Gönderen Konu: İhtiyar ve Gül (hikaye)  (Okunma sayısı 4871 defa)

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
İhtiyar ve Gül (hikaye)
« : 25 Nisan 2009, 01:37:59 ös »
                                                       İhtiyar ve gül
  Koskoca caddenin bir ucundan diğer ucuna kadar kalabalık insan yığınları tarafından işgal edeilmişti.Hızlıca yürüyenler,konuşanlar,alçak dağları ben yarattım diyenler,
yalancılar bir sürü insan çeşidi karnaval gibi birbirinden habersiz birbirlerini görmeden aynı akvaryumdaki süs balıkları ve onların her biride
dünya dedikleri yer onların o dar zihinlerinden daha dar bir toprak parçasıydı, kendilerini bu ufak hayal dünyasının merkezine oturtmuş çevrelerine kibir,haset,
bencillik,mutsuzluk,huzursuzluk ve en kötüsü nefs surlarını örmüşlerdi dört bir yanlarına.İşte böyle kendini en özel en farklı en muhteşem en en ... enleri sananlar
birbirlerinin aynısı olmaktan öteye gidememiştir .Sadece kibir,haset,bencillik,mutsuzluk,huzursuzluk,nefs surlarıyla çepeçevre sarılmış benlikleri diğer asıl olan benlikleri
görmelerine izin vermemiştir.
Bu hayal dünyası hükümdarlarının baştan aşağıya dolu olduğu caddede köşe  başında duran diğerlerinin aksine ne acelesi olan nede ileriye bakarak telaşla yürümeye çalışmayan biri vardı.Gözlerinin
pınarlarında taze iki damla yaş,yorgun bedenini taşıyan iki titrek sızlayan bacak,düzensiz solukları ve kalbi denizde boğulan bir insan gibi çırpınıyordu.Yavaş yavaş hissetiriyordu ölüm kendini
köşebaşındaki yalnız ihtiyara
   Bastonuna dayandı,kalan son dermanıyla oturdu bir taşın üstüne seyredaldı caddedeki cümbüş içinde olan karısık alemi hayatta ona göre bu cadde gibiydi.Caddenin başından başlardın diğer insanlarla
ama elbet bir sonu vardı ve oda bu sona gelmişti.Tek pişmanlığı yanlış sokaklardan çıkamamıştı bir türlü.O her çıkmaya çıkmaya çalıştığı yanlış sokaklardan yenisiyle karşılaşıp daha fena
savrulmuştu  ama artık yolun sonuydu ,bu sonda ayrım yoktu tek çıkış vardı sonrası görülmeyen.Gözündeki yaşları sildi.Ve bütün o kalabalık harala gürele arasında birşey fark etti,kırmızı birşey
ne olmalıydıki bu evet bu bir güldü
     Yerde boylu boyunca yatıyordu bütün güzelliğiyle onu yere düşürene düşürenlere üstüne basıp geçenlere inat.
ihtiyar bir müddet gülü izledi.İnsanların alacağını düşündü onu yerden
Ama kendilerine göre çok mühim olan işleri olan hep biryerlere yetişmeye çalısıp hiç bir yere yetişemeyen Allahın adını ağzından eksik etmeyen ama Allahı kendi egolarına bencillikleriyle
karşılaştırılamayacak kadar aşağıda,tutan bu insan silületindeki varlıklar sadece gülü eziyor geçiyor tekme vurup uzaklara savuruyordu.
  İhtiyarın gözlerinde bir hüzün belirdi ve o anda kız arkadaşıyla ordan geçen genç bir oğlan gülü yerden kaldırdı.İhtiyarın gözündeki hüzün bulutları kuvetli  mutluluk rüzgarlarıyla dağılmış
ve sevgiyle parlayan her biri bir güneş gibi parlayan gözleri merakla çocuğa takıldı.Çocuk gülü eline aldı evirdi çevirdi.Bazı yapraklarını kopartıp fırlatıp attı.İhtiyarın gözündeki
sevgi güneşi aniden bütün neşesini ve parlaklığını yitirdi.Yazın ansızın yağan yağmurlar gibi hemen toplandı bulutlar güneşin önüne ve birden gözyaşları dökülmeye başladı.İhtiyarın
suya hasret çorak bir toprağa benzeyen yanaklarına hemde bardaktan boşalırcasına
 Hemen bastonunun yardımıyla ayağı kalktı ve atıldı güle doğru hızlı hızlı adımlar atıyordu yılların verdiği yorgunluğu izin verdiğince.Ben yaşlı,yanlış işler yapmış diğer insanlara göre ,
sepetteki yüzlerce sert sulu güzel elmalardan sepeti bozan çürük elmayım ve belkide onların düşüncelerine göre ben bu dünyada fazlayım.Ama yerde yatan o gül benim gibi değil günahsız,temiz,saf
Tohumundan çıkınca toprakla kucaklaşmış su damlalarıyla oynamış en güzel muhabetlerini güneşle etmiş ve en güzel aşklarını bülbülle yaşamıştı.Sonra hain bir bahçe makası ayırmıştı onu,ilk kucaklaştığı topraktan geçmişi olan kökünden muhabet etiği güneşinden aşk ettiği bülbülünden birde şimdi yere atılmış ve ezilmişti rüzgarın bire dokunmaya kıyamadığı o yapraklarını
koparmıştı.Bunlar olmamalı diye düşündü ihtiyar ve kendini gözyaşları içinde gülün üstüne siper etmiş ezen ayaklardan kurtarmıştı.Yanlarındak insanlar bu adam delimi.Yaşlı adam çıldırmış diye bakarken ihtiyar gülün yıpranmış tozlanmış yapraklarını gözyaşlarıyla yıkadı sildi onu öptü kokladı.Onu izleyen garipseyen gözlere aldırmadan
 Gülün üzerine iliştirilmiş kağıttaki notu fark etti  dikkatlice okudu 'İki göz vardırki cehenem ateşi onlara dokunmaz:Allah korkusundan ağlayan göz birde gecesini Allah yolunda nöbet tutarak  geçiren göz...' İhtiyarın yüzünde bir tebesüm içinde bir huzur aldığı nefesi atan kalbi düzelmişti sanki.Ve gözünü yumdu...
 Açtığında madde aleminden ayrılmıştı kimsenin hayallerinde dahi göremeyeceği nurdan cemaliyle karşısındaydı. 'O'na şükürler olsun şükürler olsun dedi.İhtiyar artık ölmüştü.
Ona kavuşmuştu
 Akavaryumdaki birbriinden habersiz o süs balıkları ise tam ortalarındaki iki denizin kucaklaşmasını fark edemeyecek kadar körlerdi.Sadece yerde yüzünde bir tebesüm sağ eli kalbinin
üstünde içinde ttuğu gülle ölü ihtiyarın bedenini görüyorlardı.Çevresine toplanıp anlamsız bir kalabalık oluşturuyorlardı Ordaki iki okyanusun iki sevenin buluşmalarını birbirilerine
kavuşmalarını fark edemeden...


 Yolda giderken herkesin tekmeleyip attığı bir gül gördüm yerde üzerindede o kağıt içinde o söz aldım ve o gülün bir hikayeye ihtiyacı odluğunu düşündüm ve bende yazdım
şükürler olsun ona                 25.04.09  00.52
« Son Düzenleme: 15 Ağustos 2010, 10:56:23 öö Gönderen: bureax »

Beyaz_Karanfil

  • Newbie
  • *
  • İleti: 16
  • ...& Everything is possible if u want.. &...
    • Profili Görüntüle
Ynt: İhtiyar ve Gül
« Yanıtla #1 : 12 Mayıs 2009, 08:30:23 ös »
 Sanırım daha birçok yazını okuyacağız demiştim bu da öteki gibi çok güzel olmuş eline ve yüreğine sağlık.Ayrıca yazarken nelerden esinleniyorsun,kendi yaşantından neler katıyorsun sonra kelimeleri,betimlemeleri seçerken nasıl bir yol izliyorsun merak ettim.Ayrıca yazılarına saat ve tarih atman çok hoş...Herşey gönlünce olsun...

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Ynt: İhtiyar ve Gül
« Yanıtla #2 : 13 Mayıs 2009, 04:19:45 ös »
dinlemek istersen anlatabilirim.Umarım içimdeki ses susmaz