Gönderen Konu: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ EŞCİNSEL HAYAT )  (Okunma sayısı 20519 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #15 : 13 Kasım 2010, 01:23:57 öö »
İki yıl cemaat evinde sabrımı zorluyordum. Oradaki baskıcı hayattan attım kendimi dışarı. Diğer iki yılı kendi tuttuğumuz evde geçirdik Hakanla. Evin penceresinden insanların ayakları, araba tekerlekleri, kediler, yere atılmış çöpler gözüküyordu. Güneş almayan, rutubetli bir evdi öyle ki rutubetten elbiselerim küf tutardı. Öğrenciyiz ve kiramız muhite göre ucuz diyerek dişimizi sıkıyorduk.
Yaşamak zor geliyordu bu hisle. Bir hamal gibi sırtımda yük taşır gibi yoruluyordum, eziliyordum, bitkin düşüp dibe vuruyordum. Ağlıyordum sabahlara kadar ama gözyaşlarımı silen olmuyordu. Ne acı bir şeydi. Erkeklere bakıp kalbinin sızlaması… Çünkü onlar benim helalim olamazdı, ellerini tutup yolda yürüyemezdim. Ellerim bomboştu, bu kader neden bana karşı bu kadar acımasız diyerek onu da suçlar olmuştum. Bir yardım almalıydım. Zor da olsa kurtulmalıydım. Bana yardım etmesi için dualar ederdim Allah’a. Okuldan bir hocama derdimi açtım. Değişmek istediğimi söyledim. Karşı cinsi düşünerek mastürbasyon yapmamı öğütledi. Zor gelse de bunu yapmam gerektiğini söyledi. Gerçekten zor geliyordu. O zamanlarda zerre kadar ilgim yoktu onlara. Bazen oluyordu ama hemen kaybediyordum o ilgiyi. Hocamın diğer görüşmelerde beni başından savmak için başka bir hocaya göndermesi, onunla görüşmemi bitirdi. Uzman bir insandı, güvenmiştim ona ama o bana yardım edemeyeceğini ima ediyordu. Kimden yardım isteyecektim. Değişmek çok zor, içinden söküp atamazsın, ölene dek bu hislerle yaşayacaksın deyip durdular. Yılmadım, tükenmedim, bekledim O’na güvendim birini yollayacaktı bana. Bir gün ışıklar bana da yanacaktı nasıl olsa.
Hayatı akışına bırakmıştım. İnsanlarla tanışmaya devam ediyordum. Biri, sitenin birindeki profilime mesaj atmış. Diyor ki tanışabilir miyiz? Profilini inceledim. 32 yaşında diyordu. Üzgünüm ilgilenmiyorum, yaşınız büyük dedim. Cevap geldi msn adresini vermişti. İstersen eklersin diyordu. İçinde psikolog kelimesi geçiyordu. Meslektaşız ne güzel sevindim. Deneyimleriyle bana bu meslekte yardımcı olabilirdi. Ekledim görüşüyorduk. Telefon numaralarımızı verdik birbirimize. Her sabah mesajlar atardı. Dostluk, sevgi, üstüne beni tedirgin ederdi. Atma böyle mesajları rahatsız oluyorum dedim. Bu yaştaki bir adamın benden bir beklentisi mi vardı acaba? Atmadı sonra o mesajları. Ram’a gel, buraları gör, senin için faydalı olur diyordu. Tenezzül edip de Bakırköy’e kadar gidesim gelmiyordu. Bir gün bir ödev yapmam gerekiyordu. Psikolojik görüşmelerde 5 tane yapıp bunları raporlaştırıp hocamıza vermemiz gerekiyordu. Kafadan sallayabilirdim ama bunu gerçekten yapmak istiyordum.
-Ram’a gelsem bana yardımcı olur musun? Dedim. Elbette sen gel bakarız icabına diyerek yardımcı olmaya çalışıyordu bana.
Yolu tarif etti bana. Kolaylıkla buldum Bakırköy Ram’ı.
-Ben geldim hangi binaya gireceğim? Diye sordum.
« Son Düzenleme: 13 Kasım 2010, 01:38:00 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #16 : 13 Kasım 2010, 01:24:48 öö »
-Gördüğün ilk binaya gir dedi.
Bahçeden, top oynayan çocukların arasında geçip ilk binanın girişine yöneldim. Tam kapıyı açmaya çalışırken, biri diğer taraftan çekti açtı kapıyı. Telefonla konuşuyor bir yandan da bana: ‘gel, hoş geldin’ diye buyur ediyordu. Gözleri hüzün yeşili, yüzünde tebessüm, gözlerinde yaşanmışlık vardı, sempatik bir tavrı vardı. Msn’de resimlerini gördüğüm orda beğenmediğim ve gelip tanıştığımda, çok daha genç görünümlü, dinamik bir adamla tanıştığım bu adam Hüseyin Kaçındır. O gün Şeyma ile tanıştım. Hüseyin abinin dersaneden öğrencisiymiş, şimdi o da benim gibi pdr okuyormuş. Hayatını kaleme almıştı Şeyma da benim gibi. Okudum ve yazdıkları üzerine biraz konuştuk ikinci görüşmemizde. Ödevim için vaka gerekiyordu. Hüseyin abinin yaptığı o sıra dışı görüşmeleri bizim okulda öğrendiğimiz kalıplara sokmakta zorlanıyordum. Çünkü bize öğretilen kuralların hiçbiri yoktu bu görüşmelerinde. Danışan veliler alt sosyo-ekonomik düzeye sahipti. Eğitim düzeyleri pek iyi sayılmazdı. Bu sebepten Hüseyin abi onlarla onlardan biriymiş gibi konuşuyordu. Gayet rahat bir şekilde iletişim kuruyordu böylelikle. Uzmanca ya da doktor gibi bir tavrı hiç yoktu. Bize öğretilen böyle olmamızdı. Çok hoşuma gitmişti bu yaklaşımı ve örnek almaya başlamıştım.
Her ödevimde bana yardımcı oluyordu. Giderek Hüseyin abiyi sevmeye, saymaya başladım. Yüzeysel sandığım bu adam meğer ne çok derinmiş. Her konu hakkında ne çok bilgiye sahipti. Özellikle tasavvuf hakkında… Sanat, siyaset, din, felsefe ve sayamadığım her konu hakkında derin bilgileri vardı.
Bu noktada hayatıma Çağlar girdi. Kendisiyle aynı okulda okuyormuşuz. Kimin vasıtasıyla tanıştık bilemiyorum ama. İlk görüşmemizden sonra bana msnde:
             -Yanlış anlama sana bir şey diyeceğim. Sende eşcinsel eğilimler olduğunu sezdim dedi. Bir durakladım önce. Öğrense ne olacak dedim ve doğrudur dedim. Ardından bende öyleyim demez mi?
Onunla Karagümrük’te ki bir dergâha götürdü beni. Evimde kaldı iki üç kez arkadaşım yokken. Ev küçük ve soğuk olduğu için yerde beraber uzanıp film izliyorduk. Aniden üstüme çıkmaya başladı, seviş benimle dedi. Ve onu attım üzerimden bir hışımla.
-Affedersin, dedim. Bunu yapamam ben değişmek istiyorum. Eğer seninle yatarsam pişmanlık duyacağım dedim. Takdirle karşıladı beni.
Başka bir gün bu konuyla ilgili olarak ‘bunu yapsa yapsa Hüseyin yapar, o bilir bunu’ dediğini hatırlarım. Söylediği en anlamlı söz buydu. 
Çağlar ile birlikte bir gün sözleştik Bakırköy Ram’a gidecektik. Hem benim bir test uygulamam gerekiyordu. Öğrenci bulmam gerekiyordu. Bunun için en doğru yer orasıydı. Gittik rama uygun öğrenci bulamayınca Hüseyin abinin yanına geçtik. Okuluna gittik testlerimi uyguladım. Okul bitişi üçümüz bir adamın taksisiyle yola koyulduk. Hüseyin abi Çağlar’a biraz daha kalıp kalamayacağını
« Son Düzenleme: 13 Kasım 2010, 01:35:00 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #17 : 13 Kasım 2010, 01:25:38 öö »
sordu. Çağlar ise sınavlarının olduğunu dolayısıyla gitmesi gerektiğini söyledi. Aynı teklifi bana sundu. Ben bir işim olmadığını ve kalabileceğimi söyledim.
Hüseyin abinin evine geçtik. Bilgisayardan bir şeyler okuttu bana. Ben onları okurken o da telefonla danışmanlık yapıyordu. Okumaya ara verip odadaki eşyalara baktım biraz. Melihat Gülses kaseti vardı. Çok severim sesini. Bir bekar eviydi ancak temizdi, düzenliydi. Sahanda yumurta yaptı beraber yedik. İçimden bu akşam başıma bir şeyler gelecek ama ne diye geçiriyordum. O gece bir yandan Hüseyin abiyle konuşuyor bir yandan Çağların mesajlarını okuyordum. ‘Ben sana güvendim de internet kafeye gitmedim, şimdi bu saatte açık yer nasıl bulacağım, nasıl yetiştireceğim bu ödevi?’ diye bana çıkışıyor dedim Hüseyin abi o ne yazmış diye sorunca. Kapat dedi telefonunu ve bundan sonra yazdığı mesajları tınlamayacaksın dedi. Aynısını yaptım.
Her konu hakkında konuşuyorduk, sanat, siyaset, felsefe ama daha çok din ağırlıklı. Her konu hakkında söyleyecek o kadar çok şeyi vardı ki. Bir yandan saatime bakıyorum kalkmam gerekliydi yarın sabah erkenden dersim vardı. Kalkmam gerekli dedikçe otur gidersin, duraklara bırakırım ben seni deyip tutuyordu beni. Onu dinlerken hipnotize olmuş gibiydim. Zamanı unutmuştum. O konuşuyor ben dinliyorum. Bir ara aklından bir sayı tut dedi. ne tuttuğumu sorunca ilk aklıma gelen sayıyı söyledim: Numara 6.
Bu sayıya biraz sonra geri döneceğiz dedi bir süre daha konuştuk. Bir süre hiç konuşmadık. Sonra döndü bana:
-Bana anlatmak istediğin bir şeyler var mı? O an Çağlar’ın sözleri aklıma geldi. Bu sorunu çözse çözse Hüseyin çözer diyordu. İçimden geçenleri sesim titreyerek anlattım. Düzgün cümle kuramasam da Hüseyin abi beni anlıyordu. Her zaman yaptığı gibi gözlerimin içine bakarak bana:
-Şimdi söyle bakalım, 6 yaşında ne oldu?
-Okula başladım sanırım dedim biraz düşündükten sonra.
-Başına kötü bir şey mi geldi okulda, hakkın mı yendi? Diye sordu.
-Öğretmenimiz çok zalimdi, çok döverdi bizi. Ondan çok korkardım. Dedim.
-Öğretmenin bayandı. Öyle değil mi?
-Evet dedim. Nerden bildin?
Başladı açıklamaya. O açıkladıkça içimdeki karanlıklar içinde bir ışık yanıverdi. Tam tepemdeydi. Neresiydi burası. Ne yerdeyim, ne gökteyim. Hangi zamandayız? Ne gece, ne gündüz, ne bahar, ne de kış. Tepemdeki ışık sadece benim çevremi aydınlatıyor. Devamında olanları İclal Aydın’ın hislerime tercüman olan satırlarıyla devam edelim:
‘Bu beklenmedik bir rüzgâr çıkması gibi… ‘hay Allah, üzerime hırka da almamıştım’ dedirten… Üşüten… Kaçmayı, koşturmayı, gördüğüm ilk ağacın

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #18 : 13 Kasım 2010, 01:26:29 öö »
altına, ilk saçağa sığınmayı isteme durumunda bırakan…’Mutlu muyum?’ diye soruyorum kendime…
Sanki yere düşmüştüm, sanki kimse görmemişti, sanki avuçlarımın içi acıyordu, sanki ağlamamak için zor tutuyordum kendimi; derken işte tam da o sırada biri ‘Düştün mü küçük, bir yerin acıdı mı?’  diye eğiliverdi sanki…
Çok uzundu bunun yanıtı.’’
Bir gün ışıklar bana da yanacak nasıl olsa derdim kendime. Ve yandı. Bütün sahneyi daha net görmeye başladım. Başta kendimi. Işıkların arasından süzülüp tekrar o odadayım. Karşımda gözlerimin içine bakan ve gülümseyerek ne görüyorsun diye soran bir adam var.
-Kendimi dedim. Senin gözlerine bakınca kendimi görüyorum.
Hüseyin abinin açıklamasına göre öğretmenim baskıcı tavırlarıyla benim erkeksi hislerimi bastırmama sebep olmuştu. Başka sebepler de olabilirdi ama bu öne çıkanlar arasında. Her şey daha belirgin olmaya başladı. Kör düğümleri çözüldü zihnimin. Sarmaşık düğümlerinin altında bir sandık ve sandık içinde kıpırdayan bir şeyler var. Açmak ne mümkün bu sandığı! Birçok yerinden kilitli!
-Aklınla değil de duygularınla cevap ver bana. Duyguların ne diyor? Diye sordu.
-Suçlu ben değilmişim dedim gözlerim kapalı. Artık kendini suçlama diyor, böyle bir hayatı ben seçmedim, ortada suç filan da yok aslında… diyor. Gözümü açtım.  Parlayan ışıktan gözü kamaşan biri gibi bakınıverdim.
Bir gecede hayatım değişti. O geceden sonra düğümler çözülmeye başladı. Durduk yere gülüyor, olmadık sebepten ağlama hissi doğuyordu içime. Duygularıma hakim olamıyordum. Bir anda kendime güvenim geldi. Gariptir ama pasifsi hislerim bir anda yok oldu. Kime söylesem hadi canım mümkün değil diyordu. Şu günlerde istemiyorsun ama sonra istersin diyorlardı. Ama hayır günler, aylar geçiyor ben istemiyordum. Mutlu muyum diye soruyorum kendime. Hiç bu kadar iyi hissetmiyordum kendimi.
Kendimi hiç olmadığı kadar erkek hissediyordum. İçimde volkan gibi patlamaya hazır ve sıcak, içime sığmayan bir enerji vardı. Bende birini bulmalıyım ve onu düzmeliyim diye düşünüyordum. İlk ilişkim Erzurum’da internetten bulduğum birisiyle oldu. Çok şişmandı ama o anda öyle bir hırs gözümü bürümüştü ki, gözümü kapattım vazifemi yaptım. Olay yerini terk ettiğim sırada yağmur yağıyor, koltuklarım kabarıyordu. Yürüyüşüm sırasında yeri salladığımı hissediyordum.
Düzenli olmasa da internetten pasif erkekleri buluyor, onları mutlu ediyordum.
« Son Düzenleme: 13 Kasım 2010, 01:36:18 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #19 : 13 Kasım 2010, 01:27:53 öö »
Telefonumda Mehmet adında biri vardı. Onunla pasifim dediğim yıllarda tanışmıştık. Sadece telefon numaralarımızı almıştık. Ara sıra çağrı atardık birbirimize ve mesaj atardık, niyeyse ne o silerdi beni nede ben onu silerdim. Değiştiğimi söylüyor dolayısıyla kendisine hitap etmediğimi söylüyor. O bunu umursamıyor amacının tanışmak olduğunu söylüyordu.
Mezuniyetime yakın bir tarihte buluşma kararı aldık. Onun için Esenler’e gittim. Normalde yapmam. Bu kadar uzun mesafeyi kimse için kat etmezdim. Esenler metrosuna ilk ben geldim. Biraz sonra o da vardı. Başımı çevirip arkama baktığımda onu tam karşımda gördüm. O an nefesim kesildi, sanki paraşütle yüksekten atlıyordum, sanki paraşütüm açılmıyor o hızla yere düşüyordum, sanki denizin derinliklerine düşüyordum. Neden nefesim kesiliyor, mideme kramplar giriyor, neden bu kadar heyecanlıydım acaba?
Teyzesinin evine gittik. Kimse yoktu. Konuştuk, sohbet ettik. Yanıma geldi, konuşurken bir anda dudaklarıma abandı. Bir hışımla geri ittim. Kızardı, bozuldu. Reddedilmek fena koymuştu. Teselli etmeye çalıştım. İkimiz de aynıyız yani zıt kutuplar birbirini çeker dedim. Biraz sessizlik olduktan sonra yan odaya geçti, hadi buraya gelsene dedi. Gittim. Bir yatak vardı. İstemediğin bir şey yapmayacağım diyor ve ikna etmeye çalışıyordu. Bütün kontrolü bana bıraktığını söyleyerek güven vermeye çalışıyordu. Ön sevişmeden sonra o gün eve geri döndüm.
Akrabamda kalıyordum. Mezun olacağımız için evi dağıtmıştık. Son iki hafta akrabamda misafir oldum. O gün yere bir şey düşürdüm. Yerden almaya eğilince kendimi onun üstündeymiş gibi hayal ettim. Gözleri gözümün önünde canlandı birden. Bir his doğdu içime onu tekrar görmeliyim dedim kendime. Ondan bir mesaj: ben sanırım seni görmeden yapamayacağım. Âşık oluyorum sana galiba. Hislerim galeyana geliyor ama bir yandan da içimi acıtıyor. O bir erkek ve ona böylesi hisler beslemem çok acı veriyordu. Onunla bir geleceğim olmazdı. Evlenmek zorundaydık bir kızla çünkü. Karşı koymak, direnmek istiyorum ama nafile. Nereye varacaksa varsın dedim ve gözümü kapatıp devam ettim. Her düşündüğümde mideme kramplar giriyor ve ben bunu aşk zannederdim.
Mezun oluyordum. Bir dahaki sene nerde göreve başlayacaktım? İstanbul’a gelecek miydim? Gelsem nasıl bir hayat beni bekliyor? Bu sorular zihnimi kemiriyordu. Hüseyin abiye bunları anlattığımda msnde yazdığı cümle içime işledi:
-Hayat senin için yeni başlıyor.
Üstünde iki yıl boyunca yattığım çekyatı evi boşaltırken kimse almadı. En sonunda bir eskici bulduk. Çekyatı keserle parçalarken içim cız etti. Sonu böyle mi olacaktı? Akrabama gittim valizlerimi anılarla doldurup, otobüse

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #20 : 13 Kasım 2010, 01:28:56 öö »
bindim. İstanbul’a son bir kez baktım. Kim bilir belki son kez görüyor olacaktım. Engel olamadığım bir ağlama geldi. Hıçkırarak ağlamak istiyordum E-5in ışıkları yanarken. Ben bu şehirden ayrılırken şehir, günü uğurluyor benimle birlikte ve geceye hazırlanıyordu.
Hayatım boyunca benim de hoşuma giden bir kızın beni beğenmesini bekledim durdum. Gittikçe de artan bir hevesle kızları arzular olmuştum. Bu öyle bir ateşti ki içimde yanan her zerremde hissediyor, hiçbir erkeği böyle istemiyordum. Bir kızın beni beğenmeyişi ve benimde kendi kendime bir kız bulamayışım beni mecburen erkeklere yöneltiyordu. İğrenç, mide bulandırıcı da olsa başka çarem yok hissediyordum. O yüzden depresyona gireceğimi hissettiğim vakit birini bulur ona rol keserdim. Ondan hoşlanıyormuşum gibi yapar, onu mutlu ederdim yatakta. Herkes inanırdı bu yalanıma. İyi bir oyuncuyum demek ki diyorum kendime, gülerek.
O yaz Hüseyin abiyle msnde bir tartışma konusu olmuştu. Sürtüştük iyice.
-Üstüme gelme sen de Hüseyin abi dedim. zaten kendime kendim bir anlam veremiyorum. Kendim hakkında yeni şeyleri keşfediyorum bu yaşımda.
-Yaz o zaman biz de görelim o zaman bu değişimleri dedi.
-Benim yazı yazmaya yeteneğim yoktur, ama yinede senin için denerim demiştim.
Evet! Bu kadar satırların yazılmasına vesile oldun Hüseyin abi. Hayatımda var olduğun, beni düştüğüm yerden kalkmama yardım ettiğin, ışıkların bana da yanmasını sağladığın için teşekkür ederim. İyi ki varsın.   
Yine o yaz, ateşim başıma vurduğu bir vakit birisiyle tanıştım msnde. Tellerimizi aldık birbirimizin. Erkeksi güzel bir yüzü, atletik vücudu vardı. Hayır demek imkânsızdı o durumda. Her konuşmamızda beni kendine çekiyor, azdırıyordu. Bir gün buluşmaya karar verdik. Saray Camii’nin alt taraflarına gelmemi istedi. Ara sokaklar küçük esnafların olduğu tenha bir yerdi. Bir eve yönlendirdi beni. İçeri girdim, evde hiçbir eşya yok, ev yıkılacak kadar eski duruyordu. Burası anneannemindi ve taşındı buradan dedi.
Aslında yüz yüze görüşmemizde hiç hoşlanmadım yüzünden ama yinede birini düzmeyi o kadar çok istiyordum ki bu umurumda değildi. Bir yanım bırak git yenisi bulursun diyordu ancak ben bu sesi dinlemedim. Konu oraya gelince sen soyun benim sigaram az kaldı bitince bende soyunacağım dedi. Aklımı yolda bırakmış gibi ne derse yaptım. Soyundum.
Cebinden bıçağı çıkardı, üstüme yürüdü. Pantolonumu kaptı, içinden cüzdanımı aldı. Cep telefonumu da aldı. Ben alma nolur dedikçe kızıyor, beni mi sikecektin sen diye üstüme geliyor, kesip koparayım mı? diyerek korkutuyordu. O sırada ikindi ezanı okunuyordu. Beni kurtar bu adamın

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ HAYAT )
« Yanıtla #21 : 13 Kasım 2010, 01:30:12 öö »
elinden diye dua etsem kabul olur muydu bu vaziyette. Sim kartımı ve cüzdanımı verip bana zarar vermeden gitmeme izin verdi. Giden cep telefonum oldu. Çok değerliydi o zamanlar.
Dışarı çıktım hem öfkeliyim, hem canım yanıyordu. Nerdeydi erkekliğim? O koltukları kabaran ben şimdi ıslanmış bir kuş gibi kabarıklığından eser kalmamış cılız, aciz bir yaratıktım. Yanımda başka değersiz bir telefonum vardı. Hemen oradan Zülküf adında yakın arkadaşımı aradım. Teselliye ihtiyacım vardı. Birinin sırtımı sıvazlamasını öcümü almasını isterdim. Zülküf bana teselli vereceğine, oh olsun bu kadar çok mu azdın diye üstüme geldi. Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim? Bana söyleseydin sana onun tehlikeli olduğunu söylerdim, başka birini ben bulurdum sana. Ama sen ne yaptın başının dikine gittin, oh olsun dedi durdu. Telefonuma ne oldu diye ailem sorarsa ne diyecektim. Zülküf’ün aklına bir fikir gelmişti bile. Kırıldı diyecektim. Çok yüksekten düştü paramparça oldu, telefoncular hiçe çıktığını söylemişti. Yalan buydu işte. En zor anlarda söylenir bazen.
Midem çok kötü olmuştu. Eve geldim, duş aldım yemek yiyemedim. Uzandım biraz unutmaya çalışıyordum o dehşet anlarımı.
Küçük üç yaşındaki yeğenim olanların farkına varmış olacak sanki. Yanıma gelmiş dizimi eliyle okşayarak:
-Cici, cici… diyordu. Bu da neyin nesi diyerek yeğenimin yüzüne baktım. Göz göze geldik. Bir süre öylece baktık birbirimize. O kadar masum bir gülümseyişi vardı ki… O, cici derken bütün acılarım geçti bir anda. Midem düzeldi, kendimi iyi hissettim. Ardından Hüseyin abinin söylediği o söz zihnimde canlanıverdi:
‘Hayat yeni başlıyor senin için.’

Hayat yeni başlıyor. Korkuyorum… Acizim…


psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ EŞCİNSEL HAYAT )
« Yanıtla #22 : 06 Haziran 2017, 09:46:47 öö »
..

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4097
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİK TEDAVİSİ - NUMARA 6 ( ALTI ÜSTÜ EŞCİNSEL HAYAT )
« Yanıtla #23 : 22 Nisan 2022, 11:25:14 ös »