İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - psikolog

Sayfa: [1] 2 3 ... 310
1
Ben eşim ve 2 kızımızla Hüseyin beye aile terapisine başladık.
İlk bahsettiğinde saçma gelmişti, nasıl yaparız hiç pratik değil diye düşünmüştüm.
Ama terapiye gittiğimiz ilk günden itibaren hayatımızda çok şey değişti diyebilirim.
Hüseyin bey terapi için her enstrümanı kullanıyor.
Tabi ki maddi açıdan ve de fiziksel açıdan zorlanıyoruz çünkü çok uzaktan geliyoruz ama her birimizin iyileşmesi paha biçilemez.
Tavsiye ediyorum.

3
Medya / Ynt: BENİM AİLEM BELGESELİ:
« : 27 Haziran 2025, 08:56:34 ös »
Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
TV programcısı Muhammed Binici hazırladığı bir belgeselle, toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan bir belgesele imza attı. Aldıkları terapist desteğiyle iyileşen eşcinsellerle konuşan Binici, hazırladığı belgeselin ilk bölümünü yayınladı.

Eşcinseller konuştu! Bu belgesel Türkiye'de ilk!
 
TV programcısı Muhammed Binici, kendi YouTube hesabından 'Benim Ailem' isimli belgesel dizisinin ilk bölümünü izleyicilerle paylaştı. Toplumun kanayan yarası ve küreselcilerin ''dokunulmaz alan'' ilan ettikleri Eşcinselliği farklı bir boyutuyla ele alan Bininci, hazırladığı belgeselle alakalı konuştu.

"Benim Ailem" Belgeselinin yapımcısı Muhammet Binici, BNC medya Habere konuştu.

BENİM DEĞİL, EŞCİNSELLERİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ

"Eşcinsellik, toplumu yakından ilgilendiren bir konu oldu çünkü bu konu artık ideolojik bir kavrama dönüştürüldü. Aile, toplum ve devletler ideolojik bir kavram haline getirilen LGBTQ+ ile yok edilmeye çalışılıyor. Birde eşcinsellik doğuştan mı? Psikolojik mi? Tartışmaları var!.. " ifadelerini kullanan Binici, Eşcinsellik konusunda kendisinin ne söylediği değil, 'Eşcinseller'in ne söylediğinin ve istediğinin' önemini vurguladı.

Binici şöyle devam etti:

"Eşçinseldim diyen ve terapi ile bu durumdan kurtulanların mücadelesi bu belgeselin ortaya çıkmasına vesile oldu.. Artık herkes susacak bu belgeseldeki doğrular konuşacak." dedi.

İşte Muhammed Binici'nin yapımcılığını üstlendiği 'Benim Ailem' belgesel dizisinin ilk bölümü:

https://www.habervakti.com/escinseller-konustu-bu-belgesel-turkiyede-ilk#

4
Terapi yazısı

3 ay düzenli terapi sonrası “ benim ailem “ adlı bir belgesele konuk oldum. İmam hatip olmam dolayısıyla hem dindar camiayı hemde bu camiayı çok iyi bilen biri olarak çok önemli noktalara temas edip can alıcı eleştirilerde ve çözüm önerilerinde bulundum. 1 aydır belgeselin yayınlanmasını beklerken , belgeselin yayınlanmasından korkulduğunu öğrendim. Çünkü çok ses getirme durumu varmış. Hatta ve hatta kimliğimin açığa çıkarılıp görevden atılma durumum varmış.
Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten. Hastalığın boyutunu ve tehlikesini bilen biri olarak ,
Bu hastalıkla amansız bir mücadeleye girmiş ve tecrübelerini bu hastalıkla mücadele eden kardeşlerine umut olur ümidiyle sadece kendini düşünen değil bütün ümmeti muhammedin derdiyle dertlenen ben ne diyeceğimi bilemiyorum


Devletin eşcinsellikten muzdarip insanlara  gece gündüz demeden tedavi imkanı sunması gerekirken durduk yerde kendini feda eden bana verdiği korku, ne desem ki üç nokta …

Gerçi Kur’an kurslarında yaşanan tecavüzlerde ortalığı ayağa kaldırması gerekirken, olayları örtbas etmeye çalışan devlet beni mi düşünecek?



Ne yapacağımı , nereye gideceğimi gerçekten bilmiyorum. İntihar teşebbüsünü Allahın bir fırsat daha vermesiyle atlaşmış olan ben , galiba gerçekten Allahtan başka dost yok. Bir de ona dost olan Hüseyin kaçın   , Muhammed binici gibi kulları …

Onlarında sayısı diyecem ama bir elin parmaklarını geçmeyen bir kaç kişiyi onlar diye ifade etmekte ne kadar doğru olur bilemiyorum.

Sana sığınıyorum Rabbim. Verdiğim emeğe , mücadeleye , alın terime sen şahidsin.

Korkmuyorum ifşa olmaktan. Ben ifşa olmayı sıraat köprüsünde olmak gibi görüyorum.
Bir gün hepimiz çıkacağız o köprüye.

Her an harama bulaşma ihtimali olan ben , bi tarafı cennet bi tarafı cehhennem olan köprüden geçmeye çalışıyorum.

Gerçekten bu imtihanın ne eşi ne benzeri var. Sürekli insanların seni anlamasını bekliyorsun ama insanlarada ben eşcinsel hastasıyım da diyemiyorsun. Sanki Allah tek açık kapının gökyüzün kapıları olduğunu göstermek için yer yüzündeki bütün kapıları yüzünüze kapatıyor.

Bu hastalıkla mücadele eden bir hoca olarak kendime diyorum ki ;

Eğer Allah seninle beraberse kim senin karşında olabilir.
Eğer Allah senin karşındaysa kim senin yanında olabilir.

Ve unutmaki ;
Kim Allahtan sakınırsa , Allah ona bir çıkış kapısı gösterir ve ona hiç beklemedipi bi yerden çıkış kapısı gösterir…

5
Terapi yazısı

3 ay düzenli terapi sonrası “ benim ailem “ adlı bir belgesele konuk oldum. İmam hatip olmam dolayısıyla hem dindar camiayı hemde bu camiayı çok iyi bilen biri olarak çok önemli noktalara temas edip can alıcı eleştirilerde ve çözüm önerilerinde bulundum. 1 aydır belgeselin yayınlanmasını beklerken , belgeselin yayınlanmasından korkulduğunu öğrendim. Çünkü çok ses getirme durumu varmış. Hatta ve hatta kimliğimin açığa çıkarılıp görevden atılma durumum varmış.
Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten. Hastalığın boyutunu ve tehlikesini bilen biri olarak ,
Bu hastalıkla amansız bir mücadeleye girmiş ve tecrübelerini bu hastalıkla mücadele eden kardeşlerine umut olur ümidiyle sadece kendini düşünen değil bütün ümmeti muhammedin derdiyle dertlenen ben ne diyeceğimi bilemiyorum.

Devletin bu hastalarına gece gündüz tedavi araması gereken yerde kendini feda eden bana verdiği korku , ne desem ki üç nokta …

Gerçi Kur’an kursları tecavüzlerinde ortalığı ayağa kaldırması gerekirken , olayları örtbas etmeye çalışan devlet beni mi düşünecek.

Ne yapacağımı , nereye gideceğimi gerçekten bilmiyorum. İntihar teşebbüsünü Allahın bir fırsat daha vermesiyle atlaşmış olan ben , galiba gerçekten Allahtan başka dost yok. Bir de ona dost olan Hüseyin kaçın   , Muhammed binici gibi kulları …

Onlarında sayısı diyecem ama bir elin parmaklarını geçmeyen bir kaç kişiyi onlar diye ifade etmekte ne kadar doğru olur bilemiyorum.

Sana sığınıyorum Rabbim. Verdiğim emeğe , mücadeleye , alın terime sen şahidsin.

Korkmuyorum ifşa olmaktan. Ben ifşa olmayı sıraat köprüsünde olmak gibi görüyorum.
Bir gün hepimiz çıkacağız o köprüye.

Her an harama bulaşma ihtimali olan ben , bi tarafı cennet bi tarafı cehhennem olan köprüden geçmeye çalışıyorum.

Gerçekten bu imtihanın ne eşi ne benzeri var. Sürekli insanların seni anlamasını bekliyorsun ama insanlarada ben eşcinsel hastasıyım da diyemiyorsun. Sanki Allah tek açık kapının gökyüzün kapıları olduğunu göstermek için yer yüzündeki bütün kapıları yüzünüze kapatıyor.

Bu hastalıkla mücadele eden bir hoca olarak kendime diyorum ki ;

Eğer Allah seninle beraberse kim senin karşında olabilir.
Eğer Allah senin karşındaysa kim senin yanında olabilir.

Ve unutmaki ;
Kim Allahtan sakınırsa , Allah ona bir çıkış kapısı gösterir ve ona hiç beklemedipi bi yerden çıkış kapısı gösterir…

7
Hüseyin KAÇIN / O
« : 26 Haziran 2025, 12:54:59 ös »
O

ecel şerbetini içmek için
kapısını çaldığımız
bu dünyanın elemlerinden
kime sığınabiliriz ki O'ndan başka

26 Haziran 2025
11:50
İstanbul

14
Merhaba ben Nalan.
Geçen gün Hüseyin beyle yüzyüze tanıştım. Kızımın durumuyla ilgili çıkmazda olduğum için gittim. Bana çocuk yetiştirirken yapılan bazı kritik soruları sordu, hepsini yapmış olduğumu gördüm. Çok üzüldüm ama geç olmadığını herşeyin düzelebileceğinden bahsetti ve ebeveyn olarak yapmam gerekenleri anlattı. Bazen hayatın akışında çok önemli şeyleri kaçırabiliyoruz ve hatamızı görmüyoruz. Çok şanslıyım ki Hüseyin bey gibi bir psikoloğum var. Hem kendimin hem çocuğumun iyileşmesini herkese örnek olur diyerek paylaşıyorum paylaşmaya devam edeceğim.

https://x.com/doludizginorg_/status/1797712821054271712

15
Merhaba, adım Nalan. Size, 17 yaşındaki kızımın bir süredir kendini cinsiyetsiz diye tanımladığı ve
ailece bir çıkmaza girdiğimiz için ulaşıyorum.

Eşimle evlendikten sonra Manisa’da yaşamaya başladık. Ben memurdum kızıma bakacak kimsem
olmadığı için istifa ettim ve ben baktım. 3 yaşında kreşe başlattım. Küçükken evde televizyonsuz
sadece oyunlar oynayarak, aktiviteler yaparak, resim ve el işleri yaptırarak büyüttüm. Yaşıtlarıyla bir
araya geldiğinde kızımın farklı bir çocuk olduğunu hissetmeye başladım. Bu farklılık diğerlerinden
daha olgun, farkındalığı yüksek ve zeki olduğuydu. Çocuk parklarında diğer çocuklar koşup oynarken,
kızım ağaçlarla vs ingileniyordu.

Bu farklılıkları sebebiyle ilkokulda da ortaokulda da arkadaşları tarafından çok anlaşılmayan,
eğlenceye dahil edilmeyen çocuk oldu. Sınıfta diğerlerinden daha çabuk anladığı veya bildiği için
sırasında başka şeylerle uğraşması öğretmenlerini kızdırırdı ve azar işitirdi.
İlkokulda Bilsem’e de gitmeye başladı. Oradaki kendi gibi olan akranlarıyla konuşmak, ders yapmak ve
üstün yetenekli çocuğu anlayan öğretmenlerle olmak çok hoşuna gitti
Bu arada İstanbul’a taşındık

Genel olarak çocuk merkezli bir aile yapımız var diyebilirim.
İstanbul’daki ilk yıllarımız maddi açıdan zorlandığımız yıllar oldu ama yine de öyle çok kavga edilen bir
aile olmadık. Her yıl yaz tatillerine gittik, gezdik. Kızımızın ilgisine göre spor, atölyeler gibi bir çok şeyi
deneyimlemesini sağladık.
Hep kitap okuyan, projeler yapan, bilimle uğraşan, merak eden, müzik dinleyen öğrenmeyi seven bir
çocuktu.

7. ve 8. Sınıfı pandemiyle geçti. O zamana kadar çok ilgilenmediği bilgisayar ortamıyla tanışmış oldu ve
tüm çocuklar artık dışarıda buluşmak yerine bilgisayarda buluşup sohbet etmeye başladılar. 14
yaşında regl oldu ve bu durumu hiç sevmedi ona çok gereksiz geldi, 3-4 ay sonra alıştı
Lise başlar başlamaz kızımda değişiklikler başladı, arkadaşlarından bazı sosyal medyaları ve oyunları
öğretmişti. Bu yıl beni rahat bırakın ders çalışmayacağım dedi, oyunlar, sohbet odaları ve sosyal
medya başlarken; kitap okuma, bilimle uğraşma, merak etme ve araştırmalar bitmişti.
Bazı porno görüntülere, yeni ve ağır küfürlere maruz kaldı. Cinsel yönelimlerin çok farklı olabileceğini
doğduğun cinsiyeti kabul etmek zorunda olmadığını gibi söylemleri başladı. Nereden duyuyorsun
bunları dediğimizde biliyorum işte youtube den dinledim diyordu.
Artık online Amerikan Fransız ve Japon arkadaşları vardı. Bir ara bilgisayarında intihar mektubu gördük
ve çok korktuk. Bu arada göğüs hastalığı sebebiyle tıp fakültesine gittik, oradan adölesan bölümüne
oradan da kendimizi çocuk psikiyatri bölümünde bulduk.

Karşımıza bir profesyonel çıkacak ve bu durumunun geçici olduğunu, ergenlikte kafasının
karışabileceğini falan söyleyecek diye bir beklenti içindeydik. Bu arada kızım hala AVM’lerde takı
mağazalarına giriyor, etek giyiyor, oje sürmek gibi kızsal bazı faaliyetler yapıyordu. Psikiyatrist hemen
ilaç başlattı, biz çaresiz kabul ettik.
Neredeyse ayda bir tıp fakültesindeki randevumuza ailece gidiyorduk. Bu arada kesinlikle kızımızı
yargılamıyor ve sürece güvendiğimizi söylüyorduk, bu arada psikoloğa da başladık çünkü fakültede
terapi yapılmıyordu.

Derslerden uzaktı meme kestirme ameliyatlarını ya da regl durdurma hormon ilaçlarını araştırıyordu
ve onun bulduğu kaynaklarda bunun çok kolay ve güzel olduğu iyi bir hayat olduğu belirtiliyordu.
Bu arada endokrin bölümüne sevk etmek istediler ama biz tıp fakültesi dışında özel bir doktora
götürdük
Doktor hanım bu ilaçları kullanmasını kesinlikle önermedi, bunu psikiyatriste söylediğimizde yanlış
doktora gitmişsiniz bence artık kullanabilir dedi.
O günden sonra ne yapacağımızı bilemez bir durumda iken tıp fakültesini bırakma kararı aldık. Daha
bu tarz konuları araştırma seviyesinde olan ve hocalarının bunu söyle bunu yap dedikleri kişilerle vakit
harcamayalım dedik.

Birkaç ay sonra bir videoya denk geldim, Hüseyin bey tarafından iyileştirilmiş bir genç hayatını
anlatıyordu. Bu video ile umut doldum, Psikolog Hüseyin Beye telefonla ulaştım sağolsun hikayemi
dinledi, neler yapabileceğimizi söyledi. Hatta benimle konuşmaları için hem ebeveyn hem trans
olmaktan vazgeçmiş arkadaşlarla tanıştırdı. Umudum katlanarak çoğaldı.


https://www.instagram.com/reel/C7w-hwji3sm/






Sayfa: [1] 2 3 ... 310