüzlerin travmaların sorumlusu da biz değiliz.
Ama neden kaderimize hükmetmeyelim ki ?
İnananlar için “ Biz kulun kaderini kendi çabasına bağlı kıldık “ ayeti bu minvalde değil mi ?
Ki iyileşmiş , evlenmiş, mutlu hayata sahip eski eşcinselleri biliyoruz.
Yahut islami bakış açısıyla bakmasak bile , gayri müslümlerde de kendi metotlarıyla kurtulanlar varken , neden biz bize dayatılan , ya bu doğuştan gelen bir şey bunu kabullen diyenlerin sözlerine inanalım.
Yahut mücadele etmek varken neden pes eden tarafta olalım.
Dünya fakir doğup kendi çabalarıyla milyoner olanlarla doluyken neden kendi imtihanımızda mücadele etmeyelim ki ?
Eşcinsellik hayatımız da , Kaderimize hükmeden olabilmek için evvela şunu kabul etmemiz lazım.
Bu imtihan başka hiç bir imtihana benzemez.
Evet çok zor bir imtihan bunu kabul edelim.
Basit bir üniversite imtihanı değil ki 1 yıl çalışıp kazanalım. Ki üniversite sınavına hazırlanırken günde 10-15 saat çalışıyoruz.
Ama onarım terapilerine 2 haftada hatta ayda bir defa gidip , gün içerisinde bu meseleye hiç vakit ayırmayarak verilen ödevleri yapmayarak , meseleye ciddi mesai harcamayarak , hüseyin kaçının bizi elinde sihirli bir değnekle düzeltmesini mi bekleyecez.
Biz bedel ödemeyeceksek , biz kendimize yatırım yapmayacaksak , biz bu işe mesai harcamayacaksak nasıl düzelecez.
Spor salonuna giden herkes bilir ki ;
Göğüs kasını çıkarmak kolaydır , kol güzel görünür , bacak zordur , sırt nankördür. Karın kası o.çocuğudur.
İşte bu intihan karın kası gibidir. Onu çıkarabilmek için evvela yağları eritmek gerekiyor. Yani karşı cinse ilgi duyabilmek için evvela hemcinsine ilgiyi azaltman gerekir.
Bazen soruyorum hüseyin hocama. Neler eril davranışlardır. Ne yapma gerekiyor diye. Hep şu cevapları bekliyorum , şunu yapacan bunu yapacan diye …
Ama halbuki cevabı kendimde bulabilirim.
Dişil davranışları terkettiğimde eril davranışlar zaten kendiliğinde ortaya çıkıyor. Fıtrata geri dönüyor yani.
Terapi sürecindekilerin , en azından benim düştüğüm en büyük yanılgı ; sadece terapilere giderek düzeleceğimi sanmam.
Halbuki ses kayıtlarını dinlemeden , bu yazı gibi terapi yazıları yazmadan , problemin üzerine üzerine gitmeden , icab ederse günde 2-3 saatini bu problemi çözmek için ayırmadan DÜZELMEK , kadere hükmetmek , Kader Hakimi olmak mümkün mü ?
Abi bildiğim tek şey var. Hiç bir bahaneye sığınmadan , ama , fakat , lakinlere düşmeden hatta ve hatta hayatında ki tek problem buymuş gibi davranıp diğer problemleri kafaya takmadan , bıkmadan usanmadan , tekraren ve tekraren çalışmalıyız. Mücadele etmeliyiz. Biz bize güvenmeden kimse bize güvenmez. Biz bize önem vermeden kimse bize önem vermez.
Biz bize inanmadan kimse bize inanmaz.
İmtihan zor , mükafatı çok.
1000 kişi bir işe talip olur.
100 kişi işe başvurur.
10 kişi mülakata girer.
1 kişi işe alınır.
1000 kişi eşcinsel hastası olur.
100 kişi kurtulmak ister.
10 kişi terapiye gider.
1 kişi kurtulur.
Önemli olan o 1 kişi olabilmek.
Öneli olan kadere kükmedebilmek , kader hakimi olabilmek. Vesselam…