Gönderen Konu: EŞCİNSEL TERAPİDE DİRİLMEK...  (Okunma sayısı 2395 defa)

KİNG

  • Newbie
  • *
  • İleti: 25
    • Profili Görüntüle
EŞCİNSEL TERAPİDE DİRİLMEK...
« : 06 Ekim 2022, 01:22:33 öö »
Eşcinsel terapi, içinizde ölen çocuğu diriltme sanatıdır... Çocukluğunuzda kendinizdeki farklılığı farkettiğinizde başlıyor bu serüven. Okul döneminizde feminen davranışlarınızı gören arkadaşlarınız tarafından sizi küçülten ifadeler kullanılmaya başlanıyor. Kendinizle daha fazla mücadele etmeniz gerekiyor. Cinsel yöneliminizi farkettiğiniz zaman bu davranışların eşcinselliğin yansıması olduğunu görüyorsunuz. İşte o zaman savunma mekanizması olarak rol yapmaya başlıyorsunuz. Heteroseksüel rolü yapma konusunda başlarda zorlansanız da buna alışmak zorunda olduğunuzu düşünüyorsunuz. Siz rol yaptıkça içinizdeki çocuk (öz benlik) haykırmaya başlıyor. Dışarıda rol yaparken eve geliyorsunuz ve kendiniz oluyorsunuz. Dışarıda haykıran içinizdeki çocuğa haksızlık yaptığınız düşüncesi sizde vicdan azabı yaratıyor. Gün geçtikçe o çocuğu susturmanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Aslında annenizin içinizdeki sesin gür çıkma sebebide bu oluyor. İçinizdeki çocuğu öldürmeye başladığınızda annenizin sesine sığınıyorsunuz. İçinizdeki korkularla dost, içinizdeki çocukluğunuzla düşman oluyorsunuz. İçinizdeki çocuğu öldürdükçe yaptığınız rolde uzmanlaşıyorsunuz. Yıllar geçtikçe kendiniz olmaktan çıkıyor, anneniz oluyorsunuz. Eşcinsel kimliğiniz böylece güçleniyor. Siz olmaktan çıktıkça kendinizle hesaplaşmanız o kadar zorlaşıyor. İşte o zaman kalabalıktaki yalnızlıkla dost olmaya başlıyor, kendi köşenize çekiliyorsunuz. Ama gün geliyor rol yapmaktan yoruluyorsunuz. Beden ayakta ama ruh ölü bir şekilde geçiyor günleriniz. Bu işe bir son vermeliyim düşüncesiyle hareket etmeniz gerektiğine karar veriyorsunuz. Çünkü ölen ruhunuzun bedeninizi de kendi yanına çekmeye çalıştığını fark ediyorsunuz. Artık karar vermeniz gerekiyor. Ya eşcinsel hayatın bir parçası olup cinsel ilişkiye girerek acılarınızın üstünü örteceksiniz. Ya da bir çıkış yolu bulup heteroseksüel kimliğinize kavuşacaksınız. Eşcinsel bireylerin en büyük çıkmazı cinsel ilişkiyi zevk için yaptıklarını düşünmeleridir. Oysaki cinsel ilişkiyi zevk için değil acılarına karşı savunma mekanizması oluşturmak için yaşarlar. Benim gibi gençler ise eşcinsel hayatı değil terapi yolunu seçer. Evet, terapi yolu daha fazla sorumluluk getirir. Pasif olmak cesaret ister fakat terapide acılarınızla yüzleşmek inanın bunun çok daha fazlasını ister. Terapide yapılan şey ise başta söylediğim gibi içinizde ölen çocuğu diriltmekten geçiyor. O çocuk dirilmeli ki ana babasından hesap sorabilsin. Onun için adaletsiz olan sisteme baş kaldırabilsin. Ölen çocuğu yaşatmaya başladığınızda size olan kırgınlığıyla karşılaşırsınız. Çünkü geçmişte onun yanında değil annenizin yanında durmuşsunuzdur. Ona düşmanmış gibi bakmışsınızdır. Ama terapi sırasında artık onun yanında durduğunuz düşüncesiyle kendinizle barışır ve yolunuza devam edersiniz. Kabul görülmüş benliğinizle herkese savaş açarsınız. Öyle ki herkese olan kızgınlığınızı yeni yeni fark edersiniz. İçinizdeki çocuğu susturmak zorunda bırakan topluma öfkeyle bakarsınız. Terapi sırasında bütün öfkenizi kusar, rahatlarsınız. İşte iyileşimin başladığı evreye gelmişsinizdir. Eşcinselliği toplumun pisliğini topluma bir ayna tutarak göstermek için iyi bir neden olduğunu fark eder, haykırmaya başlarsınız. İşte " ben" oldum dediğiniz günlerde ise terapinizin bittiğini fark eder, alır ceketinizi çıkarsınız. Önce terapi odasından sonra ana ocağından... Yeni benliğinize yeni bir hayat sunarsınız. Kariyer çalışmalarınıza başlar, emin adımlarla ilerlersiniz. Geçmişteki karanlığı gözlerinden öper, gelecekteki aydınlığın elinden tutarsınız.