Gönderen Konu: KAVAFİYE / EŞCİNSELLER  (Okunma sayısı 7820 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4077
    • Profili Görüntüle
KAVAFİYE / EŞCİNSELLER
« : 29 Mart 2010, 03:49:04 ös »
sağlam ayakkabı değildir denir namusuna itimat edilemeyecek olana, ayakkabıcılığa da kavafiye denir eski kullanımda. Güvenilir olan sağlam ayakkabı olarak görülürken dilimizde, güvenilir bulunmayan sağlam ayakkabı değildir.



Ayakkabının sağlamlığı uzun yol ve uzun ömür için önemlidir, ancak sağlamlığı olmayan günlük magazinler gündemimizi işgal edegeldiğinden bulduğunu ayağına geçiren ve sağlamlık kaygısını yitiren bir cemiyet oluverdik halimizin resmine bakılırsa. 
Aileden sorumlu bir kadın bakan, adı gibi yüce mevkiden dünya tarihi boyunca hiç olağan sayılmayan konuda illettir bu millet dediği için çokları özünü sözüne dökmek için fırsat edindi bunu; ancak aile toplumun çekirdeğidir diyen milli eğitimin kadın bakanı da tarih boyunca hiçbir din eşcinselliği meşru görmediği halde hiçbir din kurumu ve ulusu da bu bapta işin özüne muvafık bir kelam etmedi. Bu milletin seçilmiş vekili ve aile ilişkilerine bakanı, milletinin dinini belirleyen kitabın yadsıdığını ve insanlık tarihinin yadsıyagelip sapma dediğini illet-hastalık diye tarif etmesi suç olayazdı.
         İnsan biyolojisi ve üreme fonksiyonu keşfe hacet bırakmayacak ölçüde bilinir bir çağdayız, cinselliğin işlevi gerek ahlak gerek din öğretilerince de konu edinilmiş ve bir hal yoluna konmuştur. İnsanlığın bu gün keşfettiği bir şey değildir eşcinsellik, fahişe kadar tarihi bir olgu ama onun kadar yadsınan ve merdut bulunan bir husus. Birileri çıkıp kürsü dokunulmazlığı ile eşcinsel genelkurmay başkanı olabilir, genelkurmay başkanı eşcinsel olabilir gibi sözler söyledi; okuduk, duyduk.  İki ayrı bakan bu hastalık değildir dedi, ikisi de hekim değildi. Normal dışı olan hastalık sayılmaktadır psikolojide, ancak bu bakanların görüşü normal dışı olmadığı olmalı ki aileden mesul bakanın bakışına ters baktıklarını kayda geçtiler.
          Diyanet örgütü sukut etti, eşcinsellerin tercihi kutlu ve muhterem bulundu sesi çıkan gurup tarafından hâsılı. İnanç tercihleri yüzünden başını bağlayan kadınların da genel kurmay başkanı olabileceği söylenmedi ya, dinsel tercihler cinsel tercihler kadar hürriyete sahip değilse bu toplumda bu toplum hedonist midir. İnsani değer olarak dinsel tercihler mi medeniyeti belirler cinsel tercihler mi? Yani insanlığın cinsel faaliyeti mi onu medeni kılmıştır tarih boyunca cinsel faaliyeti mi? Medeniyet tarihçileri eski toplumların cinsel faaliyetini mi araştırıyor acaba, amazon kadınları eşcinsel mi idi?
Eşcinsellik, 1915 olayları soy kırım mı idi değil mi idi meselesi gibi siyasallaşır ve parmak hesabına dökülürse kadın erkek ilişkileri hastalık olarak ilan edilmesi bile işten değildir. Zeofili ve pedofili de hastalık değildir demek için sadece biraz örgütlenmek yeterli midir? Kimlik bunalımına neden olan sebepler ve zorlanımlı psikolojilerin doğduğu ilklimler ilmi olarak tetkik edilmeden; oluşan netice frankeştayn gibi meşru veya garımeşrudur seçeneği ele alınmamalıdır. O ki mesele tarihten beri konudur, hangi koşullarda çoğalıp hangi koşullarda azaldığının ilmi verilerle analiz edilmesi yerinde olacaktır.
Cemiyette ibnelik olarak bilinen ve hiç de yüceltilmeyen eşcinsellik meselesine dair yalnız bırakılan aileden sorumlu bakan Aliye KAVAF'ın durumu ilginç geldiği için bana da iş bu hususa ilgi düşmeyi gerekli gördüm. Fahişeler gibi ibnelerden de istifade eden bir cemiyet mi olduk ki bu kişilerin tercihlerine hürmet etmekle yetinir oluyoruz neden tercih ettiklerini sorgulamadan. Eşcinsellik genelkurmay başkanlığına kadar yüceltiliyor da bir mebus seçemiyoruz bu ülkede inanç özgürlüğünü tesis edip başıörtülü. Esef ki eşcinsellerin halini mesele edenlerin cüreti bulunmuyor eşdinsellerde bile. Dinler arası diyaloglar da çözmedi derlerimizi, dinmedi dinesi karantina. Hasta muamelesi yapılıyor esef ki bu ülkede dindara, ama hadi hasta de bakalım bu ülkede ibneye; ne geliyor başına. Kim için pabuç pahalı, kime pabuç bırakmalı; sağlam pabuç ithal olan mı, çözemedim-çözülmüyor sultanım.

« Son Düzenleme: 24 Ocak 2018, 11:15:35 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4077
    • Profili Görüntüle
KAVAFİYE / EŞCİNSELLER
« Yanıtla #1 : 24 Ocak 2018, 11:15:25 öö »

sağlam ayakkabı değildir denir namusuna itimat edilemeyecek olana, ayakkabıcılığa da kavafiye denir eski kullanımda. Güvenilir olan sağlam ayakkabı olarak görülürken dilimizde, güvenilir bulunmayan sağlam ayakkabı değildir.



Ayakkabının sağlamlığı uzun yol ve uzun ömür için önemlidir, ancak sağlamlığı olmayan günlük magazinler gündemimizi işgal edegeldiğinden bulduğunu ayağına geçiren ve sağlamlık kaygısını yitiren bir cemiyet oluverdik halimizin resmine bakılırsa. 
Aileden sorumlu bir kadın bakan, adı gibi yüce mevkiden dünya tarihi boyunca hiç olağan sayılmayan konuda illettir bu millet dediği için çokları özünü sözüne dökmek için fırsat edindi bunu; ancak aile toplumun çekirdeğidir diyen milli eğitimin kadın bakanı da tarih boyunca hiçbir din eşcinselliği meşru görmediği halde hiçbir din kurumu ve ulusu da bu bapta işin özüne muvafık bir kelam etmedi. Bu milletin seçilmiş vekili ve aile ilişkilerine bakanı, milletinin dinini belirleyen kitabın yadsıdığını ve insanlık tarihinin yadsıyagelip sapma dediğini illet-hastalık diye tarif etmesi suç olayazdı.
         İnsan biyolojisi ve üreme fonksiyonu keşfe hacet bırakmayacak ölçüde bilinir bir çağdayız, cinselliğin işlevi gerek ahlak gerek din öğretilerince de konu edinilmiş ve bir hal yoluna konmuştur. İnsanlığın bu gün keşfettiği bir şey değildir eşcinsellik, fahişe kadar tarihi bir olgu ama onun kadar yadsınan ve merdut bulunan bir husus. Birileri çıkıp kürsü dokunulmazlığı ile eşcinsel genelkurmay başkanı olabilir, genelkurmay başkanı eşcinsel olabilir gibi sözler söyledi; okuduk, duyduk.  İki ayrı bakan bu hastalık değildir dedi, ikisi de hekim değildi. Normal dışı olan hastalık sayılmaktadır psikolojide, ancak bu bakanların görüşü normal dışı olmadığı olmalı ki aileden mesul bakanın bakışına ters baktıklarını kayda geçtiler.
          Diyanet örgütü sukut etti, eşcinsellerin tercihi kutlu ve muhterem bulundu sesi çıkan gurup tarafından hâsılı. İnanç tercihleri yüzünden başını bağlayan kadınların da genel kurmay başkanı olabileceği söylenmedi ya, dinsel tercihler cinsel tercihler kadar hürriyete sahip değilse bu toplumda bu toplum hedonist midir. İnsani değer olarak dinsel tercihler mi medeniyeti belirler cinsel tercihler mi? Yani insanlığın cinsel faaliyeti mi onu medeni kılmıştır tarih boyunca cinsel faaliyeti mi? Medeniyet tarihçileri eski toplumların cinsel faaliyetini mi araştırıyor acaba, amazon kadınları eşcinsel mi idi?
Eşcinsellik, 1915 olayları soy kırım mı idi değil mi idi meselesi gibi siyasallaşır ve parmak hesabına dökülürse kadın erkek ilişkileri hastalık olarak ilan edilmesi bile işten değildir. Zeofili ve pedofili de hastalık değildir demek için sadece biraz örgütlenmek yeterli midir? Kimlik bunalımına neden olan sebepler ve zorlanımlı psikolojilerin doğduğu ilklimler ilmi olarak tetkik edilmeden; oluşan netice frankeştayn gibi meşru veya garımeşrudur seçeneği ele alınmamalıdır. O ki mesele tarihten beri konudur, hangi koşullarda çoğalıp hangi koşullarda azaldığının ilmi verilerle analiz edilmesi yerinde olacaktır.
Cemiyette ibnelik olarak bilinen ve hiç de yüceltilmeyen eşcinsellik meselesine dair yalnız bırakılan aileden sorumlu bakan Aliye KAVAF'ın durumu ilginç geldiği için bana da iş bu hususa ilgi düşmeyi gerekli gördüm. Fahişeler gibi ibnelerden de istifade eden bir cemiyet mi olduk ki bu kişilerin tercihlerine hürmet etmekle yetinir oluyoruz neden tercih ettiklerini sorgulamadan. Eşcinsellik genelkurmay başkanlığına kadar yüceltiliyor da bir mebus seçemiyoruz bu ülkede inanç özgürlüğünü tesis edip başıörtülü. Esef ki eşcinsellerin halini mesele edenlerin cüreti bulunmuyor eşdinsellerde bile. Dinler arası diyaloglar da çözmedi derlerimizi, dinmedi dinesi karantina. Hasta muamelesi yapılıyor esef ki bu ülkede dindara, ama hadi hasta de bakalım bu ülkede ibneye; ne geliyor başına. Kim için pabuç pahalı, kime pabuç bırakmalı; sağlam pabuç ithal olan mı, çözemedim-çözülmüyor sultanım.