Gönderen Konu: Şu Boğaz Harbi Nedir  (Okunma sayısı 8517 defa)

alıntı

  • Global Moderator
  • Full Member
  • *****
  • İleti: 142
    • Profili Görüntüle
Şu Boğaz Harbi Nedir
« : 06 Nisan 2010, 12:55:51 ös »
Çanakkale Zaferi diye her yıl kutladığımız 18 Mart, neticede Mondros mütarekesi ile bitti. Yenildi Osmanlı ve müttefikleri, zafer kazanan askerler mağlup yazıldı hâsılı. Askeri başarı yeterli değil demek savaşta zafer elde etmek için, kimin yanında kime karşı ne için savaştığını belirleyecek olan siyasal irade daha mühim. O zaman asker ve millet görevini yapmış ama devlet yapamamış görünmektedir.

Ömer ÇELEBİ
iyisaatteolsunlar@hotmail.com
17.03.2010 / 17:08:18


Çanakkale, bu milletin evlatlarının din ve devlet uğruna; hâsılı millet uğruna ortaya koyduğu cesaret ve fedakarlık ve emeği göstermektedir. Ancak bu emek yanlış siyasal tercihler yüzünden heba olmuştur. Yani bu zafer karşılığında kazanılan Mondros Anlaşması olmuştur. İstanbul İngiliz işgali yaşamış ve bu Anadolu’nun batı toprakları yunan esareti yaşamıştır. Çanakkale’de şehit olan yiğitleri andığımız gibi, onların emeğinin heba olmasına da yanmalıyız. Savaşmaktan başka seçeneğimiz kalmadığı yerde kan dökmeliyiz insanlık olarak, yaşama savaşı vermeli insan.
İttihat ve Terakki hükümeti o gün birçok cephede soykırımlara eş millet evladının yok olmasına sebep olacak cihan harbine girmekle doğru bir karar vermiş görünmemektedir tarihte. Cihan harbinde her cephe bir Çanakkale’dir aslında, her birinin Çanakkale kadar şöhreti olmasa da. Devlet ve yöneten siyasi irade, insanını ve vatanını koruyup kollamada harp dışındaki seçenekleri çok aktif değerlendirmelidir. Diğer seçeneklerdeki savaşla netice alınamadığında vatan evladı kurban edilmelidir ancak. Bu tarihten almamız gereken birincil derstir bence. Yoksa Çanakkale şiirleri okumak ve hamasetle bu günü törenlerle kutlamak çok yetersiz bir algı ve medyunluk olur tarihe ve o kurbanlara.
             Bu gün terörle savaşıyor ordu, bu gün de şehit veriyoruz el bombasının pimini çekip eline verdiğimiz askerleri; vatan sağ olsun diyoruz ve kurbanın hesabını yapmıyoruz. Uğruna ölünenin önemi, ölenin önemini örtüyor diye tabi. Vatanı canımızdan aziz bilmeye yönelik çekincesi bu milletin hiç olmadı, olmaz da. Ancak canımızı aziz bilmemize engel değil bu, canımız azizdir, vatan canımızdan da azizdir. Canımız ne kadar aziz ise vatan ondan da aziz olacağı üzere, canın izzetini indirgediğimiz ölçüde vatanın izzeti de irtifa kaybeder şuurunda olmalıyız elbette.  İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, onu çatışmada ve trafikte kusur ve ihmal ile öldürme. Hastalıkta ve çalışma hayatında ihmal ve yetersizlikler sebebiyle kurban etme ki azizden aziz olsun vatan da.
         Ekonomi insanın hayatında hayati önemdedir, boğazı için çalışır insan. Ancak insan beslenmesi ile insan olmaz, insanı hayvan ve bitkiden ayıran değerleri ile var olmasıdır. Çanakkale milletin boğaz harbi değil, değerlerini yaşayabileceği bir vatan için hürriyet davası idi. Bunun eşi yoktur dünyada işte, hiçbir millet kendi değerlerinin yaşaması için canını bu pervasızlıkla verememiştir. Boğazı için savaşanların anlamakta zorlandığı bu yönüdür o savaşın, ancak bu gün biz de yaşadığımız çevrede gördüğümüz boğaz harbi motivasyonunu değerler konusunda göremediğimiz için ecdadın halefi olmaktan çok uzak görünmekteyiz. Hürriyetinden taviz verip karşılığında ekonomik refah almak ecdadın müsamaha göstereceği bir seçenek değildi, şimdi parayı iyi yönetenleri baş yapıyoruz hakları ve hürriyetleri kurban ediyoruz kendi devletimize bile.
Batıl hak suretinde görüldüğünde insanın kafası karışmaktadır, iyiyi doğrudan ayırt etme işine temyiz kabiliyeti derdi eskiler. Bu hususta perdenin arkasını görme yetisine de feraset derlerdi, feraset müminde olurdu tabi. Peygamber de ‘müminin ferasetini ciddiye alınız’  anlamına gelebilecek söz ettiği söylenirdi. Ancak şimdi ne iyi kötüden ayrılabilecek hal var netlikle, ne ferasetiyle hakikiyi çakmadan ayıracak mümin kıratı kaldı mizanda; ne de ciddiye alınacak temyiz yeteneği demek de pek istemeyiz. Şartlar her zaman eşittir kümülâtifte, bu imtihan dünyasında her çağda. Bence yağ var un var şeker var, helva yapmasını bilmiyoruz sadece. Çanakkale bize eski ustaları anımsatmalı ve tarihte siyasal iradenin fesadının millete ödettiği bedelin hesabını anmalıyız milletçe bu vesile ile.  Çanakkale bize ne kazandırdı ne kaybettirdi envanterini ve cihan harbinin faturasını muhasebe etmeliyiz 18 Mart nedeniyle itina ile.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4076
    • Profili Görüntüle
Ynt: Şu Boğaz Harbi Nedir
« Yanıtla #1 : 19 Mart 2012, 12:10:12 öö »
27 Mart 2011 Pazar akşamı TV5 Ana Haber Bültenindeki söyleşide
"eşcinsellik hakkında"
gündemdeki eşcinsel parti adaylarının varlığını konu alarak konuşma yaptı.

http://www.youtube.com/watch?v=u1iMl9dDm-o&feature=related  tıklayınız


http://www.youtube.com/watch?v=tYzUWd-BFag&feature=related tıklayınız


26/12/2011 tarihli Radikal Gazetesinde sitemiz ve eşcinsel terapiler hakkında
yayınlanan makaleye ulaşmak için tıklayınız

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073587&Yazar=PINAR_OGUNC&Date=26.12.2011&CategoryID=97#