Gönderen Konu: RIZASI YOK: EŞCİNSELLİKTEN KURTULMAK TERAPİ ALMADAN MÜMKÜN MÜ?  (Okunma sayısı 302 defa)

gergin

  • Newbie
  • *
  • İleti: 2
    • Profili Görüntüle
Ben Ali. 27 yaşındayım. Eşcinsel dürtü ve duygu düşüncelere sahibim. Bir Klinikte Hekim olarak çalışıyorum. Benden yedi yaş büyük abim var. Ailemi özetlemek gerekirse annem otoriter biridir. Bize sevgi ve ilgi babam kadar olmasa da gösterirdi ama otorite olarak hep onun dediği olurdu. Sürekli uslu terbiyeli olmamızı isterdi, istediği şey yapılmadığı zaman bağırır, bazen döverdi. Babamın ailesine karşı çok öfkeli, kinliydi sürekli babamla bu yüzden kavga ederlerdi. Muhafazakar bir yapısı da var namaz kılar bize de kılmamızı söylerdi, beni küçük yaşta kuran kursuna gönderdi sonrasında da takip etti yani dindar bir altyapıyı aslında ona borçluyum. Babam otorite bakımından  pasif karaktere sahip. Bize çok ilgi, sevgi gösterirdi üzerimize çok düşerdi istediklerimizi yapardı baba konusunda şanslı olduğumu düşünürüm fakat  anneme karşı otoritesi zayıftı. Din konusunda da anneme göre daha gevşekti. Abim benden biraz farklı karaktere sahip. Daha girişken, cesaretli karakterde, annemle de benden daha çok tartışır kavga ederdi, evde de pek durmazdı o yüzden.

Eşcinsel dürtü ve duygu düşüncelere sahibim. Doğuştan böyle olmadığını, karşı cinse ilgi duyduğumu hatırlıyor, biliyorum. Tam başlangıç tarihi olarak hatırladığım 11-12 yaşlarında bir cinli korku filmi izlemiş olmam ve sonrasında o sıralar akranlarım arasında revaçta olan ve benim için merak uyandırıcı ve tabi izlemenin günah olduğunu bildiğim porno filmlerini bir daha izlememek için yemin etmiş olmamı hatırlıyorum. Sonrasında (saçma ama) 'ben erkek-kadın pornosu için izlemiycem diye yemin etmiştim erkek- erkek arası bu kapsama girmez' diye gay porno izlemeye yöneldim. 13-14 yaşlarında da (ilkokul son sınıf-lise başı) eşcinsel dürtü ve duygu düşünceler bende oluşmaya başladı. Bu oluşma safhalarında da aslında bir kız arkadaşım da olmuştu. 1 hafta sürmüştü öyle çocuktuk tabi o zamanlar ama kızlara hala daha ilgim olduğunu hatırlıyorum. Bide bu süreçte 14-15 yaşlarımdayken taciz olayım var ama benim için travmatik, eşcinsel dürtüleri başlatan yada çok arttıran bi durum değil. 50 yaşında mahalledeki esnaf beni birkaç kez elledi. Kendi penisine pantolon üzerinden dokundurtturdu gibi şeyler oldu ama asla tamamen soyunma, cinsel ilişki falan olmadı. En son benim penisimi pantolon üzerinden ellemeye başlayınca dedim bu kadar yeter, iş çirkinleşmeye başladı. Zaten adam iğrenç geliyordu ağzında dişi falan bile yoktu. Bu taciz olayı belki bende şunu güçlendirmiş olabilir ki erkek olan arkadaşlarımın yaptığı şaka yollu elleşme ya da iltifatlarda tenimin pürüzsüz, yumuşak olması, göğüslerimin, bacaklarımın, kalçamın iri, estetik olması, yüzümün güzelliği falan beğenilir. Bunu daha çok farketmiş olmamı sağlamış olabilir.

İlkokulda derslerde başarılı bir çocuktum. Sportif oyunlarda vs. çok iyi değildim. Kızlarla ip atlama gibi kız oyunları da oynamazdım ama. Kavga etmeyi pek bilmez mümkün mertebe kaçardım. Bazen arkadaşlardan kız gibisin, karı kılıklı falan diyen olurdu ama ben bunun akran zorbalığı olduğunu düşünüyorum. Feminen davranış, hareketlerim yoktu. Akıllı, uslu, kibar erkek kapsamındaydım bence :)

Liseye geçtiğimizde ise dürtülerim bir erkekle gerçek ilişki düzeyine geçmedi, platonik olarak yaşadım. Bazen yakın arkadaşlarımla şaka yoluyla elleşme, sarılma olurdu o kadar. Lisedeki arkadaşlarımdan nefret ederdim. Onları hiç sevmemem, tamamen olmasa da asosyal bir hayata dönmüş olmam, okulumdaki kızların benden sosyo-kültürel daha yukarda olması, kendimi onlara karşı ezik, değersiz hissetmemi, kızlara karşı körelmemi ve eşcinselliğimi arttırdığını düşünüyorum. Hareketlerim , davranışlarım feminen değildi ama arkamdan bazen gay diye konuştuklarını duyuyordum sebebini de hiç sorgulamadım. Söyleyenler de zaten domuzun önde gideni, karaktersiz tiplerdi. Ben yine akran zorbalığı olduğu düşünüyorum. Liseden çok şükür kurtulduktan sonra üniversite başında (18-19 yaşlarında) dürtülerim yoğunlaştı. Yakın arkadaşlarım sürekli karı-kız muhabbetleri yapıyor ve cinsel ilişki yaşamaya başlıyordu. Ben de onlar gibi olmak istiyordum çevremden de bazen yakışıklı, boylu poslu olduğum söyleniyor potansiyelim olduğunu biliyordum harcansın da istemiyordum ama sorun şu ki ben bu ilişki hayatını erkeklerle yaşamak istiyordum kızlara ilgim körelmişti ama toplumumuz erkek kankilerimin yaptığı zinaları, aldatmaları hoş görebiliyor benim ibne olmamı ise hor, hakir görüyordu. Ben kendimi kankilerimle kıyas yapıyordum ve benim kızlara karşı onlar gibi ilgi duyamamam beni çok bunaltıyordu. Kendimi yol ayrımındaymış gibi hissettim. Birinci yol; dürtülerimi, duygularımı izleyip gizli saklı eşcinsel bir hayat seçmek, ikincisi ise bu dürütlerimden korunup, kurtulmak ve o yüzden dine, maneviyata yönelmek. Ben ikincisini seçtim.

Üniversiteyi kazandıktan sonra evime yakın olduğu için aile evinde yaşamaya devam ettim. Dini bilgim, yönelimim güçlensin diye islami cemaat sohbetlerine gittim, oradan arkadaşlar edindim. Üniversitede de yine cemaatten arkadaşlarlarla da takılıyordum. Lisedeki o iğrenç arkadaş ortamından kurtulmuştum. Sosyalleşiyordum, maddi manevi güçlendiğimi hissediyordum. Hem bu yeni dindar arkadaşlarım da karı kız muhabbetleri yapmıyordu yani onlarla takılmak özellikle beğendiğim yakışıklı olanlarla vakit geçirmek keyifli, eğlenceli  oluyordu benim için. Aynı zamanda burdaki arkadaşlarım daha düzgün, iyi bir insan olmaya çalışıyordu.  Fakat eşcinsel dürtülerim ise duruyor gay porno izlemeye devam ediyordum ama din beni bu durumu reel cinsel ilişki seviyesine geçirmemden alıkoyuyordu. O zamanlarda sonradan yanlış olduğunu anlayacağım şöyle bir kurtulma planı hazırladım. Zaten eşcinsellikten şu an kurtulsam da kızlarla sevgili olmak falan günah olduğu için bi kıza tekrardan ilgi duymaya başlamaya çalışmak gereksizdi ve belki ilişkiye girme riski olduğu içinde tehlikeliydi. O yüzden 24 yaşında görücü usulü bi kız bulurum yavaş yavaş heteroseksüel porno vs. izleyerek de duygularmı geri getiririm, 25-26 yaşlarında üniversiteyi bitirmiş işe başlamış olup evlenirim. Bu düşünce beni eşcinselikten kurtulmaya çalışmamı erteletti. Fakat bu süreçte gay porno izlemeye devam ettim. Yakın arkadaşlarımdan özellikle yakışıklı olanlara ilgi duyuyordum ve daha çok vakit geçirmek istiyordum. Evlenenleri, sevgili yapanları kıskanıyordum. 2 tane yakın arkadaşıma da  malesef aşık oldum ve beni çok yıpratıyordu.

Üniversiteyi bitirdiğimde ise görücü usulü 2-3 kişi ile görüştüm ama ya karşı taraf istemedi ya da ben pek beğenmedim. Sonrasında da artık görüşcek kız bile bulamamaya başladım. Görücü usulü piyasası pek umduğum gibi değildi. Araya pandemi vs. girince piyasa iyice durgunlaştı:) Ben de dini cemaate karşı biraz öfke oluşmaya (ama bence biraz yersiz) başladı. Hem sevgili yapmak günah diyorlardı fakat sonra hadi evlilik için yardımcı olun o zaman diyince de görücü usulünde kötü çıkarsa şimdi bizden bilinir mesuliyet almayalım modunu giriyorlardı (hepsi değil). Bende sonrasında bütün çevreme,aileme, evlenicem var mı münasip biri diye sormadım, üstelemedim çünkü artık eşcinselliğimin gittikçe kuvvetlendiğini hissediyor evlilikte de problem oluşturacağını evleneceğim kişiyi mağdur edeceğimi düşünmeye başlıyordum. Yaş 26 olduğunda ise bu zamana kadarki planımın gerçekleşmediğini farkettim. Hala kız arkadaşım yoktu, bekardım, eşcinsel dürtülerim de azalmıyordu. Birgün yakın arkadaşım hadi yeter artık sana kız bulalım dedi ve tinder indirdi. Ben de itiraz etmiyordum böyle şeylere  çünkü kzlara ilgim olduğu çevrem tarafından sanılsın istiyordum. Sonrasında uygulamada şunu farkettim ki burda erkekler de var. Hem de it kopuk gözükmüyorlar benim gibiler. Sonrasında horneti de indirerek iki uygulamayla beraber 3-4 ay takıldım, ilişki aradım. Bu süreçte izlenimlerim ve tecrübelerim şöyle oldu. Erkekler tarafından bana mesaj yağar sanıyordum yağmadı. Zaten benden çok daha yakışıklı kaslı tipler vardı. İlk adımı karşı taraf atar diye umuyordum ama genelde ben attım. (Zaten kızlara ilk adım atmak zor olduğu için bu yolu seçtik ilk adımı ben atcaksam ne diye bu yola girdik?). Mesajlaşmalar genelde çok kısır oluyordu: selam- selam yazılıp bitiyor. yer yoksa bitiyor(ailemle yaşıyorum yerim yok). Uzak şehirse bitiyor. Kendimin pasif ağırlıklı ap olduğumu düşünüyorum arayışım genelde aktif, eğer yönelimlerimiz uymazsa bitiyor. En çok kanıma dokunan, zoruma giden ise uyar gibi olan, şartların yönelimlerin uygun falan olduğu kişilerin bazen foto attıktan sonra veya hiçbirşey demeden bir anda silip engellemeleri. İnsan bari beğenmedim der vazgeçtim der öyle siler. Sonrasında 2 kişiyle buluştum sadece kafelerde çay kahve içtik başka buluşma olmadı. 1.sini aslında görünüş olarak beğenmedim de yokluk artık napalım diye önemsemedim. Sonrasında ben uzun ilişki istemiyorum diye beni reddeden mesaj attı. En azından bir anda silip engellemediği için sevindim. İkinci buluştuğumn yönelimi sadece aktifti. Yaşıtımdı, boyu benden kısaydı ama tipi fena değildi. Heyecanlı hoş sohbet biriydi. Her şey pozitifken ben de senin mezun olduğum üniversiteden mezun oldum sizin sınıftan arkadaşlarım var ama adını söylemiyim falan diyince aklım çıktı. İfşa mı oldum diye panikledim. Ayrıca ifşa olurum korkusuyla da karşındakiyle her şeyi açık şeffaf bir şekilde konuşamamak ekstra canımı sıktı. Gizlisin dimi falan diye sordum tabiki dedi ama sonra bi durgunlaştım donuklaştım acaba kimi tanıyor diye. O da bunu farketti herhalde ki ilk buluşmada daha heyecanlı ilgili olmalısın diye tavsiyede bulundu. Biraz konuş seninle çok iyi anlaşıcaz gibi duruyor dedi. Daha önce ilişkileri kızlada erkekle de uzun süreli kısa süreli olmuş. Erkekle olan 2 sene sürmüş. İçimden dedim 'bu beni abaza erkek kankimin kızlara yaptığı gibi kullanıp bırakıp atıcak'. Sonra en can alıcı cümlesi de '1-2 sene sonra evlenicez, o zamana kadar yaşayabileceklerimizi yaşayalım' demesiydi. İçimden 'sen evleneceden de ben evlenemiycem kızlara ilgim köreldi erkeklerle ilişkiye kendi kendimi mahkum ettim' diye düşündüm. Ayrılırken düşünürsün sana uyduysam mesaj atarsın diyip yanağımdan öptü. Ben de çok düşündüm mesaj atsam atmasam mı, bu yola artık girsem mi girmesem mi?.  Karşı taraftan mesaj bekledim eğer o atarsa belki buluşurum dedim. Tabi 1 hafta sonra hiçbir şey demeden mesajlarımızı silip engelledi.

Bundan sonra internette uygun kimse bulamamaya da başladım. Tinderda sağa kaydırınca artık eşleşecek kimse bulunamadı yazıyordu. Bunalıma girmeye başladım. Ne erkeklerle eşcinsel hayatı tam istediğim gibi yaşabiliyordum (çünkü burda da umduğumu bulamamıştım.) Ne de kızlarla yaşabilitordum çünkü onlara da ilgim körelmişti ve adım atmak  benim için çok zordu. Yakın arkadaşlarıma hafiften söyler gibi olmaya başladım eşcinselliğimi ve bunalımımı. En yakın arkadaşım zaten ilk olarak sorunun ney, eşcinsel misin? dedi. Ben de hayır dedim ama tamamiyle de reddetmedim. Aslında ona söyleyebilirdim ama bu neyi değiştirecekti ki? Bütün bunları hep kendi içimde yaşamak arkadaşlarımla konuşup dertlememek beni ekstra yoruyordu. Artık profesyonel destek almanın, bir psikoloğa gitmenin zamanının geldiğini düşündüm.

« Son Düzenleme: 01 Aralık 2023, 05:12:55 öö Gönderen: psikolog »

gergin

  • Newbie
  • *
  • İleti: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSELLİKTEN KURTULMAK TERAPİ ALMADAN MÜMKÜN MÜ?
« Yanıtla #1 : 17 Kasım 2023, 12:50:14 öö »
BORA HOCA
İlk gittiğimde mekan bir derneğin 3 katlı ahşap binasıydı. Kapıda beni sekreter karşıladı sonra en üst kata çıktım. İçeri ayakkabılarımı çıkartarak girmiştim. Bekleme yerinde de sedirler vardı. Çok hoşuma gitti.  Gittiğim  dini sohbetteki yerlere benziyordu bana çok olumlu hissettirdi. Sonra Bora hoca beni içeri çağırdı yine sedire oturdum. Birkaç genel bilgi istedikten sonra geliş sebebini sordu. Ben de direkt söyliyim mi dedim evet dedi. Eşcinselim kurtulmak istiyorum dedim. Biraz detaylandırır mısın dedi ben de zaten detaylandırmaya geldim dedim nerden başlıyım dedim:) Sonra o beni yönlendirdi ve başladım anlatmaya. Bora hocanın ses tonu çok güzeldi. İnsana huzur ve güven veriyordu bence.Ayrıca beni dikkatli dinliyor bazı anlattıklarımda empati kurduğunu üzüldüğünü falan hissedebiliyordum. İlk seanstan aklımda kalanlar :
-Ergenlikte başta biseksüel duygular sonrasında heteroseksüel kimlik oluşuyor. Kendime rol model alamamışım babamın pasifliği annemin baskınlığı. Aslında o yaşlarda terapi alsaymışım sorun böyle olmazmış.
-Sonradan içimde ukte kalmasın diye ben ilişki yaşamak istiyordum bu doğru olur mu dedim. O da hayır ilişki yaşamamalısın anüste sinir bol, zevk alırsın hem dopaminerjik hafıza oluşur kuvvetlenir dedi.
-Elifi oyalıyorum duygularıyla oynamak istemiyorum falan dedim. O da çok fazla karşı tarafı düşünüyorsun şu an iki tarafta durumdan razı problem yok dedi.
-Eliften ayrılayım mı diye sordum. Hayır ayrılma devam et dedi.
Sonrasında 25 seans (6-7 ay) kadar bora hocaya devam ettim. Her seansta bazı şeylerin farkına vardığımı ilerleme kaydettiğimi görüyordum. Genel olarak bora hocanın terapisinden bana kalanları madde madde sayacak olursam:
-Seanslar ilerledikçe elife duygusal, cinsel bağım güçlendi. Korkularım, kaygılarım azalmaya başladı. Kendimi daha çok tanımaya başladım. Her seans başı sorularım oluyordu. Bu hissettiklerim normal mi(heteroseksüel) yoksa eşcinsellikten dolayı mı diye. Hepsine normal diye cevap veriyordu ben de normal erkek gibi düşünüp hissettiğimi anlıyordum. Mesela benim çapkın, yakın kankim olan Barış, eliften çıplak fotoğraf falan istemiyor olmama çok şaşırıyordu. Ben de bunu eşcinselliğime, kıza ilgim olmamasına bağlıyordum kendi içimde ama hoca dedi ki hayır bunun erkeklikle ilgili olmadığını zaten ilişkide böyle şeyler önermediklerini, benim beyefendi kibar, prensipli biri olduğumdan dolayı böyle olduğunu, tinder, hornette erkeklerden çıplak foto falan isteme sebebiminde o mecrada battı balık yan gider diyip zorunda kalarak istediğimi söyledi.
-İnsan hayatında değerlerin çok önemli olduğunu, insanın değerleri için yaşadığını söyledi. Benim hayatta bir değerim yokmuş en önemli eksiğimmiş. Hayatımda odak noktamın çok fazla sosyal ilişki, cinsel ilişki olduğunu bu durumun doğru olmadığını belirtti. Eşcinselliği artık obsesyon takıntı haline getirmişim. Hayatımda bi değer verdiğim birşeyin olması lazım.
-Ben artık kararımı vermişim net çizgide ilerlemem vesveselere takılmamam gerekiyor. ama tabi bu yol kolay olmayacak yaşadıkların zor dedi. (Durum tespitiydi belki ama o her zor dedikçe ben içimde büyütüyordum ne zor şeyler yaşıyorum diyordum. Bence keşke demeseydi)
-Yaşayamadığım kendi içimde büyüttüğüm eşcinsel platonik aşkların yasını tutmam, içimde sürekli bir mağdur ben olması, melankolik şarkılar dinlemem eşcinsellikten kurtulmama en büyük engellerden.
-Benim erotize ettiğim aşık olduğum erkeklerle aslında dost olmam lazım. Yani ben de eksik olan olmasını kendimde istediğim özellikleri,(özgüven, erillik. güçlülük vs.) ergenlikte ailede rol model yoktu alamadım. Erkekleri erotize ederek cinsel manada almaya çalışıyorum ama bu en kolay yol ve yanlış. Doğru olan bu özellikleri onları dost arkadaş olarak almam lazım.
-Ne zamana iyileşirim diye sorduğumda dürtülerin tamamen kaybolmaz ama çok azalır gündeminden çıkar dedi. 4-5 seneye çoluk çocuk da olunca artık iyice gündeminden çıkacak şimdi olduğu kadar beni rahatsız etmeyecek ama bazen bi rüya, bi bakış, kızın bana trip atması cinsel olarak reddetmesi vs. durumu tetikleyebilir arada dürtüler duygular yoğunlaşabilir. (Dürtülerin tamamen kaybolmaz demesi ben de moral bozukluğu yaptı)
-Sigara bırakma örneğini verdi. Kendisi bırakmış, ortamlarda içilince rahatsız oluyorum ama bazen içmeden duramayacak gibi oluyorum dedi. Benim de benzer bi durum olacak diye söyledi.
-Elifle duygusal ve cinsel ilişki yaşamamın iyi gelceğini düşünüyordu ama ben zina diye evlenmeden yapamıyordum. İmam nikahı kıyın dedi ama o da zordu bi yandan. Bu konuda tıkandık biraz. Ben vajinaya penisi sokmadım ama diğer her şeyi yaptık elifle anal hariç.
-Bu kızla deneyebilirsin, evlenebilirsin en kötü boşanırsın dedi.
Sonra son 5- 6 seansı 2 haftada bir yaptık. Hoca seni iyi görüyorum akut bir durumun yok her hafta gelmene gerek yok dedi. Ben de açıkçası durumumun akut olduğunu düşünmüyordum ama aslında çok iyileştiğimi de düşünmüyordum haftada bir gelmek istiyordum fakat seansların fiyatını hoca çok arttırdı o yüzden evet demek mecburiyetinde kaldım. Bir seansımızda dol..... sitesinden bahsetti orda güzel video, içerikler var bakabilirsin dedi. Sonra baktığımda iyileşenlerden bir tanesinin röportajını dinledim. Bundan önce de internette bu durumdan muzdarip olanların yazılarına, röportajlarına bakıyordum fakat bir türlü empati kuramıyordum çünkü ya tecavüz mağduruydu ya babası çok kötüydü vs. bana uyan bir tarafları yoktu yani. Dol.... izlediğim furkan bana çok benziyordu ilk defa biriyle empati kurdum. Sadece onun durumu benden daha kötüydü ilişki geçmişi vardı babası da çok ilgisizdi. Furkana eşcinsel sitelerinde takılırken biri psikolog önermiş o da öyle başlamış. 10 seanstan sonra dürtülerim kayboldu, kendime özgüvenim de geldi sosyal ilişkilerimde dedi.(sonradan öğrenicem ki aslında sonra da devam etmiş, ilişkiler yaşamış). Bu cümlesi beni çok etkiledi. Ben 25 seanstır gidiyorum kızla ilişkim ilerliyor ama eşcinsel dürtülerimde hiç azalma yok, sosyal ilişkilerde özgüven, kendinden emin olma durumu yok. Sonra biraz daha araştırdım eşcinselforum sitesini buldum orada iyileşenlerin yazısını okudum. Çok büyük ihtimal hüseyin kaçına gidiyorlardı. Sonra HKnın facebookta yazılı numarasını aradım. Erkek sekreter telefona çıktı (sonradan öğreneceğim ki meğer kendisiymiş :D). Telefondaki kişi kısa net konuşuyordu. cuma cumartesi seanslar var bir gün önceden mesaj atın whatsapptan kısa özgeçmişinizi yazın çekinmenize gerek yok dedi. Fiyat bilgisi de sorup kapattım. Çok sinir oldum açıkçası. Zaten ifşa olma korkusu yaşıyorum bide whatsapptan bilmediğim birine hayat hikayemi yazacaktım. Sanki artık gelen eşcinsellere alışmışlar gel abi sen de gel der gibiydiler. Tabi bir yandan hoşuma da gitti bu durum çünkü tecrübeli oldukları manasına da geliyordu bu. Sonra bora hocaya dol..... bahsettim insanlar kısa sürede iyileşmiş ben kendimde onu göremiyorum dedim. Sizin daha önce benim gibi eşcinsel danışanınız oldu mu dedim. O da 10-15 tane oldu iyileştirdiklerim de var dedi. Sonra Bora hoca aldığın terapinin yanlış olabileceğini mi düşünüyorsun diye sordu. Ben de evet dedim ama bunu net konuşmak yüzünüze karşı zor dedim. Bora hoca da hayır lütfen açık konuş diyip beni cesaretlendirdi. Ben de detaylı anlattım durumu. Bora hoca da en son senin yerinde olsam ben de HK mı yoksa ben mi tereddütünü yaşardım dedi:D Ben terapinin kötü gittiğini düşünmüyorum ama seni kuşku sardı bence HKya git görmüş ol dedi. Beğenirsen devam edersin dedi. Sonra belki dol... psikolog başkadır diye dol... mail attım. 2 hafta sonra önder hoca ile telefonda kısa görüştüm. Her şeyi kısaca anlattıktan sonra açıkça sordum bora hocaya mı yoksa HKya mı gitmeliyim diye. O da bora hocaya devam et ayriyeten seni İlkay hocanın grup terapisine alalım dedi. Ben de İlkay hocayla görüştüm grup terapisine uygunsun dedi. Nihai karar için tekrar Bora hoca ile görüştüm. Grup terapisine uygunsun bence de ama sendeki kuşku hala devam ediyor dedi. Bence bir an önce HK ya randevu al dedi. Benim için önemli olan sorunun çözülmesi ben ya da başkası farketmiyor diye rahatlattı çünkü minnet borcu hissediyordum bora hocaya o da böyle hissettiğimi anlıyordu :D. Son seans niyetiyle gelmememiştim ama bora hocayla son seansım olmuştu. Hemen çıkışta tekrar HKyı aradım bi değişiklik var mı senanslarında diye. Sekreteri bu sefer özgeçmiş mesajı istemedi, kısaca bizi biliyor musun diyip eşcinsel terapiden bahsetti. Bu sekreteri ne çok şey biliyor diye düşündüm (yani kendisi:D). Ertesi güne randevu aldım.

Hüseyin Kaçın

Öncelikle şunu söyleyeyim bu yazıyı HK ile 5. seanstan sonra yazıyorum çünkü ancak yetiştirebildim. Seanslarda ses kaydı ve yazı yazanların daha çabuk iyileştiğini söyledi. Kendisi yazdığımız yazıları seansa gelmeden önce okuyormuş ona göre bizim hakkımızda çıkarım yapıyormuş. Ben buna epey sevindim çünkü zaten burak hoca ile olan seanslarda yeterince kendimi anlattım bi daha anlatmak tekrar aynı şeyleri istemiyordum. Yazsam hoca önceden okusa çok daha iyi olurdu benim için de. Artık vakit kaybetmek istemiyor çözüm odaklı olmasını istiyordum.
1. seans
Mekana telefonda kendisiyle konuşarak biraz zor ulaştım. Whatsaptan konum atsa fena olmazdı. Konumu çalıştığım yere yakındı o yüzden sevdim. Kapıda beni karşıladı sonra bekleme salonunda durdum. Mekan biraz loştu. Bora hocadaki gibi ayakkabıları çıkarttığımız sedire oturduğumuz sıcak ortam yoktu ama çok da mühim değildi tabi. İçeriden başkasının terapi seansı vardı sesler az biraz geliyordu. İkisi de yüksek volümde konuşuyordu ve seanstakinin sesi travesti gibiydi. Dedim ben doğru yerdeyim yav :D Bittikten sonra HK beni çağırdı. Odası güzeldi bence 3 tane koltuk bir masa. Arkada camekandan gözüken bol ağaçlı bahçe. İçerisi bekleme salonuna göre iyiydi yani :)
Sonra Hk kısaca birkaç soru sordu gelme sebebi, aile yapım vs. diye devam ederken ben durmasını söyledim o da anladı heralde ki daha önce terapi geçmişin var mı diye sordu :) ben de evet 6 aydır gidiyorum hatta en son dün gittim diye bora hocadan bahsettim. Dol.... sitesinden bahsettim. Hoca onu duyunca onlara sallamaya başladı ona kazık atmışlar falan, kendinden bahsetti 2010 yılından beri sadece bu alana yönelmiş vs. İçimde 2 şık belirdi hocaya karşı. Ya bu hoca fazla egoist millete sallamayı seviyor  veya gerçekten işinin ehli onun verdiği özgüveni var. Genel olarak konuştuk. Bu 1 .seanstan aklımda kalanlar:
1.Benim çok daha erken gelmem lazımdı terapilere çünkü 18-23 yaş arası bunu özümsüyormuş(bu epey moralimi bozdu)
2.Benim eşcinsel kimliğim kuvvetli değilmiş öyle olsa ilişkilere 17 18 yaşlarında  başlarmışım(epey sevindirdi çünkü HKnın hakkımdaki yorumunu merak ediyordum)
3. Her türlü korku kaygı suçluluk eşcinselliğimi arttırıyormuş.
HK önceki psikoloğuma hiç benzemiyor. Çok konuşkan yani ben bişey anlatmak için araya girmeye çalışıyorum :D Çok enerjik. İşini severek ve özveriyle yaptığı da belli gerçekten bizim iyileşmemizi istiyor bence. Bu konuda da bence Türkiyede onun kadar bu konuya vakıf birini bulmak zor. Süre sınırı da yok yani 45 dk dolunca sepetlemiyor 1 saat 20 dakka sürmüş ilk seans. Negatif olarak ona buna sallaması egoist imajını pek beğenmedim çünkü ben şahsen egoist insanları hiç sevmiyorum.
Seansın sonunda bekleyen 2 kişiyi çağırdı. Ben istemedim ama korkuları yenmen lazım dedi. Kısaca birbirimizi tanıttık. Çağırdığı tıp öğrencisiymiş travesti olacakmış az kalsın falan. Dedim nereye geldim ben böyle:) Sonuç olarak doğru yerde olduğuma karar verdim ama seanstan çıktıktan sonra başım ağrdı tabi düşünmekten. Farklı bir ortam farklı bir psikolog yeniden başlıyordum.

2-5. seans
Bu seansları toplu yazmak istedim çünkü yazmak, bu konuyu sürekli gündemde tutmak beni yoruyor. Seanslardan yaptığım çıkarımlar
- Bu meselede bora hoca ile süreç başlatmam,Kız arkadaşımın olması, gay porno izlemeyip tinder horneti silmem olumlu şeyler fakat bazı stratejik hatalar yapıyorum. Elif ile ilişkimde verdiğimiz kararlar %80 yanlışmış. Evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamam gerekiyormuş bu ilişkimizi tüketirmiş. Gerçi ben de zaten bu durumdan rahatsızdım günah işliyordum fakat büyük günah olan zinayı yapmıyordum.Çünkü tanım olarak fıkıhta cinsel birleşmenin varlığı için erkeğin cinsel organının sünnette kesilen yere kadar kadının cinsel organına girmiş olması şartı bu amaçla getirilmiş, bunun dışında kalan davranışlar dinen haram olsa da had gerektiren zina suçu sayılmamıştır. HK bana bu yaptıklarında zina ama dedi ((Bora hoca ile dini görüş konusunda anlaşıyorduk fakat eşcinsellik konusunda yeterli tecrübesi var mı endişesi beni terk ettirdi. HK ile tecrübe açısından sıkıntı yok fakat dini görüş açısından sıkıntı yaşayacağım gibi duruyor. Yine de HKyı terketmeyi düşünmüyorum çünkü artık kendisine ısındım, seviyorum ve başka psikoloğa gidecek gücüm de kalmadı zaten daha iyisini de bulabilir miyim bilmiyorum.))
-Benim meselem cinsel ilişki değil, çok ciddi özgüven problemi.
-obsesyonlarım varmış, takıntılı biriymişim misol önerdi onu kullanmaya başladım
-Benim için bazı şeyleri tekrardan farklı şekilde inşa etmek zor oluyor malesef. HK ile seanslar yorucu geçmiyor sohbet havasında güzel geçiyor fakat dediklerini uygulamaya koymak başta yanlış kararlar verip onları değiştirmek zor, başım ağrıyor seans sonrasında. Fakat bunda da suçlu benim tabi baştan HKya gitmeliydim.

5-6. seans
5. seanstan hatırladıklarım hoca cumartesi sabahtan gelirmisin sana daha önce bahsettiğim aynı meslekten evlenince geçer deyip kurtulamayan mehmet gelecek tanışmış olursunuz dedi ben de tamam dedim. Hocanın böyle bana faydalı olabilecek kişilerle karşılaştırmaya çalışması çok hoşuma gidiyor faydalı oluyor. Sonra elif ile olan süreci konuştuk kurallar koyduğumdan onun da uymaya çalıştığından bahsettim. Bu aşama da ayrılmanıza gerek yok dedi. Sonra beraber cuma namazı kıldık. Bir psikolog ile bunu yapmak değişik geldi ama hoşuma da gitti. Hoca çok samimi bence egoist de değil galiba :D.

6-14. seans
Yine toplu olarak yazıcam. Aslında niyetim her seans sonrası yazmak fakat bu süreçte hem üşendim hem de Hk'nın söylemiyle Dünya için küçük benim için büyük değişimler meydana geldi yazmaya enerji harcayamadım. 27 yıl sonra aile evinden kendi bekar evime geçtim. Başlangıçta bana basit göründü ama şu an etkileri büyük gibime geliyor. Önceki terapistim bora hocaya ayrı eve çıkmak istediğimi fakat yalnız kalırsam boş evde erkekle ilişki yaşayabilme ihtimalinin beni korkuttuğunu söylemiştim. O da ailenle(yani anlaşamadığım annemle) idare ederek yaşabilirsin demişti. Fakat HK ilk seanstan itibaren ayrı eve çıkman lazım en büyük hatan diyordu. Boş evde ilişki yaşama korkuma da terapilere gel biz seni ikna ederiz diyerek güven verdi. Bu terapilerde aklımda kalanlar arasında HK var. Beraber cuma namazına gitme , terapi çıkışı akşam çeşitli etkinliklere katılma :) gibi şeyler yaptık. Bence başarısının altında birinci olarak sadece eşcinsellik alanına yoğunlaşması var, ikincisi de alışılagelen psikolog tarzında olmaması danışanlarıyla samimi dostane veya babacan ilişki kurması yatıyor. Bu ikinci özellikde kendisini bence eşssiz kılıyor çünkü diğer psikologlar bu alana yoğunlaşssa bile danışanlarıyla böyle diyalog kurabileceğini zannetmiyorum. Üçüncü olarak terapilerde küfürlü konuşmasının bence şöyle bir artısı var. Ben terbiyeli, uslu küfür ağzına yakışmayan, küfürlü konuşmayı sevmeyen biriyim fakat malesef öyle konuşan erkekleri erotize ediyorum gay sitelerinde yazışırken o tarz tahrik edici erotik mesajlar atmalrı beni tahrik ediyor. HK terapide bu kelimeleri söyleyince artık s.kmek, do.altmak, yala..mak, fışk..mak gibi kelimeler sakız boş sözler haline geliyor. Diğer psikologlarda terbiyeli şekilde konuştuğu için bu sözlere dokunulmuyor ve sanki tahrik ediciliği sürmeye devam ediyor.
Dördüncü olarak Hocanın bu yönteminin bence bir dezavantajı: terapi sürecinde danışanlar psikoloğunu fazla yüceltme eğilimde oluyor. Psikoloğun kişisel yaşamında herhangi bir normal kabul edilebilecek yanlış hareketi veya fikirleri çok göze batıyor. Yani bazen  'ulan bu meselede de böyle düşünülür mü ben böyle adamın dediklerine, tavsiyelerine göre mi yaşayacağım?' sorusu akla geliyor bu da motivasyonu düşüren birşey. HK'nın da malesef kendi deyimiyle hiç alkış getircek fikirleri yok :) fakat kendi adıma hocayla genel olarak uyuştuğumu düşünüyorum. İlk seanslarda acaba özellikle dini görüş anlamında uyuşabilcekmiyiz endişem şu an pek kalmadı. Hatta bazı yerlerde HK beni de geçti yani takdir ettim açıkçası :D Kurduğu samimi diyalogun bir diğer artısı da kendimi yalnız hissetmiyorum. İlk başlarda sekreteri olmamasını yadırgıyordum ama şu an bir şekilde erkeklere olan ilgim yoğunlaşssa veya acil başka bir durumum olsa HK'nın bir telefon uzağımda olması epey rahat ettirici ve güven verici bir durum. Önceki psikoloğumda kendimi yalnız hissediyordum. Hele bazı haftalar iptal ediyordu ve ben o hafta çok zorlanıyordum. HK da bu güven ortamı ve yalnız olmadığını bilmek gerçekten çok iyi.
Bir diğer meselede bu terapilerde aklımda kalan önceki psikoloğumdan bana miras kalan yanlış çıkarımlar. HK'ya baştan gitmemenin bedelini ödüyorum malesef. Sıfırdan öğretmek daha kolay her zaman ama ben yanlış çıkarımlarımı düzeltmeye çalışıyorum. Bora hocanın aslında uyuşturucu, madde bağımlılığı konusunda daha işinin ehli olduğunu internette görmüştüm. Malesef bu tekniği eşcinsellere de uyguluyorlar. Bana eşcinselliği bırakmayı sigarayı bırakmaya benzetmişti. Genelde dopamin ,hafıza konularında örnek veriyordu. Beni en çok demoralize eden lafı bu dürtülerin azalacağını ama tamamen geçmeyeceğini söylüyordu. Çünkü madde bağımlılığıyla kıyaslama yapıyordu ama sorun şu ki eşcinsellik diğer hiçbir şeye benzemiyor. Hepsini bırakmaktan çok daha zor birşey. HK ise benim terapilerimde dürtüler tamamen kaybolur, kaybolmayacaksa o zaman niye uğraşıyoruz dedi. İyileştirdiği danışanlarından örnekler verdi. En çok verdiği örnek: 70 defa ilişki yaşamış birinin iyileştiğinde 'bir daha açılmamak üzere arşive kaldırılmış bir dosya gibi' demesiydi. Bora hocadan kalan bir diğer önemli hususta benim bi kızla sevişmenin iyi geleceğini söylemesi, olaya düz mantıkla yaklaşması. HK ise düz mantıkla yaklaşmıyor. Kendi tekniklerini geliştirmiş. Pasifliğini bitirmeden kızla ilişki katkı sağlamaz diyor. En az bir yıl duygusal ilişki yaşaman gerek dedi. Hak veriyorum çünkü kendimde bizzat gördüm :D Aynı zamanda bu yönteminin dine uyuyor olması da beni aşırı rahatlattı. HKya da dedim önceki terapistim iyileşmek adına beni zina için zorlamasına rağmen direndim yapmadım. Allah beni o yüzden size yönlendirdi diye.


https://www.youtube.com/watch?v=gTB2GnB_Af4&list=UULFEDADUolmKuMyWGRunC3UhQ&index=4
« Son Düzenleme: 27 Kasım 2023, 02:19:56 ös Gönderen: psikolog »